Logo
İKAM Konferanslar Serisi Arif Ersoy’u Ağırladı

İKAM Konferanslar Serisi Arif Ersoy’u Ağırladı

Kategori: Kurumsal Tarih: 06 Şubat 2017

Kurulduğu günden bu yana İslam İktisadı alanında önemli bir boşluğu dolduran İKAM, düzenlediği konferanslarla faaliyetlerine aralıksız sürdürmeye devam ediyor.

İKAM Konferanslar serisinin üçüncü konferansı, 4 Şubat 2017 Cumartesi, önemli bir İslam İktisadı hocasını ağırladı. Konferans, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevini ve aynı üniversitenin Uluslararası İslam Ekonomi ve Finansı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğünü yürüten Arif Ersoy tarafından verildi. “Günümüz İktisadi Sorunları Karşısında İslam İktisadının Çözüm Önerileri” başlığıyla düzenlenen konferans, İLKE Derneği’nin yeni binasında yapılan ilk İKAM etkinliği olması nedeniyle yoğun bir katılımla gerçekleşti.

Program, selamlama konuşmasını yapan İKAM Başkanı Lütfi Sunar’ın Arif Ersoy’u takdim ile başladı.

Konferansı “Nizamiye Medresesi” usulü ile gerçekleştireceğini ifade eden Arif Ersoy, ekonomi, tarih, siyaset, felsefe ve sosyoloji gibi disiplinlere değindi. Her insanın inancının dünya görüşünü belirlediğini ifade eden Ersoy, buradan yola çıkarak dünya görüşlerine göre insanları iki gruba ayırdı. Bunlardan biri tevhit ve adalet eksenli “Hak Merkezli Dünya Görüşü” olduğunu ifade eden Ersoy, diğerinin ise kuvvet merkezli “Çatışmacı Dünya Görüşü” olduğunu ifade etti.

Sözlerinin devamında Ersoy, çatışmacı dünya düzeninin günümüzde ekonomik sistemi oluşturan düzene rehberlik ettiğini bu sistemin barış yerine çatışmayı hâkim kılarak, haksızlık ve adaletsizlik doğurduğunu ifade etti. Mevcut sistemde tarih boyunca ne zaman kâr oranları ve faiz oranları birbirine eşit olursa çarkların durduğunu, eğer kâr oranları faiz oranlarını aşarsa sistemin artık işleyemez hale gelip savaş ve çatışma çıkararak yeniden kendisine rant sağladığını sözlerine ekleyen Arif Ersoy, günümüz iktisadi sorunlarının büyük bir kısmının faize dayalı çatışmacı dünya görüşü nedeniyle çıktığına dikkat çekti.

Hak Merkezli Tevhit Eksenli Bir İslam Ekonomisi
Arif Ersoy, Hak merkezli tevhit eksenli dünya görüşüne göre kurulacak bir İslam Ekonomisinin barış düzenini temsil edeceğini ifade ederek, bu bağlamda kurulacak dünya düzenin dayanışmaya dayalı olduğunu ve rehberinin peygamberler olduğunu sözlerine ekledi. Kapitalizmin artık sorun ürettiğini insanların yeni arayışlar içinde olduğunu, İslam Ekonomisi ilmine karşı artan talebin de bunun bir sonucu olduğunu söyledi. İnsanlık tarihinde çok kritik bir dönüm noktasından geçtiğimizi ifade eden Ersoy, tevhit ve adalet eksenli bir dünya görüşüne dayalı bir sistemin kurulacağını ifade etti. Sözlerinin sonunda “Hak gelince batıl zail olacaktır” diyerek konuşmasını bitirdi ve ardından programda soru-cevap bölümüne geçildi.

Soru-cevap bölümünün ardından İKAM Başkanı Lütfi Sunar, Arif Ersoy’a hediyesini takdim etti ve program nihayete erdi.

İlgili İçerikler

İktisat İzleme Raporu 2024

Küresel salgının ardından derinleşen ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin belirgin biçimde hissedildiği 2024 yılında ülkeler hem dış ticaret pozisyonlarını hem de iç ekonomik dengelerini korumak adına yeni politika arayışlarına yönelmiştir. Türkiye ekonomisi, ihracat performansı, yapısal direnç unsuları, para ve maliye politikalarıyla bu dalgalanmalardan nispeten daha az etkilenmiştir. Diğer yandan, ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği, fiyat istikrarı, istihdam ve gelir dağılımı gibi konularda kalıcı çözümlere duyulan ihtiyaç güncelliğini korumaktadır.İktisat İzleme Raporlarının dördüncüsü olan bu rapor, Türkiye ekonomisinin geçmişini ve bugününü analiz etmekte ve gelecek politikalara ışık tutmaktadır. Türkiye ekonomisinin kuramsal çerçeveyle uygulama arasındaki ilişki gözetilerek bütüncül bir analiz zemini sunulmaktadır. Raporda Türkiye’nin ulusal ve uluslararası düzlemdeki konumu ve potansiyeli 17 farklı başlıkta çok boyutlu göstergeler ve özgün veri görselleştirmelerle ortaya konmaktadır. Ayrıca rapor, Türkiye’nin ekonomik düzlemde karşılaştığı sorunları ve benimsenen  politikaların sosyoekonomik yansımalarını ele almaktadır. Türkiye ekonomisinin gelecek vizyonuna ışık tutmayı hedefleyen rapor, politika yapıcılar, ekonomistler, piyasa aktörleri ve akademisyenler için dikkate değer bir rehber niteliğindedir.

27 Mayıs 2025

İktisat İzleme 2024 Rapor Sunumu

İKAM tarafından hazırlanan “İktisat İzleme Raporu 2024” 27 Mayıs'ta kamuoyu ile paylaşılacak.Doç. Dr. Ömer Faruk Tekdoğan editörlüğünde hazırlanan İktisat İzleme Raporu 2024, birçok başlıkta veriye dayalı analizlerle 2024 yılında yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendiriyor. 2024 yılında yaşanan ekonomik gelişmeleri derinlemesine analiz etmek ve Türkiye'nin ekonomik performansını daha iyi anlamak amacıyla hazırlanan İktisat İzleme Raporu yayınlanıyor.İktisat İzleme Raporu 2024, küresel ekonomideki gelişmelerden ulusal büyüme dinamiklerine, işgücü piyasasından gelir dağılımı ve yoksulluğa kadar geniş bir yelpazede ekonomik göstergeleri detaylı bir şekilde ele alıyor. Çeşitli başlıklarla Türkiye ekonomisini analiz eden Rapor, Türkiye'nin mevcut ekonomik yapısını anlamanın yanı sıra, sektörel bazda değerlendirmelere ile önemli bulgular sunuyor.İktisat İzleme Raporu 2024, 17 farklı analiz yazısıyla makroekonomik değerlendirmelerde bulunmanın yanı sıra piyasalar ve ekonomik unsurlar üzerine kapsamlı analizler sunuyor.İKAM, bu yeni raporla Türkiye ekonomisini temel göstergeler ve uzman görüşleri perspektifinden izlemeye devam ediyor.Kayıt olmak için:

İLKE Vakfı’ndan Türkiye Ekonomisine Işık Tutan Yeni Rapor: “İktisat İzleme Raporu 2024” Yayımlandı

İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından hazırlanan “İktisat İzleme Raporu 2024: Türkiye Ekonomisinin Görünümü” raporu kamuoyuyla paylaşıldı. Raporda, Doç. Dr. Ömer Faruk Tekdoğan’ın editörlüğünde hazırlanan kapsamlı analizler ve güncel değerlendirmeler yer aldı.Raporda küresel ekonomik ve siyasi risklerin 2024’te de devam ettiği vurgulanırken, Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve Avrupa Birliği’ndeki siyasi dalgalanmaların, ABD seçim süreciyle birlikte ülkeleri tedbirli davranmaya yönlendirdiği ifade edildi. Türkiye’nin ise Kovid-19 sonrası dönemde küresel eğilimlerden farklı olarak pozitif büyüme performansı sergilediği, ancak enflasyonla mücadeleye odaklanan sıkı para ve maliye politikalarının büyümeyi sınırladığı kaydedildi.Son olarak, Dr. Bekir Eren, 2024 yılı yurt içi finansal piyasalara ilişkin analizlerini paylaştı. Bankacılık sektörü, Borsa İstanbul, döviz kuru ve piyasa faizlerine odaklanan Eren, para politikasının enflasyonla mücadeleye odaklanmasının iç piyasalarda istikrarı güçlendirdiğini belirtti.