Logo
Finansal, Ekonomik ve Fıkhi Boyutlarıyla Boykot Raporu Paneli Gerçekleşti

Finansal, Ekonomik ve Fıkhi Boyutlarıyla Boykot Raporu Paneli Gerçekleşti

Kategori: İKAM Tarih: 12 Nisan 2025

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından hazırlanan “Finansal, Toplumsal ve Fıkhi Boyutlarıyla Boykot” raporu, düzenlenen etkinlikte tartışıldı. İsrail'in Filistin'deki işgaline karşı yükselen boykot hareketleri ele alındı. Raporda boykot, ahlaki bir sorumluluk ve stratejik bir duruş olarak değerlendirildi.

Etkinlikte, İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü işgal politikalarına karşı dünya genelinde artan boykot hareketlerinin değerlendirildiği raporun bulguları kapsamlı biçimde tartışıldı.

 

Programın açılışında konuşan İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sait Öner, bu çağda boykotun yalnızca bireysel bir tepki değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk ve stratejik bir duruş olduğunu ifade etti. Öner, şu ifadeleri kullandı:

“Boykot, sadece tüketimden kaçınmak değil, adaletin sesi olmak demektir. Bu rapor, bu sesi veriye dayalı bir zeminle güçlendirmeyi amaçlıyor.”

Küresel düzeyde çok büyük bir imtihandan geçildiğini vurgulayan Öner, boykotu tarihi bir güç olarak tanımladıklarını ifade ederek şunları söyledi:

“Boykotu hem pasif hem aktif direniş, hem ahlaki hem vicdani bir sorumluluk olarak kabul ediyoruz. Bizlerin adil şahitliğimizin yanında, Gazze’deki bu soykırımın, bu hunharca saldırıların bittiği günlere de şahit olarak ulaşmayı Allah’tan diliyorum.”

Etkinlik, rapor yazarlarından Doç. Dr. Yusuf Erdem Gezgin’in konuşmasıyla devam etti. Gezgin konuşmasında boykotun İslam hukukundaki yeri ve meşruiyetine değinerek, “Boykot, zulme karşı durmanın bir gereği olarak İslam düşüncesinde karşılık bulur. Ahlaki sorumluluk, hukuki sınırların da ötesindedir,” dedi.

Ardından Araştırma Görevlisi Safa Yıldıran, dünya genelinde İsrail işgaline karşı uygulanan boykot örnekleri ve bu hareketlerin küresel etkilerini ele alan bir sunum gerçekleştirdi.

 

Panelde Çok Boyutlu Değerlendirmeler Yapıldı

Etkinliğin panel bölümünde, raporu kaleme alan isimler boykotun farklı boyutlarını akademik veriler ışığında değerlendirdi. Moderatörlüğünü Dr. Yunus Emre Aydınbaş’ın yaptığı panelde;

  • Prof. Dr. Faruk Bal“İslam tarihinde ekonomik harp ve boykotun yeri” konusunu ele aldı.
  • Dr. Burak Doğan“Boykotun finansal tablolar ve hisse senedi performanslarına etkisi” üzerine veriye dayalı bir sunum gerçekleştirdi.
  • Dr. Ozan Maraşlı ise “Türkiye’de boykotun firma satışlarına etkisi” üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Panelde ayrıca, küresel boykot hareketlerinin ekonomik sonuçları, Türkiye’deki boykot algısı, katılım dinamikleri ve sürdürülebilir boykot stratejileri üzerine öneriler de tartışıldı.

İlgili İçerikler

Tüketici Boykotuna Karşı Pazarlama Stratejilerindeki Değişim: İsrail'i Destekleyen Markalar Örneği

Tüketici açısından boykot, bireysel satın alma tercihleri aracılığıyla ahlaki, vicdani veya politik bir duruş sergileme fırsatı sunmaktadır. Tüketici boykotları ile, 7 Ekim 2023 sonrası İsrail’e destek açıklamaları yapan markalar kısa sürede hedef hâline gelmişlerdir. Boykotlar neticesinde firmalar yalnızca maddi kayıplarla değil, aynı zamanda ciddi bir itibar zedelenmesiyle de karşı karşıya kalmışlardır. Bu sebeple firmalar boykot çağrılarına karşılık kriz yönetimi stratejileri geliştirmeye ve uzun vadeli itibar yönetimi planlamaları yapmaya başlamışlardır. Bu politika notunun amacı, firmaların boykotun olumsuz etkilerini hafifletmek için izledikleri stratejileri incelemektir. Çalışmanın bulgularına göre, boykotun hedefindeki markaların yerelleşme stratejisiyle kendilerini boykot edilen ülkenin milli kimliğinin bir parçası gibi gösterdiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte ilişkisiz olumlu çağrışım çabalarıyla odağı Filistin meselesinden uzaklaştırarak marka imajlarını güçlendirmeye çalıştığı ortaya konulmuştur.Prof. Dr. Ömer Torlak, Prof. Dr. Muhammet Ali Tiltay ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Enes Tepe’nin kaleme aldığı çalışmada, söz konusu stratejiler, firmaların vicdani ve ilkesel tavırlar göstermekten uzak, tüketici algısını manipüle edici, ahlaki sorumluluğa aykırı ve salt kendi itibarlarını koruma çabası olarak değerlendirilmektedir. Bu politika notu, söz konusu stratejilere yönelik, manipülatif pazarlama stratejilerine karşı medya okuryazarlığının artırılması, farkındalık kampanyalarının yürütülmesi, tüketici bilincini artıracak STK'ların kurulması, tüketici aktivizminin eğitimlerle desteklenmesi, boykot olmayan markaların ve firmaların listelerinin periyodik olarak güncellenmesi ve firmaların şeffaflık politikalarının zorunlu hale getirilmesi gibi dikkat çekici öneriler sunmaktadır. 

28 Ekim 2025

13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından düzenlenen 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi, Vakıf Katılım ana sponsorluğunda ve Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), Anadolu Ajansı (AA), Türkiye Katılım Sigorta, Hamad bin Khalifa University, İktisat Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi’nin değerli katkıları ve işbirlikleriyle 28 Ekim 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecektir.Geçtiğimiz yıllarda yalnızca akademik sunumların yapıldığı İslam İktisadı Atölyesi, 2024 yılı itibariyla İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi olarak devam etmektedir. Bu yıl 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi yine araştırmacılar, akademisyenler, kamu ve özel sektör çalışanlarını bir araya getirerek, İslam İktisadı ve Katılım Finans ile ilgili güncel çalışmaların paylaşılmasını ve tartışılmasını hedeflemektedir.Program öğlene kadar aynı salonda icra edilecek, öğleden sonra ise genel salon ve akademik salon olmak üzere iki ayrı oturum olarak devam edecektir. Genel salonda sektörün öncü kuruluşlarının, finans sektörü içerisindeki mevcut durumlarını açıklayıcı sunumlar gerçekleştirilecektir. Önceki atölyelerde yer alan bildiri sunumu oturumları ise bu yıl akademik salonda icra edilecektir.Akademi ve sektör oturumlarıyla gerçekleşecek olan İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi, hem akademisyenlerin hem de sektörün önde gelen isimlerinin İslam iktisadı ve finansı konularını ve mevcut durumlarını derinlemesine tartışılabileceği uzun soluklu oturumların gerçekleşmesine imkân sunacaktır. Böylece akademi ve sektör arasındaki işbirliklerini destekleyici ve uyumu artırıcı fırsatların ortaya çıkması amaçlanmaktadır.Ayrıca İslam İktisadı Ödülleri 2025 de 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesinde sahiplerini bulacaktır.Kayıt için:

2025 Yılı İslam İktisadı Ödülleri Sahiplerini Buluyor!

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından düzenlenen ve İslam iktisadı düşüncesini hem teorik zeminde hem de pratikte ilerletmeyi hedefleyen İslam İktisadı Ödülleri, 2025 yılında da yenilikçi ve öncü çalışmaları ödüllendirerek sektöre katkı sağlamaya devam edecektir. 2018 yılından bugüne her yıl verilmekte olan bu ödüller, araştırma, uygulama, katkı ve tez kategorilerindeki bilimsel ve pratik katkıları desteklemekte, ayrıca alandaki özgün çalışmaları öne çıkarmayı amaçlamaktadır.Alınan başvurular, jüri tarafından titizlikle değerlendirilecek ve ödül sahipleri belirlenecektir. İslam İktisadı Ödülleri 2025 bu yıl da Ekim ayında İstanbul'da düzenlenecek olan 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi'nde sahiplerini bulacaktır. Zirve, yerel ve uluslararası birçok değerli katılımcıyı bir araya getirecek, İslam iktisadi ve finans alanındaki en son gelişmeler üzerine kapsamlı tartışmalar sunacak bir platform oluşturacaktır.Başvurular için son tarih 7 Ekim 2025’tir.Kayıt için: