Logo

Yayınlar

İktisat İzleme Raporu 2023


2023 yılı, Türkiye ekonomisi açısından birçok yönden belirleyici olmuştur. Jeopolitik gerginlikler, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kesintiler ve sürekli yükselen enflasyon oranları gibi karmaşık dinamikler altında Türkiye’nin ekonomik yapısal dönüşümü ve büyüme çabaları ele alınmıştır. İktisat, finans ve politika alanlarında akademisyenler uzmanlaşmış ve sektör profesyonelleri tarafından hazırlanan bu rapor, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu, karşılaştığı zorlukları ve gelecek fırsatlarını analitik bir çerçevede sunmaktadır. Bu çalışma, makroekonomik göstergeler, sektörel analizler ve politika önerileri içererek Türkiye’nin ulusal ve uluslararası ekonomik senaryolarda nasıl pozisyon alması gerektiği üzerine stratejik önerilerde bulunmaktadır. Rapor, ayrıca Türkiye’nin ekonomik büyümesine ivme kazandıran faktörleri ve bu süreçte karşılaşılan engelleri detaylı bir şekilde ele almakta, ekonomi yönetiminin politika tercihlerini ve bu tercihlerin sosyoekonomik etkilerini irdelenmektedir. Özellikle işgücü piyasası, enflasyon dinamikleri, kamu maliyesi ve dış ekonomik ilişkiler gibi konulara odaklanılarak, Türkiye ekonomisinin kısa ve orta vadeli makroekonomik trendleri değerlendirilmekte ve bu trendlerin global ekonomik çevreyle etkileşimleri analiz edilmektedir. Raporda, Türkiye ekonomisinin kapsamlı bir değerlendirmesini yapmakta ve bu süreçte karşılaşılan zorluklarla birlikte, uygulanabilecek politika önerilerini de içermektedir. Türkiye’nin geleceğine yön verecek bilgiler içere bu rapor, akademisyenler, politika yapıcılar, ekonomistler ve stratejik karar vericiler için değerli bir kaynak niteliğindedir.  2023 yılı, Türkiye ekonomisi açısından birçok yönden belirleyici olmuştur. Jeopolitik gerginlikler, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kesintiler ve sürekli yükselen enflasyon oranları gibi karmaşık dinamikler altında Türkiye’nin ekonomik yapısal dönüşümü ve büyüme çabaları ele alınmıştır. İktisat, finans ve politika alanlarında akademisyenler uzmanlaşmış ve sektör profesyonelleri tarafından hazırlanan bu rapor, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu, karşılaştığı zorlukları ve gelecek fırsatlarını analitik bir çerçevede sunmaktadır. Bu çalışma, makroekonomik göstergeler, sektörel analizler ve politika önerileri içererek Türkiye’nin ulusal ve uluslararası ekonomik senaryolarda nasıl pozisyon alması gerektiği üzerine stratejik önerilerde bulunmaktadır. Rapor, ayrıca Türkiye’nin ekonomik büyümesine ivme kazandıran faktörleri ve bu süreçte karşılaşılan engelleri detaylı bir şekilde ele almakta, ekonomi yönetiminin politika tercihlerini ve bu tercihlerin sosyoekonomik etkilerini irdelenmektedir. Özellikle işgücü piyasası, enflasyon dinamikleri, kamu maliyesi ve dış ekonomik ilişkiler gibi konulara odaklanılarak, Türkiye ekonomisinin kısa ve orta vadeli makroekonomik trendleri değerlendirilmekte ve bu trendlerin global ekonomik çevreyle etkileşimleri analiz edilmektedir. Raporda, Türkiye ekonomisinin kapsamlı bir değerlendirmesini yapmakta ve bu süreçte karşılaşılan zorluklarla birlikte, uygulanabilecek politika önerilerini de içermektedir. Türkiye’nin geleceğine yön verecek bilgiler içere bu rapor, akademisyenler, politika yapıcılar, ekonomistler ve stratejik karar vericiler için değerli bir kaynak niteliğindedir.

İktisat İzleme Raporu 2021 Çerçevesinde Türkiye Ekonomisinin Mevcut Durumu


2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır.  2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır. 2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır.

İktisat İzleme Raporu 2021

2020 yılında dünya ekonomisini küresel ölçekte olumsuz etkileyen COVID-19, 2021 yılında etkisini düşürmeye başlamış ve bununla birlikte birçok ülkede pozitif büyüme gerçekleşmiştir. 2021 yılı, büyüme açısından pozitif bir yıl olmasına karşın salgın dönemindeki genişletici politikaların tüm dünyada fiyat artışını etkilemesi dolayısıyla ekonomik olarak zor bir yıl olarak değerlendirilmektedir. Dünyadaki trende benzer şekilde 2021 yılı, Türkiye ekonomisinin %11 büyümesine karşın enflasyon ve kur konusunda yaşanan sorunların derinleştiği bir yıl olmuştur.  Elinizdeki raporda, COVID-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan tedarik zincirlerindeki bozulmalar ve etkiler ile birlikte kur ve enflasyon sorunu merkeze alınmıştır. Raporun ilk bölümünde 2021 yılının makroekonomik görünümü inceleniyor. İkinci bölümünde Alan İzleme Raporlarında kritik sektörler olarak takip edilen tarım, savunma, enerji ve bilişim sektörlerinin 2021 yılı değerlendirmesi yapılıyor. Üçüncü bölümde 2021 yılında Türkiye’de İslam iktisadının genel durumu değerlendiriliyor. Dördüncü bölümde ise Türkiye’de katılım sigortacılığının mevcut durumu ve yapısı ele alınıyor. Bu dört ana bölümün devamı olarak enflasyon, döviz kuru, gelir dağılımı, küresel emtia fiyatları ve özelleşen sağlık sektörüne dair görüş yazıları da raporda yer almaktadır. Rapor okurlarına uzman görüşleri ve incelemelerinin yer aldığı geniş bir 2021 genel görünümü sunmaktadır. 
 

