Logo

Yayınlar

III. Sivil Toplum Zirvesi Sonuç Raporu


“Öncü Sivil Toplum: Sivil Toplumda İnsan Yönetimi” temasıyla gerçekleştirilen III. Sivil Toplum Zirvesi, sivil toplum kuruluşlarında insan kaynağı yönetiminin değişen ihtiyaçlarını ve geleceğe yönelik dönüşümünü ele alan kapsamlı bir tartışma zemini sundu. Zirvede, gönüllü yönetimi, değer odaklı liderlik, dijitalleşme, stratejik planlama ve öğrenen organizasyonlar gibi başlıklar altında, sivil toplumun hem bireysel hem de kurumsal kapasitesini artırmaya yönelik yaklaşımlar tartışıldı. İnsan odaklı bir yönetim anlayışının, toplumsal etkiyi kalıcı ve sürdürülebilir kılmadaki önemi vurgulandı. Bu raporda neler bulacaksınız? • 2024 Sivil Toplum Ödülleri kapsamında ödül kazanan kişi ve kuruluşlar• Sivil toplumda insan yönetimi alanındaki güncel eğilimler ve çözüm önerileri• İlham verici proje hikayeleri: İnsan Yönetimi alanında gerçekleştirilen başarılı ve örnek projeler• PiT kişilik envanteri: STK’lar işe alım süreçlerinde nasıl daha etkili kullanılabilir?“Öncü Sivil Toplum: Sivil Toplumda İnsan Yönetimi” Sonuç Raporu, sivil toplum alanının karşılaştığı zorluklara karşı yenilikçi, kapsayıcı ve sürdürülebilir çözümler sunuyor. Rapor, sivil toplum profesyonelleri, sivil toplum yöneticileri ve insan yönetimi alanında çalışan profesyonellere yol gösterici öneriler içeriyor. “Öncü Sivil Toplum: Sivil Toplumda İnsan Yönetimi” temasıyla gerçekleştirilen III. Sivil Toplum Zirvesi, sivil toplum kuruluşlarında insan kaynağı yönetiminin değişen ihtiyaçlarını ve geleceğe yönelik dönüşümünü ele alan kapsamlı bir tartışma zemini sundu. Zirvede, gönüllü yönetimi, değer odaklı liderlik, dijitalleşme, stratejik planlama ve öğrenen organizasyonlar gibi başlıklar altında, sivil toplumun hem bireysel hem de kurumsal kapasitesini artırmaya yönelik yaklaşımlar tartışıldı. İnsan odaklı bir yönetim anlayışının, toplumsal etkiyi kalıcı ve sürdürülebilir kılmadaki önemi vurgulandı. “Öncü Sivil Toplum: Sivil Toplumda İnsan Yönetimi”  temasıyla gerçekleştirilen III. Sivil Toplum Zirvesi, sivil toplum kuruluşlarında insan kaynağı yönetiminin değişen ihtiyaçlarını ve geleceğe yönelik dönüşümünü ele alan kapsamlı bir tartışma zemini sundu. Zirvede, gönüllü yönetimi, değer odaklı liderlik, dijitalleşme, stratejik planlama ve öğrenen organizasyonlar gibi başlıklar altında, sivil toplumun hem bireysel hem de kurumsal kapasitesini artırmaya yönelik yaklaşımlar tartışıldı. İnsan odaklı bir yönetim anlayışının, toplumsal etkiyi kalıcı ve sürdürülebilir kılmadaki önemi vurgulandı. Bu raporda neler bulacaksınız? Bu raporda neler bulacaksınız? • • 2024 Sivil Toplum Ödülleri kapsamında ödül kazanan kişi ve kuruluşlar 2024 Sivil Toplum Ödülleri kapsamında ödül kazanan kişi ve kuruluşlar • • Sivil toplumda insan yönetimi alanındaki güncel eğilimler ve çözüm önerileri Sivil toplumda insan yönetimi alanındaki güncel eğilimler ve çözüm önerileri • • İlham verici proje hikayeleri: İnsan Yönetimi alanında gerçekleştirilen başarılı ve örnek projeler İlham verici proje hikayeleri: İnsan Yönetimi alanında gerçekleştirilen başarılı ve örnek projeler • • PiT kişilik envanteri: STK’lar işe alım süreçlerinde nasıl daha etkili kullanılabilir? PiT kişilik envanteri: STK’lar işe alım süreçlerinde nasıl daha etkili kullanılabilir? “Öncü Sivil Toplum: Sivil Toplumda İnsan Yönetimi” Sonuç Raporu, sivil toplum alanının karşılaştığı zorluklara karşı yenilikçi, kapsayıcı ve sürdürülebilir çözümler sunuyor. Rapor, sivil toplum profesyonelleri, sivil toplum yöneticileri ve insan yönetimi alanında çalışan profesyonellere yol gösterici öneriler içeriyor. “Öncü Sivil Toplum: Sivil Toplumda İnsan Yönetimi” Sonuç Raporu,  sivil toplum alanının karşılaştığı zorluklara karşı yenilikçi, kapsayıcı ve sürdürülebilir çözümler sunuyor. Rapor, sivil toplum profesyonelleri, sivil toplum yöneticileri ve insan yönetimi alanında çalışan profesyonellere yol gösterici öneriler içeriyor.

