ANALİZ YAZILARI

Yargıtay

Ahmet Sait Öner

Avukat

Üst derece mahkemesi olarak hukuka uygunluk denetimi yapan Yargıtay, bu görevini ifa ederken bozma, onama veya düzelterek onama şeklinde kararlar vermektedir. Daha önce ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı bu denetim görevi ifa edilirken 20 Temmuz 2016’dan itibaren bölge adliye mahkemelerinin kararları denetime tabi tutulmaktadır.

Yargıtayın iş yükünün azaltılması ve adalete erişim sürecinin hızlandırılması amacıyla kurulan bölge adliye mahkemelerinin ihdas edilişinin üzerinden 6 yıl geçti. 2021 yılına mercek tuttuğumuzda, aradan geçen bu süre zarfında, Yargıtay’ın işleyişi hangi surette değişip, dönüştü? Adalete erişim bağlamında Yargıtay’ın hukuk sistemine katkısı ne şekilde yansıdı?

2015 yılında Yargıtay Ceza Dairelerinde toplam 455.566 yeni dava dosyası açılmışken Bölge adliye mahkemelerinin kurulduğu 2016’da açılan dava dosya sayısı 165.765 düşerek 289.801 olmuştur. 2018’den sonra dosya sayısı tekrar artmaya başlamış ve 2021’de açılan dosya sayısı 324.574’ ü bulmuştur.

Artan nüfus artışı, FETÖ/PDY davalarının yansıması, önceden bozma verilen dosyaların yeniden Yargıtay’a tevdi edilmesi gibi etmenler dikkate alındığında bu 5 yıllık süreçte gerçekleşen artışın çok yüksek olmadığı söylenebilir. İş yükünün azalmasında bölge adliye mahkemelerinin açılmasının doğrudan etkisi olduğu da net bir şekilde anlaşılmakta, aynı etki hukuk dairelerinde de görülmektedir. 2016’da yeni açılan dosya sayısı 516.689 iken; 2021’de hukuk dairelerinde 176.622 dosya açılmıştır.

Açılan yeni dosya sayıları gibi toplam dosya sayılarının da aynı şekilde düştüğü görülmektedir. Nitekim bölge adliye mahkemelerinin faaliyete başladığı 2016’da toplam dosya sayısı 677.604 iken; 2021’de 89.870 azalarak 587.734 olmuştur. Hukuk mahkemelerinde ise 2016’da 785.609 dosya açılmışken 2021’de toplam açılan dosya sayısı 267.234’e düşmüştür.

Toplam ve yeni açılmış dosya sayılarında gözlemlenen bu düşüşün dosya görülme sürelerine de yansıdığı istatistiklerden anlaşılmaktadır. 2016’da 472 gün süren ortalama dosya görülme süresi 2021’de 389 olarak gerçekleşmiştir. Böylece ceza dairelerinde bir dosyanın yaklaşık 1 yılda sonuçlandığı, önceki yıllara nazaran erken neticelendiği istatistiklere yansımaktadır.

Veriler değerlendirilirken tüm ceza dairelerinin ortalamasının alındığını belirtmek gerekir.  Bu bağlamda 1. Ceza dairesi 110 günle en hızlı görülme süresine sahipken, 11 Ceza Dairesi ortalama 517 gün içerisinde dosya sonlandırmıştır. Elbette bu sürelere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında geçen süreler dâhil değildir. Kalem işlemleri ve başsavcılıkta geçen safahat eklendiğinde bu sürelerin ortalama iki katına çıktığı göz ardı edilmemelidir.

Hukuk dairelerinde ise sürelerin daha kısa olduğu gözlemlenmektedir. Buna göre; hukuk dairelerinde dosya görülme sürelerinin 2016’da 286, 2021’de ise 251 gün olduğu verilerden anlaşılmaktadır.

Dosyaların onama-bozma durumunda ise ceza dairelerinde 2021’de, 69.205 dosyanın onandığı böylece toplam karar sayısına göre onama oranının %24 olarak gerçekleştiğini görmekteyiz. Bununla birlikte 2021’de bozma karar sayısı 81.692 bozma oranı da %28 olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler ışığında bozma oranının onamaya göre daha yüksek gerçekleştiği söylenebilir.

Bu tablonun hukuk daireleri açısından farklılık arz ettiği ve onama oranın hukuk dairelerinde daha yüksek olduğu görülmektedir. Hukuk dairelerinde 2021’de onama karar sayısı 80.574, onama karar oranı %42 iken; bozma karar sayısı 2021’de 26.271, bozma karar oranı da %13 olarak gerçekleşmiştir.

Adalete erişim kapsamında baktığımızda Yargıtay, bugüne kadar iş yükünün/dosya sayılarının fazlalığı ve buna bağlı olarak dosya neticelenmesinin uzun yıllar sürmesi ile gündeme gelmiştir. Ancak özellikle bölge adliye mahkemelerinin ihdasından sonra Yargıtay’ın dosyaları daha ivedi neticelendirerek adil yargılanma ilkesine bu yönüyle katkı sağladığı söylenebilir.

Bozma oranlarının onama oranlarına karşı yüksek oluşu ise hukuki denetimin işlediğini göstermekle beraber bu durumun adalete erişimde vatandaş lehine olmadığını belirtmek gerekir. Zira her bozma bir yanlış kararın tashihi anlamına gelmekte, bu da yeniden yargılamayı gerektirdiği için yargılama sürelerinin uzamasına neden olmaktadır. Bu cihetle yargılamaların uzamaması adına onama oranlarının bozma oranlarına nazaran daha yüksek olması, hukuk sisteminde tercihe şayandır denebilir.


Yargıtay Ceza ve Hukuk Dairelerinde Açılan Dosya Sayılarının Görünümü (2014 – 2021)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler 


Yargıtay Dosya Ortalama Görülme Süresi (Gün, 2013-2020)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler


Yargıtay Ceza ve Hukuk Dairelerinde Onama-Bozma Kararlarının Görünümü (2014 – 2021)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler

Yargıtay Ceza ve Hukuk Dairelerinde Onama-Bozma Karar Oranlarının Görünümü (%, 2014 – 2021)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler