Logo

Yayınlar

Bangladeş’in Temmuz Devrimi: Ulus İnşasında Gençlik Odaklı Yeni Bir Dönem (İngilizce Analiz Raporu)


The July Revolution of 2024 represents a critical point in the political history of Bangladesh, being referred to by many as the nation’s “second independence.” Unlike previous movements primarily initiated by traditional political factions, this revolution was driven by the youth, particularly student activists who mobilized a nationwide movement opposing the government. The uprising, which originated from the Anti-Discrimination Students’ Movement, ultimately resulted in the fall of Sheikh Hasina’s 15-year authoritarian rule, thereby facilitating the establishment of an interim government focused on democratic renewal and institutional reforms.   In this analysis report, Abdullah al-Mamun examines the fundamental causes of the revolution, highlighting the deterioration of democratic principles, pervasive corruption, and widespread human rights violations that reinforce public dissatisfaction. Furthermore, he investigates the evolution of the movement—from its inception as a protest against discriminatory policies to its development into a comprehensive demand for regime change. The author also discusses the involvement of international actors, the reactions of regional powers, and the broader implications of Bangladesh’s changing political landscape. The July Revolution of 2024 represents a critical point in the political history of Bangladesh, being referred to by many as the nation’s “second independence.” Unlike previous movements primarily initiated by traditional political factions, this revolution was driven by the youth, particularly student activists who mobilized a nationwide movement opposing the government. The uprising, which originated from the Anti-Discrimination Students’ Movement, ultimately resulted in the fall of Sheikh Hasina’s 15-year authoritarian rule, thereby facilitating the establishment of an interim government focused on democratic renewal and institutional reforms. In this analysis report, Abdullah al-Mamun examines the fundamental causes of the revolution, highlighting the deterioration of democratic principles, pervasive corruption, and widespread human rights violations that reinforce public dissatisfaction. Furthermore, he investigates the evolution of the movement—from its inception as a protest against discriminatory policies to its development into a comprehensive demand for regime change. The author also discusses the involvement of international actors, the reactions of regional powers, and the broader implications of Bangladesh’s changing political landscape.

