Türkiye'de Din Eğitimi Raporu Yayımlandı: Beceri Merkezli Bir Din Eğitimi Verilmeli

25 Aralık 2023

İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) tarafından Türkiye’de Din Eğitimi Projesi kapsamında hazırlanan Türkiye’de Din Eğitimi: Genel Görünüm ve Eğilimler (2012-2022) başlıklı rapor 22 Aralık 2023 tarihinde Altunizade Kültür ve Sanat Merkezinde kamuoyuna tanıtıldı. 


Türkiye’de Din Eğitimi: Genel Görünüm ve Eğilimler (2012-2022) raporu Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Nurullah Altaş ve Doç. Dr. Umut Kaya tarafından hazırlandı. Din eğitiminin son 10 yılını istatistiksel verilere dayalı olarak ele alan rapor, örgün eğitimde din eğitiminden yaygın ve sivil din eğitimine kadar birçok farklı alanda ülkemizde din eğitiminin geniş bir portresini sunuyor.


Rapor, Türkiye’de Din Eğitimi Projesi’nin ilk çıktısı olan Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı’nın hazırladığı Türkiye’de Din Eğitiminin Dönüşümü (1997-2012) araştırma raporu ile beraber düşünüldüğünde,  Türkiye'de din eğitimi alanında son çeyrek asırda yaşanan dönüşüm ve gelişmelere dair kapsamlı bir içerik sunarak, eğitimcilerden politika yapıcılara kadar geniş bir kesim için değerli bir referans niteliği taşıyor. Prof. Dr. Nurullah Altaş ve Doç. Dr. Umut Kaya, din eğitimiyle ilgili önemli bulguları veriler ile beraber sunduktan sonra alanda geliştirilmesi gereken hususlarla ilgili dikkat çekici önerilerde bulundular.


Özel veya resmi din eğitimi kurumlarının veri temininde daha açık olması gerekir

 

Altaş, araştırma sürecinde yaşadıkları zorluklardan bahsederek sunumuna başladı: “Araştırmamızı somut verilere dayandırma konusunda gayret ettik. Ancak özel veya resmi din eğitimi kurumlarının veri temini konusunda karşılık vermemesi en önemli sınırlılığımız oldu. Bu bakımdan din bilimleri akademisi, meta sonuç oluşturma noktasında yeterli bilgi birikimi ortaya koyamıyor.” 


Okul öncesinde din eğitimi için öğreticileri pedagojik formasyona sahip olmalı


Raporda, 4-6 yaş Kur’an Kursu öğreticilerinin yaklaşık %50’si ön lisans mezunu iken, lisans, üniversite ve yüksek lisans mezunlarının toplamının öğreticilerin yalnızca %18’ini oluşturduğu belirtiliyor.  Pedagojik formasyonun önemli olduğu vurgulanan raporda; yaygın din eğitiminde her yönden kendini yetiştirmiş, pedagojik formasyona sahip, yaygın din eğitimi ve yetişkin din eğitimi ile ilgili gerekli bilgiyle donatılmış, kurs öğreticilerinin mesleğe yönelik bilgi ve beceri ile yetişmiş olması; din eğitiminin kalitesini artırmak ve etkin ve başarılı bir öğretim için kritik olduğu ifade ediliyor. Raporda, bu hususla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yaygın din eğitimi görevlileri için hizmet içi eğitim kursları veya çeşitli ilahiyat fakültelerinin bünyesinde mesleğe yönelik olarak açılacak tezli/tezsiz yüksek lisans programlarının açılmasının önemi vurgulanıyor.


Ortaokullarda seçmeli din derslerinin seçilme oranı düşme eğiliminde


Rapordaki bulgularda, Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’in Hayatı (Peygamberimizin Hayatı) ve Temel Dinî Bilgiler dersleri adlarıyla verilen seçmeli din, ahlak ve değerler derslerinin öğrenciler tarafından seçilme oranının her yıl düştüğü görülüyor. Bu dersleri 5. sınıflarda %28 ile başlayan seçme oranı %19’a, 6. sınıflarda %25 ile başlayan seçme oranının %16’ya, %17 ile başlayan 7. sınıflardaki seçme oranının %10’a, %9 ile başlayan 8. sınıflardaki seçme oranının da %5’e gerilediği göze çarpıyor. Bu değişimin sebebi olarak da zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin içeriği ile bu seçmeli derslerin içeriğinin örtüşmesi olduğu ifade ediliyor. 


Beceri merkezli ve olgusal bir din eğitimi verilmelidir


Dini yüksek öğrenim veren fakültelerin resmî belgelerinden alıntılanan eğitim amaçlarıyla 21. yüzyıl becerileri karşılaştırıldığında, din eğitimi anlayışımızın beklenen bu beceriler karşısındaki yetersizliği açık bir şekilde ortaya çıktığı ifade ediliyor.   Yükseköğretimde, din eğitimi öğretmenleri yetiştirirken muhtevayı aktardıktan sonra beceriler ve yetkinliklerin geliştirilmesine yönelik bir programın oluşturulması gerektiğinin altı çiziliyor. Son olarak kazanım ve gerekli becerilerin gerçekten kazandırılıp öğrenciler tarafından edinildiğine dair yeterli ölçümler yapılmadığı da vurgulanıyor.


Türkiye’de Din Eğitimi: Genel Görünüm ve Eğilimler (2012-2022) Raporunu incelemek  için tıklayın. 





ÜYE KURULUŞLARIMIZ

ARAŞTIRMA MERKEZLERİMİZ