Logo
'Türkiye’de Yeşil Ekonomi: Dönüşüm İçin Bir Yol Haritası' Raporu Yayımlandı

'Türkiye’de Yeşil Ekonomi: Dönüşüm İçin Bir Yol Haritası' Raporu Yayımlandı

Kategori: TODAM Tarih: 25 Mayıs 2023

'Türkiye’de Yeşil Ekonomi: Dönüşüm İçin Bir Yol Haritası' raporu yayımlandı. Raporda, geçtiğimiz 20 yılda enerji talebinin en hızlı arttığı Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkesinin Türkiye olduğu aktarılıyor. Öte yandan enerji ihtiyacının yüzde 76’sından fazlasını yurt dışından ithal eden ve önemli bir bölümünü ithal fosil yakıtlardan karşılayan Türkiye’nin yeşil dönüşüm kapsamındaki çalışmalarını hızlandırdığı belirtiliyor.


“İKLİM KRİZİYLE MÜCADELEDE BİRLİKTE HAREKET EDİLMELİ” 

İklim krizine karşı mücadelede kolektif bir bilinçle hareket edilmesi gerektiğine dikkat çeken rapor yazarlarından Dr. Öğr. Üyesi Ömer Faruk Tekdoğan konuya dair şu açıklamada bulundu: 

“Tüm paydaşların ortak mücadelesini ve çok yönlü çabasını gerektiren iklim kriziyle mücadele konusunda son yıllarda hem dünyada hem de Türkiye’de önemli gelişmeler yaşandı. Bunların başında iklim değişikliği kapsamında imzalanan ilk küresel anlaşma olan Paris Anlaşması ve ülkelerin ölçülebilir iklim hedeflerinin belirlendiği BM Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi bulunuyor. ABD ve 27 AB ülkesinin 2050’ye kadar karbon salımında net sıfıra ulaştırması amaçlanıyor. Biz de ülkemizin yeşil dönüşümüne katkıda bulunmak için hazırladığımız raporla bir yol haritası oluşturduk.” 


KİŞİ BAŞINA KARBON EMİSYONUNDA BAŞI ABD ÇEKİYOR 

Rapora göre, dünyada kişi başına karbon emisyonu salımının en çok kaydedildiği bölgelerin ilk sırasında ABD gelirken, onu Çin ve AB ülkelerinin ardından Türkiye takip ediyor. Karbon emisyonunu en çok tetikleyen itici güçler arasındaki enerji kaynaklarında yüzde 33 ile petrol birinci sırada yer alırken, bunu yüzde 27 ile kömür ve yüzde 24,3 ile gaz izliyor. Geçtiğimiz 20 yılda enerji talebinin en hızlı arttığı OECD ülkesinin ise Türkiye olduğu aktarılıyor. Enerji ihtiyacının yüzde 76’sından fazlasını yurt dışından ithal eden ve önemli bir bölümünü ithal fosil yakıtlardan karşılayan Türkiye’nin ise yeşil dönüşüm kapsamındaki çalışmalarını hızlandırdığı belirtiliyor. 

 

CARİ AÇIKLA MÜCADELEDE ÖNEMLİ BİR GÜÇ OLABİLİR 

Rapordaki verilerden hareketle Türkiye, enerji verimliliğinde önemli bir yol kat ediyor. Enerji verimliliği açısından rüzgâr enerjisinde İngiltere’den sonra, güneş enerjisinde ise İspanya’nın ardından ikinci sıraya yerleşiyor. Her ikisinin toplamının yer altığı tabloda da birinci olarak konumlanıyor. Türkiye’nin bu başarısının arkasında ise üç tarafının denizlerle çevrili olmasıyla birlikte rüzgâr nehri ve verimli güneş ışınım değerleri bulunuyor. Bu doğrultuda yeşil dönüşümün Türkiye’nin cari açıkla mücadelesinde de önemli bir güç olacağı öne sürülüyor. Raporda yasal düzenlemelerin, mevzuat ve regülasyonların oluşumunun birincil adım olması gerektiği vurgulanırken, üretim maliyetlerinin düşmesi için fon ve teşvik paketlerinin oluşturulması zorunlu görülüyor.  


YEŞİL DÖNÜŞÜM, İSLAMİ FİNANS KURULUŞLARI İÇİN FIRSATA DÖNÜŞEBİLİR 

İLKE Vakfı’nın “Türkiye’de Yeşil Ekonomi: Dönüşüm İçin Bir Yol Haritası” başlıklı raporuna göre, İslami finans kuruluşların konvansiyonel finanstan farklı olarak işlerinde uyması gereken ilkeler, sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüme yönelik amaçlarla örtüştüğü için gerekli ölçütlerin sağlanmasında avantaj yaratabiliyor. İslami finans kuruluşlarının girişimler yoluyla yeşil dönüşümün finansal sistemdeki payını artırması gerektiği belirtilen raporda, bu amaç doğrultusunda hükümetlerin teşvik politikaları, destekleyici ve kolaylaştırıcı düzenlemelerle İslami finans kurumlarının önünü açmasının beklendiğine dikkat çekiliyor. 


