Logo

Yayınlar

Toplumun Görünümü 2022: Salgın Sonrası Toplum


2020 başından 2022 sonlarına dek insanlığın ortak gündemi olan Covid-19 salgını hayatın kıyılarından yavaş yavaş çekiliyor. Kapanma, izolasyon, maske, mesafe, temas, doz gibi kavramlar geride kalırken artık salgının tıbbi olduğu kadar toplumsal, ekonomik ve kurumsal boyutlarını çok boyutlu şekilde muhasebeden geçirmek gerekiyor. Soru basit ama zorlu: Salgın sonrası toplum evlilikten yaşlanmaya, hukuktan şehirleşmeye her alanda ne yöne gidiyor? Salgından ne öğrendik, ne öğrenmeliyiz? Toplumun Görünümü 2022 raporu bu soruya cevaben Salgın Sonrası Toplum temasında hazırlandı. 16 farklı kategoride kilit göstergeler üzerinden salgın deneyimi ve salgın sonrasına geçişte açığa çıkan dinamikler incelendi. Sağlık, aile, eğitim, çalışma hayatı ve eşitsizlikler konularında uzmanların hazırladığı ayrıntılı analizler, toplumsal gidişatın çok boyutlu yapısına ışık tutuyor. Toplumun Görünümü 2022 raporu, temel bulgular ve önerileriyle araştırmacılar, politika yapıcılar, sivil toplum ve sektörler için salgın sonrasına geçişi veri temelli bir perspektifle değerlendiriyor.  2020 başından 2022 sonlarına dek insanlığın ortak gündemi olan Covid-19 salgını hayatın kıyılarından yavaş yavaş çekiliyor. Kapanma, izolasyon, maske, mesafe, temas, doz gibi kavramlar geride kalırken artık salgının tıbbi olduğu kadar toplumsal, ekonomik ve kurumsal boyutlarını çok boyutlu şekilde muhasebeden geçirmek gerekiyor. Soru basit ama zorlu: Salgın sonrası toplum evlilikten yaşlanmaya, hukuktan şehirleşmeye her alanda ne yöne gidiyor? Salgından ne öğrendik, ne öğrenmeliyiz? Toplumun Görünümü 2022 raporu bu soruya cevaben Salgın Sonrası Toplum temasında hazırlandı. 16 farklı kategoride kilit göstergeler üzerinden salgın deneyimi ve salgın sonrasına geçişte açığa çıkan dinamikler incelendi. Sağlık, aile, eğitim, çalışma hayatı ve eşitsizlikler konularında uzmanların hazırladığı ayrıntılı analizler, toplumsal gidişatın çok boyutlu yapısına ışık tutuyor. Toplumun Görünümü 2022 raporu, temel bulgular ve önerileriyle araştırmacılar, politika yapıcılar, sivil toplum ve sektörler için salgın sonrasına geçişi veri temelli bir perspektifle değerlendiriyor. 

İktisat İzleme Raporu 2021 Çerçevesinde Türkiye Ekonomisinin Mevcut Durumu


2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır.  2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır. 2021 yılı ekonomik büyüme açısından 2020’nin yaralarının sarıldığı bir yıl olmuştur. 2021 yılı için ekonomik büyüme oranı her ne kadar yüksek olsa da bu büyümenin mevcut iktisadi sorunların derinleşmesine mâni olmadığı ve bu büyümenin gelir dağılımında sınırlı bir kesimce yaşandığı tecrübe edilmiştir. Bunun ötesinde 2021 yılı sağlık ve ekonomi anlamında birçok olumlu ve olumsuz gelişmenin bir arada yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. 2020 yılında Pandeminin yol açtığı küresel iktisadi enkaz, 2021 yılında toparlanmaya çalışılsa da Türkiye hem bu enkazın hem de politik iktisadi kararların etkisi altında zor bir yıl geçirmiştir. Bu politika notunda, 2021 Türkiye ekonomisi merkeze alınarak Türkiye ekonomisinin temel problem alanları ve potansiyel çözüm yolları okuyucuya sunulacaktır.