İstanbul 39: İlçelerin Sosyoekonomik Görünümü


İstanbul, 39 ilçesi ve 15 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin en dinamik ve karmaşık şehirlerinden biridir. Sosyoekonomik, kültürel ve mekansal açıdan büyük farklılıklar barındıran bu megakent, kentleşme, göç hareketleri ve iktisadi yeniden yapılanma süreçleriyle sürekli dönüşüyor. İlçeler arasındaki demografik yapılar, ekonomik faaliyetler, eğitim seviyeleri, sağlık hizmetlerine erişim ve ulaşım altyapısı gibi pek çok gösterge, İstanbul’un homojen bir bütün olmadığını; aksine, derin bölgesel eşitsizliklerle şekillendiğini ortaya koyuyor. İstanbul 39: İlçelerin Sosyoekonomik Görünümü başlıklı bu rapor, ilçeler arasındaki farklılıkları demografi, ekonomi, sağlık, eğitim, çevre, ulaşım ve sosyal hayat gibi temel göstergeler üzerinden ele alarak, kentin güncel sosyoekonomik yapısını detaylı bir şekilde analiz ediyor. İLKE Araştırmacısı Enes Koru tarafından hazırlanan bu çalışma, İstanbul’un mevcut sosyoekonomik dinamiklerini daha iyi anlamak üzere bütüncül bir perspektif sunarken, yerel yönetimlere ve kent politikalarına yönelik öneriler de içeriyor. Bu yönüyle rapor, yerel yönetimler, politika yapıcılar, akademisyenler ve araştırmacılar için önemli bir başvuru kaynağı niteliğinde. Resmî veriler, istatistiksel analizler ve mekansal karşılaştırmalarla desteklenen İstanbul 39, kentteki eşitsizlikleri görünür kılmayı, sürdürülebilir ve kapsayıcı çözümler üretmeyi, kente dair akademik ve stratejik tartışmalara katkıda bulunmayı hedefliyor. İstanbul, 39 ilçesi ve 15 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin en dinamik ve karmaşık şehirlerinden biridir. Sosyoekonomik, kültürel ve mekansal açıdan büyük farklılıklar barındıran bu megakent, kentleşme, göç hareketleri ve iktisadi yeniden yapılanma süreçleriyle sürekli dönüşüyor. İlçeler arasındaki demografik yapılar, ekonomik faaliyetler, eğitim seviyeleri, sağlık hizmetlerine erişim ve ulaşım altyapısı gibi pek çok gösterge, İstanbul’un homojen bir bütün olmadığını; aksine, derin bölgesel eşitsizliklerle şekillendiğini ortaya koyuyor. İstanbul 39: İlçelerin Sosyoekonomik Görünümü başlıklı bu rapor, ilçeler arasındaki farklılıkları demografi, ekonomi, sağlık, eğitim, çevre, ulaşım ve sosyal hayat gibi temel göstergeler üzerinden ele alarak, kentin güncel sosyoekonomik yapısını detaylı bir şekilde analiz ediyor. İstanbul, 39 ilçesi ve 15 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin en dinamik ve karmaşık şehirlerinden biridir. Sosyoekonomik, kültürel ve mekansal açıdan büyük farklılıklar barındıran bu megakent, kentleşme, göç hareketleri ve iktisadi yeniden yapılanma süreçleriyle sürekli dönüşüyor. İlçeler arasındaki demografik yapılar, ekonomik faaliyetler, eğitim seviyeleri, sağlık hizmetlerine erişim ve ulaşım altyapısı gibi pek çok gösterge, İstanbul’un homojen bir bütün olmadığını; aksine, derin bölgesel eşitsizliklerle şekillendiğini ortaya koyuyor. İstanbul 39: İlçelerin Sosyoekonomik Görünümü başlıklı bu rapor, ilçeler arasındaki farklılıkları demografi, ekonomi, sağlık, eğitim, çevre, ulaşım ve sosyal hayat gibi temel göstergeler üzerinden ele alarak, kentin güncel sosyoekonomik yapısını detaylı bir şekilde analiz ediyor. İLKE Araştırmacısı Enes Koru tarafından hazırlanan bu çalışma, İstanbul’un mevcut sosyoekonomik dinamiklerini daha iyi anlamak üzere bütüncül bir perspektif sunarken, yerel yönetimlere ve kent politikalarına yönelik öneriler de içeriyor. Bu yönüyle rapor, yerel yönetimler, politika yapıcılar, akademisyenler ve araştırmacılar için önemli bir başvuru kaynağı niteliğinde. Resmî veriler, istatistiksel analizler ve mekansal karşılaştırmalarla desteklenen İstanbul 39, kentteki eşitsizlikleri görünür kılmayı, sürdürülebilir ve kapsayıcı çözümler üretmeyi, kente dair akademik ve stratejik tartışmalara katkıda bulunmayı hedefliyor. İLKE Araştırmacısı Enes Koru tarafından hazırlanan bu çalışma, İstanbul’un mevcut sosyoekonomik dinamiklerini daha iyi anlamak üzere bütüncül bir perspektif sunarken, yerel yönetimlere ve kent politikalarına yönelik öneriler de içeriyor. Bu yönüyle rapor, yerel yönetimler, politika yapıcılar, akademisyenler ve araştırmacılar için önemli bir başvuru kaynağı niteliğinde. Resmî veriler, istatistiksel analizler ve mekansal karşılaştırmalarla desteklenen İstanbul 39, kentteki eşitsizlikleri görünür kılmayı, sürdürülebilir ve kapsayıcı çözümler üretmeyi, kente dair akademik ve stratejik tartışmalara katkıda bulunmayı hedefliyor.

