Logo

Eğitim İzleme Raporu 2023 & Okul Öncesi Eğitim Raporu

Kategori: Rapor Sunumu Tarih: 12 Haziran 2024

Etkinlik Detayları

Özet

Eğitim gündemine dair her yıl düzenli olarak hazırlanan Eğitim İzleme Raporu 2023,  çocuklar ve gençlerden eğitimde eşitsizliğe, eğitime erişimden yükseköğretime birçok konuda güncel verilerle eğitimin nabzını tutuyor. Ulusal ölçekte ikincil verilerle hazırlanan rapora bu sene uluslararası verileri de dahil ederek Türkiye’nin eğitimde uluslararası konumunu belirlemeye ve analiz etmeye çalıştık. Nitelikli analiz yazıları, grafik ve haritaları, politika önerileri ile yenilenmiş bir formatta Eğitim İzleme Raporu 2023’ü istifadenize sunuyoruz. 

Okul Öncesi Eğitim Raporu, okul öncesi eğitimin tarihsel gelişimi, kriz durumlarında okul öncesi eğitim, alanın etkin aktörleri, göçmen çocukların eğitime katılımı gibi birçok önemli konuyu uzmanların kaleminden tartışmaya açıyor. Tanıtım programında, Doç. Dr. İsa Kaya editörlüğünde hazırlanan raporun önemli bulguları konuşmacı yazarların katılımıyla dinleyicilerle paylaşılıyor.

 

Etkinlik Videosu

İlgili İçerikler

Eğitim İzleme Raporu 2023

Eğitim İzleme Raporu 2023 Eğitim, toplumların dönüşümünde ve bireylerin günlük yaşamlarında etkin ve kapsayıcı rolünün yanı sıra fikri zemini, yapılanması, politikaları, içeriği ve yönetimi ile bütüncül bir şekilde değerlendirilmesi gereken bir alandır. Bu nedenle, eğitim politikalarının, güncel veriler ışığında toplumsal olaylar ve bağlamla ilişkilendirilerek değerlendirilmesi son derece elzemdir. Her sene yayımladığımız Eğitim İzleme Raporu ile eğitimdeki yeni gelişmeleri ve faaliyetleri ulusal ölçekte ikincil kaynakları kullanarak 7-8 yılın verileri ışığında izleyerek, yeni politikalar ve yapıcı öneriler sunarak eğitim sistemine tutarlı bir istikamet çizmeyi amaçlıyoruz. Bu rapor, ulusal verilere ek olarak uluslararası verileri de dahil ederek Türk eğitim sisteminin yerel ve uluslararası konumunu detaylı bir şekilde analiz ediyor. Türkiye’nin eğitim performansında etkin sayılan unsurları, fırsat eşitliği, okul öncesi eğitim, yükseköğretim ve eğitim bütçesi gibi çeşitli başlıklarda değerlendirerek geniş bir perspektif sağlıyor. Eğitim İzleme Raporu 2023, analizlerle desteklenen bulguları ve önerileriyle, araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri için anlamlı bir kaynak olmayı amaçlıyor. 

12 Haziran 2024

Eğitim İzleme Raporu 2023 & Okul Öncesi Eğitim Raporu

Eğitim gündemine dair her yıl düzenli olarak hazırlanan Eğitim İzleme Raporu 2023,  çocuklar ve gençlerden eğitimde eşitsizliğe, eğitime erişimden yükseköğretime birçok konuda güncel verilerle eğitimin nabzını tutuyor. Ulusal ölçekte ikincil verilerle hazırlanan rapora bu sene uluslararası verileri de dahil ederek Türkiye’nin eğitimde uluslararası konumunu belirlemeye ve analiz etmeye çalıştık. Nitelikli analiz yazıları, grafik ve haritaları, politika önerileri ile yenilenmiş bir formatta Eğitim İzleme Raporu 2023’ü istifadenize sunuyoruz. Okul Öncesi Eğitim Raporu, okul öncesi eğitimin tarihsel gelişimi, kriz durumlarında okul öncesi eğitim, alanın etkin aktörleri, göçmen çocukların eğitime katılımı gibi birçok önemli konuyu uzmanların kaleminden tartışmaya açıyor. Tanıtım programında, Doç. Dr. İsa Kaya editörlüğünde hazırlanan raporun önemli bulguları konuşmacı yazarların katılımıyla dinleyicilerle paylaşılıyor. 

