MEB 2023 Eğitim Vizyonuna Bir Bakış
Milli Eğitim Bakanlığı bir süredir hazırlıklarını yürüttüğü 2023 Eğitim Vizyonu belgesini 23 Ekim 2018 tarihinde kamuoyu ile paylaştı. Vizyon belgesinde 2023 yılına kadar bakanlığın gündeminde olacak olan temel hedeflere yer verilmektedir. Vizyon belgesi, eğitim vizyonu felsefesi, temel politika, içerik ve uygulama ile okul gelişim modeli başlıklarında vizyon belgesinin çerçevesini oluşturan bölümlerle başlamaktadır. Ardından yer alan 17 bölümde amaç ve hedeflere yer verilmektedir. Bu 17 bölümden ilk beş tanesi veriye dayalı bir yönetim sisteminin oluşturulması, ölçme değerlendirme, insan kaynaklarının geliştirilmesi, okulların finansmanı, teftiş sistemi gibi eğitimin yönetimi ile ilgilidir. Ardından gelen beş bölüm ise eğitim sistemimizin öğrenme ve gelişimle ilgili boyutlarında en çok sorun yaşanan ve geliştirilmesi gereken rehberlik hizmetleri, özel yetenekliler eğitimi, yabancı dil eğitimi, dijital içerik ve beceri destekli dönüşümün sağlanması gibi konulara ayrılmıştır. Kalan bölümlerde ise okulöncesinden ortaöğretime ve nihayetinde hayat boyu öğrenmeye kadar eğitim kademeleri için belirlenen hedeflere yer verilmiştir. Bu son bölümlerde ortaöğretim kademesinden sonra Fen ve Sosyal Bilimler Liseleri, Meslek Liseleri ve İmam Hatipler için ayrı bölümler açılarak hedefler çeşitlendirilmiştir.
Soyut ifadelerin güçlü somut yol izlencelere ihtiyacı var
Vizyon belgesinde eğitim sistemi için 17 bölümde toplamda 44 hedef belirlendiği görülmektedir. Ayrıca belgenin detaylarına inildiğinde her bir hedefin altında değişen sayılarda alt hedefler de ortaya konulmuş olduğu görülmektedir. Bu şekilde belgede toplamda 300 kadar hedefin yer aldığı ortaya çıkmaktadır. Belgede yer alan hedef ifadelerinden büyük bölümü ‘iyileştirilecektir’, ‘geliştirilecektir’, ‘desteklenecektir’ gibi soyut ve politika çerçevesini çizen ifadelerden oluşmaktadır. Kalan hedefler ise yeni birimlerin/mekanizmaların ihdas edilmesini, var olan süreçlerin iyileştirilmesini ve ilgili alanda sayısal gelişmelerin ortaya konulmasını esas almaktadır. Eğer hazırlanmadıysa ilerleyen günlerde bakanlığın en önemli gündemlerinden biri de özellikle daha soyut ve genel olan hedeflerin somutlaştırılmasına, eylem adımlarının belirlenmesine yönelik işler olacak gibi gözükmektedir. 2023 eğitim vizyonu bu haliyle oldukça kapsamlı bir reform paketi oluşturmaktadır. Bu büyük paketin tasarım, pilot uygulama gibi ön aşamaları kapsayarak peyderpey hayata geçirilmesinin öngörülmesi sevindiricidir.
İnsanı merkeze alan bir eğitim hedefi umut verici
Vizyon belgesinin önsözünde ve genel olarak metnin dilinde eğitim felsefesinin eğitimdeki politik yaklaşımı belirleyen tek tipci, pozitivist ve toplum değerlerini göz ardı eden anlayış yerine; küresel gelişmelere duyarlı, özgüveni yüksek, toplum inanç ve kültürel değerleriyle barışık bir felsefeyi merkeze aldığı görülüyor. Küresel bir dayatma haline gelmiş olan, eğitimi ‘üretim ve tüketim’ kıskacında gören anlayışa itiraz ederek “akıl ve kalp” uyumunu temel yaklaşım olarak benimsenmesi yerinde ve önemli bir vurgu. Bu bütünlükçü ve çift boyutlu yaklaşımla geliştirilecek eğitim programları eğitim sistemimizin geleceği açısından oldukça olumlu bir gelişmedir.
