FARKLI BAKIŞTAN

2020 Yılında Türkiye Ekonomisi ve İstanbul Ticaret Odasının Salgındaki Rolü

Nihat Alayoğlu

Prof. Dr. İstanbul Ticaret Üniversitesi

Temelleri II. Abdülhamid tarafından 1882 yılında atılan İstanbul Ticaret Odası, kurulduğu günden bugüne birçok ilke imza atmıştır. Bugün de 420 bini aşkın üyesiyle dünyanın önde gelen odası olma özelliğini taşıyan İstanbul Ticaret Odası, 1882 yılından bu yana, üyeleri ile bütünleşerek, eksilmez bir heyecan ve şevkle yürüttüğü faaliyetleriyle Türk iş dünyasının küresel ölçekte daha fazla söz sahibi olması için çalışmaya ve üyelerine hizmet etmeye devam etmektedir.

Odamız, Türkiye’nin ekonomik panoramasında daima merkezde bulunmuştur. Bunun için de üç ayaklı ama her şartta üye odaklı bir hizmet anlayışı benimsenmiştir. Bunlardan ilki; kanunla kendisine verilen, tescilden ihracata kadar birçok resmî belgenin düzenlenmesini içeren görevleridir. İkincisi; üyelerine, yerelden evrensele uzanan bir strateji ve perspektif kazandırmak için eğitim, bilgilendirme faaliyetleri ile üyelerinin ihracatını artırmak, yeni pazarlar bulmak, yabacı ortaklılar tesis etmek için hedef pazarlara düzenlenen yurt dışı heyetleri, fuar, Ur-Ge ve B2B, iş gezileridir. Bununla birlikte, Odamızca iş dünyamıza, ticari ve ekonomik olarak ivme kazandıracak, üyelerimizin kurumsal gelişimine rehber olacak araştırma ve sektörel yayınlar ile başta İstanbul olmak üzere ülkemizin ticari, tarihi ve kültürel zenginliğinin öne çıkarılarak kültür-sanat hayatına, ekonomimize ve turizme katma değer sağlayacak prestijli eserler ülkemize kazandırılmaktadır. Üçüncü olarak ise üyelerinin ticari hak ve menfaatlerini korumak olarak özetlenebilir. Odamız, bugüne kadar bu görevlerinin tümünü hakkıyla yerine getirme gayreti içinde olmuştur. Neticede, Türk ekonomisinin öncü kurumu olarak Odamız, sadece Türkiye’nin değil bulunduğu bölgeden tüm dünyaya yayılan bir ticari ekol haline gelmiştir. Biraz daha detaylandıracak olursak; İstanbul Ticaret Odası, ticari hayatın kalbi diye nitelendirebileceğimiz İstanbul’da, bu akışın kesilmemesi ve gelişerek büyümesi için farklı alanlarda çalışmalar yapmaktadır. Odamız, sosyoekonomik açıdan önem arz eden finans, KOBİ destekleri, AB uygulamaları, yatırım, vergi, çeşitli mevzuat ve dış ticaret konularında düzenli olarak seminer, sempozyum, panel, konferans, istişare toplantısı gibi birçok organizasyon gerçekleştirmektedir.


Bununla birlikte İstanbul Ticaret Odası, Türkiye’nin ve markalarının dünya ticaretinde daha büyük bir paya sahip olabilmeleri için yurt dışı faaliyetlerini yoğun olarak sürdürmektedir. Odamız, Türkiye’de fuarcılığın gelişimi için sektör mensuplarına geniş yelpazede birçok hizmet sunmaktadır. Türk iş dünyasının yurt dışı fuarlara iştirakini, yurt içinde düzenlenen fuarlarda ise yurt dışından doğru ve profesyonel ziyaretçilerin katılımlarını sağlamaktadır. Bu çerçevede Odamız, dünya genelinde fuarlar organize etmekte, T.C. Ticaret Bakanlığının görevlendirmesi ve yetkilendirmesi ile Millî Katılım organizasyonları gerçekleştirmekte ve küresel ölçekte düzenlenen fuarlara da katılarak Türk iş dünyasının uluslararası pazarlarda daha aktif olmalarını sağlamaktadır. Aynı zamanda sektörel raporlar hazırlayarak, üyelerinin hizmetine sunmakta olup, vermiş olduğu tüm hizmetler ile ülke ekonomisinin büyümesine katkı sağlamaktadır.

