SAYISAL GÖSTERGELERLE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ GENEL GÖRÜNÜMÜ

Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının son on yılı sayısal göstergelerle ele alınmıştır. Sivil toplum kuruluşlarının pek çok farklı faaliyet alanına sahip olduğu, bu alanların bazılarında daha yoğun faaliyet gösterdiği sayısal göstergeler ile görülmektedir. Tablo 1’de yer alan statülerine göre sivil toplum kuruluşları incelendiğinde, 2020 yılı itibariyle 121.720 dernek, 5.775 vakıf, 604 sendika, 3.003 oda ve 53.259 kooperatif bulunmaktadır. Toplamda 184.361 sivil toplum kuruluşu olduğu görülmektedir.


Tablo 1. Statülerine Göre Sivil Toplum Kuruluşları



Kaynak: * https://www.siviltoplum.gov.tr/dernek-sayilari  (Erişim Tarihi: 27.12.2020).

** https://cdn.vgm.gov.tr/genelicerik/genelicerik_945_290519/01-vakiflarin-turlerine-gore-dagilimi05082020.pdf (Erişim Tarihi: 27.12.2020).

***https://www.siviltoplum.gov.tr/sendikalara-iliskin-istatistikler  (Erişim Tarihi: 27.12.2020).

**** https://www.tesk.org.tr/resimler/sicil/4.pdf  (Erişim Tarihi: 27.12.2020).

***** http://koop.gtb.gov.tr/data/592ea2dd1a79f514ac499aae/TKR-2016-2017%200804-BASIM.pdf  (Erişim Tarihi: 27.12.2020).


Grafik 1’de ele alınan 2010-2020 yılları arasında derneklerin sayısal değişimi incelendiğinde, faal dernek sayısında sürekli bir artış olduğu görülmektedir. 2010 yılında 84.985 faal dernek varken, bu sayı 2020 yılında 121.614’e yükselmiştir.



Grafik 1. Yıllara Göre Faal Dernek Sayısı


Faal derneklerin bölgelere göre dağılımı grafik 2’de verilmiştir. Bölgelere göre dağılım incelendiğinde, 2020 yılı verilerine göre en fazla faal dernek Marmara Bölgesi’nde bulunmaktadır. Marmara Bölgesi’ni İç Anadolu Bölgesi izlemektedir. En az faal dernek ise Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunmaktadır.


Grafik 2. Bölgelere göre Faal Dernek Sayıları


Sivil Toplum Genel Müdürlüğü’nün dernek türü sınıflandırmasına göre 21 dernek türü bulunmaktadır, bu türler tablo 2’de verilmiştir. Dernekler bu türleri kendi beyanlarında seçmektedirler. 2020 yılındaki güncel verilere göre sayısal olarak en fazla olan dernek türü 38.057 ile mesleki ve dayanışma dernekleridir. Bu dernek türünü spor ve spor ile ilgili dernekler takip etmektedir. Sayısal olarak en az olan dernek türü ise 12 dernek ile çocuk dernekleri olmuştur.

Tablo 2. Türlerine Göre Dernek Sayıları Dağılımı


Yıllara göre derneklerin üye sayıları incelendiğinde, grafik 3’de görüldüğü gibi 2017 yılına kadar üye sayılarında genel bir artış vardır. 2014’den 2015’e geçerken küçük bir azalma olsa da, 2017 yılına kadar istikrarlı bir artış vardır. Fakat 2018 yılına gelindiğinde derneklere üye sayılarında bir düşüş olduğu görülmüştür.


Grafik 3. Yıllara Göre Derneklerin Üye Sayıları

Derneklerde gönüllü ve profesyonel (ücretli) olarak çalışanların sayılarına ait veriler grafik 4’de verilmiştir. 2010 yılında derneklerde toplam gönüllü çalışan sayısı 23.664 iken bu sayı 2019 yılında 44.197’ye çıkmıştır. Özellikle 2013 yılında gönüllü çalışan sayısında ciddi bir artış olduğu görülmektedir. Bu artışın ardından sayılar düşmüş, sonrasında tekrar yükselmeye devam etmiştir.
Derneklerde çalışan profesyonellerin sayısı incelendiğinde 2010 yılında 27.892 profesyonel çalışan mevcutken bu sayı 2019 yılında 45.562’ye yükselmiştir. Profesyonel çalışan sayısı seneler içinde artmaya devam etmiştir.