Sürdürülebilir Kalkınmada Sivil Toplum Kuruluşlarının Konumu


Etkisi her geçen gün artan küresel çevre sorunlarıyla mücadelede, çevre ile yaşam arasındaki dengeyi sağlama konusunda devletlere, işletmelere ve hatta bireylere önemli görevler düşmektedir. Küresel çevre sorunlarıyla mücadele etmek için sorumluluk alan sivil toplum kuruluşları hem birer aktör olarak hem de diğer aktörleri birbirine bağlamak için çalışmaktalar ve gün geçtikçe etki sahalarını artırmaktadırlar. Etkisi her geçen gün artan küresel çevre sorunlarıyla mücadelede, çevre ile yaşam arasındaki dengeyi sağlama konusunda devletlere, işletmelere ve hatta bireylere önemli görevler düşmektedir. Küresel çevre sorunlarıyla mücadele etmek için sorumluluk alan sivil toplum kuruluşları hem birer aktör olarak hem de diğer aktörleri birbirine bağlamak için çalışmaktalar ve gün geçtikçe etki sahalarını artırmaktadırlar. Sürdürülebilirlik kültürünü inşa etmek için çabalayan uluslararası çevre STK’larına paralel olarak Türkiye’deki çevre ve diğer STK’ların çevre uygulamalarına katılımı ve sürdürülebilir kalkınma için gereken amaçlarda işbirliği yapmaları vurgulanmaktadır. Aynı zamanda küresel çevre sorunlarıyla mücadele etmek ve uluslararası alanda işbirliğine entegre olunması için STK’ların uluslararasılaşma konusundaki eksiklikleri ve sürece uygun dönüşümleri öne çıkarılmaktadır Sürdürülebilirlik kültürünü inşa etmek için çabalayan uluslararası çevre STK’larına paralel olarak Türkiye’deki çevre ve diğer STK’ların çevre uygulamalarına katılımı ve sürdürülebilir kalkınma için gereken amaçlarda işbirliği yapmaları vurgulanmaktadır. Aynı zamanda küresel çevre sorunlarıyla mücadele etmek ve uluslararası alanda işbirliğine entegre olunması için STK’ların uluslararasılaşma konusundaki eksiklikleri ve sürece uygun dönüşümleri öne çıkarılmaktadır Sivil toplum kuruluşlarının yeşil organizasyon ve yeşil insan kaynakları yönetimi açısından ele alınmasının öneminden hareketle bu çalışmada, sürdürülebilir kalkınmada sivil toplum kuruluşlarının etkilerinin artırılması ve çerçevelerinin genişletilmesi adına hem sivil toplum kuruluşlarına hem de politika yapıcılara öneriler sunulmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarının yeşil organizasyon ve yeşil insan kaynakları yönetimi açısından ele alınmasının öneminden hareketle bu çalışmada, sürdürülebilir kalkınmada sivil toplum kuruluşlarının etkilerinin artırılması ve çerçevelerinin genişletilmesi adına hem sivil toplum kuruluşlarına hem de politika yapıcılara öneriler sunulmaktadır. Etkisi her geçen gün artan küresel çevre sorunlarıyla mücadelede, çevre ile yaşam arasındaki dengeyi sağlama konusunda devletlere, işletmelere ve hatta bireylere önemli görevler düşmektedir. Küresel çevre sorunlarıyla mücadele etmek için sorumluluk alan sivil toplum kuruluşları hem birer aktör olarak hem de diğer aktörleri birbirine bağlamak için çalışmaktalar ve gün geçtikçe etki sahalarını artırmaktadırlar.  Sürdürülebilirlik kültürünü inşa etmek için çabalayan uluslararası çevre STK’larına paralel olarak Türkiye’deki çevre ve diğer STK’ların çevre uygulamalarına katılımı ve sürdürülebilir kalkınma için gereken amaçlarda işbirliği yapmaları vurgulanmaktadır. Aynı zamanda küresel çevre sorunlarıyla mücadele etmek ve uluslararası alanda işbirliğine entegre olunması için STK’ların uluslararasılaşma konusundaki eksiklikleri ve sürece uygun dönüşümleri öne çıkarılmaktadır  Sivil toplum kuruluşlarının yeşil organizasyon ve yeşil insan kaynakları yönetimi açısından ele alınmasının öneminden hareketle bu çalışmada, sürdürülebilir kalkınmada sivil toplum kuruluşlarının etkilerinin artırılması ve çerçevelerinin genişletilmesi adına hem sivil toplum kuruluşlarına hem de politika yapıcılara öneriler sunulmaktadır.