Vizyon belgesinin uygulanabilirliği ve yönetilebilirliği konusunda bazı soru işaretleri var!
Yönetim bilimi açısından bakıldığında vizyon belgelerinde en az 10 yıllık süreçlerin ele alınmasının tercih edildiği görülmektedir. Zira vizyonlar ufukta yer alan ve kapsamlı kurumsal değişimleri gerektiren uzak hedeflerdir. Bakanlığın vizyon belgesinin daha kısa tutulması ve eylem planlarının ayrı bir dosya olarak üretilmesi tercih edilebilirdi. Bu haliyle, bakanlığın vizyon belgesi, bir vizyon belgesi için gereğinden fazla hedef ve detay içermektedir. Belgede yer alan hedeflerin fazlalığı uygulamaya geçişte bazı güçlükler doğurma, bu da sağlanacak ilerlemelere karşın toplumsal tatminsizliklere kapı aralama riski taşımaktadır.
Etkili okul yöneticiliği hedefi için bakanlık teşkilatlanmasında yapılacak değişiklikler neler olacak?
Vizyon belgesinde eğitimin yönetimi ile ilgili öne çıkan konular incelendiğinde veriye dayalı bir yönetim yaklaşımının esas alınacağı, yönetim birimi olarak okulların daha fazla öne çıkacağı, her okulun kendisine has bir gelişim modeli oluşturarak bu çerçevede izlenerek değerlendirileceği bir sistem öngörülmektedir. Yeni oluşturulacak ölçme değerlendirme sistemi ile okullarda öğrenmenin ne ölçüde gerçekleştiği tespit edilerek okullara bu doğrultuda geribildirimler verilmesi planlanmaktadır. Bu sayede eğitim sistemin temel problemlerinden biri olan okullar arası farklılıkların da azaltılması arzu edilmektedir. Okulun bir yönetim birimi olarak güçlendirilmesi bakımından öne çıkan politikalardan birinin de okul yöneticilerinin yetki, özlük ve sorumluluklar ve yetkinlikler bakımından geliştirilmesi olduğu görülmektedir. Yönetim bakımından bu politikaların daha etkin bir süreç ortaya koyacağı düşünülebilir. Ancak belgede bir eksiklik olarak okul merkezli yönetimin mütemmim cüzleri olan bakanlık teşkilatı ve taşra teşkilatında gerçekleştirilmesi gerekecek revizyonlara yer verilmediği görülmektedir.
İnsan odaklı, ilgi, yetenek ve mizaca göre şekillenecek bir eğitim yaklaşımında rehberlik hizmetlerinin rolü önemlidir!
Kademelerle ilgili en önemli hedefin okul öncesi eğitimin aşamalı olarak zorunlu hale getirilmesi olduğu görülmektedir. 4+4+4 şeklindeki kademe yapısının değişimine yönelik bazı alametler belgede yer almakla birlikte bu konuda somut bir hedef konmamış, yalnızca temel eğitimin gelişim dönemlerine göre gözden geçirileceği ifade edilmiştir. Hem vizyon belgesinin felsefesinde belirtilen insan odaklı, ilgi, yetenek ve mizaca göre şekillenecek bir eğitim yaklaşımının oluşumunda hem de kademeler arasındaki geçişin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesinde rehberlik hizmetlerine önemli bir pay düşmektedir. Vizyon belgesinin rehberlikle ilgili kısmının bu anlayışlar etrafında daha iyi bir tanıma ve yönlendirme sisteminin kurulmasına yönelik hedefler içerdiği görülmektedir.
Pedagojik Formasyonun kaldırılması sevindirici iken ücretli öğretmenliğin teşviki kaygı verici!
Belgede öğretmenlerin yetiştirilmesi ve geliştirilmesi hakkında da kapsamlı eylemler düşünüldüğü görülmektedir. Bu kapsamda öncelikle öğretmen yetiştirmede daha fazla uygulama içeren öğretmen yetiştirme modellerinin eğitim fakülteleri ile birlikte pilot çalışmalarının yapılması ve hayata geçirilmesi düşünülmektedir. Öğretmenlik meslek kanunu çıkartılması, mesleğe devam eden öğretmenlere mesleki gelişim programlarının uygulanması, öğretmenlerin lisansüstü eğitimlerinin teşvik edilmesi gibi, sözleşmeli öğretmenlik süresinin kısaltılması, ücretli öğretmenlikte ders saati ücretinin artırılması ve pedagojik formasyonun bakanlık tarafından verileceği bir mekanizmanın kurulması öğretmenlerle ilgili öne çıkan maddelerdir. Öğretmenlerin eğitimleri ve özlük haklarıyla ilgili düzenlemeler mesleki gelişme olumlu katkı sağlayacaktır. Ancak eğitim fakültelerinin yapısı, öğretmenlik mesleğine başlayacak adayların seçimi ve süreç içerisinde mesleğe uygun olmayan adayların farklı alanlara yönlendirilmesi gibi konularda da vizyonla uyumlu düzenlemeler yapılmalıdır. Sözleşmeli öğretmenlik süresinin kısıtlanması önemli bir adım iken ücretli öğretmenlere yönelik ücret iyileştirilmesi bu konu ile ilgili kamuoyunda dile getirilen problemlerin devam edeceğini gösteriyor. Bakanlık ücretli öğretmenlik uygulamasına son vermeli.
Pedagojik formasyon programının MEB tarafından uygulanmasına yönelik hedef Bakanlığın oldukça yoğun olan reform yükünü daha da artıracak, bakanlığa yeni bir iş kalemi oluşturacak bir adım olarak değerlendirilebilir.
2023 Eğitim Vizyonu belgesinde müfredatların evrensel bir içeriğe sahip olmakla birlikte kültüre dayalı bir uygulamayla sunulması öngörülmüştür. Belgede eğitim-öğretim süreçleri ve müfredatlarla ilgili birçok hedef ortaya konulmuştur. Bu çerçevede ders saatlerinin ve ders çeşitlerinin azaltıldığı, daha sade, esnek ve modüler bir müfredatın geliştirilmesi, özellikle temel eğitimde öğleden sonraları, akademik olmayan derslere daha fazla zaman ayrılacak bir yapıya geçilmesi ve teneffüs sürelerinin artırılması gibi hedefler belgede ortaya konmaktadır. Belgede bahsi geçen hedefler bu alandaki tüm çalışmalarda ortaya konan birikimi yansıtmaktadır.
Müfredatlarla evrensellik ve yerellik bağlamında somut olarak ne yapılacağına dair bir hedef belirlenmemiştir
2023 Eğitim Vizyon belgesinin alanın problemlerinden oldukça haberdar bir gelişim planı olduğu görülmektedir. Sorunların iyi tespit edildiği çözüm hedeflerinin heyecan uyandırdığı aşikâr. Bununla birlikte bakanlığın teşkilatlanması, süreç yönetimi gibi konularda nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Özellikle bakanlığın hedefleri arasında yer alan aile destekleri, pansiyon iyileştirmeleri, sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler için altyapı hazırlıkları ve pedagojik formasyon kararının bakanlığa yönetimi ve sürdürülebilirliği güç bir iş yükü getirdiği görülmekte. Dil öğretimi konusu önemli bir dikkat olurken merkeze İngilizce’nin alınmış olması bir sınırlık olarak duruyor. Geleceğin dünyasında etkili olacak ülkelerin dilleri de bu planlamaya dahil edilmelidir.
Genel olarak değerlendirildiğinde vizyon belgesinin alandaki birikimden yararlandığı ortaya konan hedeflerin yerinde bir şekilde tespit edildiği söylenebilir. Ekim ayı başında konuyla ilgili olarak İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği tarafından hazırlanan ve Türk eğitim sistemi için bir vizyon ortaya koymayı amaçlayan ‘Geleceğin Türkiyesinde Eğitim’ başlıklı raporla da önemli benzerlikler içerdiği görülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığımıza bu zorlu görevinde başarılar diliyorum.