Grafik 4. Yıllara Göre Derneklerde Gönüllü ve Ücretli Çalışan Sayısı


Grafik 5. Yıllara Göre Derneklerde Çalışan Sayısı

Dernek çalışanlarının gönüllü ve profesyonel olarak sınıflandırılmasının yanında tam zamanlı, yarı zamanlı ve proje zamanlı olarak da sınıflandırması mevcuttur. Grafik 5’de yıllara göre bu sınıflandırmada bulunan çalışan sayılarının değişimi ele alınmıştır. Bu sınıflandırmaya göre 2010 yılında derneklerde 27.258 tam zamanlı, 3.735 yarım zamanlı, 20.563 proje zamanlı çalışan bulunmaktadır. 2019 yılında ise 44.755 tam zamanlı, 6.403 yarım zamanlı ve 38.601 proje zamanlı çalışan olduğu görülmektedir. Proje zamanlı çalışan sayısında 2013 yılında ciddi bir artış olmuştur.

Vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün sınıflandırmasına göre mülhak vakıflar, cemaat vakıfları, esnaf vakıfları ve yeni vakıflar olarak sınıflandırılmaktadır. Mülhak vakıflar Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün tanımlamasına göre: “5737 sayılı Vakıflar Kanunu’na göre, mülga 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş vakıflar”dır. Bu vakıfların yöneticileri meclis tarafından atanmaktadır. Cemaat vakıfları ise Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün tanımlamasına göre: “Vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince tüzel kişilik kazanmış, mensupları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türkiye’deki gayrimüslim cemaatlere ait vakıflar” olarak tanımlanmışlardır. Yeni vakıflar ise “Cumhuriyetin kurulmasından sonra, şahısların isteği üzerine, bağımsız mahkemeler tarafından kurulup, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kuruluş senedine uygunluk yönünden denetlenen vakıflar” olarak VGM tarafından tanımlanmıştır.

Vakıflara dair verilerin Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait istatistiklerde 2014 yılından itibaren ayrıntılı olarak paylaşıldığı görülmektedir. Mülhak vakıflar incelendiğinde 2014 yılında 277 adet vakıf varken, 2019 yılında bu sayının azalarak 255’e düştüğü görülmektedir. Cemaat vakıfları incelendiğinde, 2014-2019 yılları arasında neredeyse bir artış olmadığı, 2019 yılında 167 adet cemaat vakfı olduğu görülmektedir. Esnaf vakıflarının sayısı seneler içerisinde değişmemiştir.

Tablo 3. Yıllara Göre Türkiye’de Vakıf Sayılarının Dağılımı
*****Yeni vakıflar, vakıf senetlerinde belirtilen amaçları doğrultusunda faaliyet gösterebilmektedir. Bir vakfın birden çok faaliyet alanı olabilir. Tabloda yer alan vakıf sayıları bu çerçevede değerlendirilmelidir.

Tablo 4. Türlerine Göre Vakıf Sayıları
Kaynak: YADA, 2015, s. 54.

2019 yılında da 1 adet esnaf vakfı olduğu görülmektedir. Yeni vakıf sayıları ise seneler içerisinde artış eğilimindedir. 2014 yılında 4.881 yeni vakıf varken, 2020 yılında bu sayı 5.352’ye çıkmıştır. YADA’nın 2015 yılında yaptığı vakıf sınıflandırmasına göre, eğitim vakıfları en fazla olan vakıflardır. Bunları 1.268 ile sosyal yardım vakıfları takip etmektedir. Sayısı en düşük olan vakıflar ise 18 ile tarım ve hayvancılık vakıflarıdır. Vakıfların çalışan sayıları incelendiğinde yeni vakıfların çalışan sayılarına ait verilerin olmadığı görülmektedir. Fakat mülhak ve cemaat vakıf çalışan sayıları mevcuttur. Tablo 5’de mülhak vakıflarda ücretli ve gönüllü çalışan personel sayısı ve ücretli ve gönüllü çalıştıran vakıf sayıları verilmiştir. Tablo 6’da ise cemaat vakıflarda çalışan ücretli ve gönüllü sayısı ise ücretli ve gönüllü çalıştıran vakıf sayıları verilmiştir. Bu sayılar incelendiğinde mülhak vakıflarda çalışan personel sayısının zaman içerisinde azalma eğiliminde olduğu görülmektedir. 2019 yılında gönüllü çalıştıran mülhak vakıf sayısının olmaması dikkat çekicidir. Cemaat vakıfları incelendiğinde ise ücretli çalışan personel sayısının zaman içerisinde azaldığı görülmektedir. Gönüllü çalışan sayısı da aynı şekilde zaman içerisinde azalmıştır.

