Logo

Yayınlar

Geleceğin Eğitiminde Yeni Öğretmen Becerileri


“Geleceğin Eğitiminde Yeni Öğretmen Becerileri” Başlıklı  Analiz Raporu Yayımlandı! İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, Geleceğin Türkiyesi projesi kapsamında hazırladığı eğitim çalışmalarına bir yenisini ekledi. Eğitim alanını kuşatan, kapsamlı, çözüm odaklı çalışmalarımızda eğitimin önemli konularından biri olan “Geleceğin Eğitiminde Yeni Öğretmen Becerileri” başlıklı analiz raporumuz ile karşınızdayız.Rapor, 21.yüzyıl’ın temel karakteristiği olan dijital dönüşümün öğrenme ortamlarına ve kaynaklarına olan etkisini odağa alıyor. Değişen sosyal yaşamın, yeni öğrenme ortamlarının, yeni öğrencinin ve değişen iş yapılarının öğretmen becerileri üzerinde oluşturduğu beklentilere işaret ediyor. Öğrencilerin değişmekte olan toplumsal yapılara uyum sağlaması, geleceğin iş yaşamına hazırlıklı olmasında öğretmenin üstleneceği vazifeye dikkat çeken çalışma, 21. yüzyıl öğretmeninin bu önemli vazifeyi yerine getirebilmesi için liderlik, iş birliği, meslek etiği gibi sahip olması gereken bazı temel becerilere vurgu yapıyor.Arife Gümüş’ün kaleme aldığı rapor, öğretmenlerin 21. yüzyıl standartları açısından sahip olması gereken temel becerilerin ne olduğuna dair önemli tespitler ve öneriler içeriyor.   “Geleceğin Eğitiminde Yeni Öğretmen Becerileri” Başlıklı  Analiz Raporu Yayımlandı!   İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, Geleceğin Türkiyesi projesi kapsamında hazırladığı eğitim çalışmalarına bir yenisini ekledi. Eğitim alanını kuşatan, kapsamlı, çözüm odaklı çalışmalarımızda eğitimin önemli konularından biri olan “Geleceğin Eğitiminde Yeni Öğretmen Becerileri” başlıklı analiz raporumuz ile karşınızdayız. Rapor, 21.yüzyıl’ın temel karakteristiği olan dijital dönüşümün öğrenme ortamlarına ve kaynaklarına olan etkisini odağa alıyor. Değişen sosyal yaşamın, yeni öğrenme ortamlarının, yeni öğrencinin ve değişen iş yapılarının öğretmen becerileri üzerinde oluşturduğu beklentilere işaret ediyor. Öğrencilerin değişmekte olan toplumsal yapılara uyum sağlaması, geleceğin iş yaşamına hazırlıklı olmasında öğretmenin üstleneceği vazifeye dikkat çeken çalışma, 21. yüzyıl öğretmeninin bu önemli vazifeyi yerine getirebilmesi için liderlik, iş birliği, meslek etiği gibi sahip olması gereken bazı temel becerilere vurgu yapıyor. Arife Gümüş’ün kaleme aldığı rapor, öğretmenlerin 21. yüzyıl standartları açısından sahip olması gereken temel becerilerin ne olduğuna dair önemli tespitler ve öneriler içeriyor. 

Mesleki ve Teknik Eğitimin Geleceği


Ülkemizdeki mesleki ve teknik eğitim sisteminin mevcut durumu önemli ve köklü yapısal sorunlara sahip olup, tüm bu sorunlar tarihsel bir süreçte ülkenin sosyolojik ve ekonomik yapısının yansıması niteliğindedir. Özellikle 28 Şubat döneminde 8 yıllık kesintisiz temel eğitim uygulamasına geçilmesi ve meslek lisesi mezunlarına yükseköğretime geçişte katsayı engeli konulmasının ardından daralan mesleki ve teknik ortaöğretimde taşlar hâlâ yerine oturmamıştır.    Konu ile ilgili yapılan bütün çalışmalar ve resmî belgeler aslında sorunun farkında olduğumuz gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle yapılması gereken şey mesleki eğitime ilişkin sorunların yeniden tespit edilmesinden ziyade, sistemdeki kronik sorunlar için geliştirilen çözümlerin hızlı bir şekilde uygulanmasıdır. Bunu yaparken de herhangi bir politika belirleme veya bu alana yönelik yatırım sürecinde karar alınırken sadece dünyadaki iyi uygulamaların örnek alınmasının yeterli olmadığı göz önüne alınması gereken en önemli husus olmalıdır. Zira bir ülke de mesleki eğitimin karakterine yön veren temel faktörler ülkelerin kendi sosyolojik ve ekonomik gerçekleri ile gelecek vizyonlarıdır.    2023 vizyonuyla dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme yolculuğunda olan Türkiye’nin sanayide dijital dönüşümü hızlandırması, bilim, sanayi ve teknoloji politikaları ile birlikte temel eğitimden mesleki eğitime kadar tüm eğitim olgusunu değiştirmesi zorunlu bir hal almıştır. Ülkemizin Endüstri 4.0 treninde yer alabilmesi için mesleki ve teknik eğitimde ihtiyaç duyulan değişim ve dönüşümü gerçekleştirmek bir tercihten öte zorunluluktur. Ülkemizdeki mesleki ve teknik eğitim sisteminin mevcut durumu önemli ve köklü yapısal sorunlara sahip olup, tüm bu sorunlar tarihsel bir süreçte ülkenin sosyolojik ve ekonomik yapısının yansıması niteliğindedir. Özellikle 28 Şubat döneminde 8 yıllık kesintisiz temel eğitim uygulamasına geçilmesi ve meslek lisesi mezunlarına yükseköğretime geçişte katsayı engeli konulmasının ardından daralan mesleki ve teknik ortaöğretimde taşlar hâlâ yerine oturmamıştır.  Konu ile ilgili yapılan bütün çalışmalar ve resmî belgeler aslında sorunun farkında olduğumuz gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle yapılması gereken şey mesleki eğitime ilişkin sorunların yeniden tespit edilmesinden ziyade, sistemdeki kronik sorunlar için geliştirilen çözümlerin hızlı bir şekilde uygulanmasıdır. Bunu yaparken de herhangi bir politika belirleme veya bu alana yönelik yatırım sürecinde karar alınırken sadece dünyadaki iyi uygulamaların örnek alınmasının yeterli olmadığı göz önüne alınması gereken en önemli husus olmalıdır. Zira bir ülke de mesleki eğitimin karakterine yön veren temel faktörler ülkelerin kendi sosyolojik ve ekonomik gerçekleri ile gelecek vizyonlarıdır.  2023 vizyonuyla dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme yolculuğunda olan Türkiye’nin sanayide dijital dönüşümü hızlandırması, bilim, sanayi ve teknoloji politikaları ile birlikte temel eğitimden mesleki eğitime kadar tüm eğitim olgusunu değiştirmesi zorunlu bir hal almıştır. Ülkemizin Endüstri 4.0 treninde yer alabilmesi için mesleki ve teknik eğitimde ihtiyaç duyulan değişim ve dönüşümü gerçekleştirmek bir tercihten öte zorunluluktur.