Dijital Bağımlılık ve Eğitim: Sorunlar, Eğilimler ve Politika Önerileri


Dijital bağımlılık, öğrencilerin akademik başarısını, bilişsel gelişimini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen giderek büyüyen bir sorundur. Eğitimde dijital teknolojiler önemli fırsatlar sunarken, bilinçsiz ve aşırı kullanım çeşitli riskler doğurmaktadır. Ancak, bu sorunla mücadelede eğitim sistemi paydaşları arasında etkin iş birliği sağlanamadığında, dijital bağımlılık derinleşmektedir. Dijital bağımlılık, öğrencilerin akademik başarısını, bilişsel gelişimini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen giderek büyüyen bir sorundur. Eğitimde dijital teknolojiler önemli fırsatlar sunarken, bilinçsiz ve aşırı kullanım çeşitli riskler doğurmaktadır. Ancak, bu sorunla mücadelede eğitim sistemi paydaşları arasında etkin iş birliği sağlanamadığında, dijital bağımlılık derinleşmektedir. Hazırlanan politika notu, dijital bağımlılığın eğitim üzerindeki etkilerini analiz ederek, ebeveynler ile öğretmenlerin rollerini, öğrencilerin değişen teknoloji kullanım alışkanlıklarını ve eğitimde dijitalleşmenin fırsat ve risklerini ele almaktadır. Ayrıca, öğrencilerin bilinçli teknoloji kullanımını destekleyecek stratejiler ve öğretmenlerin bu süreçte nasıl daha etkin olabileceği incelenmektedir. Hazırlanan politika notu, dijital bağımlılığın eğitim üzerindeki etkilerini analiz ederek, ebeveynler ile öğretmenlerin rollerini, öğrencilerin değişen teknoloji kullanım alışkanlıklarını ve eğitimde dijitalleşmenin fırsat ve risklerini ele almaktadır. Ayrıca, öğrencilerin bilinçli teknoloji kullanımını destekleyecek stratejiler ve öğretmenlerin bu süreçte nasıl daha etkin olabileceği incelenmektedir. Bu politika notu, eğitimde dijital bağımlılığın getirdiği sorunları ve sunduğu fırsatları değerlendirerek, politika yapıcılara, öğretmenlere ve ebeveynlere somut çözüm önerileri sunmaktadır. Bu politika notu, eğitimde dijital bağımlılığın getirdiği sorunları ve sunduğu fırsatları değerlendirerek, politika yapıcılara, öğretmenlere ve ebeveynlere somut çözüm önerileri sunmaktadır. Dijital bağımlılık, öğrencilerin akademik başarısını, bilişsel gelişimini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen giderek büyüyen bir sorundur. Eğitimde dijital teknolojiler önemli fırsatlar sunarken, bilinçsiz ve aşırı kullanım çeşitli riskler doğurmaktadır. Ancak, bu sorunla mücadelede eğitim sistemi paydaşları arasında etkin iş birliği sağlanamadığında, dijital bağımlılık derinleşmektedir.  Hazırlanan politika notu, dijital bağımlılığın eğitim üzerindeki etkilerini analiz ederek, ebeveynler ile öğretmenlerin rollerini, öğrencilerin değişen teknoloji kullanım alışkanlıklarını ve eğitimde dijitalleşmenin fırsat ve risklerini ele almaktadır. Ayrıca, öğrencilerin bilinçli teknoloji kullanımını destekleyecek stratejiler ve öğretmenlerin bu süreçte nasıl daha etkin olabileceği incelenmektedir.  Bu politika notu, eğitimde dijital bağımlılığın getirdiği sorunları ve sunduğu fırsatları değerlendirerek, politika yapıcılara, öğretmenlere ve ebeveynlere somut çözüm önerileri sunmaktadır.

