Logo

Yayınlar

Yükseköğretimde Modern Dillerin Eğitimi


Son yıllarda yayımlanan strateji belgelerinde, yükseköğretimde uluslararasılaşma en sık vurgulanan huşulardan birisidir. Dil politikaları ve planlamaları, uluslararasılaşmanın bütün boyutlarına temel teşkil etmektedir.  İçinde bulunduğumuz yüzyılda modern diller yalnızca uzmanlık amacıyla öğrenilmemekte uluslararası dolaşımın en pratik araçlarından biri olduğu için “herkes” tarafından öğrenilmektedir. Üniversitelerin kalitesi de öğrencilerine önerebildiği dil öğrenme imkânları ve dil derslerini mevcut programlarıyla entegre edebilme becerisi ile paralel olarak yükselmektedir. Bütün bunlara rağmen üniversitelerin tek yönlü ve anglofon merkezli küreselleşmenin baskılarına eşit ilişkiye dayalı uluslararasılaşma ile çözümler geliştirmeleri gerekmektedir. Bu raporda Türkiye’de ve dünyada modern diller eğitimi kurumsal yapılanmaları açısından incelenmiş, Türkiye’deki örnekleri dünyadaki örnekleri ile karşılaştırılarak çeşitli öneriler sunulmuştur. Son yıllarda yayımlanan strateji belgelerinde, yükseköğretimde uluslararasılaşma en sık vurgulanan huşulardan birisidir. Dil politikaları ve planlamaları, uluslararasılaşmanın bütün boyutlarına temel teşkil etmektedir.  İçinde bulunduğumuz yüzyılda modern diller yalnızca uzmanlık amacıyla öğrenilmemekte uluslararası dolaşımın en pratik araçlarından biri olduğu için “herkes” tarafından öğrenilmektedir. Üniversitelerin kalitesi de öğrencilerine önerebildiği dil öğrenme imkânları ve dil derslerini mevcut programlarıyla entegre edebilme becerisi ile paralel olarak yükselmektedir. Bütün bunlara rağmen üniversitelerin tek yönlü ve anglofon merkezli küreselleşmenin baskılarına eşit ilişkiye dayalı uluslararasılaşma ile çözümler geliştirmeleri gerekmektedir. Bu raporda Türkiye’de ve dünyada modern diller eğitimi kurumsal yapılanmaları açısından incelenmiş, Türkiye’deki örnekleri dünyadaki örnekleri ile karşılaştırılarak çeşitli öneriler sunulmuştur.

Eğitim İzleme Raporu 2020

Günümüzde çok büyük bir kitlenin ilgilendiği bir konumda bulunan eğitim alanına yönelik politika, uygulama ve gelişmelerin bütünsel ve çok cepheli bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekir. Eğitim Alan İzleme Raporu, bu noktada eğitimi kendi doğası ve içinde bulunduğu çevrenin ve toplumun devinimi içinde anlamayı sağlayacak bir perspektif sunmayı hedeflemektedir. Eğitim, toplumsal devinim ve dinamiklerin etkisinde kalmakla beraber toplumu ve hayatı değiştiren, dönüştüren ve geliştiren bir role sahiptir. Rapor, eğitimin dönüştürücü gücünün politika ve uygulamalardaki izdüşümünün anlaşılabilmesi için bir araç olarak da nitelendirilebilir.
Raporda 2020 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2020’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2020’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır. Raporda 2020 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2020’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2020’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır. Raporda 2020 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2020’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2020’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır.

Eğitim İzleme Raporu 2021


Günümüzde çok büyük bir kitlenin ilgilendiği bir konumda bulunan eğitim alanına yönelik politika, uygulama ve gelişmelerin bütünsel ve çok cepheli bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekir. Eğitim Alan İzleme Raporu, bu noktada eğitimi kendi doğası ve içinde bulunduğu çevrenin ve toplumun devinimi içinde anlamayı sağlayacak bir perspektif sunmayı hedeflemektedir. Eğitim, toplumsal devinim ve dinamiklerin etkisinde kalmakla beraber toplumu ve hayatı değiştiren, dönüştüren ve geliştiren bir role sahiptir. Rapor, eğitimin dönüştürücü gücünün politika ve uygulamalardaki izdüşümünün anlaşılabilmesi için bir araç olarak da nitelendirilebilir. Raporda 2021 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2021’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2021’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır. Günümüzde çok büyük bir kitlenin ilgilendiği bir konumda bulunan eğitim alanına yönelik politika, uygulama ve gelişmelerin bütünsel ve çok cepheli bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekir. Eğitim Alan İzleme Raporu, bu noktada eğitimi kendi doğası ve içinde bulunduğu çevrenin ve toplumun devinimi içinde anlamayı sağlayacak bir perspektif sunmayı hedeflemektedir. Eğitim, toplumsal devinim ve dinamiklerin etkisinde kalmakla beraber toplumu ve hayatı değiştiren, dönüştüren ve geliştiren bir role sahiptir. Rapor, eğitimin dönüştürücü gücünün politika ve uygulamalardaki izdüşümünün anlaşılabilmesi için bir araç olarak da nitelendirilebilir. Raporda 2021 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2021’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2021’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır.

