Logo

Yayınlar

Türkiye’de İslami STK’ların Kurumsal Yapı ve Faaliyetlerinin Değişimi


Son yıllarda İslami STK’ların önemli bir değişim içinde olduğu dikkat çekmektedir. Bu açıdan baktığımızda “büyüme ve değişim sürecini yönetmek” bu STK’ların önündeki en temel yönetim meselelerinden birisi olarak durmaktadır. İslami STK’ların gayelerine odaklanma, gayelerini tüm profesyonel ve gönüllü çalışanlarıyla paylaşabilme, yeni zemine göre stratejik tercihlerde bulunma, etkin işleyen bir organizasyon yapısı oluşturma, nitelikli profesyonel ve gönüllü istihdamı yapabilme ve süreklilik gösteren finansal kaynaklara ihtiyacı bulunmaktadır. Daha da önemlisi tüm bunları gönüllülük ruhunu kaybetmeden etkin işleyen bir kurumsal yapı ve kurum kültürü oluşturarak yapmak gereği dikkat çekmektedir. İLKE Derneği bünyesinde kurulan Kurumsal Yönetim Akademisi (KYA) gönüllü kuruluşlar alanında var olan sorunlar, yeni gelişmeler ve geleceğe hazırlık kapsamında veriye dayalı bulgular ve tespitler ortaya koymak, çözüm önermek ve farkındalık oluşturmak amacıyla bir dizi araştırma ve yayın faaliyeti yürütmektedir. Bu kapsamda ilk araştırmamız İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın gerçekleştirdiği, “Türkiye’de İslami STK’ların Kurumsal Yapı ve Faaliyetlerinin Değişimi” adlı nitel araştırmadır. Bu araştırmada son yirmi yılda İslami STK’ların yapı ve faaliyetlerinde yaşanan değişim ortaya konulmaktadır. Araştırma bulguları bize İslami STK’ların faaliyet alanları, örgütlenmeleri, ilişkileri, mali kaynakları ve görünürlük gibi alanlar bakımında sosyolojik ve yapısal değişim geçirdiklerini/ geçirmeye devam ettiklerini göstermektedir. Bu rapor Türkiye’de İslami STK’ların Değişimi Araştırması kapsamında yayınlanmıştır. Son yıllarda İslami STK’ların önemli bir değişim içinde olduğu dikkat çekmektedir. Bu açıdan baktığımızda “büyüme ve değişim sürecini yönetmek” bu STK’ların önündeki en temel yönetim meselelerinden birisi olarak durmaktadır. İslami STK’ların gayelerine odaklanma, gayelerini tüm profesyonel ve gönüllü çalışanlarıyla paylaşabilme, yeni zemine göre stratejik tercihlerde bulunma, etkin işleyen bir organizasyon yapısı oluşturma, nitelikli profesyonel ve gönüllü istihdamı yapabilme ve süreklilik gösteren finansal kaynaklara ihtiyacı bulunmaktadır. Daha da önemlisi tüm bunları gönüllülük ruhunu kaybetmeden etkin işleyen bir kurumsal yapı ve kurum kültürü oluşturarak yapmak gereği dikkat çekmektedir. İLKE Derneği bünyesinde kurulan Kurumsal Yönetim Akademisi (KYA) gönüllü kuruluşlar alanında var olan sorunlar, yeni gelişmeler ve geleceğe hazırlık kapsamında veriye dayalı bulgular ve tespitler ortaya koymak, çözüm önermek ve farkındalık oluşturmak amacıyla bir dizi araştırma ve yayın faaliyeti yürütmektedir. Bu kapsamda ilk araştırmamız İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın gerçekleştirdiği, “Türkiye’de İslami STK’ların Kurumsal Yapı ve Faaliyetlerinin Değişimi” adlı nitel araştırmadır. Bu araştırmada son yirmi yılda İslami STK’ların yapı ve faaliyetlerinde yaşanan değişim ortaya konulmaktadır. Araştırma bulguları bize İslami STK’ların faaliyet alanları, örgütlenmeleri, ilişkileri, mali kaynakları ve görünürlük gibi alanlar bakımında sosyolojik ve yapısal değişim geçirdiklerini/ geçirmeye devam ettiklerini göstermektedir. Bu rapor Türkiye’de İslami STK’ların Değişimi Araştırması kapsamında yayınlanmıştır. Son yıllarda İslami STK’ların önemli bir değişim içinde olduğu dikkat çekmektedir. Bu açıdan baktığımızda “büyüme ve değişim sürecini yönetmek” bu STK’ların önündeki en temel yönetim meselelerinden birisi olarak durmaktadır. İslami STK’ların gayelerine odaklanma, gayelerini tüm profesyonel ve gönüllü çalışanlarıyla paylaşabilme, yeni zemine göre stratejik tercihlerde bulunma, etkin işleyen bir organizasyon yapısı oluşturma, nitelikli profesyonel ve gönüllü istihdamı yapabilme ve süreklilik gösteren finansal kaynaklara ihtiyacı bulunmaktadır. Daha da önemlisi tüm bunları gönüllülük ruhunu kaybetmeden etkin işleyen bir kurumsal yapı ve kurum kültürü oluşturarak yapmak gereği dikkat çekmektedir.İLKE Derneği bünyesinde kurulan Kurumsal Yönetim Akademisi (KYA) gönüllü kuruluşlar alanında var olan sorunlar, yeni gelişmeler ve geleceğe hazırlık kapsamında veriye dayalı bulgular ve tespitler ortaya koymak, çözüm önermek ve farkındalık oluşturmak amacıyla bir dizi araştırma ve yayın faaliyeti yürütmektedir. Bu kapsamda ilk araştırmamız İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın gerçekleştirdiği, “Türkiye’de İslami STK’ların Kurumsal Yapı ve Faaliyetlerinin Değişimi” adlı nitel araştırmadır.Bu araştırmada son yirmi yılda İslami STK’ların yapı ve faaliyetlerinde yaşanan değişim ortaya konulmaktadır. Araştırma bulguları bize İslami STK’ların faaliyet alanları, örgütlenmeleri, ilişkileri, mali kaynakları ve görünürlük gibi alanlar bakımında sosyolojik ve yapısal değişim geçirdiklerini/ geçirmeye devam ettiklerini göstermektedir. Son yıllarda İslami STK’ların önemli bir değişim içinde olduğu dikkat çekmektedir. Bu açıdan baktığımızda “büyüme ve değişim sürecini yönetmek” bu STK’ların önündeki en temel yönetim meselelerinden birisi olarak durmaktadır. İslami STK’ların gayelerine odaklanma, gayelerini tüm profesyonel ve gönüllü çalışanlarıyla paylaşabilme, yeni zemine göre stratejik tercihlerde bulunma, etkin işleyen bir organizasyon yapısı oluşturma, nitelikli profesyonel ve gönüllü istihdamı yapabilme ve süreklilik gösteren finansal kaynaklara ihtiyacı bulunmaktadır. Daha da önemlisi tüm bunları gönüllülük ruhunu kaybetmeden etkin işleyen bir kurumsal yapı ve kurum kültürü oluşturarak yapmak gereği dikkat çekmektedir.İLKE Derneği bünyesinde kurulan Kurumsal Yönetim Akademisi (KYA) gönüllü kuruluşlar alanında var olan sorunlar, yeni gelişmeler ve geleceğe hazırlık kapsamında veriye dayalı bulgular ve tespitler ortaya koymak, çözüm önermek ve farkındalık oluşturmak amacıyla bir dizi araştırma ve yayın faaliyeti yürütmektedir. Bu kapsamda ilk araştırmamız İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın gerçekleştirdiği, “Türkiye’de İslami STK’ların Kurumsal Yapı ve Faaliyetlerinin Değişimi” adlı nitel araştırmadır.Bu araştırmada son yirmi yılda İslami STK’ların yapı ve faaliyetlerinde yaşanan değişim ortaya konulmaktadır. Araştırma bulguları bize İslami STK’ların faaliyet alanları, örgütlenmeleri, ilişkileri, mali kaynakları ve görünürlük gibi alanlar bakımında sosyolojik ve yapısal değişim geçirdiklerini/ geçirmeye devam ettiklerini göstermektedir. Son yıllarda İslami STK’ların önemli bir değişim içinde olduğu dikkat çekmektedir. Bu açıdan baktığımızda “büyüme ve değişim sürecini yönetmek” bu STK’ların önündeki en temel yönetim meselelerinden birisi olarak durmaktadır. İslami STK’ların gayelerine odaklanma, gayelerini tüm profesyonel ve gönüllü çalışanlarıyla paylaşabilme, yeni zemine göre stratejik tercihlerde bulunma, etkin işleyen bir organizasyon yapısı oluşturma, nitelikli profesyonel ve gönüllü istihdamı yapabilme ve süreklilik gösteren finansal kaynaklara ihtiyacı bulunmaktadır. Daha da önemlisi tüm bunları gönüllülük ruhunu kaybetmeden etkin işleyen bir kurumsal yapı ve kurum kültürü oluşturarak yapmak gereği dikkat çekmektedir.İLKE Derneği bünyesinde kurulan Kurumsal Yönetim Akademisi (KYA) gönüllü kuruluşlar alanında var olan sorunlar, yeni gelişmeler ve geleceğe hazırlık kapsamında veriye dayalı bulgular ve tespitler ortaya koymak, çözüm önermek ve farkındalık oluşturmak amacıyla bir dizi araştırma ve yayın faaliyeti yürütmektedir. Bu kapsamda ilk araştırmamız İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın gerçekleştirdiği, “Türkiye’de İslami STK’ların Kurumsal Yapı ve Faaliyetlerinin Değişimi” adlı nitel araştırmadır.Bu araştırmada son yirmi yılda İslami STK’ların yapı ve faaliyetlerinde yaşanan değişim ortaya konulmaktadır. Araştırma bulguları bize İslami STK’ların faaliyet alanları, örgütlenmeleri, ilişkileri, mali kaynakları ve görünürlük gibi alanlar bakımında sosyolojik ve yapısal değişim geçirdiklerini/ geçirmeye devam ettiklerini göstermektedir. Bu rapor Türkiye’de İslami STK’ların Değişimi Araştırması kapsamında yayınlanmıştır.

Geleceğin Türkiyesinde Eğitim


Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık. “Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor. Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık. “Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor. Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık.“Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor. Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık.“Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor. Türkiye’nin geleceğe güvenle bakabilmesi, uluslararası alanda etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Hem ekonomik refah hem de toplumun huzuru ve gelişimi açısından bu insan kaynağının yetiştiği eğitim sistemi temel unsurdur. Bu nedenle eğitim ile ilgili derinlemesine analizler, zaman ve mekan bütünlüğü gözetilerek yapılan değerlendirmeler oldukça önemlidir. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı yapmak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı eğitim konusunu öncelikli olarak ele aldık.“Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor.