Logo
Kurumsal Gelişim Eğitim Programı Güz Dönemi Tamamlandı

Kurumsal Gelişim Eğitim Programı Güz Dönemi Tamamlandı

Kategori: Kurumsal Tarih: 23 Ekim 2018

İLKE bünyesinde kurulan Kurumsal Yönetim Akademisi (KYA) tarafından düzenlenen Kurumsal Gelişim Eğitim Programı'nın 2018 Güz Eğitimi sona erdi. Kontenjanı 25 olarak belirlenen programa beklenenin çok üzerinde başvuru gerçekleşmesi sebebiyle kapasite 40’a kadar artırıldı ancak yine de tüm başvurulara olumlu cevap verilemedi.

Eğitim programı, Nihat Kılıç tarafından verilen “Dijital İmkanlar” ile başladı. Eğitimde, STK’ların reklam, pazarlama, üye ilişkileri, hedef kitleye erişim gibi konuları dijital ortamda nasıl yönetebileceğine genel olarak değinilirken Google, Google reklamları, sosyal medya ortamlarının STK’ların amaçları için nasıl daha etkin kullanılabileceği konusunda ip uçları verildi.
İlk günün ikinci dersi, “Yönetim ve Organizasyon” Kurumsal Yönetim Akademisi Başkanı Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş Erdoğmuş tarafından sunuldu. Eğitimde STK’larda stratejik plan hazırlama ve takibi, kurul ve komisyonların işleyişinde etkinlik ve toplantı yönetimi üzerinde duruldu.

Eğitim programının ikinci Günü Doç. Dr. Mehmet Lütfi Arslan tarafından verilen ve oldukça ilgiyle takip edilen “Gönüllü Yönetimi” dersi ile başladı. Eğitimde gönüllülüğün ekonomik, sosyal ve psikolojik boyutları ve gönüllülük çeşitlerine değinmenin yanında gönüllülerin sivil toplum kuruluşlarında daha aktif olarak görev alması için gereken girişimler hakkında bilgi paylaşıldı.Aynı günün ikinci dersi, Proje Yazma ve Yönetme Dr. Ömer Özdinç tarafından verildi. Eğitimde proje tasarımı, proje planlanması, teklif hazırlanması, teklif sunumu ve proje değerlendirme aşamalarından oluşan proje bileşenleri uygulamalı ve detaylı olarak aktarıldı.

Eğitim programının son günü “Medya İletişimi” dersi ile başladı, ders Esra Saltık Yaman tarafından verildi. Dersin ilk oturumunda öğrenilen teorik bilgiler ikinci oturumda pratik çalışmalar ile ürün haline geldi. Eğitimde stratejik iletişim planlamasının nasıl hazırlanabileceği, iletişim ve medya ilişkilerinin önemine, medya iletişiminde kullanılan araçlara değinildi. Katılımcılar 3’erli gruplara ayrılarak herkes en iyi haber bültenini yazmak için yarıştı. Süre dolduktan sonra yazılan haberler grup sözcüleri tarafından okundu.

Günün ve programın son dersi Dr. İbrahim Taşdemir tarafından “Mali Kaynak Bulma ve Yönetme” başlığında gerçekleşti. Eğitimde başta bağışlar, fon oluşturma ve iş geliştirme olmak üzere STK’lar için kaynak bulma ve geliştirme konularında bilgi ve uygulamalar paylaşıldı. Günümüzde STK’ların gündeminde yer edinen ulusal ve uluslararası fon kaynaklarına ulaşma ve kullanabilme konusu da ayrıca ele alındı.

Program kapanış konuşmaları ve sertifika takdimi ile sona erdi. Kapanış konuşmalarında İLKE Derneği Yürütme Kurulu Başkanı Lütfi Sunar, KYA Yürütme Kurulu Üyesi M. Sıddık Acarlar ve İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği Başkanı Ayhan Karahan söz aldı. Ardından program katılımcılarına sertifikaları takdim edildi. Aile fotoğrafının çekilmesi ile 3 gün süren program sona erdi.

KGEP, Kurumsal Yönetim Akademisi’nin sivil toplum kuruluşlarının kurumsal kapasitelerinin artışına katkı sağlamak için Bahar, Güz dönemlerinde Türkiye’de bir kez de Yurtdışında olmak üzere senede üç kez organize ettiği etkinliktir. Sivil toplum alanında önemli derecede ihtiyaç duyulan konuların, 6 farklı ders olarak işlendiği, toplamda 3 gün süren eğitim programı STK’larda görev alan yöneticilere yöneliktir. Programda işlenen dersler şu şekildedir:
Yönetim ve Organizasyon
Dijital İmkanlar
Gönüllü Yönetimi
Proje Yazma ve Yönetme
Medya İletişimi
Mali Kaynak Bulma ve Yönetme

