Logo

Yayınlar

Toplumun Görünümü: İstatistiksel Verilerle Türkiye Toplumu


Toplumun Görünümü: İstatistiksel Verilerle Türkiye Toplumu (2010-2020) raporu toplumsal meseleleri kilit göstergeler ışığında izah ediyor. 12 ana bölümden oluşan raporda ulusal ve uluslararası veri tabanlarından derlenen göstergelerle şümullü kaynak oluşturuldu. 76 konuyu sayısal göstergeler ve veriler çerçevesinde analiz eden bu raporda okuyuculara hukuktan eğitime, ekonomiden kültüre kadar çok çeşitli konulara dair analizleri bir arada bulabilme fırsatını sunuyoruz. Türkiye’nin meselelerine yukarıdan bir bakış sunan Toplumun Görünümü raporu sade diliyle kamuoyuna, sorun teşhis ve önerileriyle politika-yapıcılara ve akademiye hitap ediyor.   Temel ekonomik göstergeler, toplumsal ilişkileri anlamak için elzemdir. Bununla beraber, sosyal göstergeler ve tüm bunlara ilişkin kritik olguları bütünlüklü biçimde değerlendirebilmek çeşitli değişkenleri birlikte ele almakla mümkündür. Bu bağlamda rapor; 12 kategori, 75 alt başlık ve 273 grafik ile toplumun görünümünü detaylı bir biçimde okuyuculara sunması açısından önem arz etmektedir. Araştırmanın ana amacı mevcut durumu aktarmanın da ötesinde; elde edilen veriler ve geliştirilen öneriler yoluyla istikrarlı bir kalkınma planına işaret etmektir.  Toplumun Görünümü: İstatistiksel Verilerle Türkiye Toplumu (2010-2020) raporu toplumsal meseleleri kilit göstergeler ışığında izah ediyor. 12 ana bölümden oluşan raporda ulusal ve uluslararası veri tabanlarından derlenen göstergelerle şümullü kaynak oluşturuldu. 76 konuyu sayısal göstergeler ve veriler çerçevesinde analiz eden bu raporda okuyuculara hukuktan eğitime, ekonomiden kültüre kadar çok çeşitli konulara dair analizleri bir arada bulabilme fırsatını sunuyoruz. Türkiye’nin meselelerine yukarıdan bir bakış sunan Toplumun Görünümü raporu sade diliyle kamuoyuna, sorun teşhis ve önerileriyle politika-yapıcılara ve akademiye hitap ediyor. Toplumun Görünümü: İstatistiksel Verilerle Türkiye Toplumu (2010-2020) raporu toplumsal meseleleri kilit göstergeler ışığında izah ediyor. 12 ana bölümden oluşan raporda ulusal ve uluslararası veri tabanlarından derlenen göstergelerle şümullü kaynak oluşturuldu. 76 konuyu sayısal göstergeler ve veriler çerçevesinde analiz eden bu raporda okuyuculara hukuktan eğitime, ekonomiden kültüre kadar çok çeşitli konulara dair analizleri bir arada bulabilme fırsatını sunuyoruz. Türkiye’nin meselelerine yukarıdan bir bakış sunan Toplumun Görünümü raporu sade diliyle kamuoyuna, sorun teşhis ve önerileriyle politika-yapıcılara ve akademiye hitap ediyor. Temel ekonomik göstergeler, toplumsal ilişkileri anlamak için elzemdir. Bununla beraber, sosyal göstergeler ve tüm bunlara ilişkin kritik olguları bütünlüklü biçimde değerlendirebilmek çeşitli değişkenleri birlikte ele almakla mümkündür. Bu bağlamda rapor; 12 kategori, 75 alt başlık ve 273 grafik ile toplumun görünümünü detaylı bir biçimde okuyuculara sunması açısından önem arz etmektedir. Araştırmanın ana amacı mevcut durumu aktarmanın da ötesinde; elde edilen veriler ve geliştirilen öneriler yoluyla istikrarlı bir kalkınma planına işaret etmektir.  Temel ekonomik göstergeler, toplumsal ilişkileri anlamak için elzemdir. Bununla beraber, sosyal göstergeler ve tüm bunlara ilişkin kritik olguları bütünlüklü biçimde değerlendirebilmek çeşitli değişkenleri birlikte ele almakla mümkündür. Bu bağlamda rapor; 12 kategori, 75 alt başlık ve 273 grafik ile toplumun görünümünü detaylı bir biçimde okuyuculara sunması açısından önem arz etmektedir. Araştırmanın ana amacı mevcut durumu aktarmanın da ötesinde; elde edilen veriler ve geliştirilen öneriler yoluyla istikrarlı bir kalkınma planına işaret etmektir. 

