Logo

Yayınlar

Eğitim İzleme Raporu 2023


Eğitim İzleme Raporu 2023   Eğitim, toplumların dönüşümünde ve bireylerin günlük yaşamlarında etkin ve kapsayıcı rolünün yanı sıra fikri zemini, yapılanması, politikaları, içeriği ve yönetimi ile bütüncül bir şekilde değerlendirilmesi gereken bir alandır. Bu nedenle, eğitim politikalarının, güncel veriler ışığında toplumsal olaylar ve bağlamla ilişkilendirilerek değerlendirilmesi son derece elzemdir.   Her sene yayımladığımız Eğitim İzleme Raporu ile eğitimdeki yeni gelişmeleri ve faaliyetleri ulusal ölçekte ikincil kaynakları kullanarak 7-8 yılın verileri ışığında izleyerek, yeni politikalar ve yapıcı öneriler sunarak eğitim sistemine tutarlı bir istikamet çizmeyi amaçlıyoruz. Bu rapor, ulusal verilere ek olarak uluslararası verileri de dahil ederek Türk eğitim sisteminin yerel ve uluslararası konumunu detaylı bir şekilde analiz ediyor. Türkiye’nin eğitim performansında etkin sayılan unsurları, fırsat eşitliği, okul öncesi eğitim, yükseköğretim ve eğitim bütçesi gibi çeşitli başlıklarda değerlendirerek geniş bir perspektif sağlıyor. Eğitim İzleme Raporu 2023, analizlerle desteklenen bulguları ve önerileriyle, araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri için anlamlı bir kaynak olmayı amaçlıyor.  Eğitim İzleme Raporu 2023 Eğitim, toplumların dönüşümünde ve bireylerin günlük yaşamlarında etkin ve kapsayıcı rolünün yanı sıra fikri zemini, yapılanması, politikaları, içeriği ve yönetimi ile bütüncül bir şekilde değerlendirilmesi gereken bir alandır. Bu nedenle, eğitim politikalarının, güncel veriler ışığında toplumsal olaylar ve bağlamla ilişkilendirilerek değerlendirilmesi son derece elzemdir. Eğitim, toplumların dönüşümünde ve bireylerin günlük yaşamlarında etkin ve kapsayıcı rolünün yanı sıra fikri zemini, yapılanması, politikaları, içeriği ve yönetimi ile bütüncül bir şekilde değerlendirilmesi gereken bir alandır. Bu nedenle, eğitim politikalarının, güncel veriler ışığında toplumsal olaylar ve bağlamla ilişkilendirilerek değerlendirilmesi son derece elzemdir. Her sene yayımladığımız Eğitim İzleme Raporu ile eğitimdeki yeni gelişmeleri ve faaliyetleri ulusal ölçekte ikincil kaynakları kullanarak 7-8 yılın verileri ışığında izleyerek, yeni politikalar ve yapıcı öneriler sunarak eğitim sistemine tutarlı bir istikamet çizmeyi amaçlıyoruz. Bu rapor, ulusal verilere ek olarak uluslararası verileri de dahil ederek Türk eğitim sisteminin yerel ve uluslararası konumunu detaylı bir şekilde analiz ediyor. Türkiye’nin eğitim performansında etkin sayılan unsurları, fırsat eşitliği, okul öncesi eğitim, yükseköğretim ve eğitim bütçesi gibi çeşitli başlıklarda değerlendirerek geniş bir perspektif sağlıyor. Eğitim İzleme Raporu 2023, analizlerle desteklenen bulguları ve önerileriyle, araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri için anlamlı bir kaynak olmayı amaçlıyor. Her sene yayımladığımız Eğitim İzleme Raporu ile eğitimdeki yeni gelişmeleri ve faaliyetleri ulusal ölçekte ikincil kaynakları kullanarak 7-8 yılın verileri ışığında izleyerek, yeni politikalar ve yapıcı öneriler sunarak eğitim sistemine tutarlı bir istikamet çizmeyi amaçlıyoruz. Bu rapor, ulusal verilere ek olarak uluslararası verileri de dahil ederek Türk eğitim sisteminin yerel ve uluslararası konumunu detaylı bir şekilde analiz ediyor. Türkiye’nin eğitim performansında etkin sayılan unsurları, fırsat eşitliği, okul öncesi eğitim, yükseköğretim ve eğitim bütçesi gibi çeşitli başlıklarda değerlendirerek geniş bir perspektif sağlıyor. Eğitim İzleme Raporu 2023, analizlerle desteklenen bulguları ve önerileriyle, araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri için anlamlı bir kaynak olmayı amaçlıyor.  