Tablo 5. Mülhak Vakıflarda Çalışan Sayıları


Tablo 6. Cemaat Vakıflarda Çalışan Sayıları

Vakıfların üye sayıları incelendiğinde, cemaat vakıflarının ve yeni vakıfların üye sayılarına erişilebildiği görülmektedir. Vakıflarda üye sayıları gerçek kişi ve tüzel kişi olarak ayrılmaktadır. Cemaat vakıflarında gerçek kişi üyeliğine bakıldığında yıllara göre ciddi bir değişim olmadığı görülmektedir. 2014 yılında gerçek kişi üye sayısı 3.971 iken 2019 yılında 3.912 olmuştur. Tüzel kişi üye sayılarına bakıldığında ise 2014 yılında 41 üye varken 2019 yılında 32 üye olduğu görülmektedir.

Yeni vakıflarda üyelik incelendiğinde 2014 yılında gerçek kişi üye sayısı 1.165.166 iken 2018 yılında 1.219.614 olduğu görülmüştür. Yıllara göre gerçek kişi üye sayılarının artış eğiliminde olduğu söylenebilir. Yeni vakıflarda tüzel kişi üye sayıları incelendiğinde ise 2014 yılında 24.668 olan üye sayısının 2018 yılında 27.927 olduğu görülmektedir. 2016 yılında kadar tüzel kişi üye sayıları artmış, 2018 yılında ise düşmüştür.

Tablo 7. Vakıflarda Üye Sayıları


** https://www.vgm.gov.tr/Documents/webicerik205.pdf (Erişim tarihi: 20.02.2018). (Bu verinin güncel hâline ulaşılamamaktadır. Bu nedenle 2018 yılında erişilen veri kullanılmıştır).

Sivil toplum kuruluşlarına dair genel sayısal göstergelerin yanında önemli olan bir diğer husus, bu alanda yapılmış akademik çalışmalar, araştırmalar ve yayınlara dair sayısal göstergelerdir. Sivil toplum alanının akademik gelişimini sağlamak ve STK’larda çalışacak nitelikli uzmanlar yetiştirmek amaçlı lisansüstü programlar açılmış ve araştırma merkezleri kurulmuştur. Bu programlar ve merkezler aşağıda verilmiştir.

Kurulan bu araştırma merkezleri ve lisansüstü programlar ile akademik çalışmaların sayısı artmaktadır. Grafik 6’da yıllara göre sivil toplum alanında yapılan tezlerin sayısı görülmektedir. 2017 yılı ile birlikte bu alanda yapılan tezlerin sayısının arttığı görülmektedir. 2020 yılına ait tez sayısının az olmasının, tezlerin tez sistemine yüklenirken bir izne tabi olması ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Zaman içinde tezler erişime açıldıkça bu sayının artacağı varsayılabilir.




Grafik 6. Yıllara Göre Tez Sayıları
Kaynak: Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Tez Merkezi

Bunların yanında Kurumsal Yönetim Akademisi gibi sivil toplumun kapasite gelişimine destek veren STK’lar bulunmaktadır. Bunlar; Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV), Sivil Toplumu Geliştirme Merkezi (STGM), Yaşama Dair Vakıf (YADA) ve Türkiye Gençlik STK’ları Platformu (TGSP) olarak sıralanabilir. TÜSEV’in 2010 yılından itibaren farklı konularda sivil toplum için hazırladığı 26 yayını bulunmaktadır. STGM’nin yayınları incelendiğinde 2010’dan itibaren 36 yayını bulunduğu görülmektedir. TGSP’nin 6 yayını bulunmaktadır. YADA’nın 2010-2020 yılları arasında 20 yayını olduğu görülmektedir. KYA’nın ise 12 yayını bulunmaktadır. Sayısal göstergelerle sivil toplum incelendiğinde, genel itibariyle bir artış olduğu görülmektedir. Aynı zamanda akademik anlamda kurulan araştırma merkezleri ve lisansüstü programlar ile birlikte alana bir ilgi oluşmuştur. Bu şekilde yazılan tezler zaman içerisinde artmaya başlamıştır. Hem akademik anlamda hem de uygulama anlamında sivil toplum için yapılan çalışmalar ile sivil toplumun gelişebileceği düşünülmektedir. Bu nedenle yapılan her bir çalışma  kendi kapsamında oldukça önemlidir.