Türkiye’nin Verimlilik Düzeyi Nasıl Yükseltilebilir? Vasat İnsan Tuzağından Kurtulmak


İLKE Vakfı olarak Türkiye’nin yüzleşmekte olduğu toplumsal sorunları tespit ederek veriye dayalı ve somut çözüm önerileri getirmek üzere kurduğumuz Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nden Metin Toprak ve Mahmut Demirkıran, “Türkiye’nin Verimlilik Düzeyi Nasıl Yükseltilebilir?Vasat İnsan Tuzağından Kurtulmak” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı.​ Politika notunda Türkiye’nin işgücü verimlilik düzeyi; çalışma saatleri, kişi başına düşen refah, sermaye yoğunluğu, üniversite düzeyinde okullaşma ve kişi başına düşen GSYH verilerine dayanarak analiz edildi. Sonuçta verimlilik düzeyini arttırmak ve insan kaynağına nitelik kazandırmak için yeni mekanizmalara ve stratejilere ihtiyaç olduğu vurgulandı.Eğitimde beceri ve yetkinlik temelli modelin esas alınması, dijitalleşmeye bağlı olarak yeni üretim ve iş modellerinin ön plana çıkarılması ve meritokratik sistem tasarımı üst başlıklarından oluşan önerilere yer verildi. Siyasi sistem tasarımı ve özgürlükler, insan kaynağının sahip olması gereken yeni nesil beceri ve yetkinlikler, yeni üretim ve iş modellerindeki sermaye ve teknoloji yoğunluğu ve dijitalleşmenin ivmelendirdiği toplum 5.0 ve endüstri 4.0 tartışma­ları, Birleşmiş Milletler’in giderek daha fazla öne çıkardığı sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin hükümetlerin, şirketlerin, eğitim kurumlarının ve sivil top­lum kuruluşlarının öncelikleri arasına girmesi gerektiğinin altı çizildi.

Müslüman Dünyadan Fikri Birikimler Raporu 2021

İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı (İLKE) olarak 2021 yılında başlattığımız Müslüman Toplumlarda Düşünce ve Hareketler projesi kapsamında hazırladığımız Müslüman Dünyadan...

Türkiye ve Paris İklim Anlaşması: Yükümlülükler ve Uygulama İçin Öneriler


İLKE Vakfı olarak Türkiye’nin yüzleşmekte olduğu toplumsal sorunları tespit ederek veriye dayalı ve somut çözüm önerileri getirmek üzere kurduğumuz Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi!  İLKE Araştırmacısı Gülnaz Yücel, “Türkiye ve Paris İklim Anlaşması: Yükümlülükler ve Uygulama İçin Öneriler” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı.    İklim değişikliği sebebiyle meydana gelen çevresel hasar ve bozulan doğal denge, insanların hayatlarını ve yaşam standartlarını tehdit etmeye başlamıştır. Bu nedenle devletler bir araya gelerek “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi”ni imzalayarak her yıl Taraflar Konferansı gerçekleştirme kararı almıştır. Kyoto Protokolü sonrası, 2015 yılında Paris Anlaşması 21. Taraflar Konferansı’nda imzalanmıştır. Paris Anlaşması, devletlere ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar yükleyerek karbon emisyonu azaltımı için her devlete kendi belirlediği ulusal katkı beyanı ölçüsünde sorumluluk yüklemektedir. Bu politika notunda Paris Anlaşması’nın imzalanmasına giden süreç ve Türkiye’nin bu süreçteki tutumu ve anlaşmayı imzalama nedenleri açıklanmıştır. Ardından Paris Anlaşması’nın uygulanmasına dair kısa, orta ve uzun vadede önerilere yer verilmiştir. İLKE Vakfı olarak Türkiye’nin yüzleşmekte olduğu toplumsal sorunları tespit ederek veriye dayalı ve somut çözüm önerileri getirmek üzere kurduğumuz Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi!  İLKE Araştırmacısı Gülnaz Yücel, “Türkiye ve Paris İklim Anlaşması: Yükümlülükler ve Uygulama İçin Öneriler” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı.  İklim değişikliği sebebiyle meydana gelen çevresel hasar ve bozulan doğal denge, insanların hayatlarını ve yaşam standartlarını tehdit etmeye başlamıştır. Bu nedenle devletler bir araya gelerek “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi”ni imzalayarak her yıl Taraflar Konferansı gerçekleştirme kararı almıştır. Kyoto Protokolü sonrası, 2015 yılında Paris Anlaşması 21. Taraflar Konferansı’nda imzalanmıştır. Paris Anlaşması, devletlere ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar yükleyerek karbon emisyonu azaltımı için her devlete kendi belirlediği ulusal katkı beyanı ölçüsünde sorumluluk yüklemektedir. Bu politika notunda Paris Anlaşması’nın imzalanmasına giden süreç ve Türkiye’nin bu süreçteki tutumu ve anlaşmayı imzalama nedenleri açıklanmıştır. Ardından Paris Anlaşması’nın uygulanmasına dair kısa, orta ve uzun vadede önerilere yer verilmiştir.

