Logo

Yayınlar

İstanbul 39: İlçelerin Sosyoekonomik Görünümü


İstanbul, 39 ilçesi ve 15 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin en dinamik ve karmaşık şehirlerinden biridir. Sosyoekonomik, kültürel ve mekansal açıdan büyük farklılıklar barındıran bu megakent, kentleşme, göç hareketleri ve iktisadi yeniden yapılanma süreçleriyle sürekli dönüşüyor. İlçeler arasındaki demografik yapılar, ekonomik faaliyetler, eğitim seviyeleri, sağlık hizmetlerine erişim ve ulaşım altyapısı gibi pek çok gösterge, İstanbul’un homojen bir bütün olmadığını; aksine, derin bölgesel eşitsizliklerle şekillendiğini ortaya koyuyor. İstanbul 39: İlçelerin Sosyoekonomik Görünümü başlıklı bu rapor, ilçeler arasındaki farklılıkları demografi, ekonomi, sağlık, eğitim, çevre, ulaşım ve sosyal hayat gibi temel göstergeler üzerinden ele alarak, kentin güncel sosyoekonomik yapısını detaylı bir şekilde analiz ediyor. İLKE Araştırmacısı Enes Koru tarafından hazırlanan bu çalışma, İstanbul’un mevcut sosyoekonomik dinamiklerini daha iyi anlamak üzere bütüncül bir perspektif sunarken, yerel yönetimlere ve kent politikalarına yönelik öneriler de içeriyor. Bu yönüyle rapor, yerel yönetimler, politika yapıcılar, akademisyenler ve araştırmacılar için önemli bir başvuru kaynağı niteliğinde. Resmî veriler, istatistiksel analizler ve mekansal karşılaştırmalarla desteklenen İstanbul 39, kentteki eşitsizlikleri görünür kılmayı, sürdürülebilir ve kapsayıcı çözümler üretmeyi, kente dair akademik ve stratejik tartışmalara katkıda bulunmayı hedefliyor. İstanbul, 39 ilçesi ve 15 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin en dinamik ve karmaşık şehirlerinden biridir. Sosyoekonomik, kültürel ve mekansal açıdan büyük farklılıklar barındıran bu megakent, kentleşme, göç hareketleri ve iktisadi yeniden yapılanma süreçleriyle sürekli dönüşüyor. İlçeler arasındaki demografik yapılar, ekonomik faaliyetler, eğitim seviyeleri, sağlık hizmetlerine erişim ve ulaşım altyapısı gibi pek çok gösterge, İstanbul’un homojen bir bütün olmadığını; aksine, derin bölgesel eşitsizliklerle şekillendiğini ortaya koyuyor. İstanbul 39: İlçelerin Sosyoekonomik Görünümü başlıklı bu rapor, ilçeler arasındaki farklılıkları demografi, ekonomi, sağlık, eğitim, çevre, ulaşım ve sosyal hayat gibi temel göstergeler üzerinden ele alarak, kentin güncel sosyoekonomik yapısını detaylı bir şekilde analiz ediyor. İstanbul, 39 ilçesi ve 15 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin en dinamik ve karmaşık şehirlerinden biridir. Sosyoekonomik, kültürel ve mekansal açıdan büyük farklılıklar barındıran bu megakent, kentleşme, göç hareketleri ve iktisadi yeniden yapılanma süreçleriyle sürekli dönüşüyor. İlçeler arasındaki demografik yapılar, ekonomik faaliyetler, eğitim seviyeleri, sağlık hizmetlerine erişim ve ulaşım altyapısı gibi pek çok gösterge, İstanbul’un homojen bir bütün olmadığını; aksine, derin bölgesel eşitsizliklerle şekillendiğini ortaya koyuyor. İstanbul 39: İlçelerin Sosyoekonomik Görünümü başlıklı bu rapor, ilçeler arasındaki farklılıkları demografi, ekonomi, sağlık, eğitim, çevre, ulaşım ve sosyal hayat gibi temel göstergeler üzerinden ele alarak, kentin güncel sosyoekonomik yapısını detaylı bir şekilde analiz ediyor. İLKE Araştırmacısı Enes Koru tarafından hazırlanan bu çalışma, İstanbul’un mevcut sosyoekonomik dinamiklerini daha iyi anlamak üzere bütüncül bir perspektif sunarken, yerel yönetimlere ve kent politikalarına yönelik öneriler de içeriyor. Bu yönüyle rapor, yerel yönetimler, politika yapıcılar, akademisyenler ve araştırmacılar için önemli bir başvuru kaynağı niteliğinde. Resmî veriler, istatistiksel analizler ve mekansal karşılaştırmalarla desteklenen İstanbul 39, kentteki eşitsizlikleri görünür kılmayı, sürdürülebilir ve kapsayıcı çözümler üretmeyi, kente dair akademik ve stratejik tartışmalara katkıda bulunmayı hedefliyor. İLKE Araştırmacısı Enes Koru tarafından hazırlanan bu çalışma, İstanbul’un mevcut sosyoekonomik dinamiklerini daha iyi anlamak üzere bütüncül bir perspektif sunarken, yerel yönetimlere ve kent politikalarına yönelik öneriler de içeriyor. Bu yönüyle rapor, yerel yönetimler, politika yapıcılar, akademisyenler ve araştırmacılar için önemli bir başvuru kaynağı niteliğinde. Resmî veriler, istatistiksel analizler ve mekansal karşılaştırmalarla desteklenen İstanbul 39, kentteki eşitsizlikleri görünür kılmayı, sürdürülebilir ve kapsayıcı çözümler üretmeyi, kente dair akademik ve stratejik tartışmalara katkıda bulunmayı hedefliyor.

The Outlook of Palestine: Palestinian Society in Data Report - Arabic


For decades, Palestine has endured the hardships of Israeli occupation. Since October 7, 2023, the violence perpetrated by the occupying regime has escalated to genocide, pushing the Palestinian issue to the forefront of global public opinion and raising urgent questions about Palestine and the actions of the occupying power.   What are Palestinians' longstanding administrative, economic, and social challenges? How has the occupation impacted Palestinian society, and how does that society continue to resist? This report, The Outlook of Palestine, seeks to answer these critical questions.   The report provides a comprehensive examination of Palestine’s socio-economic situation before October 7 and analyses the effects of Israeli occupation policies on Palestinian society. Using critical indicators in demography, economy, education, health, and labor, the report presents data that reveals both the structural challenges and the resilience within Palestinian society. Additionally, it explores the impact of Israel’s blockade and settlement policies on daily life in Palestine, the conditions of Palestinians in the diaspora, and the social consequences of the occupation.   The Outlook of Palestine report aims to be a resource for studies on Palestine worldwide. The primary purpose of this report is to meet the most basic need in the field of information in today’s world, where the liberation of Palestine requires the partnership of power, will, and knowledge.   Click here to access the English report   Click here to access the Turkish report For decades, Palestine has endured the hardships of Israeli occupation. Since October 7, 2023, the violence perpetrated by the occupying regime has escalated to genocide, pushing the Palestinian issue to the forefront of global public opinion and raising urgent questions about Palestine and the actions of the occupying power. What are Palestinians' longstanding administrative, economic, and social challenges? How has the occupation impacted Palestinian society, and how does that society continue to resist? This report, The Outlook of Palestine, seeks to answer these critical questions. The report provides a comprehensive examination of Palestine’s socio-economic situation before October 7 and analyses the effects of Israeli occupation policies on Palestinian society. Using critical indicators in demography, economy, education, health, and labor, the report presents data that reveals both the structural challenges and the resilience within Palestinian society. Additionally, it explores the impact of Israel’s blockade and settlement policies on daily life in Palestine, the conditions of Palestinians in the diaspora, and the social consequences of the occupation. The Outlook of Palestine report aims to be a resource for studies on Palestine worldwide. The primary purpose of this report is to meet the most basic need in the field of information in today’s world, where the liberation of Palestine requires the partnership of power, will, and knowledge. Click here to access the English report Click here to access the Turkish report