Yükseköğretimde Değişim Şart, Ama Nasıl?

İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği, geçtiğimiz yıl ülke ve dünya gündemine etki edecek, geleceğin öngörülebilirliğini artıracak ve bizi geleceğe hazırlayacak önemli bir proje başlattı. Geleceğin Türkiyesi Projesi, stratejik konularda konunun uzmanlarına hazırlatılan rapor dizisi ile Türkiye için gelecek vizyonu oluşturacak. Projenin ilk raporu Geleceğin Türkiyesinde Eğitim raporu idi. 1 Ekim 2018’de kamuoyuna sunulan rapor alanda yoğun bir ilgi görmüş, İLKE Derneği eğitim alanında stratejik gördüğü bazı konularda takip raporları ve politika notları hazırladıkları müjdesini vermişti.İLKE Derneği’nin Geleceğin Türkiyesi rapor serisinin ikinci raporu olan Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretim raporu, 12 Şubat tarihinde, Grand Cevahir Otelde kamuoyuna sunuldu. Rapor sunumuna, Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.  Peyami Çelikcan, çeşitli fakülte dekanları, akademisyenler ve farklı STK temsilcileri katıldı. Geleceğe Güçlü Çözümlerle Anlamlı ve İşleyen Bir Üniversite Bırakmalıyız!İLKE Yürütme Kurulu Başkanı ve Geleceğin Türkiyesi Projesi Koordinatörü Lutfi Sunar’ın selamlama ve açılış konuşması ile başlayan programda Sunar; “Ülke hepimizin. Sorunlarımız ortak. Çözümler başkasında değil. Sorunları çözmek ve daha müreffeh ve adil bir toplum oluşturmak bizim elimizde.” diyerek İLKE’ nin çözüm odaklı geleceğe yönelik hazırladığı politika notları ve araştırma raporlarına dikkat çekti. Geleceğin Türkiyesi projesinin önemini ise “Sürekli değişimin yaşandığı bir dönemde artık geleceği konuşmanın daha kritik bir önemi haiz olduğuna dikkat çekmek istiyoruz.” diyerek belirtti. Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretimi konuşurken, üniversitenin toplumsal rolü ve konumunun doğru bir şekilde oluşturulması gerektiğini, ideolojik ve dışlayıcı bir karakter kazanan yükseköğretimin yeniden toplumla yakınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Sunar, son 20 yılda yeni üniversitelerin açılması, bilim ve araştırmaya ayrılan bütçelerin artması, insan yetiştirmeye yönelik ciddi hamleler yapılması gibi gelişmelerin yükseköğretim hususunda daha güçlü bir vizyon oluşumuna katkı yapma konusunda cesaretlendirdiğini belirtti. “Bugün Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretimi konuşmak için doğru bir zaman olduğu kanaatindeyiz. Zira eğer bu aşamada güçlü çözümler üretirsek yarınlara daha anlamlı ve işleyen bir üniversite bırakmak mümkün olacaktır.” diyerek İLKE olarak bir gelecek vizyonu oluşturmak istendiğini vurguladı. Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik programa katılan Rektörler adına yaptığı selamlama konuşmasında toplumsal sistemin tek boyutlu olmadığını, yükseköğretimin bu boyutlardan biri olduğunu ve yükseköğretimin ise rekabete hazır hale getirilmesinin önemini vurguladı. Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretim Nasıl Olmalı?Selamlama konuşmalarının ardından Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretim rapor sunumunu gerçekleştirdi. “Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretimi konuşmak neden önemli?” sorusuyla sunumuna başlayan Erdoğmuş, yükseköğretimde mevcut durumu, eğilimleri, değişim yönetimini ve gelecek vizyonunu ele alarak yükseköğretimi değerlendirdi. “Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretimi Konuşmak neden önemli?” sorusu iki kritik noktayla ele alındı. Bunlardan birincisi yükseköğretimin misyonunu