Haber
Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) tarafından, Alan İzleme Raporları Projesi kapsamında hazırlanan Hukuk İzleme Raporu 2024, 17 Kasım 2025 tarihinde Ankara’da düzenlenen kapsamlı bir programla kamuoyuna tanıtıldı. Rapor, Türkiye’de son yıllarda ön plana çıkan hukuki gelişmeleri ve yargı sistemini adli istatistiklerle analiz ederek hukuk alanını bütüncül bir perspektifle sunmayı amaçlıyor.Hukuk Sisteminin Panoramasını SunuyoruzProgram, İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ahmet Sait Öner'in açılış konuşmasıyla başladı. Öner, konuşmasında şunları ifade etti: “Hukuk İzleme Raporları ile 2019’dan bu yana Türkiye’nin hukuk alanındaki görünümüne dair uzun soluklu bir kayıt oluşturduk. Hukukun aksayan yönlerini ve müsbet gelişmeleri birlikte değerlendirerek ülkemizin güncel fotoğrafını ortaya koymuş oluyoruz.”.Rapor editörlerinden Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Göçgün ise açılışta, Hukuk İzleme Raporları’nın 2019’dan bu yana Türkiye’nin hukuk sistemine dair düzenli ve objektif bir fotoğraf sunduğunu ve bu sürekliliğin çalışmaları giderek daha güçlü bir arşiv değeri taşıyan kaynaklar hâline getirdiğini belirtti.Rapor Sunumunda Türkiye’nin Hukuk Sistemine İlişkin Çok Boyutlu Bir Çerçeve ÇizildiModeratörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Göçgün’ün üstlendiği ilk oturumda, rapor yazarları ilgili bölümlere dair sunumlar gerçekleştirdi. Prof. Dr. Nesibe Kurt Konca, hukuk yargısında artan dosya yükünün yalnızca yargılama hızını artırarak çözülemeyeceğini, özellikle boşanma ve kira uyuşmazlıkları gibi alanlarda önleyici adalet mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda hukuk eğitiminin niteliğinin yükseltilmesine ve özellikle kira uyuşmazlıklarının Sulh Hukuk Mahkemeleri'nin iş yükünde belirgin bir yoğunluğa yol açtığına işaret etti. Ceza yargısı bölümünü değerlendiren Prof. Dr. Ali Emrah Bozbayındır ise Türkiye’nin nüfusa oranla ceza infaz kurumlarındaki hükümlü sayısı bakımından en yüksek 10 ülke arasında yer aldığını, buna rağmen toplumda bir “cezasızlık algısının” sürdüğünü belirtti. Bozbayındır, “Hedef, hapishanenin kesinliğinden cezanın kesinliğine geçişi sağlamak olmalıdır.” ifadelerini kullandı. Sunumun son bölümünde Doç. Dr. Taylan Barın, 2024 yılında insan hakları konusunda ifade özgürlüğü, toplantı hakkı ve göçmen hakları gibi temel alanlarda birtakım yapısal sorunların devam ettiğini dile getirirken AİHM’e yapılan başvuruların üçte birinin Türkiye’den gelen başvuruların oluşturmasına rağmen Türkiye aleyhine ihlal karar oranının genel ortalamanın altında kaldığına dikkat çekti.Programda Yeni Anayasa Tartışmaları Gündem EdildiRapor sunumunun ardından program, "Türkiye’de Yeni Anayasa Tartışmaları" başlıklı ikinci oturumla devam etti. Av. Ahmet Sait Öner’in moderatörlüğünü üstlendiği bu oturumda, konuşmacı Prof. Dr. Abdurrahman Eren değerlendirmelerini sundu. Oturumda, yeni anayasa arayışının hukuk sistemi açısından ne ifade ettiğine, güncel tartışmalara ve temel ihtiyaçlara ilişkin önemli başlıklar ele alındı. Program, değerli konuşmacıların katkıları ve katılımcıların yoğun ilgisiyle tamamlandı.Rapora Erişmek İçin Tıklayınız