Türkiye’de Vatandaşların ve Sivil Toplum Örgütlerinin Kamusal Kararlara Katılımı


Modern demokrasinin iki yüz yılı aşan deneyimi güçlü bir demokratik sistemin ancak güçlü ve siyasi karar alma mekanizmalarıyla diyalog içinde olan bir sivil toplum örgütlenmesi ile mümkün olduğuna işaret ediyor. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de önemli sivil toplum aktörleri arasında yer alan sivil toplum örgütlerinin (STÖ) karar alma süreçlerinde oynadıkları rolü mevzuat ve uygulamalar çerçevesinde ele alarak bir durum tespiti yapmak ve bu tespitten hareketle geleceğe yönelik sivil toplum katılımını güçlendirecek önerilerde bulunmaktır. Rapor, STÖ’lerin karar alma süreçlerine katılımı konusunda uluslararası ve ulusal düzenlemeler temelinde geliştirilen bir metodolojik yaklaşım temelinde yasama organı, merkezi idare ile yerel yönetimler düzeylerinde katılımla ilgili mevcut durum ve sorunları ele almaktadır. Modern demokrasinin iki yüz yılı aşan deneyimi güçlü bir demokratik sistemin ancak güçlü ve siyasi karar alma mekanizmalarıyla diyalog içinde olan bir sivil toplum örgütlenmesi ile mümkün olduğuna işaret ediyor. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de önemli sivil toplum aktörleri arasında yer alan sivil toplum örgütlerinin (STÖ) karar alma süreçlerinde oynadıkları rolü mevzuat ve uygulamalar çerçevesinde ele alarak bir durum tespiti yapmak ve bu tespitten hareketle geleceğe yönelik sivil toplum katılımını güçlendirecek önerilerde bulunmaktır. Modern demokrasinin iki yüz yılı aşan deneyimi güçlü bir demokratik sistemin ancak güçlü ve siyasi karar alma mekanizmalarıyla diyalog içinde olan bir sivil toplum örgütlenmesi ile mümkün olduğuna işaret ediyor. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de önemli sivil toplum aktörleri arasında yer alan sivil toplum örgütlerinin (STÖ) karar alma süreçlerinde oynadıkları rolü mevzuat ve uygulamalar çerçevesinde ele alarak bir durum tespiti yapmak ve bu tespitten hareketle geleceğe yönelik sivil toplum katılımını güçlendirecek önerilerde bulunmaktır. Rapor, STÖ’lerin karar alma süreçlerine katılımı konusunda uluslararası ve ulusal düzenlemeler temelinde geliştirilen bir metodolojik yaklaşım temelinde yasama organı, merkezi idare ile yerel yönetimler düzeylerinde katılımla ilgili mevcut durum ve sorunları ele almaktadır. Rapor, STÖ’lerin karar alma süreçlerine katılımı konusunda uluslararası ve ulusal düzenlemeler temelinde geliştirilen bir metodolojik yaklaşım temelinde yasama organı, merkezi idare ile yerel yönetimler düzeylerinde katılımla ilgili mevcut durum ve sorunları ele almaktadır.

