ANALİZ YAZILARI
Mehmet Okatan
Avukat
İdari faaliyetlerin hukuka uygunluk denetimini gerçekleştiren idari yargı teşkilatı, idare mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay’dan oluşmaktadır. İdari uyuşmazlıkların, 2014 yılında 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında üç kademeli yargı teşkilatı içerisinde, kademeli biçimde bir üst yargı mercii tarafından denetimden geçtikten sonra kesinleşerek karara bağlanması öngörülmüştür. Yapısal dönüşümün temel gayesi, genel kanun yolu olarak kurgulanan istinaf aşamasında dosyaların büyük oranda kesinleşmesidir. Böylece Danıştay’ın içtihat mahkemesi rolünün güçlendirilmesi amaçlanmıştır (6545 s. Kanun Gerekçesi, 2014).
İstinaf genel kanun yoludur. Belirli bir parasal sınırı aşan (2022 yılı için 9.000 TL) tüm idare mahkemesi kararlarına[1] karşı kural olarak bağlı bulundukları bölge idare mahkemesine istinaf başvurusu yapılabilmektedir.[2] Buna karşın, yalnızca 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu m.46’da sayılan ve parasal sınırı (2022 yılı için 261.000 TL) aşan bölge idare mahkemesi kararlarına karşı Danıştay’a temyiz başvurusu yapılabilmektedir.
Kanun değişikliği 2014 yılında yapılmış olmasına rağmen, hazırlıklar tamamlanarak bölge idare mahkemeleri istinaf mercii olarak 20 Temmuz 2016 itibariyle görev yapmaya başlamıştır. Danıştay dava daireleri ve kurullarının dava sayısını gösteren grafikte 2017 yılı itibariyle hem yıl içinde açılan hem de toplam dava sayılarında yaşanan ciddi düşüşte bu dönüşüm etkilidir. Ancak Danıştay’ın iş yükündeki azalma, dosyaların daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlamamıştır. 2017 sonrasındaki ortalama görülme süreleri toplam dava sayısına paralel seyretmekle birlikte, 2017 öncesindeki ortalamadan daha uzundur. Danıştay’ın performansındaki bu düşüşe, 2016 yılındaki tetkik hakimi sayısındaki azalma kısmen etki etmiş olmalıdır. Bu bağlamda, 2016 yılında gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında çok sayıda adli ve idari yargıdaki hakim ve savcının ihraç edildiği, gözden kaçırılmamalıdır. Yine de, adalete erişimi olumsuz etkileyen sorunun anlaşılabilmesi daha derinlikli incelemeler gerektirmektedir.
Bölge idare mahkemelerinin toplam dosya sayıları ise, 2017-2018 arasındaki azalma hariç tutulduğunda,[3] kademeli bir artışa sahiptir. Dosya ortalama görülme süreleri de 2014-2021 yılları arasında sürekli artış gösterirken, 2016 yılında gerçekleşen ani artışın, istinaf faaliyetlerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. İstinaf genel bir kanun yolu olarak öngörüldüğü için, sonraki yıllarda bölge idare mahkemelerinin iş yükü artmaya devam edecektir. Başlangıçta ortalama iki ayda sonuçlandırılan istinaf başvurularının 2021 yılı itibariyle dört buçuk ayda sonuçlandırılır hale gelmesi adalete erişim açısından potansiyel bir krizdir. Derinleşmeden bu krize, yapısal çözümler geliştirilmelidir.
Ek olarak, bazı idari davalar istinaf ve temyize taşınmadan idare mahkemelerinde kesin hükme bağlanmaktadır. Örneğin, son dönemde en büyük dava hacmini oluşturan idari dava türleri arasında yer alan yabancıların sınır dışı kararlarına karşı açılan davalar böyledir (Adli İstatistikler, 2021; 6458, m.53/3). Yarın, hak arama hürriyetini etkin kılmak maksadıyla kanun değişikliği yapılması ve bu tür dosyalara karşı kanun yolu başvurusunun önünün açılması halinde, kritik seviyedeki istinaf ve temyiz iş yükünün daha da artabileceği hatırda tutulmalıdır.
Adil yargılanma, erişilebilir mahkemelerde hak arama yollarının etkin kılınması neticesinde gerçekleşebilir. Karar kalitesinin artması açısından, yargı sistemi içerisinde istinafa yer verilmesi bu açıdan oldukça önemli bir kazanımdır. Diğer yandan mevcut yoğunlukla beraber, potansiyel iş yükleri de dikkate alınarak kanun yolu sürecine dair bütüncül bir planlama yapılması elzemdir. Aksi durumda yargı sistemindeki kademelendirme, dosyaların kesinleşme süresini uzatan hantal bir prosedür olmanın öteye geçemeyecektir.
Bölge İdare Mahkemeleri Dosya Sayısının Görünümü (2014 – 2021)
Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler
Bölge İdare Mahkemeleri Dosya Ortalama Görülme Süresi (Gün, 2014-2021)
Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler
Danıştay Dava Daireleri ve Kurulları Dava Sayısının Genel Görünümü (2014 – 2021)
Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler
Danıştay Dava Daireleri ve Kurulları Davalarının Ortalama Görülme Süresi (Gün, 2014 - 2021)
Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler
[1] 2575 sayılı Danıştay Kanunu m.24’te sayılan uyuşmazlıklara ise Danıştay Daireleri ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakmaktadır.
[2] 2577 sayılı İYUK m.20/A ve 20/B kapsamında yer alan uyuşmazlıklar için yalnızca temyiz yoluna başvurulabilmektedir.
[3] 2016 yılındaki değişikliklerden önce bölge idare mahkemeleri itiraz (kanun yolu) merciiydi. 2016 sonrasındaysa, belirli bir süre hem istinaf hem de önceden kalan itiraz başvurularını karara bağlamıştır.