Logo
Sivil  Din Eğitimi YEKDER’de Tartışıldı

Sivil Din Eğitimi YEKDER’de Tartışıldı

Kategori: Kurumsal Tarih: 30 Kasım 2016

Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği (YEKDER), 26 Kasım 2016 Cumartesi Sivil Din Eğitimi Çalıştayı düzenledi.

Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde “Geçmişten Günümüze Türkiye’de Sivil Kuruluşlar ve Din Eğitimi” başlıklı panel ile başlayan çalıştay dernek merkezinde üç farklı çalışma grubunun toplantıları ile gün boyu devam etti.

Eğitimde Gelişimin Öncüsü Sivil Kuruluşlardır

YEKDER Din Eğitimi Akademisi (DEA)’nın açılışının da gerçekleştiği program YEKDER Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yusuf Alpaydın’ın açılış konuşması ile başladı. Alpaydın konuşmasında dünya ölçeğinde tarihsel bir inceleme yapıldığında eğitim alanında otantik fikir ve uygulamaların büyük ölçüde sivil bir iradeden ortaya çıktığını söyledi. Kar amacı gütmeyen veya bürokratik bir mekanizmanın parçası olmayan sivil kuruluşların eğitimde gelişmenin öncüsü olduğunu dile getiren Alpaydın, bu kuruluşlara daha fazla alan açılması gerektiğini ifade etti.

Çalıştayın panel bölümünde Başbakanlık Başdanışmanı Necdet Subaşı, YEKDER Yönetim Kurulu Üyesi Kurtuluş Öztürk ve araştırmacı yazar Erol Erdoğan konuşmacı olarak yer aldı. Moderatörlüğünü Yrd. Doç. Dr. Emine Keskiner’in yaptığı panelde ilk olarak Kurtuluş Öztürk devlet ve din eğitiminin tarihsel ilişkisini ele alan konuşmasını gerçekleştirdi. Devlet ve sivil toplumun bir makasın iki ucu gibi olduğuna dikkat çeken Öztürk, makasın dengede olmasının önemli olduğunu ifade etti. Bir sivil din eğitimi oluşumu olarak İlim Yayma Cemiyeti özelinde konuşmasına devam eden Öztürk, cemiyetin kurucu kadrosunun çeşitliliğinden hareketle sivil oluşumların farklılıklarının niteliği artırmadaki önemine vurgu yaptı.

Ailenin Yerini Doldurmak İsteyen Tüm“Abla” ve“Abi”Oluşumları Sorunludur

Araştırmacı yazar Erol Erdoğan toplumda devlet, sivil toplum kuruluşları ve halk olmak üzere üç tip din anlayışının bulunduğunu ifade etti. Eğitimin toplumda kültür olarak yer alması gerektiğini ve dinin de bu kültür içerisinde yaşanır halde bulunması gerektiğini belirten Erdoğan, çocuğun aileden koparılmaması gerektiğini ailenin yerini doldurmak isteyen tüm “abla-abi” oluşumlarının problemli olduğuna dikkat çekti. Geniş ailenin çocuğun gelişimi üzerindeki etkisine değinen Erdoğan, sivil din eğitiminin toplumun kültürel kodlarını ihya etmeye yönelik güçlenmesi gerektiğini ifade etti.
Panelin son konuşmacısı olan Necdet Subaşı, cemaatlerin hep birlikte hareket ederek daha iyiye hizmet etmek yerine birbirleriyle çatışma ortamında olmasını büyük bir hata olduğunu vurguladı. Subaşı konuşmasını sivil din eğitiminin; devleti gözden çıkarmayan, devlet ile içiçe ama devleti denetleyen bir dil ile konuşulması gerektiğini belirterek sonlandırdı. Soru-cevap kısmının ardından gerçekleşen hediye takdimiyle çalıştayın panel bölümü sona erdi.

Farklı Kültürlerde Sivil Din Eğitimi Modelleri Tartışıldı

Programın ikinci bölümünde sivil din eğitiminin farklı yönlerinin konuşulduğu üç farklı konuda ikişer oturum gerçekleştirildi. YEKDER dernek merkezinde gerçekleşen oturumlarda farklı coğrafyalarda sivil din eğitimi çalışmaları, Türkiye’de alternatif din eğitimi programlarının durumu ve geleceği, din eğitiminde sivil aktörler ve devlet ilişkisi gibi meseleler tartışıldı. Oturumlarda Türkiye’de geniş yelpazede çalışmalar yapan Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri Akademisyenler ve Diyanet temsilcileri yer aldı.

İlk oturum olan“Farklı Coğrafyalarda Sivil Din Eğitimi Çalışmaları” başlıklı oturumda sivil din eğitiminin dünyadaki örnekleri konuşuldu. Özelde Almanya, Amerika, İngiltere, İskoçya, Kırgızistan ve İran’daki örneklerin incelendiği oturumda farklı inanç ve kültürlerde oluşan modellerin güçlü ve zayıf yönleri ortaya konularak iyi örneklerin Türkiye’ye uyarlanabilirliği tartışıldı.
Program verilen aranın ardından “Türkiye’de Alternatif Din Eğitimi Programları” başlıklı ikinci oturumla devam etti. Bu oturumda, din eğitiminde devletin etkinliğinin arttığı bir dönemde medrese, dershane vb. isimlerle adlandırılan alternatif din eğitimi programlarının mevcut durumu ve geleceği meseleleri incelendi.

15 Temmuz Sonrası Tahrip Edilen Din Dili Sivil Toplum Eliyle Yeniden İhya ve İnşa Edilmeli

Çalıştayın son oturumu olan “Din Eğitimi’nde Sivil Aktörler ve Devlet” başlıklı oturumdadin eğitimi faaliyetlerinde cemaat, tarikat ve sivil toplum kuruluşları ile devletin rolleri, işbirliği ve sınırları meseleleri ele alındı. Bu oturumda devletin garantörlüğünde sivil toplumun din eğitimi faaliyetlerinde öncü olması gerektiği vurgulandı. 15 Temmuz sonrası din dilinin tahrip edilmiş olmasına dikkat çekilerek sivil toplum aracılığıyla yeniden bir inşa ve ihya sürecinin başlatılması zorunluluğu dile getirildi.

İlgili İçerikler

Türkiye’de Afet Yönetimi ve Sivil Toplum Kuruluşları Mevcut Durum ve Öneriler

2009 yılında Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulmasıyla birlikte; ülkemizde yeni bir afet yönetim modeli uygulamaya konulmuş olup getirilen bu model ile çalışmalar, kriz yönetiminden risk yönetimine evrilmiştir. Ancak afet yönetiminde STK’ların hizmetleri genel olarak afet sırasında ve sonrasında müdahale faaliyetleri çerçevesinde ele alınmıştır. STK’ların afet tecrübesi ile hem AFAD’ın hem de ana çözüm ortakları kurumlarının koordinasyon faaliyetlerine bakıldığında, son yıllarda her ne kadar ciddi çalışmalar yapılmış olsa da en son yaşanan Kahramanmaraş depremi, afet yönetiminde yeni adımların atılması gerektiğini göstermiştir. Türkiye’de afet yönetiminin ve STK‘ların mevcut durumunun ele alındığı bu analiz raporunda Türkiye’de afet yönetimi ve STK’ların yeri incelenmiştir. Sivil toplumun afet tecrübesi ele alındıktan sonra afetlerde koordinasyon ve STK iş birliğinin afete hazırlık aşamasından, afet yönetim sürecine, oradan afet sonrasında iyileştirme ve yeniden inşa aşamasına kadar niçin önemsenmesi gerektiği izah edilmiştir. Afetlerde kurumsal yapı ve koordinasyon, raporlama ve değerlendirme, arama kurtarma kapasitesi, sahaya intikal ve sahada çalışabilme, iletişim ve haberleşme, bağışların toplanması ve dağıtımı, CBS gibi araçların kullanımı gibi konulardaki zorluklar incelenmiştir. Analiz Raporu bu doğrultuda afet yönetimi ve STK’ların adaptasyonunda karşılaşılan yetersizlik alanlarını ve yol açtığı olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik öneriler sunmaktadır.

24 Ağustos 2021

STK'larda Öz Değerlendirme Modeli Proje Tanıtım Toplantısı

STK'larda Öz Değerlendirme Modeli Proje Tanıtım ToplantısıTarih: 24 Ağustos 2021Saat: 18.00Yer: Yenikapı Mevlevihanesi Merkezefendi Mah. Fatih Sultan Mehmet Üniversite Kampüsü, 34015 Zeytinburnu/İstanbulProgram Akışı18.00-19.00: Kokteyl19.00-20.00: ProgramLCV: 0507 998 83 38STK'larda Kurumsal Öz Değerlendirme Modeli, TODAM tarafından sivil toplum kuruluşlarının kapasite gelişimlerine katkı vermek amacıyla oluşturulmuş bir portaldır. Model içerisinde sivil toplum kuruluşlarının kurumsallaşmasında önemli olduğu düşünülen on temel başlığa dair konu anlatımları, bölüm tanıtım videoları ve PDF'leri, bölüm değerlendirme soruları ve değerlendirme önerileri bulunmaktadır. Sivil toplum kuruluşları hem istedikleri bölümler için kendilerini portal üzerinden değerlendirebilmekte hem de tüm başlıklar kapsamında kurumsal bir değerlendirme yapabilmektedirler. Değerlendirmeler kapsamında ise her başlık için okuma, izleme ve uygulama önerileri paylaşılmaktadır.

