BİR BAKIŞTA TÜRKİYE TOPLUMU

Nüfus

Bir ülkenin nüfus yapısı toplumsal değişimi anlamak ve ülke politikalarını belirlemek için kilit göstergedir. 2021 sonu itibariyle Türkiye’nin toplam nüfusu 84 milyon 680 bine ulaştı. 1980’lerden itibaren düşmeye başlayan nüfus artış hızı 2010 yılında binde 15,9 olup 2021 yılında bu oran binde 12,7’ye geriledi. En düşük nüfus artış hızı 2020 yılında binde 5,5 olarak kaydedildi.


Türkiye’de doğum sayıları giderek azalıyor. Benzer şekilde doğurganlık hızı; yani bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2010’da 2,08 çocuk iken 2021 itibarıyla 1,7 çocuğa kadar düştü. Bu sayı yakın tarihteki en düşük seviye olup literatürde nüfusun yenilenme düzeyi olarak kabul edilen 2,1’in altındadır. Değişen yaşam ve çalışma koşullarının bunda etkisi büyük. Kadınlar ortalama olarak daha geç anne olmaya başladı. Doğum yapan annelerin ortalama yaşı günümüzde 29,1’e yükseldi. Lise eğitimine ve bilhassa yükseköğretime artık daha çok kadının katılıyor olması bunda etkili.


Bebek ölümlerinin ve beş yaş altı ölümlerin birinci basamak sağlık kuruluşları tarafından dikkatle takip edilmesi ve çocuk ölümlülüğünün azaltılması önemli bahis. Bebek ölüm hızı 2010 yılında binde 12 iken 2021 yılında binde 9,1’e geriledi. Beş yaş altı ölüm hızı da benzer bir azalma gösteriyor. Tüm bu göstergeler sağlık alanında yaşanan küresel olumlu ilerlemenin yanı sıra Türkiye’de sağlık hizmetlerinde izlenen doğru stratejilerin göstergesi olarak da kabul edilebilir. Ölüm sayıları ve bin kişi başına düşen ölüm sayısı (kaba ölüm hızı) 2010 yılından bu yana artış gösteriyor. Öte yandan doğuşta beklenen yaşam süresi 2010’dan bu yana 3,4 yıl uzadı. Bu süre kadınlarda erkeklerden daha uzun. Benzer şekilde 60 yaşındaki bireylerde beklenen yaşam süresi de arttı. Doğuşta beklenen yaşam süresinin Türkiye’de dünya ortalamasının üzerinde seyrettiği görülmektedir. Buna paralel olarak medyan yaş yani yeni doğan bebekten en yaşlı kişiye kadar sıralama yapıldığında ortada kalan kişinin yaşı 2010’dan günümüze 29,2 den 33,1’e yükselmiştir. Bu da toplumun genç bir nüfusa sahip olmakla birlikte giderek orta yaş ağırlıklı bir yapıya evrildiğine işaret eder.


Önemli bir mesele olarak yaşlı bağımlı nüfusun artışı dikkat çekicidir. Yaşlı bağımlılık oranında %33 oranında bir artış söz konusu. Önümüzdeki çeyrek yüzyıl içerisinde Türkiye “çok yaşlı ülkeler” kategorisinde yer alacak. Bu durum sosyal güvenlik sisteminde yapılacak plan ve izlenecek stratejilerin hayati önemde olduğunu hatırlatıyor. Demografik geçiş bu öngörüler doğrultusunda yönetilmez ise sosyal güvenlik sisteminin yükü ve maliyeti oldukça artacaktır. Bu doğrultuda kamusal ve özel hizmetlerin yaşlı vatandaşların bakım, sosyalleşme, çalışma ve günlük hayat bahislerindeki muhtemel ihtiyaç ve taleplerine göre yapılandırılması önemli.


İl ve ilçe merkezinde yaşayan nüfus oranı 2010 yılında %93,18 iken 2021 yılı itibariyle %76,26’ya geriledi. 2019’a kadar il ve ilçe merkezinde yaşayan nüfus hep %90 civarlarındaydı. Salgınla birlikte insanlar şehir merkezlerinden uzaklaşarak çeperlere, kırsal bölgelere yerleşme eğilimine dair gözlemler arttı. Küçük yerleşim yerlerinde benzer nüfus artışı devam ederse altyapı, yol, kanalizasyon, sağlık, eğitim gibi birçok hususta problemlerin baş göstermesi kaçınılmazdır. Ayrıca ilk aşamada yerel ekonomiyi canlandırma ihtimali yüksek olsa da oluşabilecek yeni rekabetçi ortam yerel halkı uzun vadede yıpratabilir.


Nüfusun genelinin lise altı eğitime sahip olduğu görülse de önemli bir değişim de var. Lise mezunu nüfus oranında ciddi bir değişim görülmezken lise altı eğitim ve yükseköğretim mezunlarının oranı ters orantılı bir biçimde farklılaşıyor. 2010 yılında %11,5 olan yükseköğretim mezunu nüfus oranı 2021 itibarıyla %23’e yükseldi. 2010 yılında %70 olan lise altı eğitim düzeyine sahip nüfus oranı ise 2021 yılında %54,4’e düştü. Bahsedilen değişim yükseköğretimin ülke çapında genişlemesi ve geniş halk kesimlerinin erişimine açılması ile işgücünün eğitim düzeyinin artmasına dair hayati bir göstergedir. 



Kaynaklar: TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, Doğum İstatistikleri, Ölüm İstatistikleri, İstatistiklerle Yaşlılar, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü, Dünya Bankası

Not: TÜİK’in 2020 ve 2021 yılları ölüm istatistikleri yayınlanmadığı için ilgili veriler verilememiştir.



Eğitim Düzeyine Göre Nüfus Oranı (%, 2010-2021)

Kaynak: TÜİK, Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı


Bebek Ölüm Hızı ve Beş Yaş Altı Ölüm Hızı (‰, 2010-2019)

Kaynak: TÜİK, Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri