Logo

Yayınlar

Okul Öncesi Eğitim


Okul öncesi eğitim, çocukların gelecekteki akademik ve sosyal başarılarının temellerinin atıldığı hayati bir dönemdir. Türkiye'de bu eğitimin önemi giderek artmakta ve Millî Eğitim Bakanlığının stratejik planları ile hükümet politikalarında sıkça vurgulanmaktadır. Bu rapor, Türkiye'de okul öncesi eğitimin tarihsel gelişiminden güncel durumuna, karşılaştırmalı analizlerden temel ihtiyaç ve taleplere kadar geniş bir yelpazede okul öncesi eğitimi incelemektedir. Rapor kapsamında, Türkiye’nin yakın zamanda yaşadığı salgın ve deprem gibi krizlerin okul öncesi eğitime etkisi ve bu konuda alınması gereken önlemlere de yer verilmiştir. Okul öncesi eğitimde etkin aktörlerin rolü, alternatif eğitim yaklaşımları, göçmen çocukların eğitime katılımı ve ahlaki gelişimin temelleri gibi konuların yanı sıra eğitim teknolojisi kullanımından öğretmen eğitimine, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasından öğretmenlerin mesleki gelişiminin desteklenmesine kadar kapsamlı incelemelerle alana dair çok yönlü bir perspektif sunulmaktadır. Rapor, Türkiye'nin eğitim sistemine dair derinlemesine bir anlayış geliştirmek ve okul öncesi eğitimin uzun vadeli etkilerini analiz etmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir referans niteliğindedir. Okul öncesi eğitimin önemine dair farkındalığı artırmak ve bu alanda yapılacak yatırımların doğru alanlara yönlendirilmesi konusunda rehber olmak amacıyla hazırlanan bu rapor, okul öncesi eğitim konusuna ışık tutmayı amaçlamaktadır.  Okul öncesi eğitim, çocukların gelecekteki akademik ve sosyal başarılarının temellerinin atıldığı hayati bir dönemdir. Türkiye'de bu eğitimin önemi giderek artmakta ve Millî Eğitim Bakanlığının stratejik planları ile hükümet politikalarında sıkça vurgulanmaktadır. Bu rapor, Türkiye'de okul öncesi eğitimin tarihsel gelişiminden güncel durumuna, karşılaştırmalı analizlerden temel ihtiyaç ve taleplere kadar geniş bir yelpazede okul öncesi eğitimi incelemektedir. Rapor kapsamında, Türkiye’nin yakın zamanda yaşadığı salgın ve deprem gibi krizlerin okul öncesi eğitime etkisi ve bu konuda alınması gereken önlemlere de yer verilmiştir. Okul öncesi eğitimde etkin aktörlerin rolü, alternatif eğitim yaklaşımları, göçmen çocukların eğitime katılımı ve ahlaki gelişimin temelleri gibi konuların yanı sıra eğitim teknolojisi kullanımından öğretmen eğitimine, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasından öğretmenlerin mesleki gelişiminin desteklenmesine kadar kapsamlı incelemelerle alana dair çok yönlü bir perspektif sunulmaktadır. Rapor, Türkiye'nin eğitim sistemine dair derinlemesine bir anlayış geliştirmek ve okul öncesi eğitimin uzun vadeli etkilerini analiz etmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir referans niteliğindedir. Okul öncesi eğitimin önemine dair farkındalığı artırmak ve bu alanda yapılacak yatırımların doğru alanlara yönlendirilmesi konusunda rehber olmak amacıyla hazırlanan bu rapor, okul öncesi eğitim konusuna ışık tutmayı amaçlamaktadır.

Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Uygulaması


Dünya çapında okul öncesi çağındaki çocuklar arasında yetersiz beslenme, giderek aciliyet kazanan bir sorun haline gelmiştir. Çocuklar arasında yetersiz beslenme, büyüme ve gelişmeye engel olan bir sağlık sorunu olduğu kadar aynı zamanda bir insan hakları sorunudur. Okul öncesi kademesindeki çocukların gereksinimleri göz önünde bulundurularak politika yapıcıların; girişimin yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmak, çocukların sağlığını ve gelişimini desteklemek ve ailelerin ve toplulukların refahını desteklemek gibi potansiyel uzun vadeli faydaları dikkate alması elzemdir. Bu girişimin sunduğu fırsatlardan yararlanmak için birlikte çalışılarak, çocuklar için daha parlak bir gelecek yaratma yolunda önemli bir adım atılabilir. Küçük çocukların okul saatlerinde besleyici gıdalara erişimlerini sağlayarak beslenme durumlarını iyileştirmeyi amaçlayan ücretsiz yemek uygulaması, Türkiye’de okul öncesi çağındaki çocuklar arasında yetersiz beslenme sorununun ele alınmasına yönelik kritik bir adımdır. Bu politika notu; tasarımı, uygulanması ve değerlendirilmesi de dahil olmak üzere, Türkiye’deki okul öncesi çağındaki çocuklara yönelik ücretsiz yemek politikasına ilişkin kapsamlı bir bakış sunmayı amaçlamaktadır.   Dünya çapında okul öncesi çağındaki çocuklar arasında yetersiz beslenme, giderek aciliyet kazanan bir sorun haline gelmiştir. Çocuklar arasında yetersiz beslenme, büyüme ve gelişmeye engel olan bir sağlık sorunu olduğu kadar aynı zamanda bir insan hakları sorunudur. Okul öncesi kademesindeki çocukların gereksinimleri göz önünde bulundurularak politika yapıcıların; girişimin yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmak, çocukların sağlığını ve gelişimini desteklemek ve ailelerin ve toplulukların refahını desteklemek gibi potansiyel uzun vadeli faydaları dikkate alması elzemdir. Bu girişimin sunduğu fırsatlardan yararlanmak için birlikte çalışılarak, çocuklar için daha parlak bir gelecek yaratma yolunda önemli bir adım atılabilir. Küçük çocukların okul saatlerinde besleyici gıdalara erişimlerini sağlayarak beslenme durumlarını iyileştirmeyi amaçlayan ücretsiz yemek uygulaması, Türkiye’de okul öncesi çağındaki çocuklar arasında yetersiz beslenme sorununun ele alınmasına yönelik kritik bir adımdır. Bu politika notu; tasarımı, uygulanması ve değerlendirilmesi de dahil olmak üzere, Türkiye’deki okul öncesi çağındaki çocuklara yönelik ücretsiz yemek politikasına ilişkin kapsamlı bir bakış sunmayı amaçlamaktadır. 

İLKE Politika Önerileri 3 | Okul Öncesi Eğitim


İLKE  Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın bir süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. İLKE olarak yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, sivil toplum ve ekonomi alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarımızı tüm ilgililerin istifadesine sunuyoruz.   Şimdiye dek gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizi karar alıcılar, politika yapıcılar ve uygulayıcılara sunarak hizmet odaklı kimliğimizin gereğini yerine getirmeye çalıştık. Bu kapsamda hazırladığımız "Eğitim Alanında Politika Önerileri" dosyası, 2023 Türkiye genel seçimleri sonrası hayata geçirilecek eğitim politikalarının niteliğini artırmaya yönelik teklifler içeriyor. İLKE'nin bugüne dek ürettiği çalışmaların yanı sıra her biri alanında uzman isimlerin katkılarıyla hazırlanan bu dosyalarla geleceğin Türkiye'si için geliştirilecek politikalara katkı sunmayı gaye ediniyoruz.  İLKE  Vakfı, bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkın bir süredir bilgi, politika ve strateji üretiyor. İLKE olarak yaptığımız çalışmalarla bir taraftan sivil alanın nabzını tutuyor; bir taraftan da ülke meselelerinin daha derinlikli ve nitelikli kavranmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim, toplum, sivil toplum ve ekonomi alanlarını merkeze aldığımız çalışmalarımızı tüm ilgililerin istifadesine sunuyoruz. Şimdiye dek gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizi karar alıcılar, politika yapıcılar ve uygulayıcılara sunarak hizmet odaklı kimliğimizin gereğini yerine getirmeye çalıştık. Bu kapsamda hazırladığımız "Eğitim Alanında Politika Önerileri" dosyası, 2023 Türkiye genel seçimleri sonrası hayata geçirilecek eğitim politikalarının niteliğini artırmaya yönelik teklifler içeriyor. İLKE'nin bugüne dek ürettiği çalışmaların yanı sıra her biri alanında uzman isimlerin katkılarıyla hazırlanan bu dosyalarla geleceğin Türkiye'si için geliştirilecek politikalara katkı sunmayı gaye ediniyoruz. 

Eğitim İzleme Raporu 2021


Günümüzde çok büyük bir kitlenin ilgilendiği bir konumda bulunan eğitim alanına yönelik politika, uygulama ve gelişmelerin bütünsel ve çok cepheli bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekir. Eğitim Alan İzleme Raporu, bu noktada eğitimi kendi doğası ve içinde bulunduğu çevrenin ve toplumun devinimi içinde anlamayı sağlayacak bir perspektif sunmayı hedeflemektedir. Eğitim, toplumsal devinim ve dinamiklerin etkisinde kalmakla beraber toplumu ve hayatı değiştiren, dönüştüren ve geliştiren bir role sahiptir. Rapor, eğitimin dönüştürücü gücünün politika ve uygulamalardaki izdüşümünün anlaşılabilmesi için bir araç olarak da nitelendirilebilir. Raporda 2021 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2021’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2021’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır. Günümüzde çok büyük bir kitlenin ilgilendiği bir konumda bulunan eğitim alanına yönelik politika, uygulama ve gelişmelerin bütünsel ve çok cepheli bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekir. Eğitim Alan İzleme Raporu, bu noktada eğitimi kendi doğası ve içinde bulunduğu çevrenin ve toplumun devinimi içinde anlamayı sağlayacak bir perspektif sunmayı hedeflemektedir. Eğitim, toplumsal devinim ve dinamiklerin etkisinde kalmakla beraber toplumu ve hayatı değiştiren, dönüştüren ve geliştiren bir role sahiptir. Rapor, eğitimin dönüştürücü gücünün politika ve uygulamalardaki izdüşümünün anlaşılabilmesi için bir araç olarak da nitelendirilebilir. Raporda 2021 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2021’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2021’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır.