Finansal, Toplumsal ve Fıkhi Boyutlarıyla Boykot


İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü işgal politikalarına karşı yükselen boykot hareketleri, bireysel bir tüketim tercihi olmanın ötesinde, küresel ekonomiyi etkileyen stratejik bir araç olarak öne çıkıyor. İLKE Vakfı’na bağlı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından hazırlanan “Finansal, Toplumsal ve Fıkhi Boyutlarıyla Boykot” başlıklı rapor, boykotun ekonomik, sosyal ve fıkhi boyutlarını detaylı bir şekilde ele alıyor. Raporda, boykot hareketlerinin finansal piyasalara ve şirket bilançolarına etkileri, küresel ticarette doğurduğu sonuçlar ve İslam hukuku açısından değerlendirilmesi inceleniyor. Türkiye’deki boykot hareketlerinin büyük ölçekli firmalara yansımaları ve sektörel analizler raporun öne çıkan bölümleri arasında yer alıyor.   Raporda ele alınan başlıca konular: ✔️ Küresel boykot hareketleri ve ekonomik etkileri ✔️ İslam tarihinde boykotun yeri ve fıkhi değerlendirmesi ✔️ Türkiye’de boykot algısı ve katılım dinamikleri ✔️ Boykotun firma satışlarına etkisi üzerine analizler ✔️ Finansal veriler ve hisse senedi performanslarıyla boykot değerlendirmesi   Bu kapsamlı çalışma, boykotun ekonomik bir güç olarak nasıl kullanılabileceğini ve uzun vadede sürdürülebilir bir stratejiye dönüşmesi için atılması gereken adımları detaylandırıyor. İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü işgal politikalarına karşı yükselen boykot hareketleri, bireysel bir tüketim tercihi olmanın ötesinde, küresel ekonomiyi etkileyen stratejik bir araç olarak öne çıkıyor. İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü işgal politikalarına karşı yükselen boykot hareketleri, bireysel bir tüketim tercihi olmanın ötesinde, küresel ekonomiyi etkileyen stratejik bir araç olarak öne çıkıyor. İLKE Vakfı’na bağlı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) İLKE Vakfı’na bağlı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından hazırlanan tarafından hazırlanan “Finansal, Toplumsal ve Fıkhi Boyutlarıyla Boykot” “Finansal, Toplumsal ve Fıkhi Boyutlarıyla Boykot” başlıklı rapor, boykotun ekonomik, sosyal ve fıkhi boyutlarını detaylı bir şekilde ele alıyor. başlıklı rapor, boykotun ekonomik, sosyal ve fıkhi boyutlarını detaylı bir şekilde ele alıyor. Raporda, boykot hareketlerinin finansal piyasalara ve şirket bilançolarına etkileri, küresel ticarette doğurduğu sonuçlar ve İslam hukuku açısından değerlendirilmesi inceleniyor. Raporda, boykot hareketlerinin finansal piyasalara ve şirket bilançolarına etkileri, küresel ticarette doğurduğu sonuçlar ve İslam hukuku açısından değerlendirilmesi inceleniyor. Türkiye’deki boykot hareketlerinin büyük ölçekli firmalara yansımaları Türkiye’deki boykot hareketlerinin büyük ölçekli firmalara yansımaları ve ve sektörel analizler sektörel analizler raporun öne çıkan bölümleri arasında yer alıyor. raporun öne çıkan bölümleri arasında yer alıyor. Raporda ele alınan başlıca konular: Raporda ele alınan başlıca konular: ✔️ Küresel boykot hareketleri ve ekonomik etkileri ✔️ Küresel boykot hareketleri ve ekonomik etkileri ✔️ İslam tarihinde boykotun yeri ve fıkhi değerlendirmesi ✔️ İslam tarihinde boykotun yeri ve fıkhi değerlendirmesi ✔️ Türkiye’de boykot algısı ve katılım dinamikleri ✔️ Türkiye’de boykot algısı ve katılım dinamikleri ✔️ Boykotun firma satışlarına etkisi üzerine analizler ✔️ Boykotun firma satışlarına etkisi üzerine analizler ✔️ Finansal veriler ve hisse senedi performanslarıyla boykot değerlendirmesi ✔️ Finansal veriler ve hisse senedi performanslarıyla boykot değerlendirmesi Bu kapsamlı çalışma, Bu kapsamlı çalışma, boykotun ekonomik bir güç olarak nasıl kullanılabileceğini boykotun ekonomik bir güç olarak nasıl kullanılabileceğini ve ve uzun vadede sürdürülebilir bir stratejiye dönüşmesi için atılması gereken adımları uzun vadede sürdürülebilir bir stratejiye dönüşmesi için atılması gereken adımları detaylandırıyor. detaylandırıyor.

