BİR BAKIŞTA TÜRKİYE TOPLUMU
Yaşam ve Kültür
Sosyal ve ekonomik kalkınma dediğimiz zaman kültür önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkar. Genel kültür devlet harcamaları içinde kütüphane ve kültürel eğitim harcamaları 2020’de en yüksek paya sahip. Ancak bu oran yalnızca %6,17’ye tekabül ediyor. Kültürde en yüksek devlet harcamasının mimarlık alanına, ondan sonra da görsel-işitsel medya işlerine ayrılması söz konusu. Bu anlamda daha görünür ve hızlı tüketilir kültürel formlara daha yüksek pay ayrıldığı söylenebilir.
Kültür, TÜİK’in hanehalkı harcaması verilerinde eğlence ile birlikte tasnif ediliyor. Bu harcama kaleminin hanehalkı harcamaları içinde giderek arttığını görüyoruz. Konut, eğitim, gıda ve giyim gibi harcama kalemlerinin baskınlığına rağmen bu artış önemli. Ancak dar gelirli hanelerin eğlence-kültüre ayırdığı pay, yüksek gelirli hanelerin payıyla aynı olsa bile meblağ ve içerik bakımından daha zayıf ve dezavantajlı durumda. Bu da kültürel ürün ve hizmetlere erişimde eşitsizliklere işaret eder.
Halk kütüphanesi sayısı 2017 yılından bu yana sürekli artmıştır. Kütüphaneden yaralanan kişi sayısı da 2020’de düşse bile 2021’de 15.8 milyona yükseldi. Bu anlamda salgının sırf tıbbi veya ekonomik bir süreç olmadığını; insanların kütüphaneye erişiminde bir dizi olumsuz sonuç doğurduğunu söylemek gerekir. Kütüphanedeki kitap sayısı istikrarlı bir artış göstermiştir. Halk kütüphaneleri bu anlamda alt ve orta sınıfların, bilhassa da görece küçük şehir ve ilçelerde yaşayan nüfusun bilgiye ve çalışma ortamına erişimini mümkün kılan ve kültürel kaynakların demokratik dağılımını güçlendiren kurumlar olarak önemlidir.
Bandrol verilerine göre 2021’de 438 milyon kitap üretilerek 2020’ye göre %1,26’lık bir değişim meydana gelmiştir ki bu oldukça düşük bir artıştır. Bunda matbaa masraflarının hızlı yükselişiyle küçük ve orta boy yayıncılar için piyasa şartlarının zorlaşması etkili oldu. Matbu kitap üretimi için ekonomik şartlar zorlaşırken e-kitap üretiminde yükseliş gözlemleniyor. 2021 yılında yayımlanan e-kitap sayısı ise 2010 yılına göre yaklaşık 45 kat arttı. Yayıncılık sektörünün dijital dönüşümü yakından takip ettiği söylenebilir. Salgın sürecinde dijital platformların eğitim ve kültür alanlarında yoğun kullanıldığından hareketle elektronik kitap sayısının da hızlı şekilde artacağı tahmin edilebilir.
Tiyatro oyun sayılarında 2019 yılına kadar kayda değer bir artış mevcut. Ancak 2020 ve 2021 yılında rakamlar salgın nedeniyle olağanüstü bir şekilde düştü. Tiyatro seyirci sayıları da benzer şekilde salgın dönemini değerlendirmeye almadığımızda 2010 yılından bu yana ciddi miktarda arttı. Bu anlamda tiyatro sektörünün önümüzdeki dönemde tekrar yükselişe geçmesi beklenilebilir. Sinemanın tiyatrodan farkı ise, film ve dizi içeriklerine dijital platformlar üzerinden erişimin yaygınlaşması; bu nedenle sinema salonunda izlemeyi tercih eden kişilerin azalması.
Türkiye’ye 2010 yılında 33 milyon ziyaretçi geldi. Ziyaretçi sayısı 2019 yılına kadar sürekli artış gösterdi ve bu yılda 51 milyon 750 kişi ile zirveye ulaştı. Salgın nedeniyle ülkeler arasındaki ziyaretlerin yasaklanması sonraki yıllarda keskin düşüşün sebebidir. Türkiye’den giden ziyaretçi sayısı 2010 yılında yaklaşık 33 milyon kişi iken 2019 yılında 51 milyon 860 bin kişidir. Türkiye’den yurtdışına giden sayısının gelen sayının çok altında kalmaması, genel olarak alım gücünün artmasıyla alakalı bir gösterge olarak yorumlanabilir.
2019 yılında Türkiye’nin toplam turizm geliri bir önceki yıla göre %16,95’lik bir artış ile 34.5 milyar dolara yükseldi. Buna paralel olarak turizm gelirinin GSYH’ye oranı da artarak %4,6 oldu. Turizm geliri 2020 yılında bir önceki yıla göre %65,22 azalırken turizm gelirinin GSYH’ye oranı da %63,04 azaldı. Bu oranlar salgının Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz etkisini gösterir. Ancak hem salgının bitmesi hem döviz karşısında liranın değer kaybı nedeniyle 2022’den itibaren daha çok turistin Türkiye’ye geleceği beklenebilir.
Lisanslı sporcu sayılarında 2010 yılından 2018 yılına kadar her iki cinsiyette de kayda değer bir artış mevcut. Genel olarak toplumda spora profesyonel düzeyde katılımın arttığı açık. Ancak burada cinsiyete göre yorum yapmak gerekiyor. Kadınlarda 8 yıllık süreçte artış oranı %235 iken erkeklerde %156. Kadınlar halen sayıca erkeklerin gerisinde kalsa da artış oranları önümüzdeki on yıllık süreçte cinsiyet farkının kapanacağına dair bir çıkarım yapmaya elverişlidir.
Kaynaklar: TÜİK Kültür Ekonomisi ve Kültürel İstihdam Göstergeleri, Hanehalkı Tüketim Harcamaları İstatistikleri, Sinema ve Tiyatro İstatistikleri, Turizm İstatistikleri, Yazılı Medya ve ISBN İstatistikleri
Halk Kütüphanesi, Kütüphaneden Yararlanan Kişi ve Kütüphanelerdeki Kitap Sayıları (Bin Adet, Milyon Kişi & Milyon Adet, 2017-2021)
Kaynak: TÜİK, Kütüphane İstatistikleri
Lisanslı Sporcu Sayısı (2010 - 2018)
Kaynak: Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü