Özel Eğitim Kurumları


Eğitim İzleme Raporu 2019'u incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.





Temel Liselerin Kapanması

2014 yılında dershanelerin kapatılması ile temel liseye dönüşen ortaöğretim kurumlarının, yasalarda belirtilen standartlara uygun olarak okula dönüşmeleri için verilen süre 2018-2019 öğretim yılı itibarıyla sona erdi. Bu dönüşüm süreci kapsamında 972 temel lisede kayıtlı olan yaklaşık 212 bin öğrencinin diğer liselere nakli ile temel liselerin dönüşümünün tamamlanması konusu, 2019-2020 öğretim yılı başlamadan tamamlandı. Bu sürecin aksamadan ve hak kaybı oluşmadan yönetilmesi için TTKB’nin 4 Mart 2019 tarihli 6 sayılı kararı doğrultusunda işlemler gerçekleştirildi.


Özel Öğretim Kurslarının (Dershanelerin) Durumu

Bu süreçteki diğer bir konu ise özel öğretim kurslarının kapatılması kararının uygulanması idi. MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, 28 Ocak 2019 tarihli basın bülteniyle özel öğretim kurslarının haziran ayı itibarıyla kapatılacağına ilişkin bir duyuru yayınladı.

Ancak haziran ayına doğru söz konusu duyuru web sayfasından kaldırıldı. Konu ile ilgili yasal bir düzenleme de hazırlanmadı. Böylece özel öğretim kurumlarının kapatılması bir yıl daha ertelenmiş oldu.

Bu süreçte, Türk eğitim sisteminin en önemli kamburu olarak kabul edilebilecek dershanecilik meselesi, 2019 yılında da bir sonuca bağlanamadı ve Türkiye’de yasanın sınırlarını sonuna kadar kullanmaya devam eden özel öğretim kursları, dershanecilik hizmeti vermeye devam ettiler.

Özet

Özel öğretim kurumlarına gitmek isteyen alt gelir grubundaki öğrencilere sağlanan devlet desteğinin 2019-2020 yılından itibaren kaldırılmasıyla sektör, ekonomik bakımdan bir avantajını kaybetti. Ekonomideki daralmanın da etkisiyle özel öğretim kurumlarının bazıları zor duruma düştü. Bu süreçte temel liselerin kapanması ve özel okula dönüşmesi uygulamasının aynı yıla denk gelmesi, sektörü zor durumda bıraktı. Bu zorlu geçiş yılı, özel öğretim kurslarının kapatılmasına yönelik kararın da ertelenmesini gerektirdi. Hükûmet, eğitimde özel sektörün payının artmasını isterken kamu okullarının niteliğini artırmaya yönelik toplumsal baskı karşısında kararsız kalmış, bir taraftan da etkisi daha fazla hissedilen ekonomik daralma sebebiyle bir sektöre olumsuz etki yapacak kararlar almaktan da kaçınmıştır.