Logo
Voices From the Muslim World İlk Program Yayımlandı

Voices From the Muslim World İlk Program Yayımlandı

Kategori: Kurumsal Tarih: 16 Kasım 2021

İslam dünyasının temel konularının farklı coğrafyalardan düşünürlerin sesleriyle Türkiye ve dünya ile buluştuğu Voices From the Muslim World, Dr. Yasir Qadhi'nin konuk olduğu ilk bölümü ile İLKE Vakfı Youtube kanalında yayımlandı!

The Islamic Seminary of America'dan Dr. Yasir Qadhi, Sapience Institute'den Hamza Tzortis, International University of Sarajevo'dan Dr. Admir Mulasmanovic  ve Oxford Üniversitesi’nden Adeel Malik gibi isimlerin konuk olacağı programın ilk bölümü 19 Kasım 2021 Cuma Saat 17:00’de İLKE Vakfı Youtube kanalında yayımlandı.

İLKE Vakfı Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi TODAM’ın, Müslüman Dünyada Düşünce ve Hareketler Projesi kapsamında hayata geçirdiği “Müslüman Dünyadan Sesler” programı; Müslüman dünyanın gündemdeki konu ve sorularının konuşulması ve alanında kıymetli çalışmalar yaparak gelecekte adından söz ettirecceği öngörülen şahsiyetlerin Türkiye kamuoyuna ve dünyaya tanıtılmasını hedefliyor.

İlgili İçerikler

Dr. Jonathan Brown Siyahlık ve Kölelik Üzerine Tarihsel Perspektifler Üzerine Konuştu

İLKE Agenda seminerleri kapsamında tanınmış akademisyen Dr. Jonathan Brown kölelik, siyahlık ve tarihsel bağlam arasındaki karmaşık ilişkiyi irdeledi. Bir dizi konuyu kapsayan konuşma, bu konuların tarih boyunca farklı medeniyetlerde nasıl algılandığına dair düşündürücü ipuçları sağladı.Konuşmacı, siyahlıkla ilgili yanlış algıların tarihsel koşullar tarafından nasıl şekillendirildiğini vurguladı. Brown: " Orta Çağ İslam Medeniyetinde üç farklı kategori vardı: Sudan (Sahra altı Batı Afrika'nın siyah halkı), Habeş (Etiyopya) ve Zenc (Doğu Afrika kıyı nüfusları). Dolayısıyla "siyah" kavramı yekpare bir kavram değildi ve yargılar ten renginden ziyade etnik kökene göre yapılıyordu" ifadelerini kullandı.  Ayrıca Nubyeliler gibi bazı grupların köleliğe doğal olarak uygun olduğu klişesine de değinen Brown, bu görüşün tüm siyah gruplar için evrensel olarak geçerli olmadığını ekledi.   Dr. Brown: "Sosyal varsayımlar ve tarihsel bağlamlar da dahil olmak üzere çeşitli faktörler bu algıların şekillenmesinde rol oynamıştır. İlginç bir şekilde, ırk ve siyahlık kavramı farklı toplumlar arasında değişiklik göstermiştir. Amerika'da "tek damla kuralı", Afrika kökenli bir iz bile taşıyan herkesin siyah olarak kabul edilmesini gerektiriyordu. Buna karşılık, tarihi İslam medeniyetinde farklı bir yaklaşım vardı ve deri rengi sosyal statünün tek belirleyicisi değildi. Tartışılan ilginç bir nokta, Arap dillerinin beyaz insanları tanımlamak için "beyaz" yerine "kırmızı" terimini kullanmasıydı. Bu dilsel ayrım, dönemin kültürel normlarını yansıtıyordu. Derste ayrıca, eski metinlerde siyah ve kırmızı bayraklar arasında, çeşitli tarihsel anlatılarda önemli olan ten renginin farklı tonlarını yansıtan ayrımların var olduğuna dikkat çekildi." ifadelerini kullandı.Seminerde, İslam hukukunun özgürleşmeye giden bir yol sağlaması nedeniyle diğer sistemlerden nasıl farklı olduğu vurgulayan Brown, bir erkek köle sahibi ile kölesinin çocuğunun özgür doğması, ten renginin köleleştirmeyi sürdürmek için sıklıkla kullanıldığı diğer kültürlere kıyasla toplumsal tutumlardaki farklılığın altını çizdi.Ayrıca seminerde, modern öncesi Arap toplumlarında kişinin babasının kabile kimliğinin ten renginden çok daha önemli olduğunu, bunun da insanların nasıl algılandığını ve nasıl muamele gördüğünü etkilediğini ifade eden Brown, bu durumun, deri renginin genellikle köleler ile özgür nüfus arasında ayrım yapmak için kullanıldığı Amerikan bağlamıyla tezat oluşturduğunu söyledi.