Okul Müdürlüğünden Sistem ve Yetenek Liderliğine


Yönetim süreci çok yönlü ve karmaşık bir ilişkiler ve sorumluluklar ağını içerir. Yönetici, sorumlu olduğu alanların çeşitliği nedeniyle birden fazla rolü yerine getirmek durumundadır. Özellikle son çeyrek yüzyılda yaşanan teknolojik, sosyolojik, ekonomik ve küresel gelişmeler nedeniyle yöneticilerden beklenenler de hem farklılaşmakta hem de kapsamı genişlemektedir. Tüm sektörlerde yaşanan bu değişim, eğitimin her yönüne yansımıştır. Okullar, eğitim sistemi içinde bugünün bakış açısıyla, gelecekte var olacak bireyleri yetiştirme işlevini yerine getirmektedirler. Okul yönetimi ise eğitim sisteminin temel alanlardan biridir. Yönetim vazifesi ile görevli olan okul müdürünün liderlik davranışları, okulun bütününde etkili olmaktadır. Ülkemizde profesyonel bir alan olarak görülmeyen okul yöneticiliği bir görevlendirme unvanı olarak yer almakta, liderlik sergileme boyutu ise oldukça merkeziyetçi olan eğitim sistemi içinde dar bir alanda sıkışıp kalmaktadır. Buna rağmen değişen çevre koşulları içinde okul müdürünün de kendi yönetsel ve kişisel özelliklerini revize etmesi önem arz etmekte aksi takdirde okul yönetiminde problem teşkil etmektedir. Okulların kendilerinden beklenen işlevi yerine getirilebilmesi ancak tüm paydaşların senkronize çalışması ile mümkündür. Okul müdürlüğü seçme ve yetiştirmenin önemi kadar yetki-sorumluluk dengesinin tesis edilmesi de önemlidir. Okul müdürü ne kadar üstün yönetsel beceriler ile donanmış olursa olsun bu becerileri sergileyecek alanların kendilerine açılmasının gerekliliği politika yapıcılara tavsiye edilmiştir. Bu çalışmada, okul müdürünün sahip olması gereken güncel temel yönetim fonksiyonlarına yer verilmiştir. Okul müdürünün görev ve pozisyonunun gerektirdiği kişilik boyutları tanımlanmış, mevcut atama kriterleri değerlendirilmiş ve günümüz okullarının ihtiyaç duyduğu yöneticilik özellikleri paylaşılmıştır. Yönetim süreci çok yönlü ve karmaşık bir ilişkiler ve sorumluluklar ağını içerir. Yönetici, sorumlu olduğu alanların çeşitliği nedeniyle birden fazla rolü yerine getirmek durumundadır. Özellikle son çeyrek yüzyılda yaşanan teknolojik, sosyolojik, ekonomik ve küresel gelişmeler nedeniyle yöneticilerden beklenenler de hem farklılaşmakta hem de kapsamı genişlemektedir. Tüm sektörlerde yaşanan bu değişim, eğitimin her yönüne yansımıştır. Okullar, eğitim sistemi içinde bugünün bakış açısıyla, gelecekte var olacak bireyleri yetiştirme işlevini yerine getirmektedirler. Okul yönetimi ise eğitim sisteminin temel alanlardan biridir. Yönetim vazifesi ile görevli olan okul müdürünün liderlik davranışları, okulun bütününde etkili olmaktadır. Ülkemizde profesyonel bir alan olarak görülmeyen okul yöneticiliği bir görevlendirme unvanı olarak yer almakta, liderlik sergileme boyutu ise oldukça merkeziyetçi olan eğitim sistemi içinde dar bir alanda sıkışıp kalmaktadır. Buna rağmen değişen çevre koşulları içinde okul müdürünün de kendi yönetsel ve kişisel özelliklerini revize etmesi önem arz etmekte aksi takdirde okul yönetiminde problem teşkil etmektedir. Okulların kendilerinden beklenen işlevi yerine getirilebilmesi ancak tüm paydaşların senkronize çalışması ile mümkündür. Okul müdürlüğü seçme ve yetiştirmenin önemi kadar yetki-sorumluluk dengesinin tesis edilmesi de önemlidir. Okul müdürü ne kadar üstün yönetsel beceriler ile donanmış olursa olsun bu becerileri sergileyecek alanların kendilerine açılmasının gerekliliği politika yapıcılara tavsiye edilmiştir. Bu çalışmada, okul müdürünün sahip olması gereken güncel temel yönetim fonksiyonlarına yer verilmiştir. Okul müdürünün görev ve pozisyonunun gerektirdiği kişilik boyutları tanımlanmış, mevcut atama kriterleri değerlendirilmiş ve günümüz okullarının ihtiyaç duyduğu yöneticilik özellikleri paylaşılmıştır.

İLKE Vakfı 2019 Faaliyet Raporu

İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği İslami ve insani değerler çerçevesinde yaşamak, yaşanmasına imkan veren şartları oluşturmak gayesiyle 2010 yılında kurulduğu...

Geleceğin Türkiyesinde Yönetim Özet Rapor

Gelecekte nasıl bir Türkiye’de yaşayacağımızı, bugün nasıl bir ülke tasavvur ettiğimiz belirleyecektir. Bu nedenle bu çalışmanın temel motivasyonu “Geleceğin Türkiyesinde...