Eğitime Erişim ve Katılım


Eğitim İzleme Raporu 2019'u incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.


Eğitime erişim sorunu, ilkokul ve ortaokul düzeyinde bir önceki yıla göre iyileşmiş durumdadır. Okul öncesi ve ortaöğretim düzeyinde eğitime erişim sorunu devam etmektedir. Geçici koruma statüsündeki (GKS) çocukların eğitime erişiminde sorunlar devam etmektedir. Ortaöğretim düzeyinde meslek lisesine devam eden öğrenci sayısı hedeflenen düzeyde değildir. Açık öğretim lisesine devam eden öğrenci sayısı hâlen yüksektir. Eğitime erişimde cinsiyet eşitsizliği Türkiye genelinde büyük oranda çözülmüş olmakla birlikte bölgeler arası ve farklı gelir grupları arasında devam etmektedir. Yetişkinlerin sürekli mesleki gelişim ve hayat boyu öğrenme olanaklarına erişimi de oldukça düşüktür. Eğitime erişim konusunda 2019’da okul öncesi eğitim, mesleki eğitim, GKS’deki çocuklar ve özel yeteneklilerin eğitime erişimi ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar aşağıda özetlenmiştir.



Şekil 1. 2019 İtibarıyla 0-17 Yaş Nüfusunun Okullaşma Oranları 

Kaynak: MEB tarafından yayınlanan Millî Eğitim İstatistiklerinden yararlanılarak düzenlenmiştir.


Meslek Liselerine İlişkin Düzenleme ve Uygulamalar


2019’un meslek liselerinin yılı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. 2023 Eğitim Vizyonu hedefleri kapsamında yürürlüğe konan düzenleme ve yenilikler, yıl boyunca meslek liselerinin sürekli gündemde olmasını sağladı. 2023 Eğitim Vizyonu hedefleri kapsamında bir önceki yılın sonlarına doğru üç önemli gelişme yaşandı. İlki, özel öğretim kurumlarında okuyan düşük gelirli öğrenciler için ödenen devlet desteği kaldırılırken özel meslek liseleri bu uygulamadan muaf tutuldu ve destek ödemelerine devam edildi. 2018’in Eylül ayında MEB ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında turizm alanında eğitim veren meslek liselerini kapsayan bir protokol imzalandı. Son olarak 10 Aralık 2018’de meslek lisesi döner sermaye gelirlerinden hazineye ayrılan %15’lik payın %1’e çekilmesiyle meslek liselerinin üretim motivasyonlarının artırılması, ilk kritik uygulamalar olarak hayata geçirildi.



Şekil 2. Okul Türlerine Göre Öğrenci Oranları (%)  

Kaynak: MEB tarafından yayınlanan Millî Eğitim İstatistiklerinden yararlanılarak düzenlenmiştir.


Bu gelişmelerin ardından 2019’un başında (25 Ocak) Millî Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İSO, İTO ve İTÜ arasında mesleki ve teknik eğitimi sektörle birlikte tasarlayacak “Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü” imzalandı. Protokol kapsamında eğitim ve öğretimi destekleyici atölyelerin/ laboratuvarların kurulması/desteklenmesi, öğretmenler için hizmet içi eğitim ve işbaşı eğitim faaliyetleri kapsamında alan ile ilgili kurslar ve/veya seminerler düzenlenmesi, şirketlere bağlı işletmelerde öğrencilerin beceri eğitimi/zorunlu stajlarını yapmalarının ve mezuniyetleri sonrasında özel sektörün ihtiyaçları kapsamında istihdamlarının sağlanması, alan ile ilgili öğretim programı, öğrenci ve öğretmen ders notu, DVD vb. eğitim materyallerinin hazırlanması, özel sektör tarafından atölyelere/laboratuvarlara temrin malzemesi temini konusunda destek verilmesi alanlarında iş birliği yapılması hedeflendi. Ardından 26 Şubat’ta MEB ile TOBB arasında ikinci bir protokol daha imzalandı. Bu protokol kapsamında da 81 ilde 81 meslek lisesi için AR-GE ve Tasarım-Beceri Atölyeleri kurulması, başarılı öğrencilere burs verilmesi ve öğrencilere, TOBB’a bağlı oda ve borsalara üye iş yerlerinde staj ve iş imkânı sağlanması hususunda girişimlerde bulunuldu. Bu protokolleri Gençlik ve Spor Bakanlığı ile spor liselerine ilişkin, Adalet Bakanlığı ile hükümlülere mesleki eğitim verilmesine ilişkin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile enerji alanında eğitim veren meslek liselerine ilişkin protokoller izledi.




