Logo

Platform 31

Kategori: Diğer Raporlar Tarih: 15 Nisan 2024

Özet

Eğitimin ve bilgi üretiminin en üst düzeyde temsilcisi olan yükseköğretim kurumları toplumların dünya görüşünü şekillendiren, kültürel birikimini yönlendiren ve bilimsel üretimin ve teknik becerilerin kazanıldığı yerlerdir.
Dolayısıyla yükseköğretim bir toplumun gelişmişlik ve refah düzeyine katkı sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Platform’un 31. sayısında Müslüman dünyada yükseköğretim konusuna odaklandık.

Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş, İslam ülkelerindeki bilimsel üretkenliği sayısal göstergelerle ele aldığı yazısında Müslüman dünyadaki yükseköğretim manzarasını ortaya koyuyor. Uluslararası eğitim ve beyin göçü ise yükseköğretim konusunun vazgeçilmez unsurlarından. Gökhan Kavak “Afrika’nın Beyin Göçü” başlıklı yazısında Afrikalı gençlerin önemli bir kısmının eğitim için neden kıta dışını tercih ettiğini irdeliyor. Hacer Atabaş uluslararası
öğrenci hareketliliğini ele aldığı yazısında Türkiye’de yükseköğretimin uluslararasılaşmasının serencamını ele alıyor. Muhammed Karayağlı, uluslararası hukukun ve kurumlarının Batı-merkezciliğini eleştiren TWAIL sisteminden bahsediyor. Eğitimde dijitalleşme günümüz dünyasının en başat gerçekliklerinden biri. Maan Habib yazısında çatışmadan etkilenen toplumlarda yükseköğretimin dijitalleşmesinin fırsatlarını ve zorluklarını; Aisha Ammar Almansuri ise Libya’da yükseköğreitmin dijitalleşmesini ele alıyor. Derginin “Güncel” bölümünde ise odağımız yine Filistin. Doç. Dr. Hakkı Hakan Erkiner, Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasının çıktılarını değerlendiriyor.

Müslüman dünyada yükseköğretimi ele aldığımız bu sayının okurlarına istifadeli olmasını diliyoruz.

İlgili İçerikler

Dezavantajlı Çalışanlar

Sanayi Devrimi ile birlikte günümüzdeki anlamını kazanmaya başlayan ‘çalışma’ eylemi, herkes için temel haklardan birisi olarak değerlendirilmektedir. Toplumsal adaletin sağlanabilmesi için her bir birey için uygun çalışma koşullarının oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda dezavantajlı gruplar olarak kavramsallaştırılan kişilerin istihdamı ile ilgili gerekli tedbirlerin alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Sahip oldukları özellikleri itibariyle diğer bireylerle eşit konumda olmayan dezavantajlı grupların sosyal politika tedbirleri ile korunmaları ve koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir.TODAM tarafından hazırlanan Toplumun Görünümü 2024 Yılı Raporu’nun Araştırma Konusunu ‘Dezavantajlı Çalışanlar’ oluşturmaktadır. Engelliler fiziksel ve zihinsel engeli; kadınlar istihdama dahil olma ve terfi sürecindeki önyargı; gençler tecrübe eksikliği; çocuklar ve yaşlılar korunmasız olmaları; eski hükümlüler daha önce yaptıkları eylemlerinden dolayı ve göçmenler de ayrımcılık vb. davranışlar nedeniyle çalışma hayatına dahil olma ve istihdamlarını sürdürme konusunda problem yaşamaktadırlar.Raporda dezavantajlı grupların istihdama dahil olma ve istihdam sürecinde yaşadıkları problemlerin ortaya çıkarılması ve onları koruyucu düzenlemelerin hayata geçirilmesi önerilerine odaklanılmıştır. Bu kapsamda yapılacak çalışmaların Anayasa’nın 49. maddesinde yer alan ‘Çalışma Hakkı ve Ödevi’ başlığında belirtilen hususlara uygun olması ve toplumda emeğini arz ederek çalışma isteğini gösteren kişilere gerekli koşulların oluşturulması gerekmektedir.

30 Haziran 2025

Nüfus ve Aile: Yeni Dönemde Toplumsal Dönüşümün İzini Sürmek

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi’nin düzenlediği bu seminerde, Türkiye’deki demografik değişimler ve aile kurumundaki dönüşüm, güncel veriler ve sosyolojik perspektifle ele alınıyor. Prof. Dr. Mehmet Fatih Aysan, demografik eğilimlerin toplumsal yapıya etkisini analiz ederek nüfus, aile ve sosyal politikaların geleceğine dair kapsamlı bir değerlendirme sunacak.Doğurganlık oranlarındaki düşüş, yaşlanma sürecinin hızlanması, evlilik ve boşanma kalıplarındaki dönüşüm ile hane halkı yapılarındaki çeşitlenme; bu dönüşümün ardındaki temel dinamikleri görünür kılıyor ve sosyal politikaların yeniden yapılandırılmasını gündeme getiriyor. Bu çerçevede, programımız katılımcıları nüfus ve aile ekseninde ortaya çıkan yapısal soruları birlikte düşünmeye davet ediyor.Kayıt olmak için: 

Toplumun Görünümü 2024 ve Dezavantajlı Çalışanlar Raporları Kamuoyuna Tanıtıldı

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) tarafından hazırlanan Toplumun Görünümü 2024 Raporu ve Dezavantajlı Çalışanlar Araştırma Raporu, 15 Mayıs 2025 tarihinde İLKE Vakfı’nda düzenlenen programla kamuoyuna tanıtıldı.İLKE Vakfı’nda gerçekleştirilen sunum, Dr. Öğr. Üyesi Elyesa Koytak’ın açılış konuşmasıyla başladı. Ardından, İLKE Araştırmacısı Enes Koru, yazarlarından biri olduğu Toplumun Görünümü 2024 raporunun hazırlık süreci, metodolojisi, amacı ve elde edilen temel bulgular doğrultusunda Türkiye’deki toplumsal yapının en önemli sorunlarını ele alan bir sunum gerçekleştirdi. Akabinde, TODAM Direktörü Prof. Dr. Ramazan Tiyek, editörlüğünü üstlendiği Dezavantajlı Çalışanlar araştırma raporunun temel bulgularını paylaşarak, ilgili sorunlara yönelik muhtemel çözüm önerilerini içeren bir sunum yaptı. Programa, akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, gazeteciler ve kamu kurumu yetkilileri yoğun ilgi gösterdi. Rapor sunumlarının ardından katılımcılar, raporlarla ilgili görüş, öneri ve sorularını paylaşarak çeşitli değerlendirmelerde bulunduHer iki rapora da aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:Toplumun Görünümü 2024Dezavantajlı Çalışanlar