Logo

Yayınlar

İktisat İzleme Raporu 2022 Türkiye Ekonomisinin Görünümü


2022 yılı, salgının ekonomik etkilerinin ortadan kalktığı fakat salgın döneminde uygulanan para ve maliye politikalarının etkilerinin devam ettiği bir dönem olmuştur. 2022 yılı ekonomik olarak istikrarın sağlanacağı bir dönem olarak düşünülürken yılın hemen başında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı bu beklentileri tersine çevirmiştir. 2022 yılı, büyüme açsından pozitif bir yıl olmasına karşın tüm dünyada özellikle de Türkiye’de fiyat artışları nedeniyle ekonomik olarak zor bir yıl olarak değerlendirilmektedir. 2022 yılı Türkiye ekonomisinin büyümesine karşın enflasyon ve kur konusunda yaşanan sorunların derinleştiği bir yıl olmuştur. Elinizdeki rapor, 2022 Türkiye ekonomisinin makro ölçekli analizini ortaya koyan bir çok analiz metni içermektedir. 2022 Türkiye ekonomisi ulusal hesaplar, büyüme, ödemeler bilançosu, merkez bankası, para politikası, maliye politikası, enflasyon tarım, sanayi, hizmetler, enerji, inşaat sektörü, istihdam, işsizlik, girişimcilik, gelir dağılımı ve İslam iktisadı gibi birçok alanda uzman isimlerce analiz edilmiştir. Rapor aynı zamanda bu göstergelerin seçilmiş ülke ve bölgelerle uluslararası ölçekte karşılaştırılmalı analizini de içermektedir. Rapor okurlarına uzman görüşlerinin ve incelemelerinin yer aldığı kapsamlı bir 2022 genel görünümü sunmaktadır.   

Üniversite Müfredatları ve Tezler Bağlamında Türkiye'de İslam İktisadı ve Finansı Alanında Üniversite-Sektör İş Birliği


İslam iktisadı ve finansı alanında farklı düzeylerde eğitim veren kurum sayısı hem dünyada hem de Türkiye’de her geçen gün artmaktadır. Eğitim imkanlarının artışına paralel olarak sektörel anlamda da kayda değer bir büyüklüğe ulaşıldığı görülmektedir. Söz konusu gelişmeler, genel anlamda eğitim işini üstlenen üniversiteler ile sektör aktörleri arasında ne denli bir uyum olduğu, birbirlerini ne kadar besledikleri, karşılıklı talep ve beklentileri gibi soruları akıllara getirmektedir. Bu politika notu lisans, yüksek lisans, doktora programlarının müfredatları ve lisansüstü programlarda hazırlanan tezler üzerinden akademi ile sektörün karşılıklı beklentilerini ve aralarındaki iş birliği imkanlarını değerlendirmekte, güncel veriler ve tarafların görüşleri doğrultusunda akademi-sektör iş birliği bağlamında kısa, orta ve uzun vadeli politika önerileri sunmaktadır. 

İktisat İzleme Raporu 2021 Çerçevesinde Türkiye Ekonomisinin Mevcut Durumu


2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır.  2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır. 2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır.

Türkiye’de İslam İktisadı ve Finansı Alanında Üniversite-Sektör İş Birliği: Tespitler, Sorunlar ve Öneriler


İslam iktisadı ve finansı alanında eğitim veren akademik alan ile bu alanın çalışma sahası olarak kabul edilen katılım bankacılığı ve katılım sigorta şirketlerinin yer aldığı sektör arasında karşılıklı beklentiler ve sorunlar bulunmaktadır. Hem akademik hem de sektörel anlamda ilerleme kaydedilebilmesi için bu sorunların giderilmesi ve beklentilerin çözüme kavuşturulması önemlidir. Bu bağlamda mevcut çalışma, üniversitelerin sektörden beklentileri ile sektörün üniversitelerden beklentilerini ortaya koymakta ve bu hususta çözüm önerileri sunmaktadır. Üniversite ve sektör arasında karşılıklı faydaya dayalı ilişkinin kurulabilmesi için yakın iş birliği gerekmektedir.  İslam iktisadı ve finansı alanında eğitim veren akademik alan ile bu alanın çalışma sahası olarak kabul edilen katılım bankacılığı ve katılım sigorta şirketlerinin yer aldığı sektör arasında karşılıklı beklentiler ve sorunlar bulunmaktadır. Hem akademik hem de sektörel anlamda ilerleme kaydedilebilmesi için bu sorunların giderilmesi ve beklentilerin çözüme kavuşturulması önemlidir. Bu bağlamda mevcut çalışma, üniversitelerin sektörden beklentileri ile sektörün üniversitelerden beklentilerini ortaya koymakta ve bu hususta çözüm önerileri sunmaktadır. Üniversite ve sektör arasında karşılıklı faydaya dayalı ilişkinin kurulabilmesi için yakın iş birliği gerekmektedir.

