Logo

Ahmet Sait Öner

Ahmet Sait Öner

2003 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamlayarak mezun oldu. Serbest avukatlık mesleğinin yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik görevlerinde bulundu. 2014 yılında kurduğu Adalet ve İlim Akademisi (ADİL)'nin yöneticiliğini yapmaktadır. Hukuk ve edebiyat alanlarında çeşitli dergilerde yayımlanmış araştırma ve yazıları bulunmaktadır. Halen özellikle hukuk alanında araştırma ve yazım faaliyetlerine devam etmektedir.
 

İlgili İçerikler

Sivil Toplumun On Yılı Alan İzleme Raporu (2010-2020)

"Sivil Toplumun On Yılı Alan İzleme Raporu, 2010-2020" raporunda, sivil toplum alanında son on yılda meydana gelen gelişmeler ve alana dair veriler paylaşılmıştır. Dört ana bölümden oluşan raporun birinci bölümünde devlet sivil toplum ilişkisi ele alınarak sivil toplumu derinden etkileyen olaylar analiz edilmiştir. İkinci bölümde sayısal göstergelerle sivil toplum verileri incelenmiş, üçüncü bölümde ise sivil topluma dair meseleler tespit edilip çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Dördüncü bölümde STK türlerinin on yıllık dönem içerisinde yaşadığı değişimler incelenmiştir. Bütüncül olarak sivil toplumu ele aldığımız bu raporda uzman görüşleri ve farklı bakıştan yazılara da yer verilerek rapor zenginleştirilmiştir.  .

İLKE Politika Önerileri 11 | Hukuk

İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın bir süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. İLKE olarak yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, sivil toplum ve ekonomi alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarımızı tüm ilgililerin istifadesine sunuyoruz. Türkiye’deki hukuk sisteminin, siyasetin ön ayak olduğu temel hak ve özgürlüklere dair kazanımları ileri taşıyabilecek ve sağlam temellere oturtabilecek bir gelişim göstermesi ülkemizin temel ihtiyaçları arasında yer almaktadır. Gelişimin önemli bir kriteri bir yandan yetki ve kamu gücü kullananların hukukla bağlı olmayı içselleştirebilmesi, diğer yandan yargı erkinin yasama ve yürütme karşısında jüristokrasiye varmayacak düzeyde bağımsız bir konuma erişebilmesidir. Gelişimin bir diğer bileşeni ise içinde bulunduğu toplumsal gerçekliğin farkında, talep ve sorunlara duyarlı ve etkin çözüm sunmada sorumlu ve aktif davranabilen bir yargının varlığıdır. .