17 Aralık 2019

Silahlı Mücadeleden Kapsamlı Özerkliğe: Moro Barışı




Moro barışı uzun yıllar devam eden çatışmaların sonucunda tarafların anlaşmaları ile sağlanmış oldu. Moro Müslümanlarının 15. yüzyıldan itibaren devam eden mücadeleleri bu anlaşmayla sona erdi. Bu barış sürecinde 2010 sonrası yaşanan gelişmeler dünyanın farklı yerlerindeki çatışma bölgeleri için örnek oluşturma özelliğine sahiptir. Taraflar arasında şiddete dayalı eylemler uzun yıllar sürse de iki tarafın masaya oturmak için iyi niyet göstermesi, hazırlanan uzun vadeli stratejik planlar, müzakerelerdeki üçüncü tarafların sürece dahil edilmesi ve katkısı Moro barışının özgünlüğünü ve örnekliğini ifade etmektedir.


Beş Asırlık Mücadele

Güneydoğu Asya’da Filipinler’in güneyinde yaşayan Moro Müslümanları Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin kurulmasıyla uzun yıllar süren çatışmaların ardından Filipinler Hükümeti ile barış sağladılar. Moro Müslümanlarının İslamiyet’i kabul etmeleriyle başlayan mücadeleleri ilk olarak uzun yıllar adaları sömürgeleştirmeye çalışan İspanyol hakimiyetine karşı verildi. 19. yüzyılın sonuna kadar neredeyse beş yüz yıl İspanyol sömürge yönetiminin baskılarına direnen Moro Müslümanları 20. yüzyılın ilk yarısında ise İspanyolların yerini alan ABD idaresi altında yaşamak zorunda kaldılar. Filipinler’in bağımsızlığının ardından Moro Müslümanlarının taleplerine rağmen Moro, Filipinler devletine bağlı olarak kaldı. Filipinler’in 1946 yılında bağımsız olmasının ardından Moro Müslümanları uzun yıllar sürdürdükleri mücadeleyi bu tarihten sonra da devam ettirdiler.


Moro Müslümanları, Filipinler yönetiminin baskı ve adaletsizliklerine karşın bölgede dağınık olarak silahlı mücadeleye giriştiler. Ancak 1970’li yıllardan itibaren daha teşkilatlı hareket etmeye başlayan Morolular önce Moro Milli Kurtuluş Cephesini (MNLF), daha sonra bu yapıdan ayrılan Moro İslami Kurtuluş Cephesini (MILF) kurarak mücadeleye devam ettiler.  MNLF’nin 1969 yılında kurulmasının ardından diğer Müslüman ülkelerle ilişkileri geliştirip Müslümanların yoğunlukta yaşadığı bölgeler için bağımsızlık veya özerklik talepleri İslam Konferansı Örgütü’ne taşınmıştır. 1976 yılında Libya’da yapılan görüşmelerde özerklik konusunda anlaşma sağlansa da sonrasında Filipinler Hükümeti’nin uygulama yönünde değişikliklere gitmesi iki taraf arasında krizi yeniden başlattı.[1]


Moro İslami Kurtuluş Cephesi’nin Faaliyetlerine Başlaması

1977 yılında MNLF’nin ikiye ayrılması sonucunda Haşim Salamat öncülüğünde MILF kuruldu. 1989’da MNLF, Filipinler Hükümeti ile bir anlaşma imzalayarak Mindanao’da bir otonom bölge oluşturmayı kabul etti. Fakat MILF gerçek otonominin kazanılmadığını, Filipinler Hükümeti’nin etkisinin devam ettiğini iddia ediyordu. 1980’lerden sonra MILF Güney Filipinler’in dağlık alanlarında sosyal ve askeri olarak güçlenmeye başladı. MILF bu süreçte bazı kayıtlı olaylar haricinde şiddet eylemlerinden uzak durarak Moro Müslümanları içerisinde etkinlik kazanmayı, ekonomik olarak kendine yetmeyi ve askeri kanadını güçlendirmeyi hedef edindi. Filipinler Hükümeti’nin 1996 yılında MNLF ile yaptığı anlaşma MILF’in bölgedeki popülerliğini arttırdı. İki tarafın MILF hesaba katılmadan yaptığı antlaşma sonrasında bölgenin statüsünde değişiklik yaşanmadı MILF’in daha baskın bir aktör haline gelmesi bağımsızlık isteklerini daha şiddetli dile getirmesine sebep oldu. Bu sürecin ardından hükümet ve MILF arasında 1997’de bir ateşkes antlaşması imzalandı.