İktisat İzleme Raporu 2020


2020 yılı, tarih sayfalarında insanlığın tamamını etkileyen ve son yüzyılın en büyük salgını olan COVID-19 salgınıyla anılacak. Ekonomik faaliyetleri durdurması veya kısıtlamasıyla salgının en çok etkilediği alanlardan biri de iktisat alanı oldu. Elinizdeki rapor da tabii olarak COVID-19 salgınının etkilerini merkeze aldı. Alan İzleme Raporlarının bir özelliği olarak bu rapor da ilk olarak 2020 yılında ekonomik gelişmeler, sektörel gelişmeler, İslami finans gibi alanlara kronolojik bir bakış ortaya koyuyor. İlk bölümde 2020’nin makroekonomik görünümü, ikinci bölümde stratejik sektörlerin değerlendirmesi yer alıyor. Üçüncü bölümde ise 2020 yılında küresel hareketliliğin durmasıyla en negatif etkilenen sektörlerden biri olan turizm alanı özel olarak ele alınıyor. Dördüncü bölümde Türkiye’de son yıllarda gelişen İslam iktisadının 2020’deki durumu, beşinci bölümde gelir dağılımı ve sosyal adalet, altıncı bölümde çalışma hayatı inceleniyor. Son bölümde ise COVID-19 salgınının Türkiye ekonomisine etkisi etraflıca analiz ediliyor. Raporun perspektifi, uzman görüşleri ve farklı bakıştan yazılarıyla da genişliyor. 2020 yılı, tarih sayfalarında insanlığın tamamını etkileyen ve son yüzyılın en büyük salgını olan COVID-19 salgınıyla anılacak. Ekonomik faaliyetleri durdurması veya kısıtlamasıyla salgının en çok etkilediği alanlardan biri de iktisat alanı oldu. Elinizdeki rapor da tabii olarak COVID-19 salgınının etkilerini merkeze aldı. Alan İzleme Raporlarının bir özelliği olarak bu rapor da ilk olarak 2020 yılında ekonomik gelişmeler, sektörel gelişmeler, İslami finans gibi alanlara kronolojik bir bakış ortaya koyuyor. İlk bölümde 2020’nin makroekonomik görünümü, ikinci bölümde stratejik sektörlerin değerlendirmesi yer alıyor. Üçüncü bölümde ise 2020 yılında küresel hareketliliğin durmasıyla en negatif etkilenen sektörlerden biri olan turizm alanı özel olarak ele alınıyor. Dördüncü bölümde Türkiye’de son yıllarda gelişen İslam iktisadının 2020’deki durumu, beşinci bölümde gelir dağılımı ve sosyal adalet, altıncı bölümde çalışma hayatı inceleniyor. Son bölümde ise COVID-19 salgınının Türkiye ekonomisine etkisi etraflıca analiz ediliyor. Raporun perspektifi, uzman görüşleri ve farklı bakıştan yazılarıyla da genişliyor. İlk bölümde 2020’nin makroekonomik görünümü, ikinci bölümde stratejik sektörlerin değerlendirmesi yer alıyor. Üçüncü bölümde ise 2020 yılında küresel hareketliliğin durmasıyla en negatif etkilenen sektörlerden biri olan turizm alanı özel olarak ele alınıyor. Dördüncü bölümde Türkiye’de son yıllarda gelişen İslam iktisadının 2020’deki durumu, beşinci bölümde gelir dağılımı ve sosyal adalet, altıncı bölümde çalışma hayatı inceleniyor. Son bölümde ise COVID-19 salgınının Türkiye ekonomisine etkisi etraflıca analiz ediliyor. Raporun perspektifi, uzman görüşleri ve farklı bakıştan yazılarıyla da genişliyor.

Türkiye'de İslam İktisadı 2019

Yaşadığımız günler İslam iktisadı çalışmaları için bir dönüm noktası olma potansiyelini bünyesinde barındırıyor. Dünyanın durmadan yaşadığı yaşadığı iktisadi krizler bu anlamda yeni model ve sistemlere olan ihtiyacı açığa çıkarmış durumda. İslam iktisadı tüm dünyaya yeni bir bakış ve felsefe oluşturabilir. Bunun için önceki birikimlerini iyi değerlendirmeli ve yenilikçi perspektifleri benimsemekten vazgeçilmemelidir. Bu raporda, 2019 yılı itibariyle bu alanda yaşanan gelişmeler son 20 yılın perspektifinden değerlendirilmektedir. Raporda iktisadi düşünceden, finansal kurumlara, araştırmalardan yayınlara kadar 2019 yılı içerisinde alanda yaşanan önemli gelişmeler değerlendirilmiştir. Yaşanan tecrübeleri değerlendirip geleceğe yönelik bir bakış üreten bu rapor yıllık olarak yayımlanacaktır.