Logo

Yayınlar

Geleceğin Türkiyesinde Eğitim


Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık. “Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor. Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık. “Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor. Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık.“Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor. Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık.“Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor. Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık.“Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor.  

Üniversite Öğrenci Kulüplerinde Yönetim ve Organizasyon


STK Konuşmaları; STK’ların gündemini etkileyen konuların sivil toplumdan katılımcılarla müzakere edildiği etkinlik serisidir. Bu rapor 09 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirilen “Üniversite Öğrenci Kulüplerinde Yönetim ve Organizasyon” başlıklı STK Konuşmasından yayına hazırlanmıştır. Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş’un moderatörlüğünde gerçekleşen etkinliğe Marmara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Şehir Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi ve İstanbul Medeniyet Üniversitelerinden öğrenci kulüp temsilcileri katılmıştır. Etkinlikte üniversite öğrenci kulüplerinin yönetim ve organizasyonu; organizasyonel yapı, gönüllü ilişkileri, etkinlik düzenleme, mali kaynak bulma ve yönetme, yıllık planlama ve bütçe ile raporlama bakımlarından ele alınmıştır. Ayrıca, öğrenci kulüplerinin yönetim süreçlerinde karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları üzerinde durulmuştur. Ortaya konan sorunlar üzerine çözüm önerileri üretilerek bu rapor oluşturulmuştur.  STK Konuşmaları; STK’ların gündemini etkileyen konuların sivil toplumdan katılımcılarla müzakere edildiği etkinlik serisidir. Bu rapor 09 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirilen “Üniversite Öğrenci Kulüplerinde Yönetim ve Organizasyon” başlıklı STK Konuşmasından yayına hazırlanmıştır. Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş’un moderatörlüğünde gerçekleşen etkinliğe Marmara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Şehir Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi ve İstanbul Medeniyet Üniversitelerinden öğrenci kulüp temsilcileri katılmıştır. Etkinlikte üniversite öğrenci kulüplerinin yönetim ve organizasyonu; organizasyonel yapı, gönüllü ilişkileri, etkinlik düzenleme, mali kaynak bulma ve yönetme, yıllık planlama ve bütçe ile raporlama bakımlarından ele alınmıştır. Ayrıca, öğrenci kulüplerinin yönetim süreçlerinde karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları üzerinde durulmuştur. Ortaya konan sorunlar üzerine çözüm önerileri üretilerek bu rapor oluşturulmuştur. STK Konuşmaları; STK’ların gündemini etkileyen konuların sivil toplumdan katılımcılarla müzakere edildiği etkinlik serisidir. Bu rapor 09 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirilen “Üniversite Öğrenci Kulüplerinde Yönetim ve Organizasyon” başlıklı STK Konuşmasından yayına hazırlanmıştır. Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş’un moderatörlüğünde gerçekleşen etkinliğe Marmara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Şehir Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi ve İstanbul Medeniyet Üniversitelerinden öğrenci kulüp temsilcileri katılmıştır. Etkinlikte üniversite öğrenci kulüplerinin yönetim ve organizasyonu; organizasyonel yapı, gönüllü ilişkileri, etkinlik düzenleme, mali kaynak bulma ve yönetme, yıllık planlama ve bütçe ile raporlama bakımlarından ele alınmıştır. Ayrıca, öğrenci kulüplerinin yönetim süreçlerinde karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları üzerinde durulmuştur. Ortaya konan sorunlar üzerine çözüm önerileri üretilerek bu rapor oluşturulmuştur.

Sivil Toplum Kuruluşlarında Gönüllülük: Sorunlar ve Çözüm Yolları


Sivil toplum kuruluşlarının kurumsallaşma ve profesyonelleşme düzeyleri arttıkça gönüllü yönetimine ilişkin sorunlar içerik değiştirmektedir. Bu sorunların belli başlılarını; katılım, algı, bağlılık, yönetim ve mevzuat şeklinde sıralayabiliriz. Gönüllülerin temini, kalıcılıklarının sağlanması, verimliliği ve motivasyonlarına ilişkin sorunların nitelik, nicelik ve güncelliği, sadece söz konusu kuruluşların etkin yönetimi değil; ilgili tüm paydaşların katkı ve katılımını gerektiren çözümler üretilmesini gerekmektedir. Bu çözümlere kaynaklık teşkil edecek, bir anlamda çözüm üretme kapasitesi oluşturacak en önemli adım ise sivil toplum kuruluşunun bir gönüllü vizyonu ve stratejisi oluşturması, akabinde bunu hayata geçirmesidir. Gönüllü yönetiminin daha profesyonel, sistematik ve bilimsel ölçütlerle ele alınmasını sağlayacak bu adım, gönüllülerle yaşanan sorunlara ilişkin dinamik, güncel ve etkin çözümler geliştirilebilmesinin de önünü açacaktır. Sivil toplum kuruluşlarının kurumsallaşma ve profesyonelleşme düzeyleri arttıkça gönüllü yönetimine ilişkin sorunlar içerik değiştirmektedir. Bu sorunların belli başlılarını; katılım, algı, bağlılık, yönetim ve mevzuat şeklinde sıralayabiliriz. Gönüllülerin temini, kalıcılıklarının sağlanması, verimliliği ve motivasyonlarına ilişkin sorunların nitelik, nicelik ve güncelliği, sadece söz konusu kuruluşların etkin yönetimi değil; ilgili tüm paydaşların katkı ve katılımını gerektiren çözümler üretilmesini gerekmektedir. Bu çözümlere kaynaklık teşkil edecek, bir anlamda çözüm üretme kapasitesi oluşturacak en önemli adım ise sivil toplum kuruluşunun bir gönüllü vizyonu ve stratejisi oluşturması, akabinde bunu hayata geçirmesidir. Gönüllü yönetiminin daha profesyonel, sistematik ve bilimsel ölçütlerle ele alınmasını sağlayacak bu adım, gönüllülerle yaşanan sorunlara ilişkin dinamik, güncel ve etkin çözümler geliştirilebilmesinin de önünü açacaktır. Sivil toplum kuruluşlarının kurumsallaşma ve profesyonelleşme düzeyleri arttıkça gönüllü yönetimine ilişkin sorunlar içerik değiştirmektedir. Bu sorunların belli başlılarını; katılım, algı, bağlılık, yönetim ve mevzuat şeklinde sıralayabiliriz. Gönüllülerin temini, kalıcılıklarının sağlanması, verimliliği ve motivasyonlarına ilişkin sorunların nitelik, nicelik ve güncelliği, sadece söz konusu kuruluşların etkin yönetimi değil; ilgili tüm paydaşların katkı ve katılımını gerektiren çözümler üretilmesini gerekmektedir. Bu çözümlere kaynaklık teşkil edecek, bir anlamda çözüm üretme kapasitesi oluşturacak en önemli adım ise sivil toplum kuruluşunun bir gönüllü vizyonu ve stratejisi oluşturması, akabinde bunu hayata geçirmesidir. Gönüllü yönetiminin daha profesyonel, sistematik ve bilimsel ölçütlerle ele alınmasını sağlayacak bu adım, gönüllülerle yaşanan sorunlara ilişkin dinamik, güncel ve etkin çözümler geliştirilebilmesinin de önünü açacaktır. Sivil toplum kuruluşlarının kurumsallaşma ve profesyonelleşme düzeyleri arttıkça gönüllü yönetimine ilişkin sorunlar içerik değiştirmektedir. Bu sorunların belli başlılarını; katılım, algı, bağlılık, yönetim ve mevzuat şeklinde sıralayabiliriz. Gönüllülerin temini, kalıcılıklarının sağlanması, verimliliği ve motivasyonlarına ilişkin sorunların nitelik, nicelik ve güncelliği, sadece söz konusu kuruluşların etkin yönetimi değil; ilgili tüm paydaşların katkı ve katılımını gerektiren çözümler üretilmesini gerekmektedir. Bu çözümlere kaynaklık teşkil edecek, bir anlamda çözüm üretme kapasitesi oluşturacak en önemli adım ise sivil toplum kuruluşunun bir gönüllü vizyonu ve stratejisi oluşturması, akabinde bunu hayata geçirmesidir. Gönüllü yönetiminin daha profesyonel, sistematik ve bilimsel ölçütlerle ele alınmasını sağlayacak bu adım, gönüllülerle yaşanan sorunlara ilişkin dinamik, güncel ve etkin çözümler geliştirilebilmesinin de önünü açacaktır. Sivil toplum kuruluşlarının kurumsallaşma ve profesyonelleşme düzeyleri arttıkça gönüllü yönetimine ilişkin sorunlar içerik değiştirmektedir. Bu sorunların belli başlılarını; katılım, algı, bağlılık, yönetim ve mevzuat şeklinde sıralayabiliriz. Gönüllülerin temini, kalıcılıklarının sağlanması, verimliliği ve motivasyonlarına ilişkin sorunların nitelik, nicelik ve güncelliği, sadece söz konusu kuruluşların etkin yönetimi değil; ilgili tüm paydaşların katkı ve katılımını gerektiren çözümler üretilmesini gerekmektedir. Bu çözümlere kaynaklık teşkil edecek, bir anlamda çözüm üretme kapasitesi oluşturacak en önemli adım ise sivil toplum kuruluşunun bir gönüllü vizyonu ve stratejisi oluşturması, akabinde bunu hayata geçirmesidir. Gönüllü yönetiminin daha profesyonel, sistematik ve bilimsel ölçütlerle ele alınmasını sağlayacak bu adım, gönüllülerle yaşanan sorunlara ilişkin dinamik, güncel ve etkin çözümler geliştirilebilmesinin de önünü açacaktır.

