ANALİZ YAZILARI

Asliye Ticaret Mahkemeleri

Arif Duran

Sakarya Üniversitesi

Ticaret hukuku, malların üretim, tüketim veya değişimine yönelik ticari faaliyetleri düzenleyen hukuk dalı olarak tanımlanmaktadır. Ticari ilişkilerde ortaya çıkabilecek problemleri düzenleyen ticaret hukuku, ticari hayatın hız, güven ve esneklik gibi çeşitli özelliklerine ve ihtiyaçlarına çözüm bulması özelliğiyle diğer hukuk dallarından ayrılmaktadır. Bu itibarla bilhassa sanayi ve teknolojideki gelişmelere bağlı olarak sürekli yenilenmesi nedeniyle ticaret hukukunun son derece dinamik bir yapısının olduğunu ifade etmek mümkündür. Buna paralel olarak ticaret mahkemelerinin de söz konusu dinamik yapıya uyum sağlaması elzemdir.

Genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemesi ve sulh hukuk mahkemesi dışındaki tüm mahkemeler, belirli alandaki dava türlerine bakmak üzere kurulmuş özel mahkemeler olarak kabul edilmektedir. Asliye ticaret mahkemesi de dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli özel bir mahkemedir (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 5/1).

2020 yılı içerisinde ticaret mahkemelerinin önüne toplam 67.274 adet yeni dava dosyası gelmiştir. 5.750 dosya üst derece mahkemelerinden bozularak gelmiş; 121.373 dosya ise önceki yıldan devredilmiştir. Toplam 194.397 dosyanın 74.989 tanesi 2020 yılında karara bağlanarak 2021 yılına 119.408 dosya devredilmiştir (Adalet İstatistikleri, 2022). Karara bağlanan dosya sayısı ile toplam dosya sayısı arasındaki fark ve yeni yıla devredilen dosya sayısı göz önünde bulundurulduğunda mahkemelerin iş yükünün ve buna bağlı problemlerin gelecek yıllarda da devam edebileceği dikkat çekmektedir.

Asliye ticaret mahkemelerinin önceki yıllardaki iş yüküne bakılarak yapılacak bir değerlendirme ise daha farklı veriler elde etmemize ve geniş bir perspektiften bakmamıza yardımcı olacaktır. 2013-2020 yılları arasındaki; açılan dava sayısı, mahkemelerdeki toplam dava sayısı ve bir dosyanın ortalama görülme süresine ilişkin verilerin inişli çıkışlı olduğu gözlenmektedir.

2015 yılından 2018 yılına kadar artış gösteren toplam dosya sayısı 2018’den itibaren düşüşe geçmiştir. Grafiğin bu seyirde devam etmesi ticaret mahkemelerinin iş yükünün her geçen gün azalması anlamında olumlu bir göstergedir. Öte yandan ticaret mahkemeleri 2013 yılında bir dosyayı ortalama 311 günde görürken, 2020 yılında bu sürenin 521 güne çıkmış olduğu istatistiklere yansımaktadır.

Dolayısıyla bir yandan toplam dava sayısında azalma söz konusuyken diğer yandan bir dosyanın karara bağlanma süresi her geçen yıl artmaktadır. Oysa mahkemelerin iş yükü azalırken dosyaların karara bağlanma sürelerinin hızlanması ve böylece adaletin zamanında tecelli etmesi yönünde gelişme sağlanması gerekmektedir.

Diğer yandan 2018’de 94.087 adet yeni dava açılırken 2019 yılında bu sayının 69.011’e düştüğü grafikte göze çarpan ve değerlendirilmesi gereken diğer bir husustur. Arabuluculuk, ticari uyuşmazlıklarda da 1 Ocak 2019’dan itibaren dava şartı olarak uygulanmaktadır. Diğer bir deyişle ticari uyuşmazlığa düşen tarafların dava açmadan önce arabuluculuğa başvurması zorunludur. Aksi halde hâkim, herhangi bir işlem yapmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle, usulden reddine karar verecektir.

Bu itibarla ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk kurumunun mahkemelerin iş yükünü azaltma noktasında işlevsel bir görev üstlendiğini ifade etmek mümkündür. Zira her geçen yıl üretimin, ticari faaliyetlerin artış göstermesi ve buna paralel olarak ticari uyuşmazlıklardaki sayıların da artmasına rağmen açılan dava sayısındaki önemli azalma buna işaret etmektedir. Nitekim Adalet Bakanlığı tarafından paylaşılan ve 01.01.2019 ila 04.05.2022 tarihleri arasındaki Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk İstatistikleri’ne bakıldığında toplam 483.702 dosyadan 227.196’sının (%52) anlaşma ile sonlandığı; 205.836’sının (%48) ise anlaşamama ile sonlandığı görülmektedir (Arabuluculuk İstatistikleri, 2022).

Tüm istatistikler göz önünde bulundurulduğunda, ticaret mahkemeleri nezdinde açılan dava sayısı bakımından dikkate değer bir azalmanın ve bu itibarla mahkemelerin iş yükü bağlamında olumlu gelişmelerin olduğu ifade edilmelidir. Ancak hâlihazırdaki toplam dosya yükünün fazlalığı ve dosyaların ortalama karara bağlanma süreleri bakımından ise benzer bir çıkarım yapmak mümkün değildir. Stratejik ve etkin adımlar atılarak ticaret mahkemelerinde adalete erişim kolaylaştırılmalı ve hızlandırılmalıdır. Söz konusu iyileşmenin ticari hayatın ve ülke ekonomisinin gelişimine katkı sunacağı muhakkaktır.



Asliye Ticaret Mahkemeleri Dosya Sayısının Görünümü (2014 – 2021)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler 




Asliye Ticaret Mahkemelerinde Ortalama Görülme Süresi ve Çıkan Dosyaların Gelen Dosyalara Oranı (Gün, %, 2014-2021)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler 




Asliye Ticaret Mahkemelerinde Dava Türüne Göre Açılan Dosya Sayısı (2021)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler 




Asliye Ticaret Mahkemeleri Dava Türü Karar Oranları (%, 2021)

Kaynak: Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adli İstatistikler