Logo

Hukuk İzleme Raporu 2020

Özet

Hukuk, ülkenin gündeminde her zaman kendine yer bulan, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren ve yaşamın her alanında yansımaları bulunan bir alandır. Bu sebeple, hukukun bütüncül bir perspektifle ele alınması gerekir. Elinizdeki raporda son yıllar ile birlikte özelde 2020 yılı içinde yaşanan hukuki gelişmelere ve 2020 yılı adli istatistiklerine yer verilmiştir.

Dünyayı etkisi altına alan COVID-19 virüsünün hukuka etkisi idare hukuku, anayasa hukuku ve insan hakları bağlamında ele alınmıştır. Kamuoyu gündeminde çokça tartışılan kanuni düzenlemeler, yargıda dijitalleşme yolunda atılan adımlar ve bunların hukuka etkisi değerlendirilmiştir. Bütüncül-sistemsel meselelere işaret edilmeye çalışılan raporda, uzman görüşleri ve alandan paydaşların yazılarına yer verilmiştir.

İlgili İçerikler

Hukuk İzleme Raporu 2024

Hukuk, ülkenin gündeminde her zaman kendine yer bulan, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren ve yaşamın her alanında etkisini hissettiren bir alan olarak varlığını sürdürüyor. Hukukta yaşanan gelişmeler, reformlar, tartışmalar ve kurumsal düzenlemeler toplumsal, iktisadi ve siyasi dönüşümlerin en görünür yansımalarını taşıyor. Bu çerçevede hazırlanan Hukuk İzleme Raporu 2024, Türkiye’de hukuk sisteminin yıllık panoramasını disiplinlerarası bir bakışla sunuyor. Hukukun toplumsal, siyasal ve iktisadi boyutlarını bir arada ele alarak, adalet sisteminin güncel sorunlarını görünür kılıyor ve çözüm odaklı bir değerlendirme zemini oluşturuyor.Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) tarafından hazırlanan bu rapor, hukuk sisteminin yapısal işleyişini, temel hak ve özgürlüklerin korunma düzeyini ve adaletin kurumsal kapasitesini veriye dayalı biçimde analiz ediyor. Yargı bürokrasisinden yüksek yargı organlarına, insan haklarından ceza ve hukuk yargısına, idari yargıdan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine kadar geniş bir alanı kapsayan rapor, adli istatistikler ve güncel gelişmeler üzerinden hukuk alanının genel görünümünü ortaya koyuyor. Beş yıldır düzenli olarak yayımlanan bu rapor, hukukun toplumsal işlevini görünür kılmayı, güncel tartışmalara ışık tutmayı ve Türkiye’de hukuk gündemine dair kalıcı bir hafıza oluşturmayı amaçlıyor.Yönetici Özetini Buradan Okuyabilirsiniz

17 Kasım 2025

Hukuk İzleme Raporu 2024 Rapor Sunumu

Hukuk İzleme Raporu, Türkiye’de 2024 yılı boyunca ön plana çıkan hukuki gelişmeleri, yargı sistemini ve kurumların işleyişini adli istatistiklerle analiz ederek Türkiye’de hukuk alanını geniş ve bütüncül bir perspektif ile kamuoyuna sunmayı amaçlıyor. İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ahmet Sait Öner, Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Göçgün ve Talha Erdoğmuş editörlüğünde hazırlanan rapor, hukuk alanını sosyoloji, siyaset ve iktisat başta olmak üzere disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alarak 2024 yılı görünümünü gözler önüne seriyor. Program Bilgileri17:30-18:00  Kokteyl18:00-19:15  Rapor Sunumu  Moderatör:            Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Göçgün             Konuşmacılar:      Prof. Dr. Ali Emrah Bozbayındır                                           Prof. Dr. Nesibe Kurt Konca                                                      Doç. Dr. Taylan Barın 19:15-19:30  Ara19:30-20:30  Türkiye’de Yeni Anayasa Tartışmaları  Moderatör:      Av. Ahmet Sait Öner            Konuşmacı:     Prof. Dr. Abdurrahman Eren

Yerel Yönetimlerde Yenilikçi Yaklaşımlar ve Mevcut Sorunlar TODAM Seminerinde Tartışıldı

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM), kent yönetişiminde yenilikçi yaklaşımları ele alan bir seminere ev sahipliği yaptı. 17 Temmuz 2025 tarihinde vakıf merkezinde düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Yenilikçi Yaklaşımlar: Dijitalleşme, Sürdürülebilirlik ve Katılım” başlıklı seminerde, yerel yönetimlerin karşılaştığı güncel sorunlar ve olası çözüm yolları çok katmanlı bir perspektifle tartışıldı.Seminerin konuşmacıları Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Burak Hamza Eryiğit ve Kırklareli Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Sezgin, Türkiye’de yerel yönetimlerin karşılaştığı yapısal zorluklar ve potansiyel fırsatlar üzerine kapsamlı sunumlar gerçekleştirdi. Eryiğit, Türkiye’deki mevcut yerel yönetim yapısında, kent yönetiminin yalnızca seçimlerle sınırlı kalmayıp vatandaşların karar alma süreçlerine aktif katılımını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesinin önündeki yapısal zorluklar, kısıtlar ve eksiklikler üzerinde durdu. Ayrıca, dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerin merkeziyetçiliği güçlendirme eğiliminde olduğuna dikkat çekti.Sezgin ise, akıllı şehir kavramının salt teknolojik entegrasyon olarak ele alınamayacağını; sürdürülebilirlik, şeffaflık ve toplumsal katılım boyutlarıyla birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’deki akıllı şehir uygulamalarını Konya ve İstanbul örnekleri üzerinden değerlendiren Sezgin, bu uygulamaların kentsel yaşamı kolaylaştıran pek çok olumlu yönü bulunduğunu, ancak aynı zamanda gözetim toplumuna dönüşme riski taşıdığını belirterek veri güvenliği ve vatandaş haklarının korunmasının altını çizdi.Sunumların ardından gerçekleşen soru-cevap bölümünde, yerel yöneticiler, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, medya ve sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar kent yönetişiminde kapsayıcılık ve sürdürülebilirliği güçlendirecek politika adımları üzerine verimli bir tartışma yürüttüler. Program, yerel yönetimlerde yenilikçi politika yaklaşımlarının geliştirilmesine yönelik önemli bir platform işlevi gördü.