Logo

Yayınlar

II. İstanbul Eğitim Konferansı Sonuç Raporu


İstanbul Eğitim Konferansı ile uzmanlar, paydaşlar ve karar alıcıları bir araya getirerek her yıl bir temel konuyu tartışma zeminine taşımayı hedefliyoruz. Türkiye’nin eğitim meselelerini küresel ve kapsayıcı bir perspektifle ele alarak yeni yorum ve fikirler geliştirilmesini gaye ediniyoruz. II. İstanbul Eğitim Konferansı, 1 Ekim 2022 tarihinde "Kitlesel Eğitimde Rota Arayışı" teması ile gerçekleştirildi. Konferans çıktılarından yola çıkarak hazırlanan bu rapor, hem konferansın özetini hem de başta karar alıcılar, uzmanlar ve eğitimciler için önemli önerileri bir araya getirmektedir. İstanbul Eğitim Konferansı ile uzmanlar, paydaşlar ve karar alıcıları bir araya getirerek her yıl bir temel konuyu tartışma zeminine taşımayı hedefliyoruz. Türkiye’nin eğitim meselelerini küresel ve kapsayıcı bir perspektifle ele alarak yeni yorum ve fikirler geliştirilmesini gaye ediniyoruz.     II. İstanbul Eğitim Konferansı, 1 Ekim 2022 tarihinde "Kitlesel Eğitimde Rota Arayışı" teması ile gerçekleştirildi. Konferans çıktılarından yola çıkarak hazırlanan bu rapor, hem konferansın özetini hem de başta karar alıcılar, uzmanlar ve eğitimciler için önemli önerileri bir araya getirmektedir.

“Göç Yönetiminden Göç Yönetişimine: Türkiye İçin Bir Model Önerisi”


Türkiye, Suriye’de patlak veren iç savaşla birlikte ortaya çıkan istikrarsız ve güvensiz tablo sonucunda, güvenli bölge arayışına giren sivil halkın yoğun bir şekilde kitlesel göç dalgasına maruz kalmıştır. Olağan dışı bu durumun doğurduğu sorunlar nedeniyle, göç yönetimi olgusu Türkiye açısından kaçınılmaz bir hal almıştır. Türkiye’de göçün genel anlamda yönetildiği görülmektedir fakat kaynakların etkin ve verimli kullanımı, gelen göçmenlerin mesleki becerileri, ekonomik, sosyal ve kültürel özellikleri doğrultusunda değerlendirilmeleri bakımından, yönetim faaliyetlerinde boşluklar olduğundan bahsetmek mümkündür. Türkiye’de göç nicelik anlamında yönetilmekle birlikte, nitelik anlamında göç yönetimi için birtakım reformlara ihtiyaç duyulduğu söylenebilir. Bu bağlamda bu çalışmada yönetişim açısından Türkiye için bir model önerisi sunulmaktadır. Türkiye, Suriye’de patlak veren iç savaşla birlikte ortaya çıkan istikrarsız ve güvensiz tablo sonucunda, güvenli bölge arayışına giren sivil halkın yoğun bir şekilde kitlesel göç dalgasına maruz kalmıştır. Olağan dışı bu durumun doğurduğu sorunlar nedeniyle, göç yönetimi olgusu Türkiye açısından kaçınılmaz bir hal almıştır. Türkiye’de göçün genel anlamda yönetildiği görülmektedir fakat kaynakların etkin ve verimli kullanımı, gelen göçmenlerin mesleki becerileri, ekonomik, sosyal ve kültürel özellikleri doğrultusunda değerlendirilmeleri bakımından, yönetim faaliyetlerinde boşluklar olduğundan bahsetmek mümkündür. Türkiye’de göç nicelik anlamında yönetilmekle birlikte, nitelik anlamında göç yönetimi için birtakım reformlara ihtiyaç duyulduğu söylenebilir. Bu bağlamda bu çalışmada yönetişim açısından Türkiye için bir model önerisi sunulmaktadır. Türkiye, Suriye’de patlak veren iç savaşla birlikte ortaya çıkan istikrarsız ve güvensiz tablo sonucunda, güvenli bölge arayışına giren sivil halkın yoğun bir şekilde kitlesel göç dalgasına maruz kalmıştır. Olağan dışı bu durumun doğurduğu sorunlar nedeniyle, göç yönetimi olgusu Türkiye açısından kaçınılmaz bir hal almıştır. Türkiye’de göçün genel anlamda yönetildiği görülmektedir fakat kaynakların etkin ve verimli kullanımı, gelen göçmenlerin mesleki becerileri, ekonomik, sosyal ve kültürel özellikleri doğrultusunda değerlendirilmeleri bakımından, yönetim faaliyetlerinde boşluklar olduğundan bahsetmek mümkündür. Türkiye’de göç nicelik anlamında yönetilmekle birlikte, nitelik anlamında göç yönetimi için birtakım reformlara ihtiyaç duyulduğu söylenebilir. Bu bağlamda bu çalışmada yönetişim açısından Türkiye için bir model önerisi sunulmaktadır.

Üniversite Müfredatları ve Tezler Bağlamında Türkiye'de İslam İktisadı ve Finansı Alanında Üniversite-Sektör İş Birliği


İslam iktisadı ve finansı alanında farklı düzeylerde eğitim veren kurum sayısı hem dünyada hem de Türkiye’de her geçen gün artmaktadır. Eğitim imkanlarının artışına paralel olarak sektörel anlamda da kayda değer bir büyüklüğe ulaşıldığı görülmektedir. Söz konusu gelişmeler, genel anlamda eğitim işini üstlenen üniversiteler ile sektör aktörleri arasında ne denli bir uyum olduğu, birbirlerini ne kadar besledikleri, karşılıklı talep ve beklentileri gibi soruları akıllara getirmektedir. Bu politika notu lisans, yüksek lisans, doktora programlarının müfredatları ve lisansüstü programlarda hazırlanan tezler üzerinden akademi ile sektörün karşılıklı beklentilerini ve aralarındaki iş birliği imkanlarını değerlendirmekte, güncel veriler ve tarafların görüşleri doğrultusunda akademi-sektör iş birliği bağlamında kısa, orta ve uzun vadeli politika önerileri sunmaktadır. 

İktisat İzleme Raporu 2021 Çerçevesinde Türkiye Ekonomisinin Mevcut Durumu


2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır.  2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır. 2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır.

Sivil Toplum Zirvesi Raporu


Ödül töreni, rapor sunumu ve panellerle “Geleceğin Sivil Toplumu” gündemiyle ilk kez gerçekleştirilen Sivil Toplum Zirvesi’nin çıktılarına bu rapordan ulaşabilirsiniz. Sivil Toplum Zirvesi’nin, sivil toplum alanında çalışma yapan kişi ve kurumlara yapacakları çalışmalarda yön vermesini umut ediyoruz.  Ödül töreni, rapor sunumu ve panellerle “Geleceğin Sivil Toplumu” gündemiyle ilk kez gerçekleştirilen Sivil Toplum Zirvesi’nin çıktılarına bu rapordan ulaşabilirsiniz. Sivil Toplum Zirvesi’nin, sivil toplum alanında çalışma yapan kişi ve kurumlara yapacakları çalışmalarda yön vermesini umut ediyoruz.