Logo

Yayınlar

STK'larda Kurumsal Öz Değerlendirme


Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi TODAM, Kurumsal Öz Değerlendirme Modeli proje tanıtımı öncesi, hazırladığı Analiz Raporu 8 ile sivil topluma ilişkin çalışmalarına bir yenisini daha ekledi!Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Köksal Büyük’ün kaleme aldığı “STK’larda Kurumsal Öz Değerlendirme: Farklı Eğilimler ve Uygulamalar" başlıklı analiz raporu, “STK’larda Kurumsal Öz Değerlendirme Modeli” projesinin ön hazırlığı amacıyla hazırlanmış bir rapordur. Analiz raporunda STK’lar için öz değerlendirmenin önemi vurgulanmış, STK’larda Kurumsal Öz Değerlendirme Modeli için ise bir temel oluşturmuştur.  Verimli, bağımsız, şeffaf, hesap verebilen ve toplumdaki aktörleri harekete geçiren yönetim anlayışının günümüzde kazandığı öneme binaen bir ölçme tekniği olan kurumsal öz değerlendirme; STK’ların yönetimsel sorunlarını çözmeleri hususunda etkin rol oynayacaktır. Raporda öz değerlendirme kavramının içeriğine ve önemine ilişkin geniş bir bölüm ayrılırken kurumsal öz değerlendirmenin yapılış sürecine dair teknik bilgiler ve öneriler de yer almaktadır.  STK’ların, sundukları hizmetlerin ve ürettikleri faydanın hangi seviyede olduklarını belirlemelerine ve bu seviyeyi daha yukarı düzeye nasıl çıkarabileceklerine ilişkin önerilerin yer aldığı rapor; STK’ların verimliliklerini ve hizmet kalitelerini arttırmayı amaçlamaktadır.  Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi TODAM, Kurumsal Öz Değerlendirme Modeli proje tanıtımı öncesi, hazırladığı Analiz Raporu 8 ile sivil topluma ilişkin çalışmalarına bir yenisini daha ekledi! Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi TODAM, Kurumsal Öz Değerlendirme Modeli proje tanıtımı öncesi, hazırladığı Analiz Raporu 8 ile sivil topluma ilişkin çalışmalarına bir yenisini daha ekledi! Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Köksal Büyük’ün kaleme aldığı “STK’larda Kurumsal Öz Değerlendirme: Farklı Eğilimler ve Uygulamalar" başlıklı analiz raporu, “STK’larda Kurumsal Öz Değerlendirme Modeli” projesinin ön hazırlığı amacıyla hazırlanmış bir rapordur. Analiz raporunda STK’lar için öz değerlendirmenin önemi vurgulanmış, STK’larda Kurumsal Öz Değerlendirme Modeli için ise bir temel oluşturmuştur.  Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Köksal Büyük’ün kaleme aldığı “STK’larda Kurumsal Öz Değerlendirme: Farklı Eğilimler ve Uygulamalar" başlıklı analiz raporu, “STK’larda Kurumsal Öz Değerlendirme Modeli” projesinin ön hazırlığı amacıyla hazırlanmış bir rapordur. Analiz raporunda STK’lar için öz değerlendirmenin önemi vurgulanmış, STK’larda Kurumsal Öz Değerlendirme Modeli için ise bir temel oluşturmuştur.      Verimli, bağımsız, şeffaf, hesap verebilen ve toplumdaki aktörleri harekete geçiren yönetim anlayışının günümüzde kazandığı öneme binaen bir ölçme tekniği olan kurumsal öz değerlendirme; STK’ların yönetimsel sorunlarını çözmeleri hususunda etkin rol oynayacaktır. Raporda öz değerlendirme kavramının içeriğine ve önemine ilişkin geniş bir bölüm ayrılırken kurumsal öz değerlendirmenin yapılış sürecine dair teknik bilgiler ve öneriler de yer almaktadır.  Verimli, bağımsız, şeffaf, hesap verebilen ve toplumdaki aktörleri harekete geçiren yönetim anlayışının günümüzde kazandığı öneme binaen bir ölçme tekniği olan kurumsal öz değerlendirme; STK’ların yönetimsel sorunlarını çözmeleri hususunda etkin rol oynayacaktır. Raporda öz değerlendirme kavramının içeriğine ve önemine ilişkin geniş bir bölüm ayrılırken kurumsal öz değerlendirmenin yapılış sürecine dair teknik bilgiler ve öneriler de yer almaktadır.      STK’ların, sundukları hizmetlerin ve ürettikleri faydanın hangi seviyede olduklarını belirlemelerine ve bu seviyeyi daha yukarı düzeye nasıl çıkarabileceklerine ilişkin önerilerin yer aldığı rapor; STK’ların verimliliklerini ve hizmet kalitelerini arttırmayı amaçlamaktadır. STK’ların, sundukları hizmetlerin ve ürettikleri faydanın hangi seviyede olduklarını belirlemelerine ve bu seviyeyi daha yukarı düzeye nasıl çıkarabileceklerine ilişkin önerilerin yer aldığı rapor; STK’ların verimliliklerini ve hizmet kalitelerini arttırmayı amaçlamaktadır.

