Logo

Yayınlar

Türkiye'de Yeşil Ekonomi: Dönüşüm İçin Bir Yol Haritası


Ekonomik, toplumsal ve ekolojik bir kriz olarak tanımlayabileceğimiz iklim krizi; ekolojik kıtlık, yoksulluk, gelir eşitsizliği, enerji, atık ve arazi sorunları, bulaşıcı hastalıklar ve çok daha büyük bir kriz olarak doğal kaynak savaşlarının yaşanma riskini ciddi düzeyde artırmaktadır. Bu riskler neticesinde yeşil ekonomi çalışmalarının önemi ortaya çıkmıştır. Yeşil ekonomi, sorumlu tüm kişilere endüstriyel üretim-tüketim alışkanlıklarının, insanların birbiriyle ve gezegen ile kurduğu ilişkinin dönüşmesi gerektiğine dair mikro ve makro bir anlayış bütünü kazandırmaktadır. Bu küresel krizin, mikro düzeyde gerçekleşecek reform ve düzenlemeler ile çözülemeyeceği aşikardır. Bu nedenle çevre odaklı yeni bir düzenin bütün boyutları ile tasarlanıp uygulanması gerekmektedir. Raporda, yeşil ekonomi yolculuğunda iklim hedefleri, iklim krizi ile mücadelede yeşil enerji dönüşümü, yeşil ekonomide İslami finansın rolü ile ekonomik kalkınma ve yeşil dönüşüm ilişkisine dair yazılara yer verilmiştir.  Ekonomik, toplumsal ve ekolojik bir kriz olarak tanımlayabileceğimiz iklim krizi; ekolojik kıtlık, yoksulluk, gelir eşitsizliği, enerji, atık ve arazi sorunları, bulaşıcı hastalıklar ve çok daha büyük bir kriz olarak doğal kaynak savaşlarının yaşanma riskini ciddi düzeyde artırmaktadır. Bu riskler neticesinde yeşil ekonomi çalışmalarının önemi ortaya çıkmıştır. Yeşil ekonomi, sorumlu tüm kişilere endüstriyel üretim-tüketim alışkanlıklarının, insanların birbiriyle ve gezegen ile kurduğu ilişkinin dönüşmesi gerektiğine dair mikro ve makro bir anlayış bütünü kazandırmaktadır. Bu küresel krizin, mikro düzeyde gerçekleşecek reform ve düzenlemeler ile çözülemeyeceği aşikardır. Bu nedenle çevre odaklı yeni bir düzenin bütün boyutları ile tasarlanıp uygulanması gerekmektedir. Raporda, yeşil ekonomi yolculuğunda iklim hedefleri, iklim krizi ile mücadelede yeşil enerji dönüşümü, yeşil ekonomide İslami finansın rolü ile ekonomik kalkınma ve yeşil dönüşüm ilişkisine dair yazılara yer verilmiştir.

Yeşil Finans Uygulamaları ve Katılım Bankacılığının Sosyal Boyutu


Yeşil finansman, iklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere çevresel faktörlerin iyileştirilmesi ve zararlı ekonomik süreçlerin sonlandırılmasına yönelik faaliyetlerin finansmanı olarak tanımlanmaktadır. Önemi dünya genelinde artmakta olan yeşil finansman, her geçen gün büyüyen bir piyasaya dönüşmektedir. Ülkemizin çeşitli uluslararası anlaşmalar uyarınca taahhüt ettiği yeşil dönüşümü sağlamak üzere, söz konusu piyasalardan kaynak sağlama ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda hem ülkemizde yeşil finansman faaliyetlerinin geliştirilmesi hem de uluslararası yeşil finansal piyasalara ulaşılabilmesi için çeşitli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber, yeşil ekonomik dönüşümün neden olacağı ekonomik sorunların hafifletilmesi amacıyla sürdürülebilir finansın bir unsuru olan sosyal finansın da geliştirilmesi gerekmektedir. Sosyal finans ile prensipleri bakımından önemli benzerlikleri olan katılım finans sektörünün bu alanda öncü bir rol oynayabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yeşil finansman, sosyal finansman ve katılım finansın sosyal yönünün geliştirilmesine ilişkin gereksinimler araştırılmış ve ülkemiz özelinde konuya ilişkin öneriler sunulmuştur.  Yeşil finansman, iklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere çevresel faktörlerin iyileştirilmesi ve zararlı ekonomik süreçlerin sonlandırılmasına yönelik faaliyetlerin finansmanı olarak tanımlanmaktadır. Önemi dünya genelinde artmakta olan yeşil finansman, her geçen gün büyüyen bir piyasaya dönüşmektedir. Ülkemizin çeşitli uluslararası anlaşmalar uyarınca taahhüt ettiği yeşil dönüşümü sağlamak üzere, söz konusu piyasalardan kaynak sağlama ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda hem ülkemizde yeşil finansman faaliyetlerinin geliştirilmesi hem de uluslararası yeşil finansal piyasalara ulaşılabilmesi için çeşitli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber, yeşil ekonomik dönüşümün neden olacağı ekonomik sorunların hafifletilmesi amacıyla sürdürülebilir finansın bir unsuru olan sosyal finansın da geliştirilmesi gerekmektedir. Sosyal finans ile prensipleri bakımından önemli benzerlikleri olan katılım finans sektörünün bu alanda öncü bir rol oynayabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yeşil finansman, sosyal finansman ve katılım finansın sosyal yönünün geliştirilmesine ilişkin gereksinimler araştırılmış ve ülkemiz özelinde konuya ilişkin öneriler sunulmuştur. Yeşil finansman, iklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere çevresel faktörlerin iyileştirilmesi ve zararlı ekonomik süreçlerin sonlandırılmasına yönelik faaliyetlerin finansmanı olarak tanımlanmaktadır. Önemi dünya genelinde artmakta olan yeşil finansman, her geçen gün büyüyen bir piyasaya dönüşmektedir. Ülkemizin çeşitli uluslararası anlaşmalar uyarınca taahhüt ettiği yeşil dönüşümü sağlamak üzere, söz konusu piyasalardan kaynak sağlama ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda hem ülkemizde yeşil finansman faaliyetlerinin geliştirilmesi hem de uluslararası yeşil finansal piyasalara ulaşılabilmesi için çeşitli altyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber, yeşil ekonomik dönüşümün neden olacağı ekonomik sorunların hafifletilmesi amacıyla sürdürülebilir finansın bir unsuru olan sosyal finansın da geliştirilmesi gerekmektedir. Sosyal finans ile prensipleri bakımından önemli benzerlikleri olan katılım finans sektörünün bu alanda öncü bir rol oynayabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yeşil finansman, sosyal finansman ve katılım finansın sosyal yönünün geliştirilmesine ilişkin gereksinimler araştırılmış ve ülkemiz özelinde konuya ilişkin öneriler sunulmuştur.