Bilindiği üzere, geçmişte uygulanan yapısal reformlar sayesinde küresel finansal krizden itibaren pozitif büyüme performansını sürdüren Türkiye ekonomisi, bu başarısını 2020 yılında da devam ettirmiştir. 2020 yılına girilirken, yeniden dengelenme sürecinin devam ettiği 2019 yılında büyümenin tüketim harcamalarından ve net ihracatın katkısından kaynaklandığı gözlenmekte olup, büyümenin pozitif alanda seyrettiği görülmektedir. 2020 yılına pozitif büyüme performansı ile giriş yapan Türkiye ekonomisi, iç talep ağırlıklı olmak üzere, ihracatta katma değeri yüksek ürünlerle, rekabetçi kur avantajını kullanarak büyüme performansını sürdürmeyi hedeflerken, kısa zaman içerisinde COVID-19 salgınının tüm dünyayı etkisi altına alması, küresel ölçekte Türkiye dahil tüm ekonomilerin olumsuz etkilenmesine neden olmuştur. 2020 yılının birinci çeyreğinde ülkemizde salgının etkisinin az görülmesiyle Türkiye ekonomisi %4,5 oranında iç talep ağırlıklı olmak üzere net ihracatın katkısıyla büyümesini sürdürdüğü gözlenmiştir. Yılın ikinci çeyreğinde ise salgın nedeniyle kısıtlayıcı yönde alınan tedbirlerin etkisiyle ekonomik faaliyetin sert bir şekilde yavaşladığı ve ülke ekonomisinin %10,3 oranında daraldığı görülmüştür.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan COVID-19 salgını, başta sağlık olmak üzere ekonomi alanında da etkilerini 2020 yılı Mart ayından itibaren hissettirmeye başlamıştır. Ancak, hükûmetimiz, hem sağlık hem de ekonomi alanında sağlam bir irade ortaya koyarak, salgına karşı olumlu sonuçlar alırken, aynı zamanda ekonomi açısından da olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik teşvik ve tedbir paketleri açıklamıştır. Söz konusu salgın nedeniyle ülkemiz ekonomisinde yaşanabilecek olası durgunluğa karşın 18 Mart 2020 tarihinde açıklanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı” adlı ekonomik paket ile ilk önlemler hızlıca alınmış olup, daha sonraki süreç içerisinde de önlemler alınmaya devam edilmiş ve aynı zamanda destek ve teşvik paketleri açıklanmıştır. Bu süreç içerisinde pek çok sektörün vergisel yükümlülükleri ertelenmiş, istihdamın korunması için kısa çalışma ödeneği devreye alınmış, nakdi ücret desteği ve işten çıkarma yasağı yürürlüğe konulmuş, sektörler özelinde teşvik ve destekler açıklanmış, kira ve hibe destekleri sunulmuş, finansman konusunda çözümler sağlanmış, iş dünyasının sorunlarına ve sosyoekonomik sıkıntılara yönelik imkânlar sunulmuştur.

Odamız, salgına karşı mücadele eden ve hayatı devam ettiren anlayışı benimseyerek, her zaman olduğu gibi bu zorlu dönemde de iş dünyasının yanında yer almıştır. İş dünyamız için çalışanlarının sağlığını korumak ve üretim çarklarını devam ettirecek bir yol sağlamak için çalışmalarını sürdürmüş, ayrıca İstanbul Ticaret Odası olarak da rol model olmuştur. Odamız, salgının yüksek seyrettiği dönemlerde esnek çalışma sistemine geçmiş, bununla birlikte teknolojinin imkânlarından yararlanarak toplantılarını, seminerlerini ve çalışmalarını dijitale taşıyarak faaliyetlerini aksatmadan devam ettirmiştir. Özellikle salgın sürecinde, dijitalleşmenin önemi ve gerekliliği üyelerimize anlatılmış olup, Oda olarak da bu farkındalık benimsenmiştir. Bu konuda, iş dünyasına örnek olacak hizmetler verilmiş ve “Dijital Oda” dönemine yenilik getirerek, iş dünyasının en büyük veri tabanı olan İTO internet portalı yenilenmiştir. Burada, hükûmetimizin, salgına karşı ekonomik ve sağlık başta olmak üzere birçok alanda aldığı kararlara yer verilmiş ve daha hızlı duyurulması sağlanmıştır.

Odamız, salgının ülkemizde ilk görülme zamanından itibaren iş dünyası temsilcileri ile sık bir şekilde görüşmeler yaparak, iş dünyasında yaşanan finansman, işsizlik, istihdam, ciro kaybı ve vergi ödemeleri gibi daha pek çok sorunları ele alan, hem genel hem de sektörel bazda rapor hazırlayarak, gerek Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine gerek ilgili bakanlıklar ve kurumlar nezdinde girişimlerde bulunmuş olup, sorunların çözümüne yönelik çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bugüne kadar hükûmetimizin ve valiliğimizin salgına ilişkin almış olduğu tedbirlerin ve desteklerin birçoğunda İstanbul Ticaret Odasının katkısı bulunmaktadır.


Bununla birlikte, salgın süresince iş dünyası temsilcileriyle birlikte sık sık video konferans yöntemiyle bir araya gelerek, iş dünyasının sorunları ilk ağızdan öğrenilmiş ve bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalarda bulunulmuştur. Özellikle üyelerimizden gelen ve salgının ilk zamanlarında yaşanılan finansman erişim sıkıntısı göz önünde bulundurularak; finansman erişimde zorlanan üyelerimiz için Odamız ve TOBB aracılığı ile KOBİ’lere destek amacı ile oluşturulan düşük faizli kredi mekânizması kapsamında nefes kredisi imkânı sunulmuştur. Bununla birlikte, Haziran ayında Oda ve Borsalara ödenmesi gereken yıllık üyelik ve munzam aidatları, gecikme zammı ve faiz, tahakkuk ettirilmeksizin Ekim 2020 dönemine ertelenmiş ve üyelerimize olan destek her geçen gün devam etmiştir.

Diğer taraftan, salgın sürecinde ekonominin “kurallarla birlikte normalleşmesi” için hükûmetimizin çalışmalarına katkı ve destekte bulunulmuştur. Nitekim, Haziran 2020 döneminden itibaren salgın tedbirlerinin planlı bir şekilde hafifletilmesi ile ekonomide yeniden çarkların hızlandığı, uzun zamandır çeşitli kısıtlamalar ile kapalı kalan pek çok sektörün faaliyete geçtiği ve bu gelişmelerin ülke ekonomisinin büyümesinde önemli rol oynadığı görülürken, yılın son çeyreğinde de büyümenin devam ettiği gözlenmiş; böylece yıl genelinde ülke ekonomisinin %1,8 oranında büyüdüğü görülmüştür.

Bununla birlikte, son dönemde salgının artmasına karşı aşılama sürecinin hızlanmasıyla önümüzdeki dönemde salgının yayılımı azalacak olup, ekonomik faaliyetin yeniden hızlanacağı, bu süreç içerisinde üyelerimizin sorunlarının Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere ilgili bakanlıklara, kurum ve kuruluşlara iletileceği, böylece ekonomide daha hızlı iyileşmenin sağlanacağı öngörülmektedir.

Sonuç olarak, önümüzdeki dönemde salgının yayılımının kırılması ile normalleşme döneminin hızlanacağı ve bir önceki seneye göre ekonomik faaliyetin daha iyi bir görünüm sergileyeceği öngörülmektedir. Bununla birlikte, hükûmetimizin salgın sonrası dönemin ekonomik yapılanmasına uygun, sürdürülebilir, güçlü ve kaliteli büyümeye erişimi ortaya koyan “Ekonomi Reformları” paketiyle, ülke ekonomisindeki kalkınma daha hızlı gerçekleşecek ve refah seviyesinin yükseleceği bir ortam oluşacak; Odamız da çalışmaları ile ülke ekonomisine olan desteğini sürdürmeye devam edecektir.