Genç İşsizliğin Durumu


Genç İşsizliğinin Durumu: Ne Eğitimde Ne İstihdamdaki Gençlerin Eğitim ve İstihdam Politikalarına Göre Analizi Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden Zafer Çelik ve Fatma Betül Coşkun, “Genç İşsizliğinin Durumu: Ne Eğitimde Ne İstihdamdaki Gençlerin Eğitim ve İstihdam Politikalarına Göre Analizi” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. Hazırlanan politika notunda önce Ne Eğitimde Ne İstihdamdaki (NEET) gençlerin durumunu ifade eden kavramın çerçevesi çizilerek Türkiye’nin, OECD ülkeleri arasındaki mevcut durumu veriler ışığında değerlendirildi.    Tespit edilen duruma göre Ne Eğitimde Ne İstihdamda olarak tanımlanan gençler, farklı ülkelerde farklı yaş kategorilerinde tanımlansa da ortak özellikleri eğitim aracılığıyla beşerî sermayelerini geliştiremedikleri için hem eğitimden hem de iş gücü piyasasından kopmaktadırlar. NEET oranlarının ülkelere göre dağılımına bakıldığında, Türkiye’de son yıllardaki azalmaya rağmen OECD ülkeleri arasında en yüksek NEET oranına sahip ülke konumundadır. Türkiye, özellikle genç kadın NEET nüfusunun en yüksek orana sahip olduğu ülkedir. Bu minvalde yayınlamış olduğumuz politika notunda Türkiye’nin mevcut durumu ele alınmış, veriler ışığında sorunlar tespit edilmiş ve çözüm önerileri paylaşılmıştır. Genç İşsizliğinin Durumu: Ne Eğitimde Ne İstihdamdaki Gençlerin Eğitim ve İstihdam Politikalarına Göre Analizi Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden Zafer Çelik ve Fatma Betül Coşkun, “Genç İşsizliğinin Durumu: Ne Eğitimde Ne İstihdamdaki Gençlerin Eğitim ve İstihdam Politikalarına Göre Analizi” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. Hazırlanan politika notunda önce Ne Eğitimde Ne İstihdamdaki (NEET) gençlerin durumunu ifade eden kavramın çerçevesi çizilerek Türkiye’nin, OECD ülkeleri arasındaki mevcut durumu veriler ışığında değerlendirildi.  Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden Zafer Çelik ve Fatma Betül Coşkun, “Genç İşsizliğinin Durumu: Ne Eğitimde Ne İstihdamdaki Gençlerin Eğitim ve İstihdam Politikalarına Göre Analizi” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. Hazırlanan politika notunda önce Ne Eğitimde Ne İstihdamdaki (NEET) gençlerin durumunu ifade eden kavramın çerçevesi çizilerek Türkiye’nin, OECD ülkeleri arasındaki mevcut durumu veriler ışığında değerlendirildi.      Tespit edilen duruma göre Ne Eğitimde Ne İstihdamda olarak tanımlanan gençler, farklı ülkelerde farklı yaş kategorilerinde tanımlansa da ortak özellikleri eğitim aracılığıyla beşerî sermayelerini geliştiremedikleri için hem eğitimden hem de iş gücü piyasasından kopmaktadırlar. NEET oranlarının ülkelere göre dağılımına bakıldığında, Türkiye’de son yıllardaki azalmaya rağmen OECD ülkeleri arasında en yüksek NEET oranına sahip ülke konumundadır. Türkiye, özellikle genç kadın NEET nüfusunun en yüksek orana sahip olduğu ülkedir. Bu minvalde yayınlamış olduğumuz politika notunda Türkiye’nin mevcut durumu ele alınmış, veriler ışığında sorunlar tespit edilmiş ve çözüm önerileri paylaşılmıştır. Tespit edilen duruma göre Ne Eğitimde Ne İstihdamda olarak tanımlanan gençler, farklı ülkelerde farklı yaş kategorilerinde tanımlansa da ortak özellikleri eğitim aracılığıyla beşerî sermayelerini geliştiremedikleri için hem eğitimden hem de iş gücü piyasasından kopmaktadırlar. NEET oranlarının ülkelere göre dağılımına bakıldığında, Türkiye’de son yıllardaki azalmaya rağmen OECD ülkeleri arasında en yüksek NEET oranına sahip ülke konumundadır. Türkiye, özellikle genç kadın NEET nüfusunun en yüksek orana sahip olduğu ülkedir. Bu minvalde yayınlamış olduğumuz politika notunda Türkiye’nin mevcut durumu ele alınmış, veriler ışığında sorunlar tespit edilmiş ve çözüm önerileri paylaşılmıştır.

