Logo

İLKE Politika Önerileri 10 | Göç

Yazarlar

Editör

Özet

İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın bir süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. İLKE olarak yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, sivil toplum ve ekonomi alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarımızı tüm ilgililerin istifadesine sunuyoruz. Türkiye tarih boyunca bir göç ülkesi olmuştur. Türkiye'nin 21. yüzyılda da hem iç göç hem dış göç olgularını titizlikle takip etmesi, yasal-kurumsal düzeyde göç yönetimini temel hak ve özgürlükler başta olmak üzere belli insani ve tarihsel ilkelere göre yapılandırması, göçle ilgili idari kayıtları ayrıntılı şekilde tutması ve şeffaf şekilde sunması, göçmenlerin yaşadığı veya yaşaması muhtemel ekonomik, sosyal ve kültürel entegrasyon sorunlarını odaklı ve sistematik şekilde ele alması şarttır. Bu politika dosyası, Türkiye'nin göçmen çocuklardan beyin göçüne, göçle ilgili gündem maddelerine dair tespit ve teklifler içerir.
 

İlgili İçerikler

İş-Yaşam Dengesi Bağlamında Ebeveyn İzni ve Çocuk Bakım Hizmetleri

Günümüz toplumsal yapısında ekonomik dönüşümler, kentleşme ve çalışma hayatındaki değişim aile yaşamının dengeli biçimde sürdürülmesini her zamankinden daha zor hale getirmiştir. Geleneksel destek mekanizmalarının zayıflaması, ailelerin bakım ve geçim sorumluluklarını tek başına üstlenmesini güçleştirmektedir. Bu durum iş ve aile yaşamını uyumlaştıracak kurumsal düzenlemelere ve kamu destekli mekanizmalara olan ihtiyacı artırmaktadır.Bu analiz raporu, Türkiye’de ebeveyn izni ve çocuk bakım hizmetlerinin kapsamını, erişilebilirliğini ve toplumsal etkilerini küresel karşılaştırmalarla incelemekte mevcut düzenlemelerin koruyucu ve sınırlı yapısına dikkat çekmektedir. Rapor, aileyi güçlendiren sürdürülebilir ve nitelikli bir iş-yaşam dengesinin sağlanması için uygulanabilir politika önerileri sunmakta ve aile kurumunun günümüz toplumsal koşullarına uyumunu destekleyecek yeni kurumsal mekanizmaların önemine vurgu yapmaktadır.

17 Kasım 2025

Hukuk İzleme Raporu 2024 Rapor Sunumu

Hukuk İzleme Raporu, Türkiye’de 2024 yılı boyunca ön plana çıkan hukuki gelişmeleri, yargı sistemini ve kurumların işleyişini adli istatistiklerle analiz ederek Türkiye’de hukuk alanını geniş ve bütüncül bir perspektif ile kamuoyuna sunmayı amaçlıyor. İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ahmet Sait Öner ve Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Göçgün editörlüğünde hazırlanan rapor, hukuk alanını sosyoloji, siyaset ve iktisat başta olmak üzere disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alarak 2024 yılı görünümünü gözler önüne seriyor. Program Bilgileri17:30-18:00 Kokteyl18:00-19:15 Rapor SunumuModeratör: Dr. Öğr. Üyesi Muhammed GöçgünKonuşmacılar: Prof. Dr. Ali Emrah BozbayındırProf. Dr. Nesibe Kurt KoncaDoç. Dr. Taylan Barın19:15 – 19:30 Ara 19:30 – 20:30 Türkiye’de Yeni Anayasa TartışmalarıModeratör: Av. Ahmet Sait ÖnerKonuşmacı: Prof. Dr. Abdurrahman Eren

Yerel Yönetimlerde Yenilikçi Yaklaşımlar ve Mevcut Sorunlar TODAM Seminerinde Tartışıldı

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM), kent yönetişiminde yenilikçi yaklaşımları ele alan bir seminere ev sahipliği yaptı. 17 Temmuz 2025 tarihinde vakıf merkezinde düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Yenilikçi Yaklaşımlar: Dijitalleşme, Sürdürülebilirlik ve Katılım” başlıklı seminerde, yerel yönetimlerin karşılaştığı güncel sorunlar ve olası çözüm yolları çok katmanlı bir perspektifle tartışıldı.Seminerin konuşmacıları Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Burak Hamza Eryiğit ve Kırklareli Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Sezgin, Türkiye’de yerel yönetimlerin karşılaştığı yapısal zorluklar ve potansiyel fırsatlar üzerine kapsamlı sunumlar gerçekleştirdi. Eryiğit, Türkiye’deki mevcut yerel yönetim yapısında, kent yönetiminin yalnızca seçimlerle sınırlı kalmayıp vatandaşların karar alma süreçlerine aktif katılımını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesinin önündeki yapısal zorluklar, kısıtlar ve eksiklikler üzerinde durdu. Ayrıca, dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerin merkeziyetçiliği güçlendirme eğiliminde olduğuna dikkat çekti.Sezgin ise, akıllı şehir kavramının salt teknolojik entegrasyon olarak ele alınamayacağını; sürdürülebilirlik, şeffaflık ve toplumsal katılım boyutlarıyla birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’deki akıllı şehir uygulamalarını Konya ve İstanbul örnekleri üzerinden değerlendiren Sezgin, bu uygulamaların kentsel yaşamı kolaylaştıran pek çok olumlu yönü bulunduğunu, ancak aynı zamanda gözetim toplumuna dönüşme riski taşıdığını belirterek veri güvenliği ve vatandaş haklarının korunmasının altını çizdi.Sunumların ardından gerçekleşen soru-cevap bölümünde, yerel yöneticiler, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, medya ve sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar kent yönetişiminde kapsayıcılık ve sürdürülebilirliği güçlendirecek politika adımları üzerine verimli bir tartışma yürüttüler. Program, yerel yönetimlerde yenilikçi politika yaklaşımlarının geliştirilmesine yönelik önemli bir platform işlevi gördü.