Türkiye’de Afet Yönetimi ve Sivil Toplum Kuruluşları Mevcut Durum ve Öneriler


2009 yılında Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulmasıyla birlikte; ülkemizde yeni bir afet yönetim modeli uygulamaya konulmuş olup getirilen bu model ile çalışmalar, kriz yönetiminden risk yönetimine evrilmiştir. Ancak afet yönetiminde STK’ların hizmetleri genel olarak afet sırasında ve sonrasında müdahale faaliyetleri çerçevesinde ele alınmıştır. STK’ların afet tecrübesi ile hem AFAD’ın hem de ana çözüm ortakları kurumlarının koordinasyon faaliyetlerine bakıldığında, son yıllarda her ne kadar ciddi çalışmalar yapılmış olsa da en son yaşanan Kahramanmaraş depremi, afet yönetiminde yeni adımların atılması gerektiğini göstermiştir.   Türkiye’de afet yönetiminin ve STK‘ların mevcut durumunun ele alındığı bu analiz raporunda Türkiye’de afet yönetimi ve STK’ların yeri incelenmiştir. Sivil toplumun afet tecrübesi ele alındıktan sonra afetlerde koordinasyon ve STK iş birliğinin afete hazırlık aşamasından, afet yönetim sürecine, oradan afet sonrasında iyileştirme ve yeniden inşa aşamasına kadar niçin önemsenmesi gerektiği izah edilmiştir. Afetlerde kurumsal yapı ve koordinasyon, raporlama ve değerlendirme, arama kurtarma kapasitesi, sahaya intikal ve sahada çalışabilme, iletişim ve haberleşme, bağışların toplanması ve dağıtımı, CBS gibi araçların kullanımı gibi konulardaki zorluklar incelenmiştir. Analiz Raporu bu doğrultuda afet yönetimi ve STK’ların adaptasyonunda karşılaşılan yetersizlik alanlarını ve yol açtığı olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik öneriler sunmaktadır. 2009 yılında Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulmasıyla birlikte; ülkemizde yeni bir afet yönetim modeli uygulamaya konulmuş olup getirilen bu model ile çalışmalar, kriz yönetiminden risk yönetimine evrilmiştir. Ancak afet yönetiminde STK’ların hizmetleri genel olarak afet sırasında ve sonrasında müdahale faaliyetleri çerçevesinde ele alınmıştır. STK’ların afet tecrübesi ile hem AFAD’ın hem de ana çözüm ortakları kurumlarının koordinasyon faaliyetlerine bakıldığında, son yıllarda her ne kadar ciddi çalışmalar yapılmış olsa da en son yaşanan Kahramanmaraş depremi, afet yönetiminde yeni adımların atılması gerektiğini göstermiştir. Türkiye’de afet yönetiminin ve STK‘ların mevcut durumunun ele alındığı bu analiz raporunda Türkiye’de afet yönetimi ve STK’ların yeri incelenmiştir. Sivil toplumun afet tecrübesi ele alındıktan sonra afetlerde koordinasyon ve STK iş birliğinin afete hazırlık aşamasından, afet yönetim sürecine, oradan afet sonrasında iyileştirme ve yeniden inşa aşamasına kadar niçin önemsenmesi gerektiği izah edilmiştir. Afetlerde kurumsal yapı ve koordinasyon, raporlama ve değerlendirme, arama kurtarma kapasitesi, sahaya intikal ve sahada çalışabilme, iletişim ve haberleşme, bağışların toplanması ve dağıtımı, CBS gibi araçların kullanımı gibi konulardaki zorluklar incelenmiştir. Analiz Raporu bu doğrultuda afet yönetimi ve STK’ların adaptasyonunda karşılaşılan yetersizlik alanlarını ve yol açtığı olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik öneriler sunmaktadır. 2009 yılında Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulmasıyla birlikte; ülkemizde yeni bir afet yönetim modeli uygulamaya konulmuş olup getirilen bu model ile çalışmalar, kriz yönetiminden risk yönetimine evrilmiştir. Ancak afet yönetiminde STK’ların hizmetleri genel olarak afet sırasında ve sonrasında müdahale faaliyetleri çerçevesinde ele alınmıştır. STK’ların afet tecrübesi ile hem AFAD’ın hem de ana çözüm ortakları kurumlarının koordinasyon faaliyetlerine bakıldığında, son yıllarda her ne kadar ciddi çalışmalar yapılmış olsa da en son yaşanan Kahramanmaraş depremi, afet yönetiminde yeni adımların atılması gerektiğini göstermiştir. Türkiye’de afet yönetiminin ve STK‘ların mevcut durumunun ele alındığı bu analiz raporunda Türkiye’de afet yönetimi ve STK’ların yeri incelenmiştir. Sivil toplumun afet tecrübesi ele alındıktan sonra afetlerde koordinasyon ve STK iş birliğinin afete hazırlık aşamasından, afet yönetim sürecine, oradan afet sonrasında iyileştirme ve yeniden inşa aşamasına kadar niçin önemsenmesi gerektiği izah edilmiştir. Afetlerde kurumsal yapı ve koordinasyon, raporlama ve değerlendirme, arama kurtarma kapasitesi, sahaya intikal ve sahada çalışabilme, iletişim ve haberleşme, bağışların toplanması ve dağıtımı, CBS gibi araçların kullanımı gibi konulardaki zorluklar incelenmiştir. Analiz Raporu bu doğrultuda afet yönetimi ve STK’ların adaptasyonunda karşılaşılan yetersizlik alanlarını ve yol açtığı olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik öneriler sunmaktadır.

İLKE Politika Önerileri 12 | Sivil Toplum ve Devlet İlişkileri


İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın bir süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. İLKE olarak yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, ekonomi ve sivil toplum alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarla toplumun dönüşümüne ışık tutuyoruz. İLKE Vakfı olarak, şimdiye dek gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizi karar alıcılar, politika yapıcılar ve uygulayıcılara sunarak hizmet odaklı kimliğimizin gereğini yerine getirmeye çalıştık. Bu kapsamda hazırladığımız "Politika Önerileri" dosyası, 2023 Türkiye genel seçimleri sonrası toplumsal alanda hayata geçirilecek politikaların niteliğini artırmaya yönelik teklifler içeriyor. İLKE'nin bugüne dek ürettiği çalışmaların yanı sıra her biri alanında uzman isimlerin katkılarıyla hazırlanan bu dosyalarla geleceğin Türkiye'si için geliştirilecek politikalara katkı sunmayı gaye ediniyoruz.  İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın bir süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. İLKE olarak yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, ekonomi ve sivil toplum alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarla toplumun dönüşümüne ışık tutuyoruz. İLKE Vakfı olarak, şimdiye dek gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizi karar alıcılar, politika yapıcılar ve uygulayıcılara sunarak hizmet odaklı kimliğimizin gereğini yerine getirmeye çalıştık. Bu kapsamda hazırladığımız "Politika Önerileri" dosyası, 2023 Türkiye genel seçimleri sonrası toplumsal alanda hayata geçirilecek politikaların niteliğini artırmaya yönelik teklifler içeriyor. İLKE'nin bugüne dek ürettiği çalışmaların yanı sıra her biri alanında uzman isimlerin katkılarıyla hazırlanan bu dosyalarla geleceğin Türkiye'si için geliştirilecek politikalara katkı sunmayı gaye ediniyoruz.