İlgili İçerikler

Dijital Bağımlılık ve Eğitim: Sorunlar, Eğilimler ve Politika Önerileri

Dijital bağımlılık, öğrencilerin akademik başarısını, bilişsel gelişimini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen giderek büyüyen bir sorundur. Eğitimde dijital teknolojiler önemli fırsatlar sunarken, bilinçsiz ve aşırı kullanım çeşitli riskler doğurmaktadır. Ancak, bu sorunla mücadelede eğitim sistemi paydaşları arasında etkin iş birliği sağlanamadığında, dijital bağımlılık derinleşmektedir. Hazırlanan politika notu, dijital bağımlılığın eğitim üzerindeki etkilerini analiz ederek, ebeveynler ile öğretmenlerin rollerini, öğrencilerin değişen teknoloji kullanım alışkanlıklarını ve eğitimde dijitalleşmenin fırsat ve risklerini ele almaktadır. Ayrıca, öğrencilerin bilinçli teknoloji kullanımını destekleyecek stratejiler ve öğretmenlerin bu süreçte nasıl daha etkin olabileceği incelenmektedir. Bu politika notu, eğitimde dijital bağımlılığın getirdiği sorunları ve sunduğu fırsatları değerlendirerek, politika yapıcılara, öğretmenlere ve ebeveynlere somut çözüm önerileri sunmaktadır.

20 Şubat 2025

Öğretmenlikte Kurumsal Dönüşüm: Millî Eğitim Akademisi

Türkiye’de öğretmen yetiştirme süreçlerinde köklü bir dönüşüm başlatan Millî Eğitim Akademisi (MEA), öğretmen eğitiminin geleceğini şekillendiren yeni bir model olarak öne çıkıyor. Bu seminerde, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmen yetiştirme süreçlerine etkileri, MEA’nın kuruluş amacı ve temel misyonu, eğitim fakülteleriyle ilişkisi ve uluslararası benzer modellerle karşılaştırılması ele alınacak. Ayrıca, Öğretmen Akademileri ile MEA’nın kavramsal ayrımı, MEA’nın eğitim fakülteleri ve Millî Eğitim Bakanlığı ile nasıl bir koordinasyon içinde çalışacağı ve öğretmenlerin kariyer gelişimine yönelik sunduğu fırsatlar ve sınırlılıklar değerlendirilecek. Çevrimiçi düzenlenecek seminerde, "Millî Eğitim Akademisi ve Öğretmen Yetiştirme Sürecinin Dönüşümü" başlıklı politika notunun yazarı Doç. Dr. Murat Polat, konuyla ilgili görüşlerini paylaşacak.

EPAM Seminer Notları: Millî Eğitim Akademisi Seminerinden Öne Çıkanlar

Millî Eğitim Akademisi (MEA), öğretmen yetiştirme sürecinde önemli bir dönüşüm olarak öne çıkıyor. Eğitim fakültelerinin formasyon programlarının yerini alacak olan MEA, hem aday öğretmenlerin hem de mevcut öğretmen ve yöneticilerin mesleki gelişimini desteklemeyi hedefliyor. Öne çıkan yenilikler şunlar:Akademiye Giriş Sınavı (AGS): KPSS yerine, Türk Millî Eğitim Sistemi ve eğitimin temelleri üzerine odaklanan yeni bir sınav getiriliyor.Eğitim Süreci: Eğitim fakültesi mezunları 3, diğer bölümlerden gelenler ise 4 dönemlik bir uygulamalı eğitim alacak.Uygulama Odaklı Eğitim: Staj ve saha deneyimi, MEA’nın temel unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. Öğretmen adaylarının uzun süreli ders gözlemi yapmaları ve alan uzmanlarıyla etkileşimde bulunmaları sağlanacak.Uluslararası Karşılaştırmalar: Japonya, Singapur ve Çin gibi ülkelerde benzer hizmet içi eğitim modelleri mevcut olsa da MEA’nın üniversitelerden bağımsız bir yapı olması önemli bir fark olarak değerlendiriliyor.Potansiyel Riskler: Finansal ve kurumsal sürdürülebilirlik, bölgesel standartların korunması ve öğretmen adaylarının atama süreçlerine dair kaygılar, dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında yer alıyor. Sonuç olarak, MEA modeli, öğretmen yetiştirmede uygulama ağırlıklı bir sistem sunarak eğitimde kaliteyi artırmayı amaçlıyor. Ancak modelin başarılı olması, YÖK ve eğitim fakülteleri ile iş birliği, mali kaynakların etkin yönetimi ve şeffaf bir yol haritasının oluşturulmasına bağlı. Pilot uygulamalarla eksikliklerin giderilmesi ve aday öğretmenlerin sürece dair endişelerinin yönetilmesi kritik önem taşıyor. Öne Çıkan Değerlendirmeleri Görmek İçin Tıklayın