BİR BAKIŞTA TÜRKİYE TOPLUMU
Medya ve İletişim
Dijital dönüşüm gerek bireysel gerek toplumsal hayatımızı baştan aşağı şekillendiriyor ve yeni davranış örüntüleri geliştirmemize yol açıyor. Toplam nüfus içinde internet kullananların oranı dünyada %60’lara ulaşmıştır. Gelinen noktada dijital dönüşümün fırsat ve kolaylıklarını göz ardı eden geleneksel iletişim dünyasının güzellemesine sığınmak birçok fırsatı kaçırmak anlamına da geliyor. Bu nedenle dijital dönüşümü doğru okumak, anlamlandırmak ve yeni düzende konuşlanmak akılcı bir yaklaşım olacaktır.
Türkiye’de cep telefonu kullanımı son derece yaygınlaşmış durumda. 2021 itibariyle mobil abone sayısı toplam nüfus ile baş başa giden bir seviyeye vardı. Akıllı telefonlarla birlikte cep telefonu artık internete erişimin de başlıca kanalı haline geldi. 2010 yılında bir buçuk milyon cepten internet abonesi varken 2021’de 70 milyona yakın bir sayı söz konusu. Bu durum, internetteki her türlü içerik ve ortamla artık daha kişisel bir ilişki kurulduğuna işaret ediyor. Doğalgaz altyapısının yaygınlaşmasıyla ısınmanın ortak bir süreç olmaktan çıkması gibi bilgi, medya, eğlence, kültür ve siyaset içeriklerine erişim ve onlarla kurulan etkileşim de artık bireyselleşmiş durumda.
İnternetin yaygınlaşması aynı zamanda bilgi ve iletişim sektörünün çok hızlı büyümesi demek. Bilgi ve iletişim teknolojileri işletmecilerinin net gelirleri katlanarak artıyor. Sadece 2020’den 2021’e geçişte bile net gelirlerin toplamı 15 milyar TL civarında artarak 92,4 milyara ulaştı. Bu elbette altyapı uzunluğunun ve bağlantı hızının artışıyla da doğru orantılı. Benzer ülkelere kıyasla Türkiye’nin bilişim altyapısı halen daha yeterli seviyede olmasa da yükselen toplumsal talep büyük bir ciro üretiyor. Diğer yandan, telekomünikasyon şirketleriyle müşteriler arasındaki ilişkide ortaya çıkan sorunlar da çeşitleniyor. Dünya ortalamasına göre yeterince yüksek kalitede olmayan bir hizmet için görece yüksek ve denetimsiz ücretler ödemek toplumda ortak bir şikayet bahsine dönüşmüş durumda.
İnternette hem geçirilen süre hem de yapılan ticaret ve tüketimin hacmi artıyor. Bilhassa temel tüketim maddelerinin internet kanalından temini öteden beri artmakta iken 2020-21 yıllarında salgının etkisiyle hızlandı. Firmalar ve hizmet sunucular da bu artan talebe yetişmek ve kâr elde etmek için hem ürün içeriklerini hem de ücret politikalarını daha ayrıntılı yapılandırıyorlar. İnsanların %70’i giyim gibi “görmeden alınmaz” denilen tüketim kaleminde bile internetten alışveriş yapıyorlar. Gıda maddelerinin internetten temin edilmesindeki orandaki artış da bir o kadar anlamlı görünüyor. Bu artışlar, elbette depolama, kurye ve taşımacılık gibi iş kollarında istihdamı görece azaltsa da kültürel olarak belli alışveriş kalıplarını ve davranış örüntülerini de değiştiriyor. Artık üretici firmalarla daha formel ilişkiler kuruluyor.
İnternet sadece bireysel müşterilerin tüketim yaptığı bir mecra değil. E-devlet başta olmak üzere artık hemen her kamu kurum ve kuruluşu vatandaşla ilişkisinde randevu almaktan süreç takibine bir dizi konuyu dijital platform ve uygulamalar üzerinden yürütüyor. 2010 yılında kamuyla iletişimde interneti kullananların oranı %10 civarındayken bu oran artık %58’i geçmiş durumda. E-duruşma ve e-muayene sistemlerinin geç de olsa uygulanmaya başlaması, hem meslek mensuplarını hem vatandaşları hem de işin kamudaki yükünü sırtlanan çalışanları rahatlatmış görünüyor. Türkiye’nin kamu işlerinde dijitalleşme bakımından dünya ortalamasının çok üstünde olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Artık daha geleneksel kalan televizyon ve radyo kullanımında ise gerileme söz konusu. TV izleme süresi salgın döneminde artmış görünse de tekrar düşeceği; zira televizyon içeriklerinin önemli bir kısmının dijital yayın platformları yoluyla takip edildiğini söylemek gerekiyor. Radyoda ise on yıllık süreçte hafta içi 1 saat ve daha az dinleyenlerin oranı %27,3 artış gösterirken, 2-4 saat dinleyenlerin oranı %6,3; 5-8 saat dinleyenlerin oranı ise %6,4 oranında azalmıştır. Bir diğer ifadeyle insanlar artık çok daha kısa süreli olarak radyo dinliyor. Bu da şüphesiz internete bireysel erişimin yaygınlaşmasının başta müzik dinlemek olmak üzere belli davranış biçimlerini radyoya muhtaç olmaktan çıkarmasının bir sonucu.
Kaynaklar: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu İstatistikleri, TÜİK Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, TİAK Televizyon İzleme Ölçümü Yıllığı
Evden Genişbant ve Sabit Genişbant İnternet Erişimi Olan Hanelerin Oranı (%, 2011-2021)
Kaynak: TÜİK, Hanehalkı Bilişim Teknolojileri (BT) Kullanım Araştırması, 2022
Sosyal Medya Kullanıcı Sayıları ve Kullanıcılarının Nüfusa Oranı (Milyon kişi ve %, 2019-2021)
Kaynak: We Are Social Türkiye Raporları
Kişilerin İnternet Üzerinden Verdiği Siparişler (%, 2010-2021)
Kaynak: TÜİK, Hanehalkı Bilişim Teknolojileri (BT) Kullanım Araştırması, 2022
Dijital Yayın Platformlarının Türkiye’de Pazar Payı (%, Q1 2021)
Kaynak: JustWatch
Hafta Sonu Radyo Dinleme Süresinin 10 Yıllık Değişimi (%, 2009-2019)
Kaynak: RTÜK, Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması, 2019