PAYDAŞ GÖRÜŞÜ

Coğrafi Bilgi Sistemi, Fırsat Eşitliğine Katkı Sağlar mı?

Yunus Çolak

2019 sonunda MEB, 2023 Eğitim Vizyonu hedefleri doğrultusunda veriye dayalı yönetime geçmenin temel unsurlarından biri olarak belirlediği Bakanlığa bağlı okul ve tesislere ilişkin verilerin yer aldığı Millî Eğitim Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemi’ni (MEBCBS) kamuoyuna tanıtmıştır. MEB CBS, eğitim alanlarının belirlenmesi, öğrenci yerleştirmelerinde yaşanabilecek sorunların önüne geçilmesi, taşımalı eğitimde en kısa ve güvenilir mesafe belirlenerek öğrencilerin eğitime erişiminin kolaylaştırılması, okul binalarının enerji tüketim değerlerinin takip edilmesi hedefleyeceği bu tanıtımda ifade edilmiştir.


CBS alanında söz konusu hareketli ve farklı aktörler üzerinden ilerleyen gündemin, kamu politikalarının üretilmesi ve kentsel gelişmelerin düzenlenmesinde yetki çatışmalarını azaltıcı fonksiyonuna vurgu yapmak gerekmektedir. İdarede, bürokratik dirençleri, hizmet aksamalarına sevk eden veri yoksunluğu ve paylaşım problemlerinin bütüncül veri politikaları ile çözülmesi gerekmektedir. Veri üretimi ve paylaşımı dah da ötesinde teknolojinin etkin kullanıma yönelik tüm bu projeler karar desteği ve iş zekasını besleyebilecek iken e-dönüşüm platformlarında, mekana yansıyan süreçlerin CBS mevzuatının dışında tutulması yeni karmaşalara yol açacaktır. Coğrafi Bilgi Sisteminin asıl mantığı verilerin mekan ile ilişkilendirilmesidir ki örneğin mekanla en çok iç içe olan Milli Eğitim Bakanlığı teşkilatının bu ilişkiyi fark edip MEBCBS’yi hayata geçirmesi çok önemli bir adımken diğer projelerin MEBCBS ile ilişkisinin neden yansıtılmadığı yada yansıtılıyorsa bile etkisinin ne zaman hissedileceği şuanda cevabı bulunamayan bir soru olarak durmaktadır.


Son olarak, mekana duyarlı teknolojik imkanlara dayalı yeni okuma biçimlerindeki yaygınlık, kamusal reformlar yaratabilecek bir bünyeye sahiptir. Ülkemizde, toplumsal adalet ve hakkaniyet ölçütlerini toplum nezdinde dengelemek gibi son derece önemli bir vazifeyi ifa eden Milli Eğitim’in, bölgesel ölçekte okullaşma daha yerel ölçeklerde kamu hizmetine erişim, nitelikli eğitimci ihtiyacının dağıtılması gibi bilgileri mekânsal düzlemde kamuya gerçekten açtığında, bu açılım kentsel dinamikleri yeniden kurgulayacaktır. Kamunun hizmetleri dağıtmasında CBS’yi kullanarak ve kullandırarak emlak-inşaat sektörünün önüne geçerek, kentsel rant paylaşımına reorganize edeceği unutulmamalıdır. Bu yeni imkanın, kentsel yığılma alanlarındaki karmaşa kadar, kırsal da ve yoğunluğu düşük bölgelerdeki mahrumiyetleri de gözümüze sokacağını düşündüğümüzde, gerek kamu yönetimi gerekse sivil toplum olarak aksiyon alışları da biçimlendirecek, katılım ve etkileşimi, eğitim odaklı dinamize edecektir. Tüm bu sürecin sağlıklı işlemesi için, kamunun koordinasyon birimlerinde ortaklaşılabilir unsurların arttırılması gerekmektedir.