Raporu İncelemek İçin Tıklayın

İlgili İçerikler

Tüketici Boykotuna Karşı Pazarlama Stratejilerindeki Değişim: İsrail'i Destekleyen Markalar Örneği

Tüketici açısından boykot, bireysel satın alma tercihleri aracılığıyla ahlaki, vicdani veya politik bir duruş sergileme fırsatı sunmaktadır. Tüketici boykotları ile, 7 Ekim 2023 sonrası İsrail’e destek açıklamaları yapan markalar kısa sürede hedef hâline gelmişlerdir. Boykotlar neticesinde firmalar yalnızca maddi kayıplarla değil, aynı zamanda ciddi bir itibar zedelenmesiyle de karşı karşıya kalmışlardır. Bu sebeple firmalar boykot çağrılarına karşılık kriz yönetimi stratejileri geliştirmeye ve uzun vadeli itibar yönetimi planlamaları yapmaya başlamışlardır. Bu politika notunun amacı, firmaların boykotun olumsuz etkilerini hafifletmek için izledikleri stratejileri incelemektir. Çalışmanın bulgularına göre, boykotun hedefindeki markaların yerelleşme stratejisiyle kendilerini boykot edilen ülkenin milli kimliğinin bir parçası gibi gösterdiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte ilişkisiz olumlu çağrışım çabalarıyla odağı Filistin meselesinden uzaklaştırarak marka imajlarını güçlendirmeye çalıştığı ortaya konulmuştur.Prof. Dr. Ömer Torlak, Prof. Dr. Muhammet Ali Tiltay ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Enes Tepe’nin kaleme aldığı çalışmada, söz konusu stratejiler, firmaların vicdani ve ilkesel tavırlar göstermekten uzak, tüketici algısını manipüle edici, ahlaki sorumluluğa aykırı ve salt kendi itibarlarını koruma çabası olarak değerlendirilmektedir. Bu politika notu, söz konusu stratejilere yönelik, manipülatif pazarlama stratejilerine karşı medya okuryazarlığının artırılması, farkındalık kampanyalarının yürütülmesi, tüketici bilincini artıracak STK'ların kurulması, tüketici aktivizminin eğitimlerle desteklenmesi, boykot olmayan markaların ve firmaların listelerinin periyodik olarak güncellenmesi ve firmaların şeffaflık politikalarının zorunlu hale getirilmesi gibi dikkat çekici öneriler sunmaktadır. 

28 Ekim 2025

13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından düzenlenen 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi, Vakıf Katılım ana sponsorluğunda ve Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), Anadolu Ajansı (AA), Türkiye Katılım Sigorta, Hamad bin Khalifa University, İktisat Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi’nin değerli katkıları ve işbirlikleriyle 28 Ekim 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecektir.Geçtiğimiz yıllarda yalnızca akademik sunumların yapıldığı İslam İktisadı Atölyesi, 2024 yılı itibariyla İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi olarak devam etmektedir. Bu yıl 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi yine araştırmacılar, akademisyenler, kamu ve özel sektör çalışanlarını bir araya getirerek, İslam İktisadı ve Katılım Finans ile ilgili güncel çalışmaların paylaşılmasını ve tartışılmasını hedeflemektedir.Program öğlene kadar aynı salonda icra edilecek, öğleden sonra ise genel salon ve akademik salon olmak üzere iki ayrı oturum olarak devam edecektir. Genel salonda sektörün öncü kuruluşlarının, finans sektörü içerisindeki mevcut durumlarını açıklayıcı sunumlar gerçekleştirilecektir. Önceki atölyelerde yer alan bildiri sunumu oturumları ise bu yıl akademik salonda icra edilecektir.Akademi ve sektör oturumlarıyla gerçekleşecek olan İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi, hem akademisyenlerin hem de sektörün önde gelen isimlerinin İslam iktisadı ve finansı konularını ve mevcut durumlarını derinlemesine tartışılabileceği uzun soluklu oturumların gerçekleşmesine imkân sunacaktır. Böylece akademi ve sektör arasındaki işbirliklerini destekleyici ve uyumu artırıcı fırsatların ortaya çıkması amaçlanmaktadır.Ayrıca İslam İktisadı Ödülleri 2025 de 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesinde sahiplerini bulacaktır.Kayıt için:

2025 Yılı İslam İktisadı Ödülleri Sahiplerini Buluyor!

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından düzenlenen ve İslam iktisadı düşüncesini hem teorik zeminde hem de pratikte ilerletmeyi hedefleyen İslam İktisadı Ödülleri, 2025 yılında da yenilikçi ve öncü çalışmaları ödüllendirerek sektöre katkı sağlamaya devam edecektir. 2018 yılından bugüne her yıl verilmekte olan bu ödüller, araştırma, uygulama, katkı ve tez kategorilerindeki bilimsel ve pratik katkıları desteklemekte, ayrıca alandaki özgün çalışmaları öne çıkarmayı amaçlamaktadır.Alınan başvurular, jüri tarafından titizlikle değerlendirilecek ve ödül sahipleri belirlenecektir. İslam İktisadı Ödülleri 2025 bu yıl da Ekim ayında İstanbul'da düzenlenecek olan 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi'nde sahiplerini bulacaktır. Zirve, yerel ve uluslararası birçok değerli katılımcıyı bir araya getirecek, İslam iktisadi ve finans alanındaki en son gelişmeler üzerine kapsamlı tartışmalar sunacak bir platform oluşturacaktır.Başvurular için son tarih 7 Ekim 2025’tir.Kayıt için: