Logo

Açıköğretim Lisesi'ne Göç

Yazarlar

Özet

Salgın hastalık dolayısıyla örgün eğitime verilen ara ile birlikte okulların sosyalleşme işlevinin askıya alınması ve Açık Öğretim Lisesi’nde son yıllarda uygulanan sınavların kapsam ve yöntem bakımından daha cazip olması, örgün ortaöğretim öğrencilerinin yoğun bir şekilde Açık Öğretim Lisesi’ne yönelmesine yol açmıştır. Açık Öğretim Lisesi’nde ders yükünün daha az olması; üniversiteye hazırlık kaygısı içerisindeki öğrencilerin üniversiteye hazırlanmak için daha fazla zaman elde edebilmesi ve lise diplomasına sahip olmanın üniversiteye geçiş için sadece bir prosedürü tamamlamak olarak görülmesi gibi sebepler örgün eğitimden Açık Öğretim Lisesi’ne olan göçü arttırmıştır. Bu göç; 11 ve 12. sınıf seviyesindeki şubelerin boşalması, şubelerin boşalmasına bağlı olarak bazı öğretmenlerin norm fazlası durumuna düşmesi ve üniversite sınavlarına hazırlığa yönelik hizmet veren alternatif eğitim kurumu sayısında artış yaşanması gibi olası sonuçlara sebep olacaktır. Bu göçü ve olumsuz sonuçları önlemek için; örgün eğitimde gerçekleştirilen eğitim uygulamalarının yükseköğretime geçiş sınavına okul dışı bir mekanizma yardımıyla hazırlanmaya fırsat vermesinin önüne geçecek biçimde sınav-öğretim içeriği entegrasyonu sağlanmalı, iki program arasındaki diplomaların eş değer olması gibi öğretim programı içerikleri de birbirine muadil hâle getirilmeli ve örgün eğitim kurumlarından ayrılarak Açık Öğretim Lisesi’ne geçiş yapan öğrenciler ve velilerin bu eğilimlerinin gerekçeleri tespit edilerek örgün eğitim sisteminin veli ve öğrencilerin hangi beklentilerine cevap vermediği tespit edilmeli ve bu alanlara yönelik yapılandırmaya gidilmelidir.
 

İlgili İçerikler

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme Raporu

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM), eğitim sisteminde kapsamlı bir dönüşüm hedeflerken, bu sürecin sahadaki etkilerinin izlenmesi; uygulamadaki güçlü yönlerin ve gelişime açık alanların belirlenmesi açısından kritik önem taşıyor.İstanbul’un farklı ilçelerindeki ortaokullarda görev yapan Türkçe, Matematik ve Fen Bilimleri öğretmenlerinin görüşlerine dayanan bu çalışma, TYMM'nin uygulama sürecini nitel veriler üzerinden analiz etmekte; programın anlaşılırlığı, uygulanabilirliği, ölçme-değerlendirme boyutları ve disiplinlerarası yaklaşım gibi kritik alanlarda kapsamlı bulgular sunmaktadır.Öğretmenlerin deneyimlerini merkeze alarak TYMM’nin sahadaki işleyişini mercek altına alan rapor, yalnızca mevcut durumu ortaya koymakla kalmamakta; aynı zamanda eğitim politikalarına yön verecek öneriler de geliştirmektedir. Bu yönüyle akademisyenler, politika yapıcılar, öğretmenler ve diğer paydaşlar için bir kaynak niteliği taşıyor.YÖNETİCİ ÖZETİNİ BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ

04 Ekim 2025

V. İstanbul Eğitim Konferansı

Bu yıl beşincisi düzenlenen İstanbul Eğitim Konferansı, öğretmen yetiştirme alanını hem politika hem de uygulama düzeyinde yeniden düşünmek için güçlü bir zemin sunuyor. “Öğretmen Yetiştirmede Vizyon ve Dönüşüm” temasıyla gerçekleştirilecek konferans; güncel yaklaşımları, özgün modelleri ve uluslararası deneyimleri bütüncül bir bakışla ele almayı amaçlıyor.Alanında uzman ulusal ve uluslararası konuşmacıların katılımıyla gerçekleşecek etkinlikte; 21. yüzyıl öğretmenliğinin gerektirdiği beceri ve yeterlikler, kurumsal modeller, politika önerileri ve iyi uygulama örnekleri paylaşılacak. Öğretmen yetiştirme kurumlarının yapısal dönüşümü, Millî Eğitim Akademisi gibi yeni inisiyatiflerin etkisi ve küresel ölçekte öne çıkan alternatif modeller, tartışmaların odak noktalarından biri olacak.Konferans, öğretmenlik mesleğini merkeze alan stratejik bir düşünme ve iş birliği alanı sunarken; eğitimin geleceğine dair vizyon geliştirme, ortaklık kurma ve etkileşim imkânları da sağlayacak. Eğitimciler, karar vericiler, akademisyenler ve araştırmacılar başta olmak üzere, öğretmen yetiştirmenin geleceğine çok boyutlu bir bakışla katkı sunmak isteyen herkesi bu önemli buluşmaya davet ediyoruz.Kayıt için tıklayın.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme Raporu Sunumu Gerçekleşti

İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) tarafından hazırlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme Raporu, 18 Eylül 2025 tarihinde İLKE Vakfı’nda düzenlenen sunum programıyla kamuoyuna tanıtıldı. İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ahmet Sait Öner’in selamlama konuşmasının ardından, EPAM Direktörü Doç. Dr. Ayhan Öz’ün açılış konuşmasıyla başlayan program raporun sunumuyla devam etti. Akademisyenler, araştırmacılar, yöneticiler, öğretmenler ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı etkinlikte, raporun bulguları kapsamlı biçimde paylaşıldı.Araştırma ekibinden Prof. Dr. Mustafa Öztürk (Boğaziçi Üniversitesi), Doç. Dr. Hasan Özgür Kapıcı (Boğaziçi Üniversitesi), Doç. Dr. Sedat Karagül (İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi) ve Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Şahal (Yıldız Teknik Üniversitesi) raporun bulgularını sundu. Öğretmenler Modeli Benimsiyor, Uygulamada Zorluk YaşıyorRapora göre, öğretmenler TYMM’nin getirdiği dönüşümü genel olarak destekliyor; öğrenci merkezli, etkinlik temelli yaklaşımların sınıf motivasyonunu artırdığı gözlemleniyor. Bununla birlikte öğretmenler, uygulamaya geçerken ciddi zorluklarla karşılaşıyor. Hazırlık eksikliği, sınıf yönetimi, zaman kısıtı ve fiziki altyapı sorunları, öğretmenlerin uygulamayı etkili biçimde hayata geçirmesini sınırlıyor.Zaman ve Sınıf Yönetimi ZorluklarıTürkçe ve fen bilgisi öğretmenleri, yazma, film analizi ve grup etkinliklerinin sınırlı sürede yürütülmesinin zorluk yarattığını belirtti. TYMM’nin kademeli sorumluluk devri modeli, her öğrencinin aktif olmasını gerektirdiğinden kalabalık sınıflarda uygulanmayı güçleştiriyor. Ayrıca, bazı soyut konuların (ör. hücre, kütle, ağırlık) 5. sınıfa taşınması, öğrencilerin bilişsel seviyesine uygun bulunmadığı için öğretmenler tarafından zorlayıcı görülüyor.Ölçme-Değerlendirmede Yeni Yaklaşım ve EndişelerTYMM ile birlikte süreç odaklı, analitik düşünmeyi ölçen açık uçlu soruların ön plana çıkması öğretmenler tarafından olumlu karşılanıyor. Ancak, merkezi sınavlarda hız ve ürün odaklı değerlendirme ile uyumsuzluk, öğrencilerin sınav performansını olumsuz etkileyebileceği endişesini beraberinde getiriyor. Öğretmenler, klasik yazılı sınavlar ile süreç odaklı ölçme değerlendirme arasında uyumsuzluk yaşandığını aktardı.Fiziki ve Dijital Altyapı SınırlılıklarıRapor, öğretmenlerin fiziki koşullar ve materyal eksikliklerinden kaynaklanan sıkıntılarını da ortaya koyuyor. Kalabalık sınıflar ve atölye ortamlarının yetersizliği, öğrenci merkezli etkinliklerin uygulanmasını kısıtlıyor. Dijital materyaller açısından ise öğretmenler, tamamen EBA’ya bağlı kalmanın teknik ve içerik sınırlılıkları yarattığını ifade ediyor.Öneriler ve İleriye Dönük AdımlarRaporun sonuçlarına göre, öğretmenler için uygulama temelli mesleki gelişim eğitimleri tasarlanmalı, sınıf mevcutları azaltılmalı ve altyapı eksiklikleri giderilmeli. Dijital platformlar TYMM’ye uyumlu içeriklerle güçlendirilirken, velilerin sürece katılımını artıracak bilgilendirme ve atölye çalışmaları da planlanmalı. Ayrıca, zümreler arası işbirliği platformları kurularak öğretmenlerin program geliştirme süreçlerine katkısı artırılmalı.Araştırma ekibi, raporun sadece bir başlangıç niteliğinde olduğunu, uygulama süreçleri ve altyapı destekleri iyileştirilmeden modelin etkin biçimde uygulanmasının güç olduğunu vurguladı. Öğretmenler, modele dair inançlı olmakla birlikte, uygulamayı hayata geçirme noktasında rehberlik, destek ve zaman esnekliği ihtiyacı duyuyor.