Eğitim Giderleri Açısından Merkezi Yönetim Bütçesi


İLKE Vakfı olarak Türkiye’de eğitim alanının güçlenmesini sağlayacak çalışmalar yaparak bütün dünyada eğitimde fırsat eşitliğinin ve adaletin sağlanmasına katkı sunacak bir birikim oluşturmak üzere kurduğumuz Eğitim Politikaları ve Araştırma Merkezi (EPAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Kadir Şafak Sağ, “Eğitim Giderleri Açısından Merkezi Yönetim Bütçesi: Mevcut Durum ve Politika Önerileri” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. Devlet idarelerine ait geliri ifade eden Merkezi Yönetim Bütçesinin son beş yılına baktığımızda giderlerin bir önceki yılın enflasyon oranının üzerinde bir artış göstermiştir. Bu durum, bütçeyi elde eden kamu kurum ve kuruluşları için olumlu olsa da devletin bütçe dengesini bozmaktadır. Bakanlıklar, merkezi yönetim ve çeşitli gelirlerle elde ettikleri bütçelerini; personel giderleri, SGK giderleri, mal ve hizmet alım giderleri, cari transferler ve sermaye giderleri gibi kalemlerde kullanmaktadır. Bakanlıkların bütçeleri karşılaştırılırken maaş ve SGK giderleri dışındaki bütçelerini karşılaştırmak daha sağlıklı olacaktır. Bu doğrultuda, Merkezi Yönetim Bütçesinde en büyük payın eğitime ayrıldığını söylemek mümkündür. Ancak bakanlıkların personel sayıları ve hizmet verdikleri grubun mevcudu göz önünde bulundurulduğunda, Millî Eğitim Bakanlığı, yaklaşık 1.100.000 personel ve 18 milyonun üzerinde öğrenci sayısı ile doğrudan hizmet ettiği nüfus en yüksek bakanlıktır. Bu çalışmada, Merkezi Yönetim Bütçesi verilerinden hareketle MEB bütçesi incelenmiş ve Türkiye’de eğitimin gelişmesinin önündeki engellerden biri olan eğitim bütçesinin yeniden ele alınması için somut politika önerileri sunulmuştur.  İLKE Vakfı olarak Türkiye’de İLKE Vakfı olarak Türkiye’de eğitim alanının güçlenmesini sağlayacak çalışmalar yaparak bütün dünyada eğitimde fırsat eşitliğinin ve adaletin sağlanmasına katkı sunacak bir birikim oluşturmak üzere kurduğumuz Eğitim Politikaları ve Araştırma Merkezi (EPAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Kadir Şafak Sağ, “Eğitim Giderleri Açısından Merkezi Yönetim Bütçesi: Mevcut Durum ve Politika Önerileri” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. eğitim alanının güçlenmesini sağlayacak çalışmalar yaparak bütün dünyada eğitimde fırsat eşitliğinin ve adaletin sağlanmasına katkı sunacak bir birikim oluşturmak üzere kurduğumuz Eğitim Politikaları ve Araştırma Merkezi (EPAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Kadir Şafak Sağ, “Eğitim Giderleri Açısından Merkezi Yönetim Bütçesi: Mevcut Durum ve Politika Önerileri” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. Devlet idarelerine ait geliri ifade eden Merkezi Yönetim Bütçesinin son beş yılına baktığımızda giderlerin bir önceki yılın enflasyon oranının üzerinde bir artış göstermiştir. Bu durum, bütçeyi elde eden kamu kurum ve kuruluşları için olumlu olsa da devletin bütçe dengesini bozmaktadır. Bakanlıklar, merkezi yönetim ve çeşitli gelirlerle elde ettikleri bütçelerini; personel giderleri, SGK giderleri, mal ve hizmet alım giderleri, cari transferler ve sermaye giderleri gibi kalemlerde kullanmaktadır. Bakanlıkların bütçeleri karşılaştırılırken maaş ve SGK giderleri dışındaki bütçelerini karşılaştırmak daha sağlıklı olacaktır. Bu doğrultuda, Merkezi Yönetim Bütçesinde en büyük payın eğitime ayrıldığını söylemek mümkündür. Ancak bakanlıkların personel sayıları ve hizmet verdikleri grubun mevcudu göz önünde bulundurulduğunda, Millî Eğitim Bakanlığı, yaklaşık 1.100.000 personel ve 18 milyonun üzerinde öğrenci sayısı ile doğrudan hizmet ettiği nüfus en yüksek bakanlıktır. Bu çalışmada, Merkezi Yönetim Bütçesi verilerinden hareketle MEB bütçesi incelenmiş ve Türkiye’de eğitimin gelişmesinin önündeki engellerden biri olan eğitim bütçesinin yeniden ele alınması için somut politika önerileri sunulmuştur. Devlet idarelerine ait geliri ifade eden Merkezi Yönetim Bütçesinin son beş yılına baktığımızda giderlerin bir önceki yılın enflasyon oranının üzerinde bir artış göstermiştir. Bu durum, bütçeyi elde eden kamu kurum ve kuruluşları için olumlu olsa da devletin bütçe dengesini bozmaktadır. Bakanlıklar, merkezi yönetim ve çeşitli gelirlerle elde ettikleri bütçelerini; personel giderleri, SGK giderleri, mal ve hizmet alım giderleri, cari transferler ve sermaye giderleri gibi kalemlerde kullanmaktadır. Bakanlıkların bütçeleri karşılaştırılırken maaş ve SGK giderleri dışındaki bütçelerini karşılaştırmak daha sağlıklı olacaktır. Bu doğrultuda, Merkezi Yönetim Bütçesinde en büyük payın eğitime ayrıldığını söylemek mümkündür. Ancak bakanlıkların personel sayıları ve hizmet verdikleri grubun mevcudu göz önünde bulundurulduğunda, Millî Eğitim Bakanlığı, yaklaşık 1.100.000 personel ve 18 milyonun üzerinde öğrenci sayısı ile doğrudan hizmet ettiği nüfus en yüksek bakanlıktır. Bu çalışmada, Merkezi Yönetim Bütçesi verilerinden hareketle MEB bütçesi incelenmiş ve Türkiye’de eğitimin gelişmesinin önündeki engellerden biri olan eğitim bütçesinin yeniden ele alınması için somut politika önerileri sunulmuştur.