Platform Müslüman Dünyanın Gündemi 2024


Orta Doğu’dan Balkanlara, Avrupa’dan Asya’ya geniş bir coğrafyada Müslüman azınlıklı ve çoğunluklu tüm toplumların gündemi hızla değişip çeşitleniyor. Ekonomiden iklim krizine, uluslararası hukuktan kültür ve sanata kadar birçok konu, bu toplumların sosyal, ekonomik ve politik dinamiklerini etkilerken bu değişimin ne yönlü olduğunu anlamak ve tartışmak için bir platforma olan ihtiyaç da aynı oranda artıyor. İLKE Vakfı bünyesinde 2021 yılında başlatılan Müslüman Toplumlarda Düşünce ve Hareketler Projesi de böyle bir ihtiyacı karşılamak üzere hayata geçirildi. 2021-2023 yılları arasında bu projenin bir çıktısı olarak Müslüman Dünyadan Fikri Birikimler Bülteni, Müslüman toplumların gündemini aylık bir bülten olarak okuyucularla buluşturdu. 2023 yılında “Platform: Müslüman Dünyanın Gündemi” adıyla dijital bir yayın olarak yeni bir yüz kazanan proje, aynı misyon ve şiarla yoluna devam ediyor. Platform’da 2024 yılı boyunca, ülke ve bölge odaklı yaklaşımla güncel dinamikleri ve ilişkileri dikkate alarak çeşitli analizlere ve söyleşilere yer verdik. Dünyanın dört bir yanındaki Müslüman toplumlarda yaşanan gelişmeleri ve sorunları çeşitli temalar altında ele aldığımız, son bir yılın öne çıkan analizlerinden oluşan Platform: Müslüman Dünyanın Gündemi 2024’ü istifadenize sunuyoruz. Müslümanların mevcut gündemi ile küresel düzeyde şekillenen koşullar arasında, özgün ve bütüncül bir kavrayış sunmayı hedeflediğimiz Platform’u, daha adil bir dünya düzenine ulaşma çabalarının bir parçası kılmaya gayret ediyoruz. Seçkimizin, okurlarımıza faydalı olmasını ve ilgililerine katkı sağlamasını temenni ederiz. Orta Doğu’dan Balkanlara, Avrupa’dan Asya’ya geniş bir coğrafyada Müslüman azınlıklı ve çoğunluklu tüm toplumların gündemi hızla değişip çeşitleniyor. Ekonomiden iklim krizine, uluslararası hukuktan kültür ve sanata kadar birçok konu, bu toplumların sosyal, ekonomik ve politik dinamiklerini etkilerken bu değişimin ne yönlü olduğunu anlamak ve tartışmak için bir platforma olan ihtiyaç da aynı oranda artıyor. İLKE Vakfı bünyesinde 2021 yılında başlatılan Müslüman Toplumlarda Düşünce ve Hareketler Projesi de böyle bir ihtiyacı karşılamak üzere hayata geçirildi. 2021-2023 yılları arasında bu projenin bir çıktısı olarak Müslüman Dünyadan Fikri Birikimler Bülteni, Müslüman toplumların gündemini aylık bir bülten olarak okuyucularla buluşturdu. 2023 yılında “Platform: Müslüman Dünyanın Gündemi” adıyla dijital bir yayın olarak yeni bir yüz kazanan proje, aynı misyon ve şiarla yoluna devam ediyor. Platform’da 2024 yılı boyunca, ülke ve bölge odaklı yaklaşımla güncel dinamikleri ve ilişkileri dikkate alarak çeşitli analizlere ve söyleşilere yer verdik. Dünyanın dört bir yanındaki Müslüman toplumlarda yaşanan gelişmeleri ve sorunları çeşitli temalar altında ele aldığımız, son bir yılın öne çıkan analizlerinden oluşan Platform: Müslüman Dünyanın Gündemi 2024’ü istifadenize sunuyoruz. Müslümanların mevcut gündemi ile küresel düzeyde şekillenen koşullar arasında, özgün ve bütüncül bir kavrayış sunmayı hedeflediğimiz Platform’u, daha adil bir dünya düzenine ulaşma çabalarının bir parçası kılmaya gayret ediyoruz. Seçkimizin, okurlarımıza faydalı olmasını ve ilgililerine katkı sağlamasını temenni ederiz.