Logo
Kamuoyunda İslam İktisadı Çalıştayı Gerçekleşti

Kamuoyunda İslam İktisadı Çalıştayı Gerçekleşti

Kategori: Kurumsal Tarih: 20 Kasım 2017

İLKE Derneği bünyesindeki İslam İktisadı Araştırmaları Merkezi (İKAM) ve İstanbul Üniversitesi İslam İktisadı ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi (İSİFAM) tarafından “Kamuoyunda İslam İktisadı Algısı” Çalıştayı düzenlendi.
İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası Doktora Salonunda düzenlenen program İKAM Başkanı Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın açılış konuşmasıyla başladı. Sunar, konuşmasında İKAM’ın faaliyetlerinden bahsederek, İslam İktisadının geliştirilmesi ve gündemde tutulması için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bu çerçevede kurulan İktisat Yayınları bünyesinde çok sayıda kitap yayınladıklarını kaydeden Sunar, alanın bilgi birikimini zenginleştirmeyi hedeflediklerini vurguladı. İSİFAM Başkanı Doç. Dr. Mehmet Saraç ise merkez çalışmalarından bahsederek İslam iktisadının her geçen gün daha çok önem kazandığını söyledi.
İKAM ve İSİFAM tarafından İstanbul Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen çalıştaya İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Karaoğlu, Sakarya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Süleyman Kaya, Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Necmeddin Güney, Kırklareli Üniversitesi’nden Dr. Taha Eğri ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak gibi akademisyenler ve araştırmacılar katıldı.
KATILIM BANKALARI BİLİNMİYOR
Programın ilk oturumunda Milli Savunma Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fatih Savaşan ve Doç. Dr. Fatih Yardımcıoğlu “Kamuoyunda İslam İktisadı ve Finansı Farkındalığı ve Algısı” konulu bir sunum yaptı. Sunumda 1165’i öğrenci olmak üzere 2300 kişi ile yapılan bir anketin sonuçlarına yer verildi. Araştırmaya göre halkın yüzde 35,1’nin; öğrencilerin ise 48,8’inin İslam ekonomisi kavramından haberdar olmadığı vurgulandı. Halkın yüzde 20,9; öğrencilerin ise 33,2’sinin ise katılım bankacılığı ifadesini hiç duymadığı belirtildi.
Araştırmada “Sizce Türkiye’de günümüzde İslami usullere göre faaliyette bulunan banka var mıdır?” sorusuna halkın yüzde 21,7’si; öğrencilerin ise yüzde 17,1’i evet cevabını veriyor.
Katılım bankalarının kamuoyunda bilinirliğinin az olduğu görülen araştırmada kamuya ait katılım bankalarının ise neredeyse hiç bilinmediği kaydediliyor.
Araştırmaya göre halkın 35,9’u, öğrencilerin ise yüzde 36,9’u katılım bankalarının geleneksel bankalardan helal haram noktasından ayrıldığı görüşünde. Kredi kartı kullanım alışkanlıklarına da yer verilen araştırmada halkın 13,3’ünün, öğrencilerin ise 11,9’unun sadece katılım bankalarından kredi kartı kullandığı görülüyor.
“İSLAM EKONOMİSİ SORUNLARI ÇÖZER Mİ”
Araştırmada İslam iktisadının önemli unsurlarından faiz ve kar mevzusunun yeterince anlaşılmadığı ortaya çıkıyor.
“Sizce bankacılık sektöründe katılım bankaları (faizsiz bankacılık) olmalı mı?” şeklindeki soruya halkın yüzde 70,2; öğrencilerin ise yüzde 69,4’ünün evet cevabını veriyor.
İslam iktisadının uygulanması halinde işçi haklarının daha iyi, ücretlerinse daha yüksek olacağını düşünenlerin hem öğrencilerde hem de halkta yüzde 15’in altında olması anket sonucunda ortaya çıkmıştır.
Araştırma İslam iktisadının içerik ve uygulamalarının kamuoyunda yeterince bilinmediğini ortaya konmuş, bu bağlamda kamuoyunun doğru bir şekilde bilgilendirici çalışmalar yapılması gerektiği özellikle vurgulanmıştır.
MEDYADA İSLAM İKTİSADI ALGISI
Programın ikinci yarısında ise İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Necmettin Kızılkaya ve Yasemin Meriç medyadaki İslam iktisadı algısı ile ilgili sunumlarını gerçekleştirdi. Sunumda belirli gazete ve dergilerde son beş yılda çıkan İslam iktisadı ile ilgili haber ve yazıları analiz eden bir araştırma sunuldu.
Gazetelerde haber başlıklarına göre bakıldığında İslam ekonomisi haberlerinde 2012 -2017 arası sürekli yükseliş trendi var ancak 2017 de kısmi düşüş gözleniyor.
Yeni Şafak, Sabah, Milliyet, Hürriyet ve Cumhuriyet gazeteleri üzerinden yapılan araştırmaya göre İslami finans ile ilgili en çok haber Yeni Şafak’ta yer alıyor. Bu konuda en çok yazı yazan köşe yazarı ise Hayrettin Karaman. 2012-2017 arasında bu gazetelerde İslam ekonomisi ile ilgili yayınların sadece yüzde 9’u köşe yazarlarından oluşuyor. Çıkan haberlerin ise önemli bir kısmının şube açılışı ile hükümet yetkililerinin açıklamalarından oluşması dikkat çekiyor.
Öte yandan kamunun katılım bankacılığı pazarına atıldığı dönemde İslam ekonomisi ve finansı ile ilgili haberlerin arttığı gözlenirken İslam ekonomisi kavramlarından ‘sukuk’un haberlerde en çok yer alan kavram olarak önümüze çıkıyor.
KATILIM BANKALARI KENDİSİNİ İSLAM İKTİSADI İLE TANITMIYOR
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından birisi de bir yandan İslam ekonomisi ile haberlerin sayısı artarken katılım bankalarının kendisini İslam ekonomisine ait kavramlarla tanıtmaması. Kuveyt Türk kendisini tanımlarken “teknoloji, inovasyon, sağlam bankacılık, müşteri güveni, ar-ge, yenilikçi, KOBİ”; Albaraka, “Türkiye’nin ilk katılım bankası, katılım bankacılığı öncüsü ve lideri”; Türkiye Finans “Tüketici, müşteri memnuniyeti, yenilikçi”; Vakıf Katılım, “ecdat yadigarı, fakir fukaranın yüzü gülecek, vakıf kültürü, Anadolu, kamu bankası olmanın gücü güveni, milli ekonomiye destek”; Ziraat Katılım ise “paylaşım, ülkeye hizmet, kamu gücü, tarım sektörü” gibi kavramları ve ifadeleri kullanıyor.
Çalıştayda sunulan her iki araştırma da İKAM tarafından önümüzdeki günlerde rapor olarak yayımlanacak.
Program, sunum yapan akademisyenlere hediye takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

İlgili İçerikler

İktisat İzleme Raporu 2024

Küresel salgının ardından derinleşen ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin belirgin biçimde hissedildiği 2024 yılında ülkeler hem dış ticaret pozisyonlarını hem de iç ekonomik dengelerini korumak adına yeni politika arayışlarına yönelmiştir. Türkiye ekonomisi, ihracat performansı, yapısal direnç unsuları, para ve maliye politikalarıyla bu dalgalanmalardan nispeten daha az etkilenmiştir. Diğer yandan, ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği, fiyat istikrarı, istihdam ve gelir dağılımı gibi konularda kalıcı çözümlere duyulan ihtiyaç güncelliğini korumaktadır.İktisat İzleme Raporlarının dördüncüsü olan bu rapor, Türkiye ekonomisinin geçmişini ve bugününü analiz etmekte ve gelecek politikalara ışık tutmaktadır. Türkiye ekonomisinin kuramsal çerçeveyle uygulama arasındaki ilişki gözetilerek bütüncül bir analiz zemini sunulmaktadır. Raporda Türkiye’nin ulusal ve uluslararası düzlemdeki konumu ve potansiyeli 17 farklı başlıkta çok boyutlu göstergeler ve özgün veri görselleştirmelerle ortaya konmaktadır. Ayrıca rapor, Türkiye’nin ekonomik düzlemde karşılaştığı sorunları ve benimsenen  politikaların sosyoekonomik yansımalarını ele almaktadır. Türkiye ekonomisinin gelecek vizyonuna ışık tutmayı hedefleyen rapor, politika yapıcılar, ekonomistler, piyasa aktörleri ve akademisyenler için dikkate değer bir rehber niteliğindedir.

26 Haziran 2025

İKAM Kamu Maliyesi Raporu Sunumu

İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından hazırlanan Kamu Maliyesi Raporu, 26 Haziran Perşembe günü Ankara’da kamuoyuyla buluşuyor. Bu yıl “Kamu Maliyesi” temasını ele alan İKAM raporu, Türkiye’nin kamu gelirleri, harcama politikaları ve borçlanma stratejileri gibi temel alanlara odaklanıyor. Rapor, sadece mevcut durumu analiz etmekle kalmıyor, aynı zamanda maliye politikalarının ekonomik sistem üzerindeki etkilerini ve yapısal dönüşüm ihtiyaçlarını da kapsamlı biçimde ele alıyor. İKAM, bu stratejik raporla kamu maliyesine dair bilimsel ve toplumsal değerlendirmeleri bir araya getiriyor ve politika yapıcılar ile ilgili tüm paydaşlara güçlü bir analiz sunuyor. Tarih: 26 Haziran 2025, PerşembeSaat: 14.00Yer: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Rektörlük Binası  Kayıt olmak için formu doldurunuz.  

İLKE Vakfı’ndan Türkiye Ekonomisine Işık Tutan Yeni Rapor: “İktisat İzleme Raporu 2024” Yayımlandı

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından hazırlanan “İktisat İzleme Raporu 2024: Türkiye Ekonomisinin Görünümü” raporu kamuoyuyla paylaşıldı. Raporda, Doç. Dr. Ömer Faruk Tekdoğan’ın editörlüğünde hazırlanan kapsamlı analizler ve güncel değerlendirmeler yer aldı.Raporda küresel ekonomik ve siyasi risklerin 2024’te de devam ettiği vurgulanırken, Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve Avrupa Birliği’ndeki siyasi dalgalanmaların, ABD seçim süreciyle birlikte ülkeleri tedbirli davranmaya yönlendirdiği ifade edildi. Türkiye’nin ise Kovid-19 sonrası dönemde küresel eğilimlerden farklı olarak pozitif büyüme performansı sergilediği, ancak enflasyonla mücadeleye odaklanan sıkı para ve maliye politikalarının büyümeyi sınırladığı kaydedildi.Son olarak, Dr. Bekir Eren, 2024 yılı yurt içi finansal piyasalara ilişkin analizlerini paylaştı. Bankacılık sektörü, Borsa İstanbul, döviz kuru ve piyasa faizlerine odaklanan Eren, para politikasının enflasyonla mücadeleye odaklanmasının iç piyasalarda istikrarı güçlendirdiğini belirtti.