Yeşil Finans Uygulamaları ve Katılım Bankacılığının Sosyal Boyutu


Yeşil finansman, iklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere çevresel faktörlerin iyileştirilmesi ve zararlı ekonomik süreçlerin sonlandırılmasına yönelik faaliyetlerin finansmanı olarak tanımlanmaktadır. Önemi dünya genelinde artmakta olan yeşil finansman, her geçen gün büyüyen bir piyasaya dönüşmektedir. Ülkemizin çeşitli uluslararası anlaşmalar uyarınca taahhüt ettiği yeşil dönüşümü sağlamak üzere, söz konusu piyasalardan kaynak sağlama ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda hem ülkemizde yeşil finansman faaliyetlerinin geliştirilmesi hem de uluslararası yeşil finansal piyasalara ulaşılabilmesi için çeşitli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber, yeşil ekonomik dönüşümün neden olacağı ekonomik sorunların hafifletilmesi amacıyla sürdürülebilir finansın bir unsuru olan sosyal finansın da geliştirilmesi gerekmektedir. Sosyal finans ile prensipleri bakımından önemli benzerlikleri olan katılım finans sektörünün bu alanda öncü bir rol oynayabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yeşil finansman, sosyal finansman ve katılım finansın sosyal yönünün geliştirilmesine ilişkin gereksinimler araştırılmış ve ülkemiz özelinde konuya ilişkin öneriler sunulmuştur.  Yeşil finansman, iklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere çevresel faktörlerin iyileştirilmesi ve zararlı ekonomik süreçlerin sonlandırılmasına yönelik faaliyetlerin finansmanı olarak tanımlanmaktadır. Önemi dünya genelinde artmakta olan yeşil finansman, her geçen gün büyüyen bir piyasaya dönüşmektedir. Ülkemizin çeşitli uluslararası anlaşmalar uyarınca taahhüt ettiği yeşil dönüşümü sağlamak üzere, söz konusu piyasalardan kaynak sağlama ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda hem ülkemizde yeşil finansman faaliyetlerinin geliştirilmesi hem de uluslararası yeşil finansal piyasalara ulaşılabilmesi için çeşitli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber, yeşil ekonomik dönüşümün neden olacağı ekonomik sorunların hafifletilmesi amacıyla sürdürülebilir finansın bir unsuru olan sosyal finansın da geliştirilmesi gerekmektedir. Sosyal finans ile prensipleri bakımından önemli benzerlikleri olan katılım finans sektörünün bu alanda öncü bir rol oynayabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yeşil finansman, sosyal finansman ve katılım finansın sosyal yönünün geliştirilmesine ilişkin gereksinimler araştırılmış ve ülkemiz özelinde konuya ilişkin öneriler sunulmuştur. Yeşil finansman, iklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere çevresel faktörlerin iyileştirilmesi ve zararlı ekonomik süreçlerin sonlandırılmasına yönelik faaliyetlerin finansmanı olarak tanımlanmaktadır. Önemi dünya genelinde artmakta olan yeşil finansman, her geçen gün büyüyen bir piyasaya dönüşmektedir. Ülkemizin çeşitli uluslararası anlaşmalar uyarınca taahhüt ettiği yeşil dönüşümü sağlamak üzere, söz konusu piyasalardan kaynak sağlama ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda hem ülkemizde yeşil finansman faaliyetlerinin geliştirilmesi hem de uluslararası yeşil finansal piyasalara ulaşılabilmesi için çeşitli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber, yeşil ekonomik dönüşümün neden olacağı ekonomik sorunların hafifletilmesi amacıyla sürdürülebilir finansın bir unsuru olan sosyal finansın da geliştirilmesi gerekmektedir. Sosyal finans ile prensipleri bakımından önemli benzerlikleri olan katılım finans sektörünün bu alanda öncü bir rol oynayabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yeşil finansman, sosyal finansman ve katılım finansın sosyal yönünün geliştirilmesine ilişkin gereksinimler araştırılmış ve ülkemiz özelinde konuya ilişkin öneriler sunulmuştur.