Logo

Yayınlar

Gıda Enflasyonu Üzerine: Öngörüler, Önlemler Öneriler


İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM), gündeme dair odak alanlarımızda gerçekleştirdiğimiz yayın çalışmalarımızdan Politika Notları serisinin 31. sayısını “Gıda Enflasyonu Üzerine: Öngörüler, Önlemler, Öneriler” başlığı ile yayımladı.Atatürk Üniversitesinden Prof. Dr. Fahri Yavuz’un kaleme aldığı " Gıda Enflasyonu Üzerine: Öngörüler, Önlemler, Öneriler" başlıklı politika notu toplumu önemli ölçüde etkileyen gıda politikalarına yönelik tespit ve önerilerde bulunulmuştur.  2008 ekonomik krizinin ardından tüm dünyada kendini gösteren gıda enflasyonu, Türkiye’de de 2020’nin ilk çeyreğinden sonra COVID-19 salgınının ve Ekim-Kasım aylarında oluşan kuraklık endişesinin etkisiyle görünür olmuştur. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün 2003-2021 gıda fiyat endeksi Mayıs 2020’de 91 iken Mayıs 2021’de 127’ya yükselmiştir. Türkiye’de ise Temmuz 2021 itibariyle son bir yılda gıda TÜFE’deki artışın (%24,9) genel TÜFE’deki artış (%18,9) üzerine çıkması gıda enflasyonunun göstergesi olmuştur. Politika Notu 31’de düşük ve orta gelirliler başta olmak üzere genel enflasyonu, tüketicileri, hatta tarımsal ürün ve gıda üreticilerini olumsuz yönde etkileyen gıda enflasyonu ile ilgili öngörüler, önlemler ve öneriler; verilere dayalı analizlerin ve çıkarımların ışığında ortaya koyulmuştur. İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM), gündeme dair odak alanlarımızda gerçekleştirdiğimiz yayın çalışmalarımızdan Politika Notları serisinin 31. sayısını “Gıda Enflasyonu Üzerine: Öngörüler, Önlemler, Öneriler” başlığı ile yayımladı. Atatürk Üniversitesinden Prof. Dr. Fahri Yavuz’un kaleme aldığı " Gıda Enflasyonu Üzerine: Öngörüler, Önlemler, Öneriler" başlıklı politika notu toplumu önemli ölçüde etkileyen gıda politikalarına yönelik tespit ve önerilerde bulunulmuştur.   2008 ekonomik krizinin ardından tüm dünyada kendini gösteren gıda enflasyonu, Türkiye’de de 2020’nin ilk çeyreğinden sonra COVID-19 salgınının ve Ekim-Kasım aylarında oluşan kuraklık endişesinin etkisiyle görünür olmuştur. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün 2003-2021 gıda fiyat endeksi Mayıs 2020’de 91 iken Mayıs 2021’de 127’ya yükselmiştir. Türkiye’de ise Temmuz 2021 itibariyle son bir yılda gıda TÜFE’deki artışın (%24,9) genel TÜFE’deki artış (%18,9) üzerine çıkması gıda enflasyonunun göstergesi olmuştur. Politika Notu 31’de düşük ve orta gelirliler başta olmak üzere genel enflasyonu, tüketicileri, hatta tarımsal ürün ve gıda üreticilerini olumsuz yönde etkileyen gıda enflasyonu ile ilgili öngörüler, önlemler ve öneriler; verilere dayalı analizlerin ve çıkarımların ışığında ortaya koyulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası için Faizsiz Likidite Yönetimi ve Para Politikası Aracı Önerileri

Gerek dünyada gerekse Türkiye’de para politikası kapsamında kullanılan araçların, yöntemlerin birçoğu faize dayanmaktadır. Oysa bugün dünyanın özellikle bazı bölgelerinde oldukça...

İslam İktisadı ve Finansı Bilim Alanı ve Doçentlik Sistemi

Türkiye’nin 2023 vizyonunda İstanbul’un uluslararası finans merkezi olması hedefi bulunmaktadır. İstanbul Finans Merkezi vizyonunun önemli bir bileşeni İslami Finanstır. Türkiye’nin bulunduğu bölgede...

Türkiye ve Yeşil Ekonomi


Kırklareli Üniversitesinden Furkan Yıldız’ın kaleme aldığı “Türkiye ve Yeşil Ekonomi: Mevcut Durum ve Öneriler” başlıklı bu politika notunda, küresel ölçekte yeşil ekonomiye vurgunun başlangıcı ve Türkiye’de bu konuda yürütülen çalışmaların süreci ele alınıyor.  Tarihsel süreç içerisinde küresel ölçekte yeşil ekonomiye yapılan vurgu, 1970’lerde yaşanan petrol krizlerine dayanıyorken Türkiye’de bu sürecin uluslararası anlaşmalar ve Avrupa Birliği Müktesebatına uyum sağlama çabaları çerçevesinde geliştiği gözlemlendi. Bu bağlamda özellikle 2004 yılı ve sonrasında hız kazanan Avrupa Birliği ile uyum sürecinde; birliğin enerji politikasını oluşturan arz güvenliği, enerji piyasalarının serbestleştirilmesi ve çevrenin korunması gibi uyum çerçevesinde bazı adımlar atıldı. Bu adımlardan en belirgin olanı ise yenilenebilir enerji alanında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ve yatırımlar olarak karşımıza çıkmaktadır.  TODAM olarak yayınladığımız bu politika notunda; ülkemizin yeşil ekonomi gelişimindeki mevcut durumunu inceliyor, uygulanan politikaların güçlü ve zayıf yanlarını ele alarak geliştirmek üzere somut çözüm önerilerinde bulunuyoruz. Kırklareli Üniversitesinden Furkan Yıldız’ın kaleme aldığı “Türkiye ve Yeşil Ekonomi: Mevcut Durum ve Öneriler” başlıklı bu politika notunda, küresel ölçekte yeşil ekonomiye vurgunun başlangıcı ve Türkiye’de bu konuda yürütülen çalışmaların süreci ele alınıyor.  Tarihsel süreç içerisinde küresel ölçekte yeşil ekonomiye yapılan vurgu, 1970’lerde yaşanan petrol krizlerine dayanıyorken Türkiye’de bu sürecin uluslararası anlaşmalar ve Avrupa Birliği Müktesebatına uyum sağlama çabaları çerçevesinde geliştiği gözlemlendi. Bu bağlamda özellikle 2004 yılı ve sonrasında hız kazanan Avrupa Birliği ile uyum sürecinde; birliğin enerji politikasını oluşturan arz güvenliği, enerji piyasalarının serbestleştirilmesi ve çevrenin korunması gibi uyum çerçevesinde bazı adımlar atıldı. Bu adımlardan en belirgin olanı ise yenilenebilir enerji alanında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ve yatırımlar olarak karşımıza çıkmaktadır.  TODAM olarak yayınladığımız bu politika notunda; ülkemizin yeşil ekonomi gelişimindeki mevcut durumunu inceliyor, uygulanan politikaların güçlü ve zayıf yanlarını ele alarak geliştirmek üzere somut çözüm önerilerinde bulunuyoruz.

İktisat İzleme Raporu 2020


2020 yılı, tarih sayfalarında insanlığın tamamını etkileyen ve son yüzyılın en büyük salgını olan COVID-19 salgınıyla anılacak. Ekonomik faaliyetleri durdurması veya kısıtlamasıyla salgının en çok etkilediği alanlardan biri de iktisat alanı oldu. Elinizdeki rapor da tabii olarak COVID-19 salgınının etkilerini merkeze aldı. Alan İzleme Raporlarının bir özelliği olarak bu rapor da ilk olarak 2020 yılında ekonomik gelişmeler, sektörel gelişmeler, İslami finans gibi alanlara kronolojik bir bakış ortaya koyuyor. İlk bölümde 2020’nin makroekonomik görünümü, ikinci bölümde stratejik sektörlerin değerlendirmesi yer alıyor. Üçüncü bölümde ise 2020 yılında küresel hareketliliğin durmasıyla en negatif etkilenen sektörlerden biri olan turizm alanı özel olarak ele alınıyor. Dördüncü bölümde Türkiye’de son yıllarda gelişen İslam iktisadının 2020’deki durumu, beşinci bölümde gelir dağılımı ve sosyal adalet, altıncı bölümde çalışma hayatı inceleniyor. Son bölümde ise COVID-19 salgınının Türkiye ekonomisine etkisi etraflıca analiz ediliyor. Raporun perspektifi, uzman görüşleri ve farklı bakıştan yazılarıyla da genişliyor. 2020 yılı, tarih sayfalarında insanlığın tamamını etkileyen ve son yüzyılın en büyük salgını olan COVID-19 salgınıyla anılacak. Ekonomik faaliyetleri durdurması veya kısıtlamasıyla salgının en çok etkilediği alanlardan biri de iktisat alanı oldu. Elinizdeki rapor da tabii olarak COVID-19 salgınının etkilerini merkeze aldı. Alan İzleme Raporlarının bir özelliği olarak bu rapor da ilk olarak 2020 yılında ekonomik gelişmeler, sektörel gelişmeler, İslami finans gibi alanlara kronolojik bir bakış ortaya koyuyor. İlk bölümde 2020’nin makroekonomik görünümü, ikinci bölümde stratejik sektörlerin değerlendirmesi yer alıyor. Üçüncü bölümde ise 2020 yılında küresel hareketliliğin durmasıyla en negatif etkilenen sektörlerden biri olan turizm alanı özel olarak ele alınıyor. Dördüncü bölümde Türkiye’de son yıllarda gelişen İslam iktisadının 2020’deki durumu, beşinci bölümde gelir dağılımı ve sosyal adalet, altıncı bölümde çalışma hayatı inceleniyor. Son bölümde ise COVID-19 salgınının Türkiye ekonomisine etkisi etraflıca analiz ediliyor. Raporun perspektifi, uzman görüşleri ve farklı bakıştan yazılarıyla da genişliyor. İlk bölümde 2020’nin makroekonomik görünümü, ikinci bölümde stratejik sektörlerin değerlendirmesi yer alıyor. Üçüncü bölümde ise 2020 yılında küresel hareketliliğin durmasıyla en negatif etkilenen sektörlerden biri olan turizm alanı özel olarak ele alınıyor. Dördüncü bölümde Türkiye’de son yıllarda gelişen İslam iktisadının 2020’deki durumu, beşinci bölümde gelir dağılımı ve sosyal adalet, altıncı bölümde çalışma hayatı inceleniyor. Son bölümde ise COVID-19 salgınının Türkiye ekonomisine etkisi etraflıca analiz ediliyor. Raporun perspektifi, uzman görüşleri ve farklı bakıştan yazılarıyla da genişliyor.