2000 yılına gelindiğinde Filipinler Hükümeti’nin tekrar MILF’e savaş ilan etmesiyle taraflar arasında çatışmalar yeniden başladı. Ancak 2001 yılında hükümetin değişmesiyle yeniden ateşkes ilan edildi. Bu süre içerisinde MILF özellikle MNLF’yi gölgede bırakacak bir muhatap haline geldi. Haşim Salamat 2003’te ölmeden önce MILF’in 1997 ateşkesine bağlı olduğunu beyan etti ve bazı şiddet odaklı gruplarla ilişkileri kesti. Salamat’ın ölümünden sonra Murad İbrahim hareketin lideri oldu. İbrahim’in liderliğinin ardından barış görüşmelerinde çok önemli adımlar atıldı.  2008’de imzalanan Ata Toprakları Anlaşması Üzerindeki Haklar Çerçeve Antlaşması (MOA-AD), 1996’da MNLF ile imzalanan Müslüman Mindanao Otonom Bölgesi antlaşmasının yerine geçmiş oldu. Bu antlaşma ile otonom bölgenin sınırları genişleyecek, Moro bölgesi için daha fazla bağımsızlık tanınacaktı. Fakat MNLF’nin muhalefeti ve Filipin Yüksek Mahkemesi’nin kararıyla bu antlaşma geçersiz kılındı.


Moro İslami Kurtuluş Cephesi Strateji Değiştiriyor

2010 sonrasında ise göreve gelen Başkan Aquino döneminde Filipinler Hükümeti ile MILF arasında görüşmeler MNLF dışarıda bırakılarak başladı. Ancak bu defa MILF strateji değiştirerek tam bağımsızlık iddiasını masaya getirmedi. Biri çerçeve diğeri kapsayıcı olmak üzere 2012 ve 2014 yıllarındaki farklı iki anlaşmayla Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin kurucu anlaşmaları yapılmış oldu. Bu anlaşmalara göre Şeriat Mahkemeleri’nin kuruluşuna ve adli işleyişine izin verilirken, gayrimüslimler için de sivil mahkemeler kurulması planlandı. Aynı zamanda MILF direnişçilerinin silah bırakıp sivil hayata dönmesi de bu anlaşmalarla kararlaştırıldı.


Temmuz 2015’te başlayarak 3 yıl süren görüşmeler sonucunda Temsilciler Meclisi’nde Bangsamoro Organik Yasası kabul edildi ve böylece kurulacak özerk bölgenin yasal altyapısı belirlendi.[2] Başkan Rodrigo Duderte’nin yasayı imzalamasıyla referandum yapılması kararlaştırıldı. 2019 Ocak ve şubat aylarında yapılan iki referandumun ardından özerk yönetime dahil olan diğer bölgeler de belli oldu. Ardından Murad İbrahim Filipinler başkanı Duderta tarafından 2022 yılına kadar geçiş hükümetinin başkanı olarak atandı. Bu sürecin sonunda Moro Müslümanları kapsayıcı bir özerkliğe kavuşması ve Müslümanlar arasındaki davaları görecek olan İslami mahkemeler kurulması kararlaştırıldı. Ayrıca MILF’in silah bırakarak sivilleşmesi konusunda taraflar anlaşmaya vardı. Özerk bölge Moro Müslümanları için kapsamlı hukuki ve ekonomik haklara sahip olmaları anlamına gelmektedir.


Müslüman Mindanao’da Bangsamoro Özerk Bölgesi Kampsamındaki Bölgeler



Kaynak: BenarNews


Barışa Doğru Altı Yol ve Üçüncü Tarafların Sürece Katılımı

Değinilmesi gereken bir diğer konu da barış sürecinin nasıl işlediğidir. Filipinler Hükümeti Moro sorununun çözümü için oldukça önemli adımlar attı. 90’lı yıllarda yapılan geniş katılımlı istişare sürecinden sonra hükümet sorunu tespit ederek Barışa Doğru Altı Yol adını verdikleri stratejiyle izlenecek politikaları belirledi. Sıralayacak olursak;

 

1.      Sosyal, ekonomik ve siyasi reformların takibi

2.      Uzlaşı oluşturma ve barış adına güçlü tutma

3.      Farklı gruplarla barışçıl ve müzakere edilmiş uzlaşı

4.      Rehabilitasyon, toplumla barıştırma ve entegrasyon programları

5.      Silahlı çatışmalardan ortaya çıkan endişelerin dile getirilmesi

6.      Barışı sağlayacak bir iklimin oluşturulması ve korunması[3]


Bu altı madde Filipinler hükümetlerinin 1990’lardan itibaren izlediği politikaların genel çerçevesini sunmaktadır. Yine barış sürecinin en önemli özelliği olan sürece üçüncü tarafları dahil etmenin bir sonucu olarak Malezya’nın da rolü oldukça fazladır. 2004 yılında Uluslararası İzleme Heyeti Malezya ve Bruney gibi ülkelerin girişimiyle kurulmuş ve ateşkesi güvence altına almak amacıyla sürece katkıda bulunmuştur. Aynı şekilde 2009 yılından önce devam eden çatışmaların ardından ateşkesin devamlılığına katkıda bulunması için Uluslararası Temas Grubu dört devlet ve dört uluslararası sivil toplum kuruluşundan oluşacak şekilde kuruldu.[4]