STK'larda Burs Uygulamaları ve İyileşme Önerileri


STK Konuşmaları; STK’ların gündemini etkileyen konuların sivil toplumdan katılımcılarla müzakere edildiği etkinlik serisidir. Bu rapor 21 Ekim 2017 tarihinde gerçekleştirilen “STK’larda Burs Uygulamaları ve İyileşme Alanları” başlıklı STK Konuşmasından yayına hazırlanmıştır.   Yaygın burs uygulamasına sahip STK'ların katılımı ile gerçekleşen etkinlikte sivil toplum alanında burs uygulamalarının artıları ve eksileri gündeme getirilmiştir. Bu rapor ise hem gündeme getirilen bu sorunlar hem de çözüm önerilerinden derlenmiştir. STK Konuşmaları; STK’ların gündemini etkileyen konuların sivil toplumdan katılımcılarla müzakere edildiği etkinlik serisidir. Bu rapor 21 Ekim 2017 tarihinde gerçekleştirilen “STK’larda Burs Uygulamaları ve İyileşme Alanları” başlıklı STK Konuşmasından yayına hazırlanmıştır. Yaygın burs uygulamasına sahip STK'ların katılımı ile gerçekleşen etkinlikte sivil toplum alanında burs uygulamalarının artıları ve eksileri gündeme getirilmiştir. Bu rapor ise hem gündeme getirilen bu sorunlar hem de çözüm önerilerinden derlenmiştir.