Türkiye’de Zorunlu Okul Öncesi Eğitim: Güçlükler ve Fırsatlar


Yaşamın ilk yıllarının, çocuğun tüm gelişim alanları ve öğrenme deneyimleri üzerindeki etkisinin anlaşılması 20. yüzyılın en önemli farkındalıklarındandır. Türkiye’de çocuk eğitimine verilen önem, Osmanlı’dan günümüze atılmış olan çeşitli adımlarla ortaya konmasına rağmen, I. Dünya Savaşı ve sonrasında gelen cumhuriyetin kuruluşu, ülkemizi sosyal ve ekonomik olduğu kadar eğitime ilişkin güçlük ve gerekliliklerle de karşı karşıya bırakmıştır. Ülkemizde, 1950’lerin ortalarında hız kazanmaya başlayan okul öncesi eğitimin (OÖE) geliştirilmesi çabaları günümüzde de giderek artmaktadır. Bu alanda her geçen gün daha fazla çalışma ve proje yapılmakta, akademisyen ve öğretmen yetiştirilmektedir. Ancak dünyadaki birçok ülkenin mümkün olan en erken yaşlardan itibaren sunduğu erken çocukluk eğitimi (EÇE) olanakları ve zorunlu OÖE konularındaki uygulamalara dair yaklaşımları ülkemizde hâlen tartışılmaktadır. Dünyada ve Türkiye’de EÇE ve OÖE’nin durumu ve zorunlu hale getirilmesindeki güçlükler ve fırsatlar; çeşitli güncel yasal düzenlemeler ve 2020’nin ilk aylarında gündemimize giren Covid-19 pandemisinin etkileri bağlamında tartışılmıştır. Yaşamın ilk yıllarının, çocuğun tüm gelişim alanları ve öğrenme deneyimleri üzerindeki etkisinin anlaşılması 20. yüzyılın en önemli farkındalıklarındandır. Türkiye’de çocuk eğitimine verilen önem, Osmanlı’dan günümüze atılmış olan çeşitli adımlarla ortaya konmasına rağmen, I. Dünya Savaşı ve sonrasında gelen cumhuriyetin kuruluşu, ülkemizi sosyal ve ekonomik olduğu kadar eğitime ilişkin güçlük ve gerekliliklerle de karşı karşıya bırakmıştır. Ülkemizde, 1950’lerin ortalarında hız kazanmaya başlayan okul öncesi eğitimin (OÖE) geliştirilmesi çabaları günümüzde de giderek artmaktadır. Bu alanda her geçen gün daha fazla çalışma ve proje yapılmakta, akademisyen ve öğretmen yetiştirilmektedir. Ancak dünyadaki birçok ülkenin mümkün olan en erken yaşlardan itibaren sunduğu erken çocukluk eğitimi (EÇE) olanakları ve zorunlu OÖE konularındaki uygulamalara dair yaklaşımları ülkemizde hâlen tartışılmaktadır. Dünyada ve Türkiye’de EÇE ve OÖE’nin durumu ve zorunlu hale getirilmesindeki güçlükler ve fırsatlar; çeşitli güncel yasal düzenlemeler ve 2020’nin ilk aylarında gündemimize giren Covid-19 pandemisinin etkileri bağlamında tartışılmıştır. Yaşamın ilk yıllarının, çocuğun tüm gelişim alanları ve öğrenme deneyimleri üzerindeki etkisinin anlaşılması 20. yüzyılın en önemli farkındalıklarındandır. Türkiye’de çocuk eğitimine verilen önem, Osmanlı’dan günümüze atılmış olan çeşitli adımlarla ortaya konmasına rağmen, I. Dünya Savaşı ve sonrasında gelen cumhuriyetin kuruluşu, ülkemizi sosyal ve ekonomik olduğu kadar eğitime ilişkin güçlük ve gerekliliklerle de karşı karşıya bırakmıştır. Ülkemizde, 1950’lerin ortalarında hız kazanmaya başlayan okul öncesi eğitimin (OÖE) geliştirilmesi çabaları günümüzde de giderek artmaktadır. Bu alanda her geçen gün daha fazla çalışma ve proje yapılmakta, akademisyen ve öğretmen yetiştirilmektedir. Ancak dünyadaki birçok ülkenin mümkün olan en erken yaşlardan itibaren sunduğu erken çocukluk eğitimi (EÇE) olanakları ve zorunlu OÖE konularındaki uygulamalara dair yaklaşımları ülkemizde hâlen tartışılmaktadır. Dünyada ve Türkiye’de EÇE ve OÖE’nin durumu ve zorunlu hale getirilmesindeki güçlükler ve fırsatlar; çeşitli güncel yasal düzenlemeler ve 2020’nin ilk aylarında gündemimize giren Covid-19 pandemisinin etkileri bağlamında tartışılmıştır.