Uluslararası Öğrenci Hareketliliği: Mevcut Durum ve Öneriler


Küresel bilgi toplumunun en görünür çıktılarından biri uluslararası öğrenci hareketliliğindeki artıştır. Dünya çapındaki bu artış, yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemli bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’nin de 2010 sonrasında uluslararasılaşma stratejilerine odaklandığı ve uluslararası öğrenci sayısının hızla arttığı görülmektedir. Bu durum kamu kurumlarını, üniversiteleri ve STK’ları yükseköğretimde uluslararasılaşma konusunda politika üretmeye ve yeni uygulamalara gitmeye zorlamaktadır.   Bu politika notunda, dünyadaki uluslararası öğrencilik hareketleri ile bu süreçlerin Türkiye’deki yansımaları, Türkiye’nin gerek ilgili kamu kurumları gerekse STK’lar aracılığı hayata geçirdiği uygulamalar ve yürüttüğü faaliyetler analiz edilmiştir. Bu analize, konuyla ilgili istatistiki bilgiler ve dikkat çeken kurumsal uygulamalar dâhil edilmiş, çalışmanın sonunda Türkiye’nin uluslararası öğrenci politikası açısından işlevsel olabileceği düşünülen birtakım öneriler sunulmuştur.  Küresel bilgi toplumunun en görünür çıktılarından biri uluslararası öğrenci hareketliliğindeki artıştır. Dünya çapındaki bu artış, yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemli bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’nin de 2010 sonrasında uluslararasılaşma stratejilerine odaklandığı ve uluslararası öğrenci sayısının hızla arttığı görülmektedir. Bu durum kamu kurumlarını, üniversiteleri ve STK’ları yükseköğretimde uluslararasılaşma konusunda politika üretmeye ve yeni uygulamalara gitmeye zorlamaktadır. Bu politika notunda, dünyadaki uluslararası öğrencilik hareketleri ile bu süreçlerin Türkiye’deki yansımaları, Türkiye’nin gerek ilgili kamu kurumları gerekse STK’lar aracılığı hayata geçirdiği uygulamalar ve yürüttüğü faaliyetler analiz edilmiştir. Bu analize, konuyla ilgili istatistiki bilgiler ve dikkat çeken kurumsal uygulamalar dâhil edilmiş, çalışmanın sonunda Türkiye’nin uluslararası öğrenci politikası açısından işlevsel olabileceği düşünülen birtakım öneriler sunulmuştur.

İLKE Politika Önerileri 9 | Yükseköğretim


İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. Yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, ekonomi ve sivil toplum alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarla topluma ışık tutuyoruz. Yükseköğretim, hızla değişen politik, ekonomik, sosyal, teknolojik, hukuki ve çevresel dinamikler doğrultusunda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dönüşüyor. Toplumsal dönüşümün en önemli katalizörlerinden olan yükseköğretim, bilginin üretildiği ve kuşaktan kuşağa aktarıldığı merkezi yapısının yanı sıra ekonominin de temel taşlarını oluşturuyor. Gerek yapısal gerekse yönetsel açıdan izlenecek doğru politikalar yükseköğretimin daha proaktif, işlevsel ve vizyoner bir yapıya kavuşmasını sağlıyor. Yükseköğretim Politika Öneri dosyası, alana dair önemli gündem, tespit ve teklifleri uzmanların kaleminden politika yapıcı, uygulayıcı ve araştırmacıların ilgisine sunuyor.  İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. Yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, ekonomi ve sivil toplum alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarla topluma ışık tutuyoruz. Yükseköğretim, hızla değişen politik, ekonomik, sosyal, teknolojik, hukuki ve çevresel dinamikler doğrultusunda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dönüşüyor. Toplumsal dönüşümün en önemli katalizörlerinden olan yükseköğretim, bilginin üretildiği ve kuşaktan kuşağa aktarıldığı merkezi yapısının yanı sıra ekonominin de temel taşlarını oluşturuyor. Gerek yapısal gerekse yönetsel açıdan izlenecek doğru politikalar yükseköğretimin daha proaktif, işlevsel ve vizyoner bir yapıya kavuşmasını sağlıyor. Yükseköğretim Politika Öneri dosyası, alana dair önemli gündem, tespit ve teklifleri uzmanların kaleminden politika yapıcı, uygulayıcı ve araştırmacıların ilgisine sunuyor.

