Logo

Yayınlar

İLKE Politika Önerileri 6 | Sınavlar ve Kademeler Arası Geçiş


İLKE  Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın bir süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. İLKE olarak yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, sivil toplum ve ekonomi alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarımızı tüm ilgililerin istifadesine sunuyoruz.   Şimdiye dek gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizi karar alıcılar, politika yapıcılar ve uygulayıcılara sunarak hizmet odaklı kimliğimizin gereğini yerine getirmeye çalıştık. Bu kapsamda hazırladığımız "Eğitim Alanında Politika Önerileri" dosyası, 2023 Türkiye genel seçimleri sonrası hayata geçirilecek eğitim politikalarının niteliğini artırmaya yönelik teklifler içeriyor. İLKE'nin bugüne dek ürettiği çalışmaların yanı sıra her biri alanında uzman isimlerin katkılarıyla hazırlanan bu dosyalarla geleceğin Türkiye'si için geliştirilecek politikalara katkı sunmayı gaye ediniyoruz.  İLKE  Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın bir süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. İLKE olarak yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, sivil toplum ve ekonomi alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarımızı tüm ilgililerin istifadesine sunuyoruz. Şimdiye dek gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizi karar alıcılar, politika yapıcılar ve uygulayıcılara sunarak hizmet odaklı kimliğimizin gereğini yerine getirmeye çalıştık. Bu kapsamda hazırladığımız "Eğitim Alanında Politika Önerileri" dosyası, 2023 Türkiye genel seçimleri sonrası hayata geçirilecek eğitim politikalarının niteliğini artırmaya yönelik teklifler içeriyor. İLKE'nin bugüne dek ürettiği çalışmaların yanı sıra her biri alanında uzman isimlerin katkılarıyla hazırlanan bu dosyalarla geleceğin Türkiye'si için geliştirilecek politikalara katkı sunmayı gaye ediniyoruz. 

İLKE Politika Önerileri 7 | Türkiye'de Örgün Din Eğitimi


İLKE  Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın bir süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. İLKE olarak yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, sivil toplum ve ekonomi alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarımızı tüm ilgililerin istifadesine sunuyoruz.   Şimdiye dek gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizi karar alıcılar, politika yapıcılar ve uygulayıcılara sunarak hizmet odaklı kimliğimizin gereğini yerine getirmeye çalıştık. Bu kapsamda hazırladığımız "Eğitim Alanında Politika Önerileri" dosyası, 2023 Türkiye genel seçimleri sonrası hayata geçirilecek eğitim politikalarının niteliğini artırmaya yönelik teklifler içeriyor. İLKE'nin bugüne dek ürettiği çalışmaların yanı sıra her biri alanında uzman isimlerin katkılarıyla hazırlanan bu dosyalarla geleceğin Türkiye'si için geliştirilecek politikalara katkı sunmayı gaye ediniyoruz.  İLKE  Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın bir süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. İLKE olarak yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, sivil toplum ve ekonomi alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarımızı tüm ilgililerin istifadesine sunuyoruz. Şimdiye dek gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizi karar alıcılar, politika yapıcılar ve uygulayıcılara sunarak hizmet odaklı kimliğimizin gereğini yerine getirmeye çalıştık. Bu kapsamda hazırladığımız "Eğitim Alanında Politika Önerileri" dosyası, 2023 Türkiye genel seçimleri sonrası hayata geçirilecek eğitim politikalarının niteliğini artırmaya yönelik teklifler içeriyor. İLKE'nin bugüne dek ürettiği çalışmaların yanı sıra her biri alanında uzman isimlerin katkılarıyla hazırlanan bu dosyalarla geleceğin Türkiye'si için geliştirilecek politikalara katkı sunmayı gaye ediniyoruz. 

Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar


Teknolojideki hızlı gelişim, eğitimde de yeni anlayışlar ve yaklaşımlar ortaya çıkarıyor. Bu yeni anlayışa göre, önceleri yalnızca alan ve pedagoji bilgisinden oluştuğu düşünülen eğitim, teknoloji bilgisiyle birlikte yeniden tanımlanıyor. Eğitimde teknoloji kullanımı artık öğrencisinden öğretmenine, okul yönetiminden velisine eğitimin tüm aktörlerini etkiliyor ve eğitim süreçlerini dönüştürüyor. Bu çok faktörlü süreci anlamak ve değişime ayak uydurmak için eğitim teknolojilerindeki mevcut durum ve yönelimlere odaklanmak son derece önem arz ediyor. Eğitim Teknolojileri Araştırma Projesi (ETAP), öğretmenlerin eğitim teknolojileri kullanımını altyapı, yeterlikler ve sorunlar açılarından ele alıyor. ETAP Projesinin çıktılarından biri olan bu raporda eğitimcilerin eğitim teknolojilerine bakışları, yapılan saha araştırması sonuçlarına dayanarak analiz ediliyor. Eğitimcilerin teknoloji kullanımına ışık tutmayı, onların kullanım alışkanlıklarını, yeterliklerini, hayatlarında teknolojinin yeri ve katkılarını anlamayı hedefleyen bu raporda eğitim teknolojilerine yönelik önemli tespit ve öneriler sunuluyor. Teknolojideki hızlı gelişim, eğitimde de yeni anlayışlar ve yaklaşımlar ortaya çıkarıyor. Bu yeni anlayışa göre, önceleri yalnızca alan ve pedagoji bilgisinden oluştuğu düşünülen eğitim, teknoloji bilgisiyle birlikte yeniden tanımlanıyor. Eğitimde teknoloji kullanımı artık öğrencisinden öğretmenine, okul yönetiminden velisine eğitimin tüm aktörlerini etkiliyor ve eğitim süreçlerini dönüştürüyor. Bu çok faktörlü süreci anlamak ve değişime ayak uydurmak için eğitim teknolojilerindeki mevcut durum ve yönelimlere odaklanmak son derece önem arz ediyor. Eğitim Teknolojileri Araştırma Projesi (ETAP), öğretmenlerin eğitim teknolojileri kullanımını altyapı, yeterlikler ve sorunlar açılarından ele alıyor. ETAP Projesinin çıktılarından biri olan bu raporda eğitimcilerin eğitim teknolojilerine bakışları, yapılan saha araştırması sonuçlarına dayanarak analiz ediliyor. Eğitimcilerin teknoloji kullanımına ışık tutmayı, onların kullanım alışkanlıklarını, yeterliklerini, hayatlarında teknolojinin yeri ve katkılarını anlamayı hedefleyen bu raporda eğitim teknolojilerine yönelik önemli tespit ve öneriler sunuluyor.

Yaşlı Dostu Şehirler


Türkiye’de ve dünyada yaşlı nüfus oranı her geçen gün artmakta ve nüfus projeksiyonlarında yaşlanma trendinin daha da artacağı görülmektedir. Bu değişim ve dönüşüm hayatın birçok alanında önemli değişikleri beraberinde getirmektedir. Demografik yaşlanmaya bağlı olarak etkin politikalar gerçekleştirme ihtiyacı yaşlı dostu şehir kavramını ortaya çıkarmıştır. Yaşlı dostu şehirler, mevcut yapı ve hizmetlerini yaşlı insanlar için erişebilir şekilde uyarlayan onların sağlık, toplumsal katılım ve güvenlik risklerini asgari düzeye indirmeye çalışarak yaşam kalitesini artırmaya çalışan kentlerdir.   Türkiye’de de yaşlanan insanların günlük yaşamlarında sosyal katılımın devam etmesi ve hayat kalitelerinin azalmaması için bu kişilere yönelik güvenlik ve sağlık tehditlerini en aza indirme ve temel yaşam fırsatların yükseltilme süreci önemini arttırmaktadır. Bu bağlamda politika notu, Türkiye’de yaşlılığın dönüşümünü ve şehir hayatındaki yaşlıların durumunu incelenip mevcut risk durumunu ortaya koyduktan sonra aktif yaşlanma ve yaşlı dostu şehirler kavramları bağlamında yaşlıların aktif bir yaşlılık süreci geçirmesi, daha fazla sosyal hayata katılması, güvenlik ve sağlık risklerinin en aza indirilmesi için çözüm önerileri sunmaktadır. Türkiye’de ve dünyada yaşlı nüfus oranı her geçen gün artmakta ve nüfus projeksiyonlarında yaşlanma trendinin daha da artacağı görülmektedir. Bu değişim ve dönüşüm hayatın birçok alanında önemli değişikleri beraberinde getirmektedir. Demografik yaşlanmaya bağlı olarak etkin politikalar gerçekleştirme ihtiyacı yaşlı dostu şehir kavramını ortaya çıkarmıştır. Yaşlı dostu şehirler, mevcut yapı ve hizmetlerini yaşlı insanlar için erişebilir şekilde uyarlayan onların sağlık, toplumsal katılım ve güvenlik risklerini asgari düzeye indirmeye çalışarak yaşam kalitesini artırmaya çalışan kentlerdir. Türkiye’de ve dünyada yaşlı nüfus oranı her geçen gün artmakta ve nüfus projeksiyonlarında yaşlanma trendinin daha da artacağı görülmektedir. Bu değişim ve dönüşüm hayatın birçok alanında önemli değişikleri beraberinde getirmektedir. Demografik yaşlanmaya bağlı olarak etkin politikalar gerçekleştirme ihtiyacı yaşlı dostu şehir kavramını ortaya çıkarmıştır. Yaşlı dostu şehirler, mevcut yapı ve hizmetlerini yaşlı insanlar için erişebilir şekilde uyarlayan onların sağlık, toplumsal katılım ve güvenlik risklerini asgari düzeye indirmeye çalışarak yaşam kalitesini artırmaya çalışan kentlerdir.     Türkiye’de de yaşlanan insanların günlük yaşamlarında sosyal katılımın devam etmesi ve hayat kalitelerinin azalmaması için bu kişilere yönelik güvenlik ve sağlık tehditlerini en aza indirme ve temel yaşam fırsatların yükseltilme süreci önemini arttırmaktadır. Bu bağlamda politika notu, Türkiye’de yaşlılığın dönüşümünü ve şehir hayatındaki yaşlıların durumunu incelenip mevcut risk durumunu ortaya koyduktan sonra aktif yaşlanma ve yaşlı dostu şehirler kavramları bağlamında yaşlıların aktif bir yaşlılık süreci geçirmesi, daha fazla sosyal hayata katılması, güvenlik ve sağlık risklerinin en aza indirilmesi için çözüm önerileri sunmaktadır. Türkiye’de de yaşlanan insanların günlük yaşamlarında sosyal katılımın devam etmesi ve hayat kalitelerinin azalmaması için bu kişilere yönelik güvenlik ve sağlık tehditlerini en aza indirme ve temel yaşam fırsatların yükseltilme süreci önemini arttırmaktadır. Bu bağlamda politika notu, Türkiye’de yaşlılığın dönüşümünü ve şehir hayatındaki yaşlıların durumunu incelenip mevcut risk durumunu ortaya koyduktan sonra aktif yaşlanma ve yaşlı dostu şehirler kavramları bağlamında yaşlıların aktif bir yaşlılık süreci geçirmesi, daha fazla sosyal hayata katılması, güvenlik ve sağlık risklerinin en aza indirilmesi için çözüm önerileri sunmaktadır.

Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri


Sanayileşme sürecindeki toplumlarda, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün sağlanmasında mesleki ve teknik eğitim diğer eğitim türlerine göre daha fazla etkilidir. Bu noktada, sanayinin ihtiyaçlarını anlayan veya anlık olarak cevap verebilen mesleki ve teknik eğitim modeli her zamankine nazaran daha çok ihtiyaç haline gelmiştir. Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri; okullar, kamu ve özel sektör kurumları yanında sivil toplum kuruluşlarının bir arada “en iyi” eğitim modelini bulmak ve sunmak için hayata geçirilmiş mesleki ayrıca teknik eğitim modelidir. Her ülke kendi sektörel yapısı, eğitim sistemi; paydaşları, yönetim ve finansman modellerini göz önüne alarak kendi ihtiyaçlarına uygun Mesleki Mükemmeliyet Merkezlerini hayata geçirebilmektedir. Türkiye’de son yıllarda ortaya çıkan Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri henüz proje aşamasındadır ve merkezlerin bağımsız bir kurum olarak değil, mevcut okulların bünyesinde açılacağı öngörülmektedir. Kurulacak merkezlerin kamu – özel sektör iş birliği çerçevesinde nasıl bir iş birliği yapacağı ya da nasıl finansman kaynaklarından faydalanacağı belirli değildir. Bu politika notunda Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri dünyadan örneklerle birlikte ele alınmakta ve Türkiye’de hayata geçirilmesi amaçlanan projelere dair öneriler sunmaktadır.   Sanayileşme sürecindeki toplumlarda, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün sağlanmasında mesleki ve teknik eğitim diğer eğitim türlerine göre daha fazla etkilidir. Bu noktada, sanayinin ihtiyaçlarını anlayan veya anlık olarak cevap verebilen mesleki ve teknik eğitim modeli her zamankine nazaran daha çok ihtiyaç haline gelmiştir. Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri; okullar, kamu ve özel sektör kurumları yanında sivil toplum kuruluşlarının bir arada “en iyi” eğitim modelini bulmak ve sunmak için hayata geçirilmiş mesleki ayrıca teknik eğitim modelidir. Her ülke kendi sektörel yapısı, eğitim sistemi; paydaşları, yönetim ve finansman modellerini göz önüne alarak kendi ihtiyaçlarına uygun Mesleki Mükemmeliyet Merkezlerini hayata geçirebilmektedir. Türkiye’de son yıllarda ortaya çıkan Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri henüz proje aşamasındadır ve merkezlerin bağımsız bir kurum olarak değil, mevcut okulların bünyesinde açılacağı öngörülmektedir. Kurulacak merkezlerin kamu – özel sektör iş birliği çerçevesinde nasıl bir iş birliği yapacağı ya da nasıl finansman kaynaklarından faydalanacağı belirli değildir. Bu politika notunda Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri dünyadan örneklerle birlikte ele alınmakta ve Türkiye’de hayata geçirilmesi amaçlanan projelere dair öneriler sunmaktadır.