Logo

Yayınlar

Yeşil Finans Uygulamaları ve Katılım Bankacılığının Sosyal Boyutu


Yeşil finansman, iklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere çevresel faktörlerin iyileştirilmesi ve zararlı ekonomik süreçlerin sonlandırılmasına yönelik faaliyetlerin finansmanı olarak tanımlanmaktadır. Önemi dünya genelinde artmakta olan yeşil finansman, her geçen gün büyüyen bir piyasaya dönüşmektedir. Ülkemizin çeşitli uluslararası anlaşmalar uyarınca taahhüt ettiği yeşil dönüşümü sağlamak üzere, söz konusu piyasalardan kaynak sağlama ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda hem ülkemizde yeşil finansman faaliyetlerinin geliştirilmesi hem de uluslararası yeşil finansal piyasalara ulaşılabilmesi için çeşitli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber, yeşil ekonomik dönüşümün neden olacağı ekonomik sorunların hafifletilmesi amacıyla sürdürülebilir finansın bir unsuru olan sosyal finansın da geliştirilmesi gerekmektedir. Sosyal finans ile prensipleri bakımından önemli benzerlikleri olan katılım finans sektörünün bu alanda öncü bir rol oynayabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yeşil finansman, sosyal finansman ve katılım finansın sosyal yönünün geliştirilmesine ilişkin gereksinimler araştırılmış ve ülkemiz özelinde konuya ilişkin öneriler sunulmuştur.  Yeşil finansman, iklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere çevresel faktörlerin iyileştirilmesi ve zararlı ekonomik süreçlerin sonlandırılmasına yönelik faaliyetlerin finansmanı olarak tanımlanmaktadır. Önemi dünya genelinde artmakta olan yeşil finansman, her geçen gün büyüyen bir piyasaya dönüşmektedir. Ülkemizin çeşitli uluslararası anlaşmalar uyarınca taahhüt ettiği yeşil dönüşümü sağlamak üzere, söz konusu piyasalardan kaynak sağlama ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda hem ülkemizde yeşil finansman faaliyetlerinin geliştirilmesi hem de uluslararası yeşil finansal piyasalara ulaşılabilmesi için çeşitli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber, yeşil ekonomik dönüşümün neden olacağı ekonomik sorunların hafifletilmesi amacıyla sürdürülebilir finansın bir unsuru olan sosyal finansın da geliştirilmesi gerekmektedir. Sosyal finans ile prensipleri bakımından önemli benzerlikleri olan katılım finans sektörünün bu alanda öncü bir rol oynayabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yeşil finansman, sosyal finansman ve katılım finansın sosyal yönünün geliştirilmesine ilişkin gereksinimler araştırılmış ve ülkemiz özelinde konuya ilişkin öneriler sunulmuştur. Yeşil finansman, iklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere çevresel faktörlerin iyileştirilmesi ve zararlı ekonomik süreçlerin sonlandırılmasına yönelik faaliyetlerin finansmanı olarak tanımlanmaktadır. Önemi dünya genelinde artmakta olan yeşil finansman, her geçen gün büyüyen bir piyasaya dönüşmektedir. Ülkemizin çeşitli uluslararası anlaşmalar uyarınca taahhüt ettiği yeşil dönüşümü sağlamak üzere, söz konusu piyasalardan kaynak sağlama ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda hem ülkemizde yeşil finansman faaliyetlerinin geliştirilmesi hem de uluslararası yeşil finansal piyasalara ulaşılabilmesi için çeşitli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber, yeşil ekonomik dönüşümün neden olacağı ekonomik sorunların hafifletilmesi amacıyla sürdürülebilir finansın bir unsuru olan sosyal finansın da geliştirilmesi gerekmektedir. Sosyal finans ile prensipleri bakımından önemli benzerlikleri olan katılım finans sektörünün bu alanda öncü bir rol oynayabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yeşil finansman, sosyal finansman ve katılım finansın sosyal yönünün geliştirilmesine ilişkin gereksinimler araştırılmış ve ülkemiz özelinde konuya ilişkin öneriler sunulmuştur.

İktisat İzleme Raporu 2021

2020 yılında dünya ekonomisini küresel ölçekte olumsuz etkileyen COVID-19, 2021 yılında etkisini düşürmeye başlamış ve bununla birlikte birçok ülkede pozitif büyüme gerçekleşmiştir. 2021 yılı, büyüme açısından pozitif bir yıl olmasına karşın salgın dönemindeki genişletici politikaların tüm dünyada fiyat artışını etkilemesi dolayısıyla ekonomik olarak zor bir yıl olarak değerlendirilmektedir. Dünyadaki trende benzer şekilde 2021 yılı, Türkiye ekonomisinin %11 büyümesine karşın enflasyon ve kur konusunda yaşanan sorunların derinleştiği bir yıl olmuştur.  Elinizdeki raporda, COVID-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan tedarik zincirlerindeki bozulmalar ve etkiler ile birlikte kur ve enflasyon sorunu merkeze alınmıştır. Raporun ilk bölümünde 2021 yılının makroekonomik görünümü inceleniyor. İkinci bölümünde Alan İzleme Raporlarında kritik sektörler olarak takip edilen tarım, savunma, enerji ve bilişim sektörlerinin 2021 yılı değerlendirmesi yapılıyor. Üçüncü bölümde 2021 yılında Türkiye’de İslam iktisadının genel durumu değerlendiriliyor. Dördüncü bölümde ise Türkiye’de katılım sigortacılığının mevcut durumu ve yapısı ele alınıyor. Bu dört ana bölümün devamı olarak enflasyon, döviz kuru, gelir dağılımı, küresel emtia fiyatları ve özelleşen sağlık sektörüne dair görüş yazıları da raporda yer almaktadır. Rapor okurlarına uzman görüşleri ve incelemelerinin yer aldığı geniş bir 2021 genel görünümü sunmaktadır. 
 

İKAM 2021 Faaliyet Raporu

2021 yılında “Kalkınma ve Az Gelişmişlik Sorunsalı” başlıklı 9. İslam İktisadı Atölyesi’ni gerçekleştirdi. 9 farklı ülkeden 200 katılımcı ile gerçekleşen atölye süresince söz...

Sosyal ve Ekonomik Etkileri Bağlamında Osmanlı Vakıflarının Tüzel Kişiliği

Klasik dönemde İslam dünyasında tesis edilmiş vakıfların tüzel kişiliğe sahip olup olmadığı ve vakıflarda tüzel kişilik unsurlarının sosyoekonomik alana etkisi...

Sürdürülebilirlik veGıda Güvenliği: Türkiye ve İİT Ülkelerinin Karşılaştırmalı Analizi

İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM), gündeme dair odak alanlarımızda gerçekleştirdiğimiz yayın çalışmalarımızdan çevre serisinin 1. raporu “Sürdürebilirlik ve Gıda Güvenliği:...