İktisat İzleme Raporu 2021

2020 yılında dünya ekonomisini küresel ölçekte olumsuz etkileyen COVID-19, 2021 yılında etkisini düşürmeye başlamış ve bununla birlikte birçok ülkede pozitif büyüme gerçekleşmiştir. 2021 yılı, büyüme açısından pozitif bir yıl olmasına karşın salgın dönemindeki genişletici politikaların tüm dünyada fiyat artışını etkilemesi dolayısıyla ekonomik olarak zor bir yıl olarak değerlendirilmektedir. Dünyadaki trende benzer şekilde 2021 yılı, Türkiye ekonomisinin %11 büyümesine karşın enflasyon ve kur konusunda yaşanan sorunların derinleştiği bir yıl olmuştur.  Elinizdeki raporda, COVID-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan tedarik zincirlerindeki bozulmalar ve etkiler ile birlikte kur ve enflasyon sorunu merkeze alınmıştır. Raporun ilk bölümünde 2021 yılının makroekonomik görünümü inceleniyor. İkinci bölümünde Alan İzleme Raporlarında kritik sektörler olarak takip edilen tarım, savunma, enerji ve bilişim sektörlerinin 2021 yılı değerlendirmesi yapılıyor. Üçüncü bölümde 2021 yılında Türkiye’de İslam iktisadının genel durumu değerlendiriliyor. Dördüncü bölümde ise Türkiye’de katılım sigortacılığının mevcut durumu ve yapısı ele alınıyor. Bu dört ana bölümün devamı olarak enflasyon, döviz kuru, gelir dağılımı, küresel emtia fiyatları ve özelleşen sağlık sektörüne dair görüş yazıları da raporda yer almaktadır. Rapor okurlarına uzman görüşleri ve incelemelerinin yer aldığı geniş bir 2021 genel görünümü sunmaktadır. 
 

Müslüman Dünyadan Fikri Birikimler Raporu 2021

İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı (İLKE) olarak 2021 yılında başlattığımız Müslüman Toplumlarda Düşünce ve Hareketler projesi kapsamında hazırladığımız Müslüman Dünyadan...

COVID-19 Sonrasında Yükseköğretimde Dönüşümün İzleri: Tespitler ve Öneriler


Türkiye’de K-12 düzeyindeki okulların Eylül ayında açılmasının akabinde yükseköğretim kurumları da yüz yüze eğitim için Güz ve Bahar dönemlerini kapsayan akademik takvimlerini planlamaya çalışmaktadır.   Yükseköğretim paydaşlarını rahatsız eden mevcut problemlerin yanı sıra salgın koşullarından kaynaklı sorunların ve yakın gelecek belirsizliğinin sebep olduğu meselelerin izale edilmesi oldukça önemlidir. İLKE Vakfı olarak yayınladığımız bu çalışmanın amacı, Covid-19 salgını sürecinde kapalı kalan yükseköğretim kurumlarının yeni akademik yılda yüz yüze eğitime başlarken mevcut durumların değerlendirilmesi ve salgın sebebiyle yaşanan değişimlerin kurumların geleceği perspektifiyle irdelenmesidir.  Çalışma, Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM)’ın yükseköğretimde yeni eğitim-öğretim sezonuna hazır olma durumun anlamak ve değerlendirmek için organize ettiği çalıştayda akademisyenler, okul yöneticileri, yurt yöneticileri, öğrenciler ve eğitim araştırmacılarının katılımıyla ortaya çıkan görüş ve perspektiflerin genişletilmesi üzere hazırlanmıştır.   Bu kapsamda kampüs, eğitim ortamları öğretim üyeleri, eğitim-öğretim, öğrenciler, barınma, yönetim ve özerklik konularına değinilmiştir. Çözüm önceliği taşıyan sorunların tanımlanması ve çözümü için gerekli adımların atılması adına politika uygulayıcılarına yol gösterici notlar ve tespitlerin yer aldığı çalışmada; politika uygulayıcıları ve yükseköğretim paydaşları için uygulanabilir, sürdürülebilir somut politika notları sunulmuştur.  Türkiye’de K-12 düzeyindeki okulların Eylül ayında açılmasının akabinde yükseköğretim kurumları da yüz yüze eğitim için Güz ve Bahar dönemlerini kapsayan akademik takvimlerini planlamaya çalışmaktadır. Yükseköğretim paydaşlarını rahatsız eden mevcut problemlerin yanı sıra salgın koşullarından kaynaklı sorunların ve yakın gelecek belirsizliğinin sebep olduğu meselelerin izale edilmesi oldukça önemlidir. İLKE Vakfı olarak yayınladığımız bu çalışmanın amacı, Covid-19 salgını sürecinde kapalı kalan yükseköğretim kurumlarının yeni akademik yılda yüz yüze eğitime başlarken mevcut durumların değerlendirilmesi ve salgın sebebiyle yaşanan değişimlerin kurumların geleceği perspektifiyle irdelenmesidir.  Çalışma, Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM)’ın yükseköğretimde yeni eğitim-öğretim sezonuna hazır olma durumun anlamak ve değerlendirmek için organize ettiği çalıştayda akademisyenler, okul yöneticileri, yurt yöneticileri, öğrenciler ve eğitim araştırmacılarının katılımıyla ortaya çıkan görüş ve perspektiflerin genişletilmesi üzere hazırlanmıştır. Bu kapsamda kampüs, eğitim ortamları öğretim üyeleri, eğitim-öğretim, öğrenciler, barınma, yönetim ve özerklik konularına değinilmiştir. Çözüm önceliği taşıyan sorunların tanımlanması ve çözümü için gerekli adımların atılması adına politika uygulayıcılarına yol gösterici notlar ve tespitlerin yer aldığı çalışmada; politika uygulayıcıları ve yükseköğretim paydaşları için uygulanabilir, sürdürülebilir somut politika notları sunulmuştur.