Filipinler’deki barış sürecine özgü olan ve barışa önemli katkılarda bulunan diğer bir aktör de Bağımsız Gözlemci Heyeti (TPMT)’dir. Bu heyetin üyeleri sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşturuldu. Heyet iki taraf arasındaki anlaşmaların uygulanma sürecini gözlemlemek görevini üstlendi. Bu heyetin üyeleri arasında Türkiye’den İHH İnsani Yardım Vakfı Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç yer aldı. Bu anlamda sivil toplumun barış sürecindeki rolünün burada oldukça aktif olduğu görülmektedir. Ayrıca yerel sivil toplum kuruluşları da süreci izleme noktasında inisiyatifler almışlar ve sürecin sağlıklı ilerlemesinde önemli rol oynamışlardır. Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin kuruluşu ve barışın sağlanmasında, barış sürecinde üçüncü tarafların dahil olması veya diğer bir deyişle müzakerelerde çok taraflı bir mekanizmanın oluşturulması ciddi anlamda etkili olmuştur.


Sonuç olarak bakıldığında, Moro barışı farklı yönleriyle dünyanın farklı yerlerindeki kimliğe dayalı çatışmaların çözümü için bir örnek teşkil etmektedir. MILF’in uzlaşmayı sağlamak ve süreci hızlandırmak amacıyla strateji değiştirmesi ve tam bağımsızlık iddiasını masaya getirmemesi bir iyi niyet göstergesidir. Filipinler Hükümeti’nin ülke içindeki etnik ve kimliğe dayalı sorunların çözümü için kurumsallaştırdığı çözüm stratejileri de barış inşasının önemli adımlarındandır. Kurgulanan uzun vadeli bu strateji hükümet ve devlet başkanları değişse de uygulanabilirliğini devam ettirmiştir. Moro barışının diğer bir önemli özelliği de sürece dahil üçüncü tarafların katkısıdır. Malezya ve Türkiye gibi ülkelerin sürece resmi düzeylerde katılımı ve aynı zamanda yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının katkısı sürecin sağlıklı işlemesini sağlamıştır.


Moro barışı aynı zamanda Müslüman toplumlar için farklı bir anlam ifade etmektedir. Ulus devlet paradigması altında örgütlenen Müslüman toplumlar kendi içindeki mezhepsel veya etnik çatışmalara ve uyumsuzluklara çözüm bulamazken Filipinler’de farklı iki dini kimlik sorunlarını siyaset ve hukuk zemininde çözüm aşamasının sonuna yaklaşmışlardır. Bu anlamda Moro barışı dünyanın diğer bölgelerindeki çatışmalara örnek oluşturmasının yanında özel olarak Müslüman topluluklar açısından diyaloğun, çözüm iradesi ortaya koymanın ve nihayetinde uzlaşının sorunları çözmede önemini ortaya koymaktadır. Bu açıdan Moro barışı yukarıda anlatmaya çalıştığımız ilkeleri ve özellikleri bakımından Müslüman toplumların anlaması gereken bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır.



Yararlanılan Kaynaklar:


[1] Göksoy, İsmail Hakkı. "FİLİPİNLER", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/filipinler#2-ulkede-islamiyet (30.10.2019).

[2] Mapping Militants Organizations. "Moro Islamic Liberation Front." Stanford Üniversitesi. Son değiştirilme Ocak 2019. https://cisac.fsi.stanford.edu/mappingmilitants/profiles/moro-islamic-liberation-front

[3] Hafıza Merkezi, Philippines: An innovative case on peace building. (04.07.2018). 11 Aralık 2019. https://hakikatadalethafiza.org/en/philippines-an-innovative-case-on-peace-building/

[4] Tanrıverdi, Gökhan.” Filipinler Barış Sürecinin Tarihsel Gelişimi: 1976-2016.” Güvenlik Bilimleri Dergisi. Kasım 2017, 6 (2), 53-80

[5] BenarNews. “Bangsomoro In Transition” 11 Aralık 2019, https://www.benarnews.org/english/news/in-focus/philippines-militant/

ÜYE KURULUŞLARIMIZ

ARAŞTIRMA MERKEZLERİMİZ