Kent Yönetiminde Yerel Katılım


Kent Yönetiminde Yerel Katılım Günümüzde kentlerde demokrasilerin gelişmişliği ve demokratik sistemlerin kalitesi, vatandaşların karar alma süreçlerine katılımıyla doğrudan ilişkilidir. Modern kent demokrasisi anlayışında, katılım yalnızca oy verme eylemiyle sınırlı kalmayıp bireylerin kendilerini ilgilendiren konularda aktif rol alabilmelerini de kapsamaktadır. Bu nedenle, Türkiye'de kent yönetiminde yerel katılımın artırılması, demokratik süreçlerin derinleşmesi, şeffaflık ve hesap verebilirliğin sağlanması açısından kritik önem taşımaktadır. Bu politika notu, Türkiye'deki kent yönetimine yerel katılımın önemini vurgulamakta, mevcut durumu analiz etmekte ve sorunların çözümüne yönelik politika önerileri sunmaktadır. Öneriler, hukuki düzenlemelerden mali ve teknik kapasitelerin artırılmasına, eğitim ve bilinçlendirme kampanyalarından yenilikçi katılım araçlarının geliştirilmesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Kent Yönetiminde Yerel Katılım Günümüzde kentlerde demokrasilerin gelişmişliği ve demokratik sistemlerin kalitesi, vatandaşların karar alma süreçlerine katılımıyla doğrudan ilişkilidir. Modern kent demokrasisi anlayışında, katılım yalnızca oy verme eylemiyle sınırlı kalmayıp bireylerin kendilerini ilgilendiren konularda aktif rol alabilmelerini de kapsamaktadır. Bu nedenle, Türkiye'de kent yönetiminde yerel katılımın artırılması, demokratik süreçlerin derinleşmesi, şeffaflık ve hesap verebilirliğin sağlanması açısından kritik önem taşımaktadır. Günümüzde kentlerde demokrasilerin gelişmişliği ve demokratik sistemlerin kalitesi, vatandaşların karar alma süreçlerine katılımıyla doğrudan ilişkilidir. Modern kent demokrasisi anlayışında, katılım yalnızca oy verme eylemiyle sınırlı kalmayıp bireylerin kendilerini ilgilendiren konularda aktif rol alabilmelerini de kapsamaktadır. Bu nedenle, Türkiye'de kent yönetiminde yerel katılımın artırılması, demokratik süreçlerin derinleşmesi, şeffaflık ve hesap verebilirliğin sağlanması açısından kritik önem taşımaktadır. Bu politika notu, Türkiye'deki kent yönetimine yerel katılımın önemini vurgulamakta, mevcut durumu analiz etmekte ve sorunların çözümüne yönelik politika önerileri sunmaktadır. Öneriler, hukuki düzenlemelerden mali ve teknik kapasitelerin artırılmasına, eğitim ve bilinçlendirme kampanyalarından yenilikçi katılım araçlarının geliştirilmesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bu politika notu, Türkiye'deki kent yönetimine yerel katılımın önemini vurgulamakta, mevcut durumu analiz etmekte ve sorunların çözümüne yönelik politika önerileri sunmaktadır. Öneriler, hukuki düzenlemelerden mali ve teknik kapasitelerin artırılmasına, eğitim ve bilinçlendirme kampanyalarından yenilikçi katılım araçlarının geliştirilmesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

The Outlook of Palestine: Palestinian Society in Data Report - English Version


For decades, Palestine has endured the hardships of Israeli occupation. Since October 7, 2023, the violence perpetrated by the occupying regime has escalated to genocide, pushing the Palestinian issue to the forefront of global public opinion and raising urgent questions about Palestine and the actions of the occupying power.   What are Palestinians' longstanding administrative, economic, and social challenges? How has the occupation impacted Palestinian society, and how does that society continue to resist? This report, The Outlook of Palestine, seeks to answer these critical questions.   The report provides a comprehensive examination of Palestine’s socio-economic situation before October 7 and analyses the effects of Israeli occupation policies on Palestinian society. Using critical indicators in demography, economy, education, health, and labor, the report presents data that reveals both the structural challenges and the resilience within Palestinian society. Additionally, it explores the impact of Israel’s blockade and settlement policies on daily life in Palestine, the conditions of Palestinians in the diaspora, and the social consequences of the occupation.   The Outlook of Palestine report aims to be a resource for studies on Palestine worldwide. The primary purpose of this report is to meet the most basic need in the field of information in today’s world, where the liberation of Palestine requires the partnership of power, will, and knowledge. For decades, Palestine has endured the hardships of Israeli occupation. Since October 7, 2023, the violence perpetrated by the occupying regime has escalated to genocide, pushing the Palestinian issue to the forefront of global public opinion and raising urgent questions about Palestine and the actions of the occupying power. For decades, Palestine has endured the hardships of Israeli occupation. Since October 7, 2023, the violence perpetrated by the occupying regime has escalated to genocide, pushing the Palestinian issue to the forefront of global public opinion and raising urgent questions about Palestine and the actions of the occupying power. What are Palestinians' longstanding administrative, economic, and social challenges? How has the occupation impacted Palestinian society, and how does that society continue to resist? This report, The Outlook of Palestine, seeks to answer these critical questions. What are Palestinians' longstanding administrative, economic, and social challenges? How has the occupation impacted Palestinian society, and how does that society continue to resist? This report, The Outlook of Palestine, seeks to answer these critical questions. The report provides a comprehensive examination of Palestine’s socio-economic situation before October 7 and analyses the effects of Israeli occupation policies on Palestinian society. Using critical indicators in demography, economy, education, health, and labor, the report presents data that reveals both the structural challenges and the resilience within Palestinian society. Additionally, it explores the impact of Israel’s blockade and settlement policies on daily life in Palestine, the conditions of Palestinians in the diaspora, and the social consequences of the occupation. The report provides a comprehensive examination of Palestine’s socio-economic situation before October 7 and analyses the effects of Israeli occupation policies on Palestinian society. Using critical indicators in demography, economy, education, health, and labor, the report presents data that reveals both the structural challenges and the resilience within Palestinian society. Additionally, it explores the impact of Israel’s blockade and settlement policies on daily life in Palestine, the conditions of Palestinians in the diaspora, and the social consequences of the occupation. The Outlook of Palestine report aims to be a resource for studies on Palestine worldwide. The primary purpose of this report is to meet the most basic need in the field of information in today’s world, where the liberation of Palestine requires the partnership of power, will, and knowledge. The Outlook of Palestine report aims to be a resource for studies on Palestine worldwide. The primary purpose of this report is to meet the most basic need in the field of information in today’s world, where the liberation of Palestine requires the partnership of power, will, and knowledge.

Göçmenlere Yönelik Tutumlar: İşgücü Piyasaları Bağlamında Bir Analiz


Göçmenler, günümüzde Türk kamuoyunun toplumsal sorun önceliklerinde ilk sıralarda yer almaktadır. Güncel tartışmalarda göç sorununun, kültürel ve politik yönlerinin ön plana çıkarıldığı görülmektedir. Ancak kapsamlı kamuoyu araştırmaları, vatandaşların göçmenlere ilişkin olumsuz tutumlarının temelinde, işgücü piyasalarındaki rekabet tehdidi algısının yattığını göstermektedir. Ülkemizde göçmen işgücü figürü, 1990’ların ortasından itibaren görünür olmakla birlikte; kamuoyunun ilgisi 2011 sonrası Suriyelilerin göçüyle canlanmıştır. Suriyeli göçmenlerin varlığı, diğer göçmen grupları gibi, kayıt dışı ve güvencesiz işlerde yoğunlaşmıştır. Bu analiz raporu, göçmenlere yönelik tutumları yönlendiren işgücü piyasalarıyla bağlantılı koşulları, Türk toplumu bağlamında değerlendirmeyi hedeflemektedir. Raporda, vatandaşların tutumlarının işgücü piyasalarındaki koşullardan nasıl etkilendiği kuramlar üzerinden tartışmaya açılmış ve işgücü piyasalarında bir göçmen alt segmenti oluşmasına neden olan koşullar değerlendirilmiştir. Son olarak, var olan kapsamlı veri setleri üzerinden vatandaşların işgücü piyasalarındaki konumlarına göre tutum farkları analiz edilmiştir.  Göçmenler, günümüzde Türk kamuoyunun toplumsal sorun önceliklerinde ilk sıralarda yer almaktadır. Güncel tartışmalarda göç sorununun, kültürel ve politik yönlerinin ön plana çıkarıldığı görülmektedir. Ancak kapsamlı kamuoyu araştırmaları, vatandaşların göçmenlere ilişkin olumsuz tutumlarının temelinde, işgücü piyasalarındaki rekabet tehdidi algısının yattığını göstermektedir. Ülkemizde göçmen işgücü figürü, 1990’ların ortasından itibaren görünür olmakla birlikte; kamuoyunun ilgisi 2011 sonrası Suriyelilerin göçüyle canlanmıştır. Suriyeli göçmenlerin varlığı, diğer göçmen grupları gibi, kayıt dışı ve güvencesiz işlerde yoğunlaşmıştır. Bu analiz raporu, göçmenlere yönelik tutumları yönlendiren işgücü piyasalarıyla bağlantılı koşulları, Türk toplumu bağlamında değerlendirmeyi hedeflemektedir. Raporda, vatandaşların tutumlarının işgücü piyasalarındaki koşullardan nasıl etkilendiği kuramlar üzerinden tartışmaya açılmış ve işgücü piyasalarında bir göçmen alt segmenti oluşmasına neden olan koşullar değerlendirilmiştir. Son olarak, var olan kapsamlı veri setleri üzerinden vatandaşların işgücü piyasalarındaki konumlarına göre tutum farkları analiz edilmiştir.