Hukuk İzleme Raporu 2020

Hukuk, ülkenin gündeminde her zaman kendine yer bulan, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren ve yaşamın her alanında yansımaları bulunan bir alandır. Bu sebeple, hukukun bütüncül bir perspektifle ele alınması gerekir. Elinizdeki raporda son yıllar ile birlikte özelde 2020 yılı içinde yaşanan hukuki gelişmelere ve 2020 yılı adli istatistiklerine yer verilmiştir.
Dünyayı etkisi altına alan COVID-19 virüsünün hukuka etkisi idare hukuku, anayasa hukuku ve insan hakları bağlamında ele alınmıştır. Kamuoyu gündeminde çokça tartışılan kanuni düzenlemeler, yargıda dijitalleşme yolunda atılan adımlar ve bunların hukuka etkisi değerlendirilmiştir. Bütüncül-sistemsel meselelere işaret edilmeye çalışılan raporda, uzman görüşleri ve alandan paydaşların yazılarına yer verilmiştir. Dünyayı etkisi altına alan COVID-19 virüsünün hukuka etkisi idare hukuku, anayasa hukuku ve insan hakları bağlamında ele alınmıştır. Kamuoyu gündeminde çokça tartışılan kanuni düzenlemeler, yargıda dijitalleşme yolunda atılan adımlar ve bunların hukuka etkisi değerlendirilmiştir. Bütüncül-sistemsel meselelere işaret edilmeye çalışılan raporda, uzman görüşleri ve alandan paydaşların yazılarına yer verilmiştir. Dünyayı etkisi altına alan COVID-19 virüsünün hukuka etkisi idare hukuku, anayasa hukuku ve insan hakları bağlamında ele alınmıştır. Kamuoyu gündeminde çokça tartışılan kanuni düzenlemeler, yargıda dijitalleşme yolunda atılan adımlar ve bunların hukuka etkisi değerlendirilmiştir. Bütüncül-sistemsel meselelere işaret edilmeye çalışılan raporda, uzman görüşleri ve alandan paydaşların yazılarına yer verilmiştir.

Hukuk İzleme Raporu 2021

Hukuk, ülkenin gündeminde her zaman kendine yer bulan, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren ve yaşamın her boyutunda etkisi hissedilen bir alandır. Aynı zamanda sadece yargısal sürece indirgenerek tanımlanamaz ve ekonomik, psikolojik, sosyolojik süreç ve dinamiklerle de ilintilidir. Bu nedenlerle bu rapor hukuk alanını bütüncül bir perspektifle ele alarak sosyoloji ve iktisat başta olmak üzere disiplinlerarası bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Hukuk İzleme Raporu, “Adalete Erişim” temasıyla ortaya konmuş olup adalete erişimde sosyo-ekonomik ve bölgesel farklılıklar, kurumsal ve kültürel engeller, baroların rolü, yargıda dijitalleşme ve yargılama süreleri gibi konuları kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Bunun yanı sıra Adalet Bakanlığı ve diğer birçok kamu kurumunun yayınlamış olduğu 2021 yılı verileri temel alınarak Türkiye’de hukuk sisteminin genel görünümü analiz edilmiştir. 
 

Ar-Ge Ekosistemimizde Üniversitelerimiz.


İLKE Vakfı olarak Türkiye’nin yüzleşmekte olduğu toplumsal sorunları tespit ederek veriye dayalı ve somut çözüm önerileri getirmek üzere kurduğumuz Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Prof. Dr. Ali Sınağ, “Ar-Ge Ekonomimizde Üniversitelerimiz” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. Ar-Ge ekosistemimizin paydaşları arasında önemli role sahip olan üniversiteler son dönemde büyük bir değişim yaşamaktadır. Üniversitelerimizin girdi odaklı süregelen yapısının çıktı odaklı bir yapıya dönüşmesi, Ar-Ge ekosistemimizin diğer aktörleri olan kamu sektörü ve özel sektör ile iş birliklerinin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmıştır. TÜBİTAK, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere Ar-Ge desteği sağlayan bakanlıklar, KOSGEB, TTGV ülkemizdeki Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine destek sağlamaktadır. Sözü edilen Ar-Ge destek mekanizmalarından en fazla yararlanan kuruluşların başında gelen üniversitelerimizin gerçekleştirdiği çalışmaların sektöre ve üretime dönüşebilme oranının yüksekliği, sanayinin de üniversitelerde yürütülen bu çalışmalara destek olmasıyla hatta sektör-üniversite iş birliğiyle gerçekleştirilmesiyle yakından ilişkilidir. İLKE Vakfı olarak yayınladığımız bu politika notunda; ülkemizin Ar-Ge ekosisteminin mevcut durumunu ele alıyor, sorunları inceliyor ve somut çözüm önerilerinde bulunuyoruz. İLKE Vakfı olarak Türkiye’nin yüzleşmekte olduğu toplumsal sorunları tespit ederek veriye dayalı ve somut çözüm önerileri getirmek üzere kurduğumuz Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Prof. Dr. Ali Sınağ, “Ar-Ge Ekonomimizde Üniversitelerimiz” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. İLKE Vakfı olarak Türkiye’nin yüzleşmekte olduğu toplumsal sorunları tespit ederek veriye dayalı ve somut çözüm önerileri getirmek üzere kurduğumuz Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Prof. Dr. Ali Sınağ, “ Ar-Ge Ekonomimizde Üniversitelerimiz ” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. Ar-Ge ekosistemimizin paydaşları arasında önemli role sahip olan üniversiteler son dönemde büyük bir değişim yaşamaktadır. Üniversitelerimizin girdi odaklı süregelen yapısının çıktı odaklı bir yapıya dönüşmesi, Ar-Ge ekosistemimizin diğer aktörleri olan kamu sektörü ve özel sektör ile iş birliklerinin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmıştır. TÜBİTAK, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere Ar-Ge desteği sağlayan bakanlıklar, KOSGEB, TTGV ülkemizdeki Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine destek sağlamaktadır. Sözü edilen Ar-Ge destek mekanizmalarından en fazla yararlanan kuruluşların başında gelen üniversitelerimizin gerçekleştirdiği çalışmaların sektöre ve üretime dönüşebilme oranının yüksekliği, sanayinin de üniversitelerde yürütülen bu çalışmalara destek olmasıyla hatta sektör-üniversite iş birliğiyle gerçekleştirilmesiyle yakından ilişkilidir. İLKE Vakfı olarak yayınladığımız bu politika notunda; ülkemizin Ar-Ge ekosisteminin mevcut durumunu ele alıyor, sorunları inceliyor ve somut çözüm önerilerinde bulunuyoruz.