Burs Mülakatı Rehberi


Kurumsal Yönetim Akademisi (KYA) gönüllü kuruluşlar alanında var olan sorunlar, yeni gelişmeler ve geleceğe hazırlık kapsamında veriye dayalı bulgular ve tespitler ortaya koymak, farkındalık oluşturmak ve çözüm önermek amacıyla bir dizi etkinlik, araştırma ve yayın faaliyeti gerçekleştirmektedir. Bu bağlamda STK’larda Güncel Konular serisinin üçüncü eseri “Burs Mülakatı Rehberi” adıyla yayınlandı. Bu yayın daha önce bu seride yayınlanan “STK’larda burs uygulamaları ve iyileşme önerileri” çalışmasının devamı niteliğindedir. Bu rehber ile STK’ların bugünlerde önemli bir gündemi olan burs mülakatlarının daha etkin ve daha verimli hale gelmesine katkı sağlamayı hedeflemekteyiz.  İnsan yetiştirmeye katkı amacıyla gönüllü kuruluşların geçmişten beri yürüttükleri burs uygulama süreçleri içinde mülakatlar kritik ve belirleyici bir etkiye sahiptir. Burs uygulamasında, bursun amacına uygun, doğru bursiyerlerin doğru yöntem ve yaklaşımlarla seçilmesi önem arz etmektedir. Burs uygulamalarında mülakatçı olarak görev alan kişilerin burs mülakatı süreci hakkında bilgi, beceri ve farkındalığını artması, burs gibi iyi ve hayırlı bir uygulamanın adil ve sistemli yürütülmesine çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.   Kurumsal Yönetim Akademisi olarak bu kıymetli çalışması için Doç. Dr. Mehmet Lütfi Arslan hocamıza şükranlarımızı sunuyor, rehberin, STK’ların burs uygulamaları ve mülakat süreçlerine önemli katkılar sağlamasını diliyoruz. Kurumsal Yönetim Akademisi (KYA) gönüllü kuruluşlar alanında var olan sorunlar, yeni gelişmeler ve geleceğe hazırlık kapsamında veriye dayalı bulgular ve tespitler ortaya koymak, farkındalık oluşturmak ve çözüm önermek amacıyla bir dizi etkinlik, araştırma ve yayın faaliyeti gerçekleştirmektedir. Bu bağlamda STK’larda Güncel Konular serisinin üçüncü eseri “Burs Mülakatı Rehberi” adıyla yayınlandı. Bu yayın daha önce bu seride yayınlanan “STK’larda burs uygulamaları ve iyileşme önerileri” çalışmasının devamı niteliğindedir. Bu rehber ile STK’ların bugünlerde önemli bir gündemi olan burs mülakatlarının daha etkin ve daha verimli hale gelmesine katkı sağlamayı hedeflemekteyiz. Kurumsal Yönetim Akademisi (KYA) gönüllü kuruluşlar alanında var olan sorunlar, yeni gelişmeler ve geleceğe hazırlık kapsamında veriye dayalı bulgular ve tespitler ortaya koymak, farkındalık oluşturmak ve çözüm önermek amacıyla bir dizi etkinlik, araştırma ve yayın faaliyeti gerçekleştirmektedir. Bu bağlamda STK’larda Güncel Konular serisinin üçüncü eseri “Burs Mülakatı Rehberi” adıyla yayınlandı. Bu yayın daha önce bu seride yayınlanan “STK’larda burs uygulamaları ve iyileşme önerileri” çalışmasının devamı niteliğindedir. Bu rehber ile STK’ların bugünlerde önemli bir gündemi olan burs mülakatlarının daha etkin ve daha verimli hale gelmesine katkı sağlamayı hedeflemekteyiz. İnsan yetiştirmeye katkı amacıyla gönüllü kuruluşların geçmişten beri yürüttükleri burs uygulama süreçleri içinde mülakatlar kritik ve belirleyici bir etkiye sahiptir. Burs uygulamasında, bursun amacına uygun, doğru bursiyerlerin doğru yöntem ve yaklaşımlarla seçilmesi önem arz etmektedir. Burs uygulamalarında mülakatçı olarak görev alan kişilerin burs mülakatı süreci hakkında bilgi, beceri ve farkındalığını artması, burs gibi iyi ve hayırlı bir uygulamanın adil ve sistemli yürütülmesine çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Kurumsal Yönetim Akademisi olarak bu kıymetli çalışması için Doç. Dr. Mehmet Lütfi Arslan hocamıza şükranlarımızı sunuyor, rehberin, STK’ların burs uygulamaları ve mülakat süreçlerine önemli katkılar sağlamasını diliyoruz.