COVID-19 Sonrasında Yükseköğretimde Dönüşümün İzleri: Tespitler ve Öneriler


Türkiye’de K-12 düzeyindeki okulların Eylül ayında açılmasının akabinde yükseköğretim kurumları da yüz yüze eğitim için Güz ve Bahar dönemlerini kapsayan akademik takvimlerini planlamaya çalışmaktadır.   Yükseköğretim paydaşlarını rahatsız eden mevcut problemlerin yanı sıra salgın koşullarından kaynaklı sorunların ve yakın gelecek belirsizliğinin sebep olduğu meselelerin izale edilmesi oldukça önemlidir. İLKE Vakfı olarak yayınladığımız bu çalışmanın amacı, Covid-19 salgını sürecinde kapalı kalan yükseköğretim kurumlarının yeni akademik yılda yüz yüze eğitime başlarken mevcut durumların değerlendirilmesi ve salgın sebebiyle yaşanan değişimlerin kurumların geleceği perspektifiyle irdelenmesidir.  Çalışma, Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM)’ın yükseköğretimde yeni eğitim-öğretim sezonuna hazır olma durumun anlamak ve değerlendirmek için organize ettiği çalıştayda akademisyenler, okul yöneticileri, yurt yöneticileri, öğrenciler ve eğitim araştırmacılarının katılımıyla ortaya çıkan görüş ve perspektiflerin genişletilmesi üzere hazırlanmıştır.   Bu kapsamda kampüs, eğitim ortamları öğretim üyeleri, eğitim-öğretim, öğrenciler, barınma, yönetim ve özerklik konularına değinilmiştir. Çözüm önceliği taşıyan sorunların tanımlanması ve çözümü için gerekli adımların atılması adına politika uygulayıcılarına yol gösterici notlar ve tespitlerin yer aldığı çalışmada; politika uygulayıcıları ve yükseköğretim paydaşları için uygulanabilir, sürdürülebilir somut politika notları sunulmuştur.  Türkiye’de K-12 düzeyindeki okulların Eylül ayında açılmasının akabinde yükseköğretim kurumları da yüz yüze eğitim için Güz ve Bahar dönemlerini kapsayan akademik takvimlerini planlamaya çalışmaktadır. Yükseköğretim paydaşlarını rahatsız eden mevcut problemlerin yanı sıra salgın koşullarından kaynaklı sorunların ve yakın gelecek belirsizliğinin sebep olduğu meselelerin izale edilmesi oldukça önemlidir. İLKE Vakfı olarak yayınladığımız bu çalışmanın amacı, Covid-19 salgını sürecinde kapalı kalan yükseköğretim kurumlarının yeni akademik yılda yüz yüze eğitime başlarken mevcut durumların değerlendirilmesi ve salgın sebebiyle yaşanan değişimlerin kurumların geleceği perspektifiyle irdelenmesidir.  Çalışma, Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM)’ın yükseköğretimde yeni eğitim-öğretim sezonuna hazır olma durumun anlamak ve değerlendirmek için organize ettiği çalıştayda akademisyenler, okul yöneticileri, yurt yöneticileri, öğrenciler ve eğitim araştırmacılarının katılımıyla ortaya çıkan görüş ve perspektiflerin genişletilmesi üzere hazırlanmıştır. Bu kapsamda kampüs, eğitim ortamları öğretim üyeleri, eğitim-öğretim, öğrenciler, barınma, yönetim ve özerklik konularına değinilmiştir. Çözüm önceliği taşıyan sorunların tanımlanması ve çözümü için gerekli adımların atılması adına politika uygulayıcılarına yol gösterici notlar ve tespitlerin yer aldığı çalışmada; politika uygulayıcıları ve yükseköğretim paydaşları için uygulanabilir, sürdürülebilir somut politika notları sunulmuştur. 

Yükseköğretimde Modern Dillerin Eğitimi


Son yıllarda yayımlanan strateji belgelerinde, yükseköğretimde uluslararasılaşma en sık vurgulanan huşulardan birisidir. Dil politikaları ve planlamaları, uluslararasılaşmanın bütün boyutlarına temel teşkil etmektedir.  İçinde bulunduğumuz yüzyılda modern diller yalnızca uzmanlık amacıyla öğrenilmemekte uluslararası dolaşımın en pratik araçlarından biri olduğu için “herkes” tarafından öğrenilmektedir. Üniversitelerin kalitesi de öğrencilerine önerebildiği dil öğrenme imkânları ve dil derslerini mevcut programlarıyla entegre edebilme becerisi ile paralel olarak yükselmektedir. Bütün bunlara rağmen üniversitelerin tek yönlü ve anglofon merkezli küreselleşmenin baskılarına eşit ilişkiye dayalı uluslararasılaşma ile çözümler geliştirmeleri gerekmektedir. Bu raporda Türkiye’de ve dünyada modern diller eğitimi kurumsal yapılanmaları açısından incelenmiş, Türkiye’deki örnekleri dünyadaki örnekleri ile karşılaştırılarak çeşitli öneriler sunulmuştur. Son yıllarda yayımlanan strateji belgelerinde, yükseköğretimde uluslararasılaşma en sık vurgulanan huşulardan birisidir. Dil politikaları ve planlamaları, uluslararasılaşmanın bütün boyutlarına temel teşkil etmektedir.  İçinde bulunduğumuz yüzyılda modern diller yalnızca uzmanlık amacıyla öğrenilmemekte uluslararası dolaşımın en pratik araçlarından biri olduğu için “herkes” tarafından öğrenilmektedir. Üniversitelerin kalitesi de öğrencilerine önerebildiği dil öğrenme imkânları ve dil derslerini mevcut programlarıyla entegre edebilme becerisi ile paralel olarak yükselmektedir. Bütün bunlara rağmen üniversitelerin tek yönlü ve anglofon merkezli küreselleşmenin baskılarına eşit ilişkiye dayalı uluslararasılaşma ile çözümler geliştirmeleri gerekmektedir. Bu raporda Türkiye’de ve dünyada modern diller eğitimi kurumsal yapılanmaları açısından incelenmiş, Türkiye’deki örnekleri dünyadaki örnekleri ile karşılaştırılarak çeşitli öneriler sunulmuştur.