Logo

Yayınlar

2022 Millî Eğitim Bakanlığı Bütçesi


Devlet idarelerine ait geliri ifade eden ve diğer bir adıyla konsolide bütçe olarak bilinen Merkezi Yönetim Bütçesi, genel ve katma bütçeli idarelerin toplamından oluşmaktadır. Merkezi Yönetim Bütçesi’nin son 6 yılına baktığımızda, bütçenin bir önceki yıla oranla artış gösterdiği görülmektedir.​Merkezi Yönetim Bütçesi (giderler), son 5 yıldır bir önceki yılın enflasyon oranının üzerinde bir artış göstermekteyken bu yıl, bir önceki senenin enflasyon oranı olan %36,08 oranının altında kalarak %30,07 oranında artmıştır.    Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi olarak hazırladığımız bu çalışmada; Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın 2022 yılı için oluşturduğu bütçe planlamasını eğitim alanı ekseninde ele alıyor, Millî Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçe kalemlerini yıllara göre detaylarıyla inceliyor ve bu doğrultuda mevcut eğitim politikalarının uygulanabilirliğini tartışmaya açıyoruz.  Devlet idarelerine ait geliri ifade eden ve diğer bir adıyla konsolide bütçe olarak bilinen Merkezi Yönetim Bütçesi, genel ve katma bütçeli idarelerin toplamından oluşmaktadır. Merkezi Yönetim Bütçesi’nin son 6 yılına baktığımızda, bütçenin bir önceki yıla oranla artış gösterdiği görülmektedir. ​Merkezi Yönetim Bütçesi (giderler), son 5 yıldır bir önceki yılın enflasyon oranının üzerinde bir artış göstermekteyken bu yıl, bir önceki senenin enflasyon oranı olan %36,08 oranının altında kalarak %30,07 oranında artmıştır.  Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi olarak hazırladığımız bu çalışmada; Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın 2022 yılı için oluşturduğu bütçe planlamasını eğitim alanı ekseninde ele alıyor, Millî Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçe kalemlerini yıllara göre detaylarıyla inceliyor ve bu doğrultuda mevcut eğitim politikalarının uygulanabilirliğini tartışmaya açıyoruz. 

Eğitim Giderleri Açısından Merkezi Yönetim Bütçesi


İLKE Vakfı olarak Türkiye’de eğitim alanının güçlenmesini sağlayacak çalışmalar yaparak bütün dünyada eğitimde fırsat eşitliğinin ve adaletin sağlanmasına katkı sunacak bir birikim oluşturmak üzere kurduğumuz Eğitim Politikaları ve Araştırma Merkezi (EPAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Kadir Şafak Sağ, “Eğitim Giderleri Açısından Merkezi Yönetim Bütçesi: Mevcut Durum ve Politika Önerileri” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. Devlet idarelerine ait geliri ifade eden Merkezi Yönetim Bütçesinin son beş yılına baktığımızda giderlerin bir önceki yılın enflasyon oranının üzerinde bir artış göstermiştir. Bu durum, bütçeyi elde eden kamu kurum ve kuruluşları için olumlu olsa da devletin bütçe dengesini bozmaktadır. Bakanlıklar, merkezi yönetim ve çeşitli gelirlerle elde ettikleri bütçelerini; personel giderleri, SGK giderleri, mal ve hizmet alım giderleri, cari transferler ve sermaye giderleri gibi kalemlerde kullanmaktadır. Bakanlıkların bütçeleri karşılaştırılırken maaş ve SGK giderleri dışındaki bütçelerini karşılaştırmak daha sağlıklı olacaktır. Bu doğrultuda, Merkezi Yönetim Bütçesinde en büyük payın eğitime ayrıldığını söylemek mümkündür. Ancak bakanlıkların personel sayıları ve hizmet verdikleri grubun mevcudu göz önünde bulundurulduğunda, Millî Eğitim Bakanlığı, yaklaşık 1.100.000 personel ve 18 milyonun üzerinde öğrenci sayısı ile doğrudan hizmet ettiği nüfus en yüksek bakanlıktır. Bu çalışmada, Merkezi Yönetim Bütçesi verilerinden hareketle MEB bütçesi incelenmiş ve Türkiye’de eğitimin gelişmesinin önündeki engellerden biri olan eğitim bütçesinin yeniden ele alınması için somut politika önerileri sunulmuştur.  İLKE Vakfı olarak Türkiye’de İLKE Vakfı olarak Türkiye’de eğitim alanının güçlenmesini sağlayacak çalışmalar yaparak bütün dünyada eğitimde fırsat eşitliğinin ve adaletin sağlanmasına katkı sunacak bir birikim oluşturmak üzere kurduğumuz Eğitim Politikaları ve Araştırma Merkezi (EPAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Kadir Şafak Sağ, “Eğitim Giderleri Açısından Merkezi Yönetim Bütçesi: Mevcut Durum ve Politika Önerileri” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. eğitim alanının güçlenmesini sağlayacak çalışmalar yaparak bütün dünyada eğitimde fırsat eşitliğinin ve adaletin sağlanmasına katkı sunacak bir birikim oluşturmak üzere kurduğumuz Eğitim Politikaları ve Araştırma Merkezi (EPAM) yayımladığı politika notlarına bir yenisini daha ekledi! Kadir Şafak Sağ, “Eğitim Giderleri Açısından Merkezi Yönetim Bütçesi: Mevcut Durum ve Politika Önerileri” başlıklı politika notunu, İLKE Vakfı için kaleme aldı. Devlet idarelerine ait geliri ifade eden Merkezi Yönetim Bütçesinin son beş yılına baktığımızda giderlerin bir önceki yılın enflasyon oranının üzerinde bir artış göstermiştir. Bu durum, bütçeyi elde eden kamu kurum ve kuruluşları için olumlu olsa da devletin bütçe dengesini bozmaktadır. Bakanlıklar, merkezi yönetim ve çeşitli gelirlerle elde ettikleri bütçelerini; personel giderleri, SGK giderleri, mal ve hizmet alım giderleri, cari transferler ve sermaye giderleri gibi kalemlerde kullanmaktadır. Bakanlıkların bütçeleri karşılaştırılırken maaş ve SGK giderleri dışındaki bütçelerini karşılaştırmak daha sağlıklı olacaktır. Bu doğrultuda, Merkezi Yönetim Bütçesinde en büyük payın eğitime ayrıldığını söylemek mümkündür. Ancak bakanlıkların personel sayıları ve hizmet verdikleri grubun mevcudu göz önünde bulundurulduğunda, Millî Eğitim Bakanlığı, yaklaşık 1.100.000 personel ve 18 milyonun üzerinde öğrenci sayısı ile doğrudan hizmet ettiği nüfus en yüksek bakanlıktır. Bu çalışmada, Merkezi Yönetim Bütçesi verilerinden hareketle MEB bütçesi incelenmiş ve Türkiye’de eğitimin gelişmesinin önündeki engellerden biri olan eğitim bütçesinin yeniden ele alınması için somut politika önerileri sunulmuştur. Devlet idarelerine ait geliri ifade eden Merkezi Yönetim Bütçesinin son beş yılına baktığımızda giderlerin bir önceki yılın enflasyon oranının üzerinde bir artış göstermiştir. Bu durum, bütçeyi elde eden kamu kurum ve kuruluşları için olumlu olsa da devletin bütçe dengesini bozmaktadır. Bakanlıklar, merkezi yönetim ve çeşitli gelirlerle elde ettikleri bütçelerini; personel giderleri, SGK giderleri, mal ve hizmet alım giderleri, cari transferler ve sermaye giderleri gibi kalemlerde kullanmaktadır. Bakanlıkların bütçeleri karşılaştırılırken maaş ve SGK giderleri dışındaki bütçelerini karşılaştırmak daha sağlıklı olacaktır. Bu doğrultuda, Merkezi Yönetim Bütçesinde en büyük payın eğitime ayrıldığını söylemek mümkündür. Ancak bakanlıkların personel sayıları ve hizmet verdikleri grubun mevcudu göz önünde bulundurulduğunda, Millî Eğitim Bakanlığı, yaklaşık 1.100.000 personel ve 18 milyonun üzerinde öğrenci sayısı ile doğrudan hizmet ettiği nüfus en yüksek bakanlıktır. Bu çalışmada, Merkezi Yönetim Bütçesi verilerinden hareketle MEB bütçesi incelenmiş ve Türkiye’de eğitimin gelişmesinin önündeki engellerden biri olan eğitim bütçesinin yeniden ele alınması için somut politika önerileri sunulmuştur.