2021 TÜRKİYESİNDE HUKUK SİSTEMİNİN GENEL GÖRÜNÜMÜ

Hukuk sistemleri, toplumların kendi tarihsel tecrübeleri sonucu oluşmuş ve ihtiyaçlara göre şekillenmiştir. Türk Hukuk Sistemi de - her ne kadar iktibas eleştirilerine maruz kalmışsa da- ihtiyaçlar bağlamında benzer süreçsel tecrübeye sahiptir denilebilir. Artık günümüzde özellikle dijitalleşmenin etkisiyle hukuk sistemlerinde yaşanan değişim ve dönüşümlerin derin farklılıklar taşıdığını söylemek güçtür. Kıta Avrupa Hukuk Sistemi’ne tabi olan Türkiye’de bu benzeşme oranı jeopolitik konumu nedeniyle daha yüksek seviyede ilerliyor. Kanunlaştırma faaliyetleri, yargı sisteminin işleyişi ve idari mekanizmalar gibi hukuki olaylar bu kapsamda ele alınması gereken hususlar olarak karşımızda duruyor.

Hukuk İzleme Raporu 2021, Türk Hukuk Sistemi’nin tüm bu yönleriyle bir fotoğrafını çekmektedir. Bunu gerçekleştirirken İLKE Vakfı olarak araştırmaların veri temelli olması temel şiarlarımızdandır. Bu nedenle analiz yazılarımızın tamamında veri temelli tespitler yapılmasına dikkat edilmiştir. Türkiye’de son zamanlarda kurumlar bazında da dijitalleşmenin etkisiyle müspet gelişmeler olduğunu müşahede etmekteyiz. Rapor tanzim ederken tüm kurumlardan bu anlamda istifade edilmiştir.

Adalete Erişim temasıyla hazırlanan 2021 Hukuk İzleme Raporu’nda Türkiye’de adalete erişimin temel parametrelerinin ele alındığı altı adet ana bölüm yazısı bulunmaktadır. Bununla birlikte Türk Hukuk Sistemi’nin işleyişinde başat rol alan kurumlar da (Mahkemeler, Barolar, Cezaevleri vs.) adalete erişim bağlamında incelenmiştir. Her bir kurum fonksiyonuna göre iş hacmi, başvuru sayısı ve süre performansı gibi kriterlerle değerlendirilmiştir. Elbette bu değerlendirmeler istatistiki veriler ışığında yapılmıştır.

Türk Hukuk Sistemi’nde 2021 yılı ele alınırken en başta ve öncelikle mahkemeler analize konu edilmiştir. Zira Türk yargı işleyişi, adalete erişimin yol haritası gibidir. Yargının işlevsel görünümündeki düzelme bu bağlamda müspet bir katkı olduğu gibi, her türlü aksaklığın ise adalete erişimde menfi bir etki yarattığı aşikârdır. Bu yönleriyle Türkiye’de mahkemelerin oturmuş bir işleyişinin olduğunu söylemekle beraber çok ciddi yapısal sorunların devam ettiğini de görmekteyiz. Hukuk İzleme Raporu 2021’de Anayasa Mahkemesi’nden ilk derece mahkemesine kadar tüm mahkemeler bu çerçevede analize konu edilmiştir. Bunun yanısıra Sayıştay, Barolar, Adli Tıp Kurumu, Ceza İnfaz Kurumları, Rekabet Kurumu, Kamu İhale ve Kamu Denetçiliği Kurumu gibi kurumlar da aynı şekilde istatistiksel veriler ışığında irdelenmiş ve işlevsellikleri değerlendirme konusu edilmiştir. Gerek mahkemeler gerekse sair kurumlar olsun bunlar analize konu edilirken 2012-2021 yılları arasındaki veriler dikkate alınarak irdelenmiş, bu yönüyle aslında Türkiye’nin son 10 yıllık genel görünümü etrafında değerlendirmeler yapılmıştır. Böylece üçüncüsünü tamamlamış olduğumuz Hukuk İzleme Raporunun özgün bir çalışma olarak istifadeye sunulmuş olmasının gururunu yaşıyoruz. İLKE Vakfı, gelecek yıllarda da benzer şekilde alanı izlemeye devam edecek, hukuk alanındaki yapısal sorunlara eğilmekten vazgeçmeyecektir.