Türkiye’de Ev Sahipliği ve Kiracılığın Değişen Yapısı


İLKE Vakfı olarak Türkiye’nin yüzleşmekte olduğu toplumsal sorunları tespit ederek veriye dayalı ve somut çözüm önerileri getirmek üzere kurduğumuz Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) sağlıkta özelleşme, yeşil ekonomi, genç işsizlik, Üniversitelerde AR-GE, arabuluculuk ve uzlaştırma ve nitelikli göçmen iş gücü konularında yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Gebze Teknik Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Ziya Paköz,  “Türkiye’de Ev Sahipliği ve Kiracılığın Değişen Yapısı” başlıklı politika notunu, TODAM için kaleme aldı. Politika notunda; küresel konut piyasasındaki ve Türkiye’deki eğilimlerin benzer istikamette olduğu, kiracıların motivasyonunun ve buna bağlı olarak ihtiyaç ve sorunlarının farklılaştığı, Türkiye’de ailelerin %6’sına tekabül eden yaklaşık 1,5 milyon ailenin hem yoksulluk sınırının altında hem de ikamet ettiği evde kiracı konumunda yaşadığı, kentsel dönüşümün kiracıları ve hassas kesimleri çoğunlukla olumsuz etkilediği gibi bulgulara ulaşıldı.  Politika notunda, konut politikalarının odağında hem yoksul hem kiracı olan 1,5 milyon aile yer alması gerektiği vurgulandı. Destekleme ve düzenlemeye ilişkin acil müdahale ve eylemler, kiralanabilir konut stokunu artırmaya yönelik kısa vadeli çözümler ve stratejiler, hassas kesimleri ev sahibi yapma ve konut arzının yapısını değiştirme gibi orta ve uzun vadeli politikalar gibi başlıklar politika notunda önerilerin genel çerçevesini oluşturdu. İLKE Vakfı olarak Türkiye’nin yüzleşmekte olduğu toplumsal sorunları tespit ederek veriye dayalı ve somut çözüm önerileri getirmek üzere kurduğumuz Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) sağlıkta özelleşme, yeşil ekonomi, genç işsizlik, Üniversitelerde AR-GE, arabuluculuk ve uzlaştırma ve nitelikli göçmen iş gücü konularında yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Gebze Teknik Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Ziya Paköz,  “Türkiye’de Ev Sahipliği ve Kiracılığın Değişen Yapısı” başlıklı politika notunu, TODAM için kaleme aldı. Politika notunda; küresel konut piyasasındaki ve Türkiye’deki eğilimlerin benzer istikamette olduğu, kiracıların motivasyonunun ve buna bağlı olarak ihtiyaç ve sorunlarının farklılaştığı, Türkiye’de ailelerin %6’sına tekabül eden yaklaşık 1,5 milyon ailenin hem yoksulluk sınırının altında hem de ikamet ettiği evde kiracı konumunda yaşadığı, kentsel dönüşümün kiracıları ve hassas kesimleri çoğunlukla olumsuz etkilediği gibi bulgulara ulaşıldı.  Gebze Teknik Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Ziya Paköz,  “Türkiye’de Ev Sahipliği ve Kiracılığın Değişen Yapısı” başlıklı politika notunu, TODAM için kaleme aldı. Politika notunda;  küresel konut piyasasındaki ve Türkiye’deki eğilimlerin benzer istikamette olduğu, kiracıların motivasyonunun ve buna bağlı olarak ihtiyaç ve sorunlarının farklılaştığı, Türkiye’de ailelerin %6’sına tekabül eden yaklaşık 1,5 milyon ailenin hem yoksulluk sınırının altında hem de ikamet ettiği evde kiracı konumunda yaşadığı, kentsel dönüşümün kiracıları ve hassas kesimleri çoğunlukla olumsuz etkilediği gibi bulgulara ulaşıldı.  Politika notunda, konut politikalarının odağında hem yoksul hem kiracı olan 1,5 milyon aile yer alması gerektiği vurgulandı. Destekleme ve düzenlemeye ilişkin acil müdahale ve eylemler, kiralanabilir konut stokunu artırmaya yönelik kısa vadeli çözümler ve stratejiler, hassas kesimleri ev sahibi yapma ve konut arzının yapısını değiştirme gibi orta ve uzun vadeli politikalar gibi başlıklar politika notunda önerilerin genel çerçevesini oluşturdu.