Logo
STK Akademisi Kurumsal Yönetim Eğitimi ile Devam Ediyor

STK Akademisi Kurumsal Yönetim Eğitimi ile Devam Ediyor

Kategori: Kurumsal Tarih: 11 Ekim 2016

İLKE Derneği, sivil alanın güçlendirilmesi ve STK'ların politik karar süreçlerinde etkin şekilde toplumu temsil etme donanımına sahip olmasına yönelik önemli bir boşluğu doldurmak amacıyla STK Akademisi kurdu.

İLKE Derneği, 2015'te gerçekleştirdiği "STK Yönetici Eğitimi" programlarını yoğun bir katılımla düzenlemişti. Dernek, "STK Yönetici Eğitimi"ni 2016 itibariyle genişleterek daha zengin ve dolu bir içerikle STK Akademisi'ne dönüştürdü. Akademi bünyesinde, STK Yönetici Eğitimi, STK Kapasite Geliştirme Eğitimi ve Siviliz Konuşmaları olarak üç kademe faaliyetlerini sürdürecek olan akademinin ilk etkinliği STK Kapasite Geliştirme Eğitimleri başlığıyla 24 Eylül 2016'da başladı.

STK Kapasite Geliştirme Eğitimleri ayda bir düzenlenecek. Bu kapsamda Kapasite Geliştirme Eğitimleri’nin ikincisi “Kurumsal Yönetim Eğitimi” Yıldız Teknik Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Örgütsel Davranış Anabilim Dalı Başkanı Nihat Erdoğmuş tarafından 29 Ekim 2016 Cumartesi günü verilecek. Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) İstanbul Koordinasyon ve Eğitim Merkezi'nde yapılacak eğitim 10.00-17.00 arasında gerçekleştirilecek. Yönetim ve Yöneticilik, Organizasyon Yapısının Oluşturulması, İş Akış Süreçleri ve İyileştirilmesi, Kurumsal Performans Ölçümü ve Denetleme gibi konular ele alınacak.

STK Akademi Eğitimleri, 18 Şubat 2017 Cumartesi' ye kadar devam edecek ve herhangi bir STK'da aktif olarak görev yapanlar ve gönüllü çalışanlar akademi eğitimlerine katılabilecek.

İlgili İçerikler

Dijital Bağımlılık ve Eğitim: Sorunlar, Eğilimler ve Politika Önerileri

Dijital bağımlılık, öğrencilerin akademik başarısını, bilişsel gelişimini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen giderek büyüyen bir sorundur. Eğitimde dijital teknolojiler önemli fırsatlar sunarken, bilinçsiz ve aşırı kullanım çeşitli riskler doğurmaktadır. Ancak, bu sorunla mücadelede eğitim sistemi paydaşları arasında etkin iş birliği sağlanamadığında, dijital bağımlılık derinleşmektedir. Hazırlanan politika notu, dijital bağımlılığın eğitim üzerindeki etkilerini analiz ederek, ebeveynler ile öğretmenlerin rollerini, öğrencilerin değişen teknoloji kullanım alışkanlıklarını ve eğitimde dijitalleşmenin fırsat ve risklerini ele almaktadır. Ayrıca, öğrencilerin bilinçli teknoloji kullanımını destekleyecek stratejiler ve öğretmenlerin bu süreçte nasıl daha etkin olabileceği incelenmektedir. Bu politika notu, eğitimde dijital bağımlılığın getirdiği sorunları ve sunduğu fırsatları değerlendirerek, politika yapıcılara, öğretmenlere ve ebeveynlere somut çözüm önerileri sunmaktadır.

20 Şubat 2025

Öğretmenlikte Kurumsal Dönüşüm: Millî Eğitim Akademisi

Türkiye’de öğretmen yetiştirme süreçlerinde köklü bir dönüşüm başlatan Millî Eğitim Akademisi (MEA), öğretmen eğitiminin geleceğini şekillendiren yeni bir model olarak öne çıkıyor. Bu seminerde, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmen yetiştirme süreçlerine etkileri, MEA’nın kuruluş amacı ve temel misyonu, eğitim fakülteleriyle ilişkisi ve uluslararası benzer modellerle karşılaştırılması ele alınacak. Ayrıca, Öğretmen Akademileri ile MEA’nın kavramsal ayrımı, MEA’nın eğitim fakülteleri ve Millî Eğitim Bakanlığı ile nasıl bir koordinasyon içinde çalışacağı ve öğretmenlerin kariyer gelişimine yönelik sunduğu fırsatlar ve sınırlılıklar değerlendirilecek. Çevrimiçi düzenlenecek seminerde, "Millî Eğitim Akademisi ve Öğretmen Yetiştirme Sürecinin Dönüşümü" başlıklı politika notunun yazarı Doç. Dr. Murat Polat, konuyla ilgili görüşlerini paylaşacak.

EPAM Seminer Notları: Millî Eğitim Akademisi Seminerinden Öne Çıkanlar

Millî Eğitim Akademisi (MEA), öğretmen yetiştirme sürecinde önemli bir dönüşüm olarak öne çıkıyor. Eğitim fakültelerinin formasyon programlarının yerini alacak olan MEA, hem aday öğretmenlerin hem de mevcut öğretmen ve yöneticilerin mesleki gelişimini desteklemeyi hedefliyor. Öne çıkan yenilikler şunlar:Akademiye Giriş Sınavı (AGS): KPSS yerine, Türk Millî Eğitim Sistemi ve eğitimin temelleri üzerine odaklanan yeni bir sınav getiriliyor.Eğitim Süreci: Eğitim fakültesi mezunları 3, diğer bölümlerden gelenler ise 4 dönemlik bir uygulamalı eğitim alacak.Uygulama Odaklı Eğitim: Staj ve saha deneyimi, MEA’nın temel unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. Öğretmen adaylarının uzun süreli ders gözlemi yapmaları ve alan uzmanlarıyla etkileşimde bulunmaları sağlanacak.Uluslararası Karşılaştırmalar: Japonya, Singapur ve Çin gibi ülkelerde benzer hizmet içi eğitim modelleri mevcut olsa da MEA’nın üniversitelerden bağımsız bir yapı olması önemli bir fark olarak değerlendiriliyor.Potansiyel Riskler: Finansal ve kurumsal sürdürülebilirlik, bölgesel standartların korunması ve öğretmen adaylarının atama süreçlerine dair kaygılar, dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında yer alıyor. Sonuç olarak, MEA modeli, öğretmen yetiştirmede uygulama ağırlıklı bir sistem sunarak eğitimde kaliteyi artırmayı amaçlıyor. Ancak modelin başarılı olması, YÖK ve eğitim fakülteleri ile iş birliği, mali kaynakların etkin yönetimi ve şeffaf bir yol haritasının oluşturulmasına bağlı. Pilot uygulamalarla eksikliklerin giderilmesi ve aday öğretmenlerin sürece dair endişelerinin yönetilmesi kritik önem taşıyor. Öne Çıkan Değerlendirmeleri Görmek İçin Tıklayın