Türkiye ve Yeşil Ekonomi


Kırklareli Üniversitesinden Furkan Yıldız’ın kaleme aldığı “Türkiye ve Yeşil Ekonomi: Mevcut Durum ve Öneriler” başlıklı bu politika notunda, küresel ölçekte yeşil ekonomiye vurgunun başlangıcı ve Türkiye’de bu konuda yürütülen çalışmaların süreci ele alınıyor.  Tarihsel süreç içerisinde küresel ölçekte yeşil ekonomiye yapılan vurgu, 1970’lerde yaşanan petrol krizlerine dayanıyorken Türkiye’de bu sürecin uluslararası anlaşmalar ve Avrupa Birliği Müktesebatına uyum sağlama çabaları çerçevesinde geliştiği gözlemlendi. Bu bağlamda özellikle 2004 yılı ve sonrasında hız kazanan Avrupa Birliği ile uyum sürecinde; birliğin enerji politikasını oluşturan arz güvenliği, enerji piyasalarının serbestleştirilmesi ve çevrenin korunması gibi uyum çerçevesinde bazı adımlar atıldı. Bu adımlardan en belirgin olanı ise yenilenebilir enerji alanında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ve yatırımlar olarak karşımıza çıkmaktadır.  TODAM olarak yayınladığımız bu politika notunda; ülkemizin yeşil ekonomi gelişimindeki mevcut durumunu inceliyor, uygulanan politikaların güçlü ve zayıf yanlarını ele alarak geliştirmek üzere somut çözüm önerilerinde bulunuyoruz. Kırklareli Üniversitesinden Furkan Yıldız’ın kaleme aldığı “Türkiye ve Yeşil Ekonomi: Mevcut Durum ve Öneriler” başlıklı bu politika notunda, küresel ölçekte yeşil ekonomiye vurgunun başlangıcı ve Türkiye’de bu konuda yürütülen çalışmaların süreci ele alınıyor.  Tarihsel süreç içerisinde küresel ölçekte yeşil ekonomiye yapılan vurgu, 1970’lerde yaşanan petrol krizlerine dayanıyorken Türkiye’de bu sürecin uluslararası anlaşmalar ve Avrupa Birliği Müktesebatına uyum sağlama çabaları çerçevesinde geliştiği gözlemlendi. Bu bağlamda özellikle 2004 yılı ve sonrasında hız kazanan Avrupa Birliği ile uyum sürecinde; birliğin enerji politikasını oluşturan arz güvenliği, enerji piyasalarının serbestleştirilmesi ve çevrenin korunması gibi uyum çerçevesinde bazı adımlar atıldı. Bu adımlardan en belirgin olanı ise yenilenebilir enerji alanında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ve yatırımlar olarak karşımıza çıkmaktadır.  TODAM olarak yayınladığımız bu politika notunda; ülkemizin yeşil ekonomi gelişimindeki mevcut durumunu inceliyor, uygulanan politikaların güçlü ve zayıf yanlarını ele alarak geliştirmek üzere somut çözüm önerilerinde bulunuyoruz.