yerine getirememesi, ikincisi ise değişimlere cevap verememesi ve ihtiyaç ve beklentileri karşılayamaması. Bu nedenle Erdoğmuş, “Yükseköğretim sisteminin geleceğin dünyasına hazırlanabilmesi için; stratejik bir yaklaşımla yapısal ve yönetsel değişime ihtiyaç” olduğunu vurguladı. Yükseköğretimde öğrenci sayısına bakıldığında 7 milyon 540 bin 371 öğrencinin %48.5’nin açık ve uzaktan öğretim öğrencisi olmasına dikkat çekti. Ayrıca üniversiteye giden öğrenci yaş aralığının 18-22’den 23-29 yaş aralığına kaymasının da önemli bir gösterge olduğunu belirtti. Mevcut durum kapsamında öğretim elemanı sayıları incelendiğinde uluslararası öğretim elemanı sayısının az olması ve OECD ortalamasına göre öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısının daha düşük olduğunu vurguladı. Bilimsel doküman sayısı kapsamında Türkiye bilimsel üretkenliği yüksek ülkelerle karşılaştırıldığında, aralarında sayısal olarak çok ciddi bir fark olduğunu ifade etti. Erdoğmuş yükseköğretimde değişimin yönetilebilmesi için bir güç analizi yaptığını, bunun sonucunda da belli kolaylaştırıcı ve engelleyici güçler bulunduğunu belirtti. Kolaylaştırıcı güçler arasında yükseköğretime ayrılan kaynaklardaki artış, dijital imkanların artması, üniversite geleneğinin bulunması gibi başlıklar bulunurken; engelleyici güçlerde yükseköğretimin aşırı merkeziyetçi yapılanması ve yükseköğretim alanında değişime yönelik inanç ve motivasyonun düşük olmasını vurguladı.Eğilimler kapsamında; üniversite misyonuyla meydan okumalar arasında bir gerilim bulunduğunu belirtti. Dünyada yükseköğretim kurumları incelendiğinde kurumların kurumsal özerkliğe sahip oldukları, paydaşlara hesap vermeyi sağlayan bir yapı içerisinde olduğundan bahsetti. İş ve meslek piyasalarındaki değişimin üniversiteyi etkilediğini belirten Erdoğmuş, akademik insan niteliğinin artırılması için mesleğe giriş, işe alım ve yükseltmelerde yetenek ve performans temelli rekabetin sağlanmaya çalışıldığını ifade etti. Ülkelerin dünya ekonomisindeki sıralamaları ile araştırma ve bilgi üretme performansı arasındaki paralelliği vurgulayan Erdoğmuş, üniversitelerin finanse edilmesi konusunda da mali özerklik ve esnekliğin öneminden bahsetti. 12 Başlıkta Türkiye’nin Yükseköğretim Vizyonunu 1. Stratejik bir yaklaşımla değişimi yönetmek2. Gelenekten geleceğe arayış ve anlamlandırma misyonuna sahip üniversite3. Çeşitlilik temelinde yapılandırılmış yükseköğretim kurumları 4. Düzenleme ve denetleme kapasitesi yüksek yükseköğretim üst kuruluşları 5. Öğrenci taleplerine cevap veren bir yükseköğretim sistemi 6. Öğrencilere değer katan bir eğitim ve öğrenme anlayışı7. Yeni kariyer anlayışına uygun danışmanlık hizmeti8. Nitelik ve adanmışlığı yüksek akademisyenler9. Araştırma ve bilgi üretme kapasitesi gelişmiş bir yükseköğretim ekosistemi10. Sosyal ve ekonomik katkı sağlayan yükseköğretim kurumları 11. Uluslararası hareketlilik ve iş birliklerinde etkin bir yükseköğretim 12. Sürdürülebilir finansman kaynaklarına sahip bir yükseköğretim Yükseköğretimin istediğimiz seviyeye gelebilmesi için “DEĞİŞİM ŞART!” diyen Erdoğmuş bu değişimin stratejik olması, yapısal olması ve yönetsel olması gerektiğini vurgulayarak sunumu tamamladı. Görünen o ki zaman ve mekân bütünlüğü gözetilerek hazırlanan bu rapor Geleceğin Türkiyesinde güçlü ve işleyen bir yükseköğretimin mümkün olduğuna dair güçlü bir inancı taşıyor. Konunun ilgilileri için stratejik bir doküman özelliğinde olan rapor, somut ve uygulanabilir çözüm önerileri içeriyor.