Education in the Turkey of the Future


The first report prepared under the Turkey of the Future project is on education, where our country has long been in a search for stability and methodology. The report aims to realistically study in 2018 what needs to be accomplished when looking forward to 2030 using quantitative and qualitative data. In this context, the study begins by explaining the state of education in the new millennium and the problems experienced from this perspective. The context necessary in resolving the issues and bettering current circumstances has been also emphasized in the purview of the report. Along with these improvements, students’ national and international examination performances are also analyzed. Finally, the developed policies, solution recommendations, and improvements have been presented in 12 points on the vision of the future. In preparing the report, the primary framework has been shaped by the relevant scientific literature, the framework and principal values established by the İLKE Foundation for Science, Culture and Education within the scope of the Turkey of the Future Project, and the educational perspectives of the research team. Besides multidisciplinarity and systems approach, locality and originality have been the two principal values when preparing this report. The first report prepared under the Turkey of the Future project is on education, where our country has long been in a search for stability and methodology. The report aims to realistically study in 2018 what needs to be accomplished when looking forward to 2030 using quantitative and qualitative data. In this context, the study begins by explaining the state of education in the new millennium and the problems experienced from this perspective. The context necessary in resolving the issues and bettering current circumstances has been also emphasized in the purview of the report. Along with these improvements, students’ national and international examination performances are also analyzed. Finally, the developed policies, solution recommendations, and improvements have been presented in 12 points on the vision of the future. In preparing the report, the primary framework has been shaped by the relevant scientific literature, the framework and principal values established by the İLKE Foundation for Science, Culture and Education within the scope of the Turkey of the Future Project, and the educational perspectives of the research team. Besides multidisciplinarity and systems approach, locality and originality have been the two principal values when preparing this report.