Esasen meslek eğitimi mevzuatında, özel sektörle ve işletmelerle iş birliği uygulaması daha eskilere gitmektedir. Ancak bu iş birliklerinin çoğunlukla öğrencilerin stajları ile sınırlı kaldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak 2017 yılında farklı bir gelişme yaşanmış ve MEB ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında “300 OSB’ye 300 Teknik Kolej” başlıklı bir iş birliği protokolü imzalanmıştı. Protokol kapsamında 39 Özel Teknik Kolej eğitime başlamıştı. Yine 2017 yılında Tematik Meslek Lisesi Projesi hayata geçirilmiş, ilgili sektörlerle iş birliği hâlinde tematik liseler açılmıştı.


Ulusal çaptaki protokollerin imzalanmasının ardından protokollerin uygulanmasına ilişkin hükümlerine istinaden başta İstanbul olmak üzere birçok ilde uygulamaları başlatan benzer protokoller sektörel ve bölgesel bazda il, ilçe millî eğitim müdürlükleri ile okullar düzeyinde imzalanmaya başlandı. Bu protokoller ile mesleki eğitim alanında protokol imzalanmayan alan kalmadı.


İş birlikleri ve protokollere ek olarak meslek liselerini destekleyici bazı yasal düzenlemeler ve projeler de hayata geçirildi. Meslek lisesi müdürlerinin alan öğretmenlerinden seçilmesi, meslek lisesi müdürlerinin iş birliği yapılan sektör temsilcilerinin de görüşü alınarak belirlenmesi, mesleki eğitim portalı “Mesleğim Hayatım” web portalının hayata geçirilmesi, meslek eğitiminin ulusal meslek standartlarına uyumlu hâle getirilmesi, Türkiye mesleki eğitim haritasının çıkarılması, ustalık ve kalfalık sınavlarının iki ayda bir yapılması, meslek eğitimi kalite sisteminin kurulması, tematik meslek liselerinde birden fazla alanın açılabilmesi gibi düzenlemeler, 2018 sonu ve 2019’un ilk aylarında hayata geçirildi.


Bunlara ek olarak prestijli alanlara yönelik meslek liseleri açıldı. Geleneksel Türk Sanat ları Meslek Lisesi, Aselsan Mesleki ve  Teknik Anadolu Lisesi ile İTÜ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ortaöğretime geçiş sınavında yüksek puanlı öğrencilerin tercih ettiği okullar olarak gündeme geldi. 


Mesleki Eğitimde Yapılanlar ve Yapılacaklar* 


Mesleki ve teknik eğitimde döner sermaye kapsamında üretimde hazine kesintisi %15’ten %1’e düşürüldü.

 İstanbul’da Geleneksel Türk Sanatları Meslek Lisesi kuruldu.

Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında ahşap oyuncak üretimine başlandı.

Mesleki ve teknik eğitimde 20 mükemmeliyet merkezi kurulması için proje başlatıldı.

Mesleki eğitim, Ulusal Meslek Standartlarına uyumlu hâle getirildi.

Mesleki eğitimde teknoparklarla iş birliği dönemi başlatıldı.

Türkiye’nin Mesleki Eğitim Haritası çıkartıldı.

Millî Eğitim Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı arasında Mesleki Eğitimde İş Birliği Protokolü imzalandı.

Mesleki ve Teknik Eğitim Yoluyla Sosyoekonomik Uyum Projesi başlatıldı.

Millî Eğitim Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında Mesleki Eğitimde İş Birliği Protokolü imzalandı.

İstanbul’da mesleki ve teknik eğitimin güçlendirilmesi için İTO, İSO, İTÜ ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Mesleki Eğitim İş Birliği Projesi başlatıldı.

Sağlık hizmetleri alanında eğitim alan mesleki ve teknik Anadolu lisesi öğrencilerinin yataklı tedavi kurumlarında stajları esnasında yemek servisinden ücretsiz yararlanmaları sağlandı.

Aselsan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kuruldu.

İTÜ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kuruldu.

Kalfalık ve ustalık sınavları artık iki ayda bir yapılabilecek.

Kalfalık ve ustalık sınavlarının teorik sınavının elektronik sınav olarak yapılabilmesi seçeneği ilk kez uygulandı.

Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarına yönetici olarak görevlendirileceklere alan öğretmeni olma koşulu getirildi.

Alan öğretmenlerinin işbaşı eğitim alma oranı 2019 yılında sekiz kat artırılacak şekilde planlama yapıldı.

Uçak Bakım alan öğretmenlerinin tamamına ücretsiz eğitim verilmesi sağlandı.

Savunma Sanayi Başkanlığı ile Mesleki ve Teknik Eğitim Alan Öğretmenlerinin İşbaşı ve Mesleki Gelişim Eğitimlerine Yönelik Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü imzalandı.

Havelsan ile Mesleki Eğitimde İş Birliği protokolü imzalandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme İş Birliği Protokolü imzalandı.

Tematik Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde birden fazla alanda eğitim verilebilmesine yönelik düzenleme yapıldı.

TOBB ile 81 İl 81 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Projesi başlatıldı.

Mesleki ve teknik eğitim web portalı Mesleğim Hayatım hizmete girdi.

Mesleki ve teknik eğitimde sektörle iş birliğinde yeni bir dönem başlatıldı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile spor liselerinin niteliğini artırmaya yönelik iş birliği protokolü imzalandı.

Mesleki ve teknik eğitimde kalite güvence sistemi dönemi başlatıldı.


Kaynak: İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Web sayfasından alınarak düzeltilmiştir. 



MEB’in mesleki eğitimi geliştirmeye yönelik politika ve girişimlerinin somut çıktıları da 2019 yılı içinde görülmeye başlandı. Bunların başında meslek liselerindeki üretimin ve döner sermaye gelirlerinin %48 düzeyinde artması en görünür çıktı oldu. Birkaç prestij meslek lisesinin YKS taban puanlarının dikkat çekici bir biçimde yükselmesi bir başka önemli başarıydı.


MEB tarafından özel sektör ile yapılan protokolleri, meslek eğitimini özel sektöre devretme girişimi olarak değerlendirenler tarafından eleştirildi. Bu eleştirilerin somut bir sonucu olarak Eğitim İş Sendikası, bu protokolü yargıya taşıdı. Ancak henüz yargılama sonuçlanmadı.


Meslek liselerinin niteliklerinin artırılmasına, statülerinin güçlendirilmesine ve ortaöğretimdeki payının yükseltilmesine yönelik bu girişimlerin ne tür sonuçlar vereceği önümüzdeki yıllarda daha net ortaya çıkacaktır.


Özel Yeteneklilerin Eğitimi ve BİLSEM Düzenlemeleri


2019 yılı, özel yetenekli öğrencilerin eğitiminin de gündemde olduğu bir yıl oldu. 21-22 Ocak tarihinde MEB tarafından “Özel Yetenekliler Eğitimi”ne ilişkin hedefler için eylem planı oluşturmak üzere 76 alan uzmanı ve eğitimcinin katıldığı bir çalıştay düzenlendi. Çalıştay sonucunda 10 stratejik alanda 43 eylem önerisi geliştirildi.


Diğer taraftan MEB-TÜBİTAK iş birliği ile 2017’de başlayan bir çalışma olarak özel yetenekli öğrenciler için okul öncesi dönemden lise eğitiminin sonuna kadar uzanan, okullardaki genel öğretim programlarından farklılaştırılmış bir müfredatı içeren öğretim programlarının hazırlığı tamamlandı ve 28 taslak program, 10 Mayıs’ta Bakanlık web sayfasın dan askıya çıkarıldı. Yeni öğretim programları, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde beden eğitimi ve oyun, beden eğitimi ve spor, bilişim teknolojileri ve yazılım, biyoloji, coğrafya, felsefe, fen bilimleri, fizik, matematik, görsel sanatlar, müzik, sosyal bilgiler, tarih, Türk dili ve edebiyatı, Türkçe ile okul öncesi dersleri ile mesleki ve teknik eğitimi de kapsıyordu.


Özel yetenekli öğrencilere destek eğitimi vermek amacıyla kurulan Bilim ve Sanat Merkezleri ile ilgili de önemli gelişmeler yaşandı. BİLSEM’lere alınacak öğrenci kontenjanlarının artırılması amacıyla yönetmelikte değişiklikler yapıldı. Diğer taraftan aynı günlerde Danıştay, Eğitim İş’in 2015’te yayınlanan yönetmelik aleyhine açtığı davanın gerekçeli kararını yayımladı. Gerek öğrenci kontenjanını artıran yeni hükümlerin uygulamada zorluklara yol açması gerekse de Danıştay’ın iptal kararının gereği olarak 14 Kasım 2019’da değiştirilen yönetmelik, 2020’nin Şubat ayında yeniden değiştirildi.




Şekil 4. Yıllara Göre BİLSEM Şube Öğrenci ve Öğretmen Sayıları   

Kaynak: MEB tarafından yayınlanan Millî Eğitim İstatistiklerinden yararlanılarak düzenlenmiştir.



2019’da Türkiye genelinde 139’a ulaşan BİLSEM’lerdeki öğrenci sayısı da bir önceki yıla göre yaklaşık iki kat artarak 43 bine yükseldi. Öğrenci sayısının artırılmasına ek olarak taramaya dâhil olan öğrenci sayısında da 2019 yılında önemli düzeyde bir artış görüldü. Yaklaşık 800 bin öğrencinin BİLSEM taramasına katıldığı, grup tarama sürecinin ardından zihinsel yetenek, müzik ve resim yetenek alanlarına göre bireysel değerlendirmeye alınan öğrenci sayısı bir önceki yıla göre üç katın üzerinde artarak 134 bine ulaştı.


BİLSEM taramaları kapsamında yüksek zekâ puanı olan ortaokul ve lise öğrencileri için 2017’de İstanbul’da özel bir uygulama okulu açılmıştı. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Araştırma Geliştirme Eğitim ve Uygulama Merkezi (ARGEM) adı verilen bu eğitim kurumunda, Türkiye genelinden seçilen 130 kadar öğrenci, yatılı olarak eğitim görmektedir.


Türkiye’nin özel yetenekli öğrencilere yönelik eğitim politikalarının bir türlü rayına oturmadığı, sürekli bir arayış içinde olduğu uzun yılların ardından BİLSEM’lerin ve BİLSEM’lerdeki öğrenci sayısının aniden artması, var olan sorunların daha fazla gün yüzüne çıkmasına yol açtı. Eğitim mekânlarının, öğretmen sayılarının ve niteliklerinin, eğitim içeriklerinin, günlük ve haftalık çalışma sürelerinin yetersizliğine ilişkin tartışmalara, bütün öğrencilerin ilgi ve yeteneklerinin taranmasına yönelik uygulamaya ilişkin eleştiriler de eklendi.


Okul Öncesinin Zorunlu Eğitim Kapsamına Alınması


Cumhurbaşkanlığı 2020 Yılı Programı’nın Eğitim bölümündeki hedeflerinden biri de erken çocukluk eğitiminde 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması, esnek zamanlı ve alternatif erken çocukluk eğitim modellerinin oluşturulması ve bu amaçla ihtiyaç duyulan ilave dersliklerin yapılması oldu. MEB’in sorumlu olduğu bu hedefin gerçekleştirilmesi için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler  Bakanlığı  ile  Çevre  ve  Şehircilik Bakanlığı da görevlendirildi. Bu hedef kapsamında alternatif modellerin giderleri için taşıma mevzuatında düzenleme çalışmaları yapılacağı, Okul Öncesi Projesi kapsamında derslik ihtiyacı olan küçük yerleşim yerleri başta olmak üzere ihtiyaç duyulan yerlerde maliyeti uygun olacak şekilde ana sınıfı yapılacağı, il, ilçe ve mahalle bazında derslik ihtiyacı belirlenerek yatırım planları oluşturulacağı ve belediyelere erken çocukluk eğitim kurumları açması yönünde mevzuat çalışmalarının tamamlanacağı, 2020 hedefleri olarak belirlendi.


Cumhurbaşkanlığı programında yer alan bu hedef, basında 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alındığı şeklinde gündeme geldi. Hedefin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği yıl içinde netleşmiş olacak. Ancak 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması durumunda başta belediyelere erken çocukluk eğitim kurumu açma yetkisi verilmesine yönelik düzenleme olmak üzere bazı yeni esnek modellerin tartışmaya açılmış olması dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendirilebilir. 


GEM’lerin Kapatılması ve Uyum Sınıflarının Açılması


Çoğunluğu Suriye iç savaşından kaçarak Türkiye’ye sığınan mültecilerden oluşan geçici koruma altındaki çocuklar için devlet okullarında uyum sınıfları açıldı. 2018-2019 öğretim yılı itibarıyla GEM’lerin  kapatılması ve buralardaki bütün öğrencilerin devlet okullarına kaydedilmesinin ardından bu öğrenciler için uyum sınıfları oluşturuldu. 6 Eylül 2019 tarihli genelge ile uyum sınıflarının iş ve işlemleri ile yürütülmesine ilişkin hususlar belirlendi. MEB’in YÖBİS sistemiyle takip ettiği geçici koruma altındaki yabancı öğrenciler, UNİCEF bünyesinde yürütülen PİKTES proje kapsamında desteklenmektedir. Uyum sınıflarında da PİKTES Projesi kapsamında GEM’lerde görev alan eğiticilere görev verilmektedir.


Basında Suriyeli öğretmenlerin kadroya geçirildiği şeklinde haber olan ve tartışma yaratan bu uygulamaya ilişkin MEB, yaptığı basın açıklamasında uyum sınıflarında görevlendirilen öğreticilerin ücretlerinin UNİCEF tarafından karşılandığını belirtti. 3-12. sınıflardaki öğrencilerin katılabildiği ve en fazla 2 dönem olarak planlanan uyum sınıfını tamamlayan öğrenciler, uygun olan sınıftan itibaren örgün eğitime dâhil olmaktadır.


 Özet


Eğitime erişim ile ilgili 2019’da yapılan çalışmaların sonuçlarının tam olarak alındığını söylemek güçtür. Okul öncesi eğitim ile ilgili alternatif yöntemlerin denenmeye başlanması, belediyelerin okul öncesi eğitimde daha fazla rol almasına ilişkin önerilerin tartışılmaya açılması, 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınmasına yönelik planlamanın MEB Eğitim Vizyonunda, MEB Stratejik Planında ve Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında yer alması, bu konuda ortak bir görüşün oluştuğunu göstermesi bakımından değerlidir. Okul öncesi dönemde 5 yaş grubundaki bütün çocukların devletin eğitim kurumlarında otomatik olarak eğitim kurumlarına tanımlanması ve öğrencilerin okul idareleri tarafından takibinin sağlanması da zorunlu eğitime geçiş için bir hazırlık çalışması gibi değerlendirilebilir.


Mesleki eğitime ilişkin yapılan çalışmaların, mesleki eğitime yönelik toplumsal algının değiştirilmesinde önemli bir etki yaptığı görülmektedir. Okul terkinin en yüksek olduğu tür olan meslek liselerinin cazibesinin artırılması, açık öğretim lisesine devam eden öğrenci sayılarının azalmasından da etkili olduğu düşünülebilir. Meslek liselerinin üretim ve gelir imkânlarının geliştirilmesi, tematik meslek liselerinin sayılarının ve OSB’lerle iş birliği ve protokollerin arıtılması, meslek liselerinde verilen eğitimi destekleyen altyapı ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesine yönelik çalışmalar, 2019 yılını meslek liselerinin yılı olarak değerlendirmeyi haklı gösterecek çalışmalar olduğu söylenebilir.


BİLSEM’lere yönlendirilecek öğrencilerin seçimi ile ilişkili olarak yapılan yönetmelik düzenlemeleri ve yetenek taramaları, 2019 yılında ilgili kurumları ve velileri çok fazla meşgul etti. Ancak bu düzenlemeler, beklenen sonuçları elde etmede çok fazla etkili olmadı. Bununla birlikte BİLSEM’e yönlendirilen öğrenci sayısı ile artmış olmakla birlikte BİLSEM sayısı arasında doğrusal bir ilişki kurulamadı ve BİLSEM’lerde öğrenci yığılması yaşandı. Bu durum BİLSEM’lerin etkililiğini ve yönetilebilirliğini zorlaştırdı.


GKS’deki okul çağındaki çocukların devlet okullarına alınması kararının ardından uyum sınıflarının açılması, dağınık ve denetimsiz bir manzara arz eden GKS’deki çocukların eğitimine bir düzen getirmiştir. Ancak devlet okullarının altyapı yetersizlikleri ile öğretmen ve okul yöneticilerinin bu konudaki bilgi ve tecrübe eksiklikleri önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Bu amaçla UNİCEF iş birliği ile yürütülen Kapsayıcı Eğitim konulu öğretmen ve okul yöneticisi eğitimlerinin sahada ne düzeyde etkili olduğuna dair bir araştırma sonucuna da rastlanmamıştır.