STK Konuşmaları 6 | Özgün STK Uygulamaları "İlk Fırsat"

06 Mayıs 2018STK Konuşmaları, STK’ların gündemini oluşturan ve etkileyen olayların STK temsilcileri ile interaktif bir şekilde tartışıldığı ve sivil toplum alanındaki iyi uygulamaların STK temsilcileri arasında bilinirliğinin artırılmasının hedeflendiği etkinliktir. Konuşmaların 6. serisinde Esas Sosyal tarafından hayata geçirilen "İlk Fırsat" programı özgün STK uygulaması kapsamında tanıtılmıştır. Etkinliğe Esas Sosyal Kurucu Direktörü Filiz Bikmen ve Esas Sosyal Program Koordinatörü Neslihan Yıldırım Meral katılmıştır.Etkinlikte genel olarak İlk Fırsat programının hayata geçirilme hikayesine, program ile nelerin hedeflendiğine, başvuru şartlarına ve 3 yıldır uygulamada olan programa ile alakalı verilere değinildi.Sabancı ailesinin ön ayak olması ile kurulan Esas Sosyal'in hayata geçirilen projesi olan "İlk Fırsat" ile üniversiteden mezun olan gençlerin işsizlik sorununa çözüm üretmek hedeflemektedir. Gençlerin üniversiteden mezun olarak iş hayatına attıkları ilk adımlarda işsizlik sorununu yaşamamaları için İlk Fırsat, programa dahil olan gençlere öncelikle planlama ve organize etme, yaratıcılık ve yenilikçilik, ilişki yönetimi, iletişim ve ikna, takım çalışması vb. eğitimler vermekte akabinde gençlerin önde gelen STK'larda istihdam edilmesi sağlamaktadır. Program gençlerin işsizlik sorununa çözüm üretirken aynı zamanda ülkemiz sivil toplumunun ihtiyaç duyduğu kalifiye istihdam açığını kapamakta önemli rol oynamaktadır ek olarak program istihdam edilen gençlerin 12 ay boyunca tüm maliyetleri de yine İlk Fırsat programı tarafından karşılanmaktadır.Program, üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranının bir mesele haline geldiği bu günlerde hem gençlere iş kapısını açması hem de sivil toplumun ihtiyaç duyduğu eğitimli, donanımlı ve sivil toplumda görev almayı düşünen gençlerin bu kanallara iletilmesine vesile olması sebebiyle oldukça önemli eksiklikleri gidermektedir.Program ile alakalı bir diğer önemli husus başvuru sürecinin sistematik ve oldukça bilinçli ilerlemesidir. son 3 yıl içerisinde 5000'den fazla başvuru alan programda başvurular öncelikle değerlendirme aşamasından geçmekte akabinde başvuranlar ile online mülakatlar yapılmakta son aşamada kişilik envanteri ve yüz yüze mülakatın ardında başvuranlar ilgili ilanlara yönlendirilmektedir. Bu süreç ile sivil toplum alanına gerçekten ilgili kişilerin alakalı ilanlara yönlendirilmesine kısacası doğru ilana doğru kişinin yönlendirilmesine olanak tanınmaktadır. 3 yıl içerisinde bu süreci tamamlayanların halen işlerine devam etme oranının %97.25 olması istihdam süresinin ne kadar dikkatli yapıldığının bir göstergesi olarak karşımızda durmaktadır.Oldukça samimi bir ortamda geçen etkinlikte sayın Bikmen'in sivil toplum alanında uzun yıllara dayanan tecrübesi ve bu alana yaptığı katkının bilinmesi hasebiyle İlk Fırsat'ı tanımanın yanında katılımcı STK temsilcileri kendisine oldukça fazla soru yöneltti.Özgün STK uygulaması konusunda 5 Mayıs 2018 tarihinde İLKE Derneğinde gerçekleştirilen STK Konuşmalarının 6. serisi Kurumsal Yönetim Akademisi Yürütme Kurulu Üyesi Ömer Faruk Aydemir'in Sayın Filiz Bikmen'e ve Kurumsal Yönetim Akademisi Linsansüstü Araştırma Asistanı Merve Bircan'ın da Neslihan Yıldırım'a plaket takdimi ve aile